Tokatta bu sene erkenden bağlara akın başladı Bağların hepsinde ikişer katlı birer 'Tokattan bir Tokat (Akşam) — Tokadın alaçık tabir edilen evlerini kuşatan bağlar; artık şenlenmiş, temiz hava almak, ve bol meyva yemek üzere bağlara ha- raretli bir akın başlamıştır. Nefis misket elmaları, balbardağına benziyen sarı ve her biri 700 gram ağırlığında olan armutlar, hoşafı pek meşhur olan muhtelif cins erikler, Malstyada yetişenden hiç te aşağı kalmıyan kaysiler, ince kabuklu ve tatlı üzümler hep bu bağlarda yetişir- Icr. Bu bağların bir yaz için kira üc- reti vasati olarak 40-50 liradır. Kemer, Çay, Köprübaşı, Cemal, Ka- şikçı, Malkayası, Melikkapi namlarile semtlerine göre isim alan. bağların hemen hepsinde iki katlı bir ev bu- görünüş lunmaktadır. Malkayası semtindeki bağlar hava, su, meyva ve şehire ya- kınlık bakımından dğier bağlara ter- cih edilmektedir. Bağlara taşınanların bir kısmını da memur tabakası teşkil etmektedir, Gündüzün bunaitıcı sıcağında tomar tomar evrak arasında kafası şişen, zihni dağılan momur, akşam serinli- ğinde bağına dönüp bir ağaç dibine uzenır ve bütün yorgunluklarını gi- derir, Muttarit şırıtılarla akan havuz ve şadrvan başlarının yumuşak ve yeşil çimenleri üzerinde etraftan yükselen gramofon, uf ve keman seslerini din- yerek pazar günlerini geçirmek cid- den eğlenceli oluyor. Gaziantepte bir iplik fabrikası daha kuruldu Gaziantepte bir boyahane Gazianlep (Akşam) — Eski bir ti- caret ve endüstri kurağı olan Ge- zi yurdda Obllhassa dokumacılık tezgâhtarı makineye geçmiştir. Tezgâh sayısı normal vaziyetini mu- hafaza etmektedir. 1913 de beş bin tezgâh vardı, bu miktar Şimdi üç bi- ne düşmüştür. İki bin ihtiyat tezgâh da vardır. Bu tezgühlardan elde edilen verim 1913 den aşağı değildir, Dokuma ve müle- ferri kısımlarda çalışan umelenin sa- yısı (6200) dür. Antep alacasının yurddaki şöhreti pek geniştir. Hemen bütün orta ve doğu Anadolu tacirleri bufa ile alâ- kalıdır. Göçen yu bazı menfaatperost- ler dokumalar üzerinde hilekârlığa kalkışmışlarsa da ittihaz edilen ted- kirler sayesinde bunun da önüne ge- çilmiştir. Bu meyanda aba, poplin, el ve yüz, hamam havluları, jakar Ku- şaklar, boyun atkıları, yazlık elbise- Li likler, ot ipek elbiselikler, aba perde- likler, bez, astar ve telâ da maruf ve muteberdir. İplik, saten, çoraplar, tozluklar, erkek ve kadın gömlek ve bluzları trikotajcılığı teşkil eder. 923 Ce yalnız (20) trikotaj makinesi var- ken bu yıl (85) şe çıkmıştır. Bunlara ilâveten İzmir, İstanbula kedar gönderilen Antep kilimleri var- dır. (250) kilim tezgühı hall faaliyet- tedir. Bir de köylülerin dokudukları Kirkidi kilim vardır ki nefaset ve kıy- met itibarile diğerindön daha yük- sektir, Sanayi gittikçe makineleşmekte- dir, Yetmiş tezgüâhli büyük bir mensu- cat fabrikasile iki bin iğli geniş bir ip- lik fabrikası kurulmuştu. Buna bu yıl ayni büyüklükte bir iplik fabrikası da ha ilâve edilmiştir. 1923 de bütün vi- lâyetleki motör beygir kuvvetleri (280) ken bu miklar 933 de (1460) şa fırlamıştar, İneboluda Nümune köyü Halkevi Orza köyünü Nümune köyü yapacah İnebolu (Akşam) — Spor, musiki, temsil ve köycülük gibi daha birçok kollara ayrılmış bulunan Halkevimiz yepyeni bir hızla çalışmasına devam etmektedir. Her kol kendi ödevini hakkile başarmaktadır. Bilhassa köy- cülük kolunun mesaisini burada an- mamak mümkün değildir. Memnuni- yetle haber aldığıma göre köycülük kolunda çalışan doktor Rifat, Ziraat bankası direktörü Hürrem Şenavçen ve Baki Kurdoğlu kazamızda bir nü- mune köyü teşkil etmeği ve alınacak sonuçlara göre bu köy âdetlerinin ço- ğaltılması için teşebbüsatta bulun- muşlar ve tetkikala başlamışlardır. Bu hususta Banke direktörü Hürrem Şenavçen ile görüşerek nümune köyü teşkilirideki gaye ve düşüncesini sor- dum, aldığım cevabı yazıyorum. — Üzerinde işlenmek üzere mödel tip olarak ele aldığımız köy, kazamı- za sekiz kilometre mesafede İnebolu - Kastamonu şösesi üzerinde kâin su- lak, şirin ve dağ eteğinde kurulmuş Orza köyüdür. Köyün sahası oldukça geniştir. Bu köyün kalkınma esbabını mahallin- de tetkik edip ona göre tedbir almak için heyetimiz sık sık Orza köyüne gidip gelmeğe başlamıştır. Evvelâ kö- yün içine ana şoseden bir kol ayırıp vesalti nakliyeyi köye götüreceğiz, sonra köyün Yarlığını temin edecek ana ve esaslı ticaret mevzuunu teşkil edecek toprak mahsullerinin yetiştir- me işini tanzime koyulacağız. Selâhi- yettar mütehassıs arkadaşlarımızın yaptıkları hesaplara göre bugün mah- dut tarlasında yılda mahsul olarak vasati dört ilâ sekizlire bir hasılat alan bir köylü ayni tarlada fındık, elma ağacı yetiştirmek şartile periyo- dik yüz elli iki yüz lira bir gelir elde edebileceğini zan ve tahmin ediyoruz. En bedbin esaslara dayanarak yap- tığımız bu hesapların hakiki ve müs- bet neticelerini proğramımızın tatbik ve tahakkuk sahasında görmek isti- yoruz. Bu faaliyetimize muvazji ola- rak da köyün sıhhi, sosyal ve kültü- rel hususiyetlerinin arzettiği bugün- kü derin boşlukları da telâfi etmeğe çalışacağız... Sivasın imarı Şehir günden güne güzel- leşiyor ve Orta Anadolunun şirin bir köşesi oluyor Sivas (Akşam) — Samsun ve Kay- geri hattının buraya ulaşmasından sonra şehrimizde çok canlı bir imar hareketi başlamıştır. Sivas, günden güne güzelleşmekte ve orta Anadolu- nun şirin bir köşesi olmaktadı İstasyona Uzanan İsmet İnönü cad- desi üzerinde yeni ve güzel binalar yükseliyor. Yakında vali konağının inşasına başlanacaktır, İstasyon cad- desinin ortası ve kenarları ağaçlan- dırılmıştır. Şehir plânı, henüz tamam- lanmadığından belediye, istasyon ve cumhuriyet caddelerinde bina inşa- atına müsaade etmiyor. Trabzonda kız lisesi Trabzon (Akşam) — Bu yıl Trab- zonda bir kız lisesi açılacaktır. Erkek lisesinin tamiri için yüz bin liralık havale gelmiştir. Yüz bin lira daha gönderilecektir. Umumi müfettişlik eli bin liralık bir tahsisat daha temini için teşebbüste bulunmuştur. Bugün- kü Wise tamir edilince orta mekteplere tahsis edilecektir. Gazi Kızıla; iantepte y kongresi Gaziantep (Akşam) — Kızılay ku- rumu, halk arasında derin bir alâka uyandırmıştır. Vatandaşlar bü hâ yırlı ve faydalı kuruma her vesile ile yardımı vazife addediyorlar. Akdödi- len kongrede okunan rapor büyk bir muvaffakiyet eseridir, Alınan netice- lerde merkez sıhhat memuru Zihninin gayret ve faaliyeti görülmüş, cemiyet- cp kendisine teşekkür olunmuştur. İzmitte bir iki yılda ikik 4 Mâyis 1997” a ——— yeni bina yapıldı Fakat belediye, bu inşaat hızı ile mütenasib bir faaliyet göstermiyor İzmit kâğıd fabrikası İzmit (Akşam) — İzmit, daha bir- kaç yıl öncesine kadar her bakımdan geri bir yurd parçası manzarası arze- diyordu. Yolu yoktu, ışığı yoktu, su- yu yoktu, içinde oturulacak bir ev yok. tu. Bütün bunlar kâfi gelmiyormuş gi- bi sıtma salgını da devam ediyordu. Fakat bugünler şimdi maziye karış- tı. Kâğıd fabrikasını temelleri atılır- ken eski İzmitin enkazı üzerinde de yeni bir İzmit doğmağa başladı, ba- taklıkların kurutulmasına başlandı, ve sıtma salgını yüzde seksenden yüz- de sekize indirildi, Bu arada mimar Yansen İzmitin imar plânını çizdi. Bu plân birçok tadilâta ihtiyaç gös- tererek Nafıa vekâleti tarafından geri çevrildi. Bununla beraber İzmit de hız alan imar faaliyeti, hümmalı bir şekilde devam edip duruyor. O kadar Ki, ik yıl çinde, üç bine yakın yeni ve modern binalar yapıldı. Yeni Halkevi binası da sahilin ko- yunda bütün ihtişamı ile yükselmek üzeredir. Değerli bir genç olan mimar Seyfinin güzel ve yüksek eseri, İzmi- te pek müstesna bir kıymet verecek» tir, Bugün İzmit halkı, İzmit belediye- sinden şikâyetçidir. Çünkü: İzmit be- lediyesi, İzmit halkının arzu ve di- leklerine, ihtiyaçlarma cevap verecek bir varlık göstermiş değildir, Bunları mâdde madde, yazmak uzun olur. Yainiz şu kadarını söyliyeyim ki, be- lediyece yapılan işler yarım kalmