SİYASİ İCMAL İspanya işleri yeniden ortalığı karıştıracak mı ? İ İspanya işleri hariçten muharip ta- raflara silâh ve gönüllü gelmesinin yasak edilmesi ve bu yasağın sıkı bir , kontrol altına konulması üzerine Av- rupa sulhünü tehdid eden mahiyetini kaybeder gibi olmuştu. Fakat harb harekdtının ihdas eltiği vaziyeller Av- rupa politikasını karıştıracak yeni fellikeler doğurmaktadır. İ General Franko İspanyanın şima- ünde Atlas Okyanusu sahilinde gayet zengin demir madenleri ve sevkülceyş ve iktisad cihetinden Bilbao ve San- fander gibi mühim mevkileri haiz yer- deri süpürerek hem kendisinin Akde- nize müteveccih büyük cephesinin ge- risini emniyet altına almak, hemde İspanyanın yarısından fazla olan kıs- mını yekpüre olarak elinde bulundur mak içn hücumlarını İspanyol ırkın- dan ayrı olup öleden beri İspanyadan büsbütün ayrılmak istiyen Bask un» surunun elinde bulunan bu cepheye tevcih etmiştir. Diğer taraftan denizden de sıkt bir abloka vazettiğinden daha ziyade ma- denci olan bu havali halkı açıktan kırılmak ve teslim olmak tehlikesine maruz kalmıştır. İspanya işlerine kar- şı şimdiye kadar çekingen bir tavır alan İngiltere bu yeni vaziyet karşı- sında general Frankoya karşı vaziyet aldı. Açık denizdeki ablokayı tantma- dı. Kara sularının hududunu altı mil yerine üç mi saydı. Bilbao ve Sântander'e erzak götü- ren İngiliz şilepleri karaya üç mil ka- Uıncaya kadar İngiliz harp gemileri ta- rafından refakat ve himaye edildi, Bunlar dahi kara sularında batırıldığı ve hasra uğratıldığı saman tazminat #stiyeceğini de ihtar etti. Lâkin kara- daki cephe bozulduğundan bt yardım- ların bir faidesi olmadı. Şimdi de İn- giltere bu şehirlere toplanan yiz bin- lerce gayri muharibi İngiliz gemilerile Fransaya gölürmeğe karar vermiştir. General Frankonun muvafakat edip etmiyeceğine ehemmiyet vermemek- İedir. İngilterenin aldığı bu tavır ve hareket İtalya ve Almanya tarafın- dan dikkatle takip edilmektedir. Bun- ların da İspanyadaki sol cenah hükü- meti aleyhine vaziyet almaları muhte- mel bulunuyor. Feyzullah Kazan Adanadaki iki firari bugünlerde gelecek Tevfik, Antakyada amcası Hüseyin ile komiser Karabeti öldürmek mi istiyordu? Adanada yakalanan fifari katille rin bugünlerde şehrimize gönderi meleri bekleniyor. Bunların hakiki firar şekilleri ve sebepleri, kimler- den yardım gördükleri burada yar pılacak adliye tahkikatı ile tamamen anlaşılacaktır. Tevfiğin Antakyada işlediği cina- yetin tafsilâtını evvelki gün yazmış- tık. Tevfiğin babası bay Asım ga- yet zengin, mal mülk sahibi bir adamdı ve Tevfik henüz dört yaşın- da iken vefat etmişti. O zaman Tev- liğin amcalarından bay Hüseyin, ve- sayeti üzerine almış ve Tevfiğin id- diasına göre de bu aralık babasının serveti çarçur edilmiştir, Tevfik, büyüdüğü zaman amcası bay Hüseyine karşı derin bir kin bes- lemeğe başlamıştır. Bu kin; Tevfiğin kafasında yer ededursun, Tefvik, bir soygunculuk yaparak #line külliyetli bir para geçirmek kaygusuna düş- müş ve Anlakyada Ulucami biti- şiğindeki Sarraf Hayrinin dükkânı- na .bir gece girerek kasasını soymak istemiştir, Fakat buna muvaffak ola- mıyarak, yalnız yazıhanenin gözün- | de bulunan 170 lira kadar bir pa- | rayı aşırıp savuşmuş, fakat bilâhare yakayı ele vermiştir. Tevfik, bu suçtan dolayı tevkif edil- miş, fakat hapishaneye girdiğinin | ikinel günü kaçmağa muvalfak ol muştur, Tevfik ilk iş olarak amcala- rı Hüseyin ve Kekeş Mehmedin çif- iliklerine gitmiştir. Burada ameası Hüseyni aramış, bu- Yamamış ve öbür amcası Kekeş Meh- medi öldürmüş ve tekrar kaçmıştır. Tevfik köy köy dolaşarak bir hayli yol aşmış ve hattâ bu köylerden bi- rinden bir köylü ile Antakyaya iki ,mektup göndermiştir. ” * Bu mektuplardan biri amcası Hü- $eyine, diğeri de polis komiseri Ka- rTabete aittir. Bu mektupları getiren köylü, bit- tabi her şeyden bihaber, mektupları, mürseliileyhlerine vermiş ve bun- lar okunduğu zaman gerek bay Hü- Gümrük SURASKi TİCARETHANESİ idaresince verilen müsade üzerine bilhassa KUPONDAN müteşekkil büyük mikdarda ve zengin desenli iNGiLiZ KUMAŞLARI çektiğini sayın müşterilerine bildirir. seyine, gerek komiser Karabele ölüm tehditlerini havi olduğu görülmüş tür. Tevfik, bu mektuplarında, kendisi- nin asıl Hüseyin amcasını öldürmek istediğini, fakat buna muvaflak ola- madığı için bir gün mutlaka onuda öldüreceğini, kendisine fena mun- mele yapan komiser Karabeti de mut- lak surette katledeceğini bildirmiştir. Bundan sonra hududu geçerek Türkiyeye girmiş ve İstanbula gel- miş, fakat burada evvelce de yazdığı- mız gibi amcasının yeğenleri tarafın. dan görülerek yakayı ele vermiştir. Ördeği çaldı, fakat saklıyamadı! Kınalıadada oturan Nikta adında bir kadın evvelki gün akşam üzeri sokakta giderken . bir ördek görmüş ve kimse görmeden hayvanı yakalıya- rak bir beze sarmış, evine götürmek üzere koşmağa başlamıştır. Nikta kucağında ördekle giderken bir polis memuruna tesadüf etmiş, o sırada bezler arasından ördek te vak vak bağırmağa başlamıştır. Ka- dının vaziyetinden şüphelenen polis memuru, ördeğin de sesini duyunca büsbütün şüphesi atmış, kadını ya” kalayıp karakola götürmüştür. Nikta ördeği satın aldığını iddia etmişse de tahkikat neticesinde hay- vanı sokaktan çaldığı anlaşılmış ve hakkında evrak tanzim ol malıkemeye verilmiştir. Dün Sultanahmed üçüncü sulh ce- za mahkemesinde muhakeme edilen Niktanın ördek çaldığı sabit Oldu- Şundan yirmi gün hapsine karar v€ rilmiştir. Dinamitle balık avı Kemal adında biri dün öğle üzeri Davudpaşada deniz kenarında di- namitle balık avlamakta iken elinde- Kİ dinamit birdenbire patlayıver- miş, sol elini bileğinden, sağ elnin de üç parmağını koparmışlar. N Ayrıca yüzünden de yaralann Ke- mal; ifade veremiyecek bir halde Cerrahpaşa hastanesine kaldırılmıştır. Valide hanı cinayeti muhakemesi Bir şahit hakkında taki- bat yapılmâsına başlandı Geçenlerde Çakmakçılar yokuşun- da Valde hanında bir odada beraber yaşadığı İrfan adında bir kunduracı- yı kıskançlık yüzünden bıçakla öldür- mekten suçlu Nedime adındaki ahçı kadının muhakemesine dün ağır ce- za mahkemesinde başlanmıştır. Mah- kemede suçlu Nedime cinayeti inkâr ederek: — İrfanı ben vurmadım. Ben aksam Üzeri ahçı dükkünımı kapayıp odaya gittim. Oda kapısını İrfan açtı ve ben içeriye girer girmez İrfan birdenbire yere düştü, o dışarıdan yaralı olarak gelmiş, kendisini kimin vurduğunu da bilmiyorum. 'Demiştir, Dinlenen şahidlerden bir kısmı İrfanı, Nedimenin vurduğunu, bir kısmıda vakayı görmediklerini söylemişlerdir. Şahidlerden Bayram adında birinin sorgu hâkimi önünde verdiği ifade ile muhakemede verdi- ği ifadeler biribirini tutmamış, kendi- sinin yalancı şahidlik yaptığı anlaşıl- mıştır, Bu vaziyet karşısında iddia makamının talebi üzerine mahkeme, Bayramın sorgu hâkiminde ve mah- kemede verdiği ifadelerin suretleri çı- karılarak hakkında kanuni takibat- ta bulunulmak üzere evrakın müddei- umumiliğe verilmesine karar vermiş- tir. Bu husustaki tahkikata müddei- umumi muavinlerinden B. Hikmet Sonel vazıyed etmiş ve Bayram hak- kında yalancı şahidlikten dolayı da- “va açılarak asliye dördüncü ceza mah- kemesine verilmiştir. Hayvanlar istatistiği Son 6 sene içinde miktarda mühim bir artış var Ankara 3 (Akşam) — İstatistik umum müdürlüğü 1939-1936 senele- rine ait «hayvanlar istatistiği» ni neş- retmiştir. Bu istatistikte, hayvanları- mızın miktarı, kesilen hayvanlar, el- de edilen et, fiatler, hayvan mahsul- leri, hayvan hastalıkları, hayvan ve hayvan mahsulleri ithalât ve ihracatı ayn ayrı gösterilmiştir. Hayvanlar öğrendi» ğimize göre, 1929 senesinde memle- ketimizde resine tâbi 27,898,367 muh- telif cins hayvan vardı, 1935 senesin- de 29,585,038 e yükselen bu miktarın 12,435,638 zi koyun, 6,777,866 sı kıl keçi, 2,737,809 zu tiftik keçi, 540,174 dü amında, 5,370,248 zi öküz, 93,703 gü deve, 600,564 dü at, 51,211 ri katır ve 978,316 şi da eşektir. Hangi hayvanların miktari artıyor? 1929 - 1035 e git istatistikler muka- yese edilince, 1029 senesinde miktarı 10,184.524 olan koyun sayısının 1931 de 11,763,345 e çıktığı ve 1934de 10/739216 ya düştüğü halde 1935 de 12.435.838 ze yükseldiği görülür, Şu halde koyunlarımızın miktarı; 1935 yılında 1929 za nazaran 2,251,314 © 1934 de nazaran da 672,495 artmış- ir. Adetleri artan diğer hayvanlarımız da öküz, deve, at, katır ve eşektir. İsimleri geçen bu hayvanların mik- tarları her sene muntazaman artmak- tadır, Artış derecesi hakkında bir fi kir vermek için her hayvanın 1929 ve 1935 senesindeki miktarlarını ayrı Yazıyoruz; Öküz: 4,685,027 - 5.370.248, Deve: 714,029 - 93,703, At: 454,954 - 600,564, Katır: 34,056 - 51,211, Eşek: 843,692 - 1,630,090, Miktarları azaaln hayvanlar Bu hayvanların artmasına mukabil kıl keçi, tiftik keçi ve mandaların mik- tarlarında bir azalma görülmektedir. Filhakika kıl keçinin sayısı 929 da 8,342,877 iken 935de 6,777,866 ya ve tiftik keçinin sayısı da 2;784,644 den 2/137309 a düşmüştür. Mandalara gelince, 1929 yılında memleketimizde 4919TI manda var- dı. Bunu takib eden senelerde man- daların sayısı birer miktar artarak 1932 yılında 555,097 ye kadar çıkmış- tır, Ancak 1933 den sonra tekrar azal- ma başlamış ve bü hal 1935 e kadar devam elmiştir. 1935 yılında manda. ların sayısı 540,184 olarak tesbit edil- Denizyolları idaresi maaş- ları kısmaktan vazgeçiyor Ankaraya gönderilen murahhastan gelen telgraf, bu iyi haberi bildiriyor Denizyolları idaresinin 936 bilânço- sunun 270 küsür bin liralık bir zarar göstermesi üzerine memur maâaşia- rından yapılan tenkihatın idarenin memur ve mensuplarını ne kadar mü- teessir ettiğini bundan evvelki yazıla- Deniz ticaretinin inkşafını ve de- nizcilerin himayesi lüzumunu yâkın- dan takdir eden İktisad vekâleti, yal- nız gemilerde çalışan süvari, maki- nist, çarkçı ve saire gibi mensupları- nın maaşlarına birer miktar zam yap- mağı münasip görmüş ve 200 lira üc- retle çalışan birinci sınıf süvarilerin ücretlerini 240 lira yaptığı gibi 125 lira ile 160 lira arasında ücret alan ikinci ve üçüncü sınıf süvarilerin ma- aşlarına da derecelerine göre 20, 30 1i- Ta bir zam yapmıştı. Diğer gemi men- supları da zamdan istifade ediyorlür- dı. Bilânçonun açık verdiği görülünce İktisad vekâleti, üç ay evvel yaptığı zam yerine bu sefer ücretlerde tenki- hat yapılmasını emretmiş ve yalnız gemi mensuplarından değil, denizyol- larından ücret alan bütün memurla- rın ücretlerinden -evelce kay- dettiğimiz gibi- yüzde beş ile yüzde 20 arasında bir tenki- hat yapmış ve bu otenkihatın mayıstan itibaren tatbikini emrelmiş- ti. Bu tenkihat, evvelce yapılan zam- dan istifade etmiyen idaredeki me- murları zarara soktuğu gibi, gemiler- de çalışan kaptan ve saireyi de hiç zam görmemiş bir vaziyete getirmiş- tir. Denizci olarak pek az genç yetiş- tiği şu zamanda gemicilerin mümkün olduğu kadar terfih edilmelerini bekli- yen gemi mensupları bu son karar ile büsbütün nevmid bir vaziyete düş- müşler ve İzmir süvarisi Aziz, Ege sü- varisi Said, Cümhuriyet süvarisi Sü- reyya, Erzurum süvarisi Mâhirden mürekkep bir heyeti, idare nezdinde teşebbüste bulunmağa memur etmiş- lerdi, Bu dört zat, bütün meslektaşları namına Denizyolları umum müdürü B. Sadeddini ziyaret etmiş, yapılan tenkihat karşısında ne kadar zarara uğrıyacaklarını anlamiştır. Umum müdür, bu müracaatı yerinde bulmuş vekâlet nezdinde lehlerinde te menniyatta bulunacağını bildirmiş tir. Gemiciler, yalnız idareye müracaat etmekle vaziyeti kurtaramıyacakları- ni düşünmüşler ve İzmir süvarisi B. Azizi murahhas olarak Ankaraya göndermişlerdir. Memhüniyetle haber aldığımıza gö- re B. Azizderi arkadaşlarına gelen bir telgrafta İklisad vekâleti nezdinde yaptığı teşebbüsün ehemmiyetle te- lâkki edildiği ve tenkihattan vaz geçil diği bildirilmiştir. İktisad vekâletin- den Denizyolları idaresine henüz tes- mi bir emir verilmemesine rağmen B. Azizin bu telgrafı, Denizyolları men- suplarının yüreklerine su serpmiştir. Maamafih henüz resmi bir emir gel- mediğinden tenkihattan yalnız gemi mensuplarının mı istisna edildiği, yoksa merkezdeki memurlarm dâ ma- aşlarına dokunulmaktan vâz geçildi- Zi henüz belli değildir. Maaşlarda yapılmak istenen bu ten- kihatttan vaz geçilince açığın kapa- tılması için başka nasıl bir tedbir alı- hacağı malüm değildir, Üzerinde du- rulması Yazım gelen asıl mesele, bu mü. essesenin niçin ziyan ettiğini tedkik etmek ve ona göre hastalığı esasın- dan teşhis ederek tedavi çarelerine baş vurmaktır. Denizyolları idaresi, vapurculuk şirketinin lâğvından sonra büsbütün rakipsiz kalmış ve deniz nakliyatını bek başına idare etmeğe başlamış bir müessesedir. Bu müessesenin memle- ketin bütün deniz ticaretini idare et- tiğine göre zarar değil, kâr elmesi lâ- zımdır. Nitekim inhisar idaresi, devlet hazinesine büyük mikyasta nakdi yar- dımda bulunuyor. İnhisar idaresi bu muvaffakıyeti gösterirken Hopadan Mersine ka- dar uznan ve üç tarafı baştan başa deniz ile çevrilmiş bulunan bir mem- lekette deniz nakliyatını bir inhisar şeklinde idare eden bir müessesenin 300 bin liraya yakın bir açık vermesi, çok dikkate şayandır. Acaba alınması lâzım gelen tedbirlerin ittihazında isa- betsizlik mi vardır?, ” Yaptığımız tâhkikata göre Deniz- yolları idaresinin bü sene bu açığı ver- purlardı. Bunlardan başka Denizyol- ları idaresinin mülgâ Seyrüsefainden devren aldığı gemiler de çok çalıştırı!- mak suretile yıprandıkları için bun- ların da tamirine lüzum görülmüştür, Fakat hakiki fiati 30, 40 bin arasında olan bir gemiye 130, 140 bin lira ka- dar tamir masrafı gitmiştir, Modelcilik kursu|Bakalorya imtihanları Tatilde bütün elişleri muallimleri kursa devam edecekler Ankara 3 (Akşam) — Türk hava kurumu merkezinde ciişleri muallim- leri ile ilk tedrisat müfettişlerine mah- sus olmak üzere bir modelcilik kursu açıldığını bildirmiştim. Ankaradaki elişleri omüallimleri ve ilk tedrisat müfettişleri iki grup halinde kursa devama başlamışlardır. Haber aldığıma göre mekteplerin tatil zamanında gene hava kurumu merkezinde müteaddit (omodelcilik kursları açılacak ve bunlara Ankara- dışındaki bütün elişleri muallimleri ile ilk tedrisat müfettişlerinin işlirak- leri temin edilecektir, Sultanahmed sulh hukuk mahke- meleri Divanyoluna | taşınıyor Eminönü kaymakamlığı binasında bulunan Sultanahmed sulh hukuk mahkemelerinin Divanyolunda «Türk kadınları biçki yurdu; binasına nak- ledileceklerini yazmıştık. Bu binada lâzım gelen tadilât yapılmış ve üç mahkeme ile kalemlerinin yerleşecek» leri odalar hazırlanmıştır. Önümüz- deki cumartesi ve pazar günleri bu mahkemler yeni binalarına taşınarak yerleştirilecekler ve mayısın 10 un- cu pazartesi günü mahkemeler yeni binada işe başlıyacaklardır. Bu sene 20 haziranda başlıyacak, 7 temmuzda bitecek Ankara 3 (Telefon) — Bu söne ba- kalorya imtihanlarına 20 haziranda başlanacaktır. İmtihanlar temmuzun ilk haftasında bitirilecektir. Liselerin son sınıflarında dersler 20, diğer smıf- larda da 26 mayısta kesilecektir. Ha- ziranın ilk haftasında bütün mektep- lerde sözlü imtihanlara başlanacaktır. Üniversite müdavimi liselilerin olgunluk imtihanları Ankara 3 (Telefon) — Üniversite müdavimi Jiselilerden geçen nisanda yapılan olgunluk imtihanına girip de bir dersten muvaffak olamıyanlar yardır. Bu gibilerin önümüzdeki ha- ziran ve eylülde yapılacak imtihan- lara girip giremiyeceklerini o Maarif vekâletinde salâhiyettar bir zattan sordum, dedi ki; — Bu husustaki talimatname tale- belere iki sene içinde dört defa olgün- Yuk imtihanlarına girmek hakkını vermektedir. Binanelayeh şimdiye ka- dar dört defa imtihana girmek hak- kını kullanmamış talebelerin önümüz“ deki haziran ve eylülde yapılacak im- tihâanlara girebilecekleri gayet tabil- dir»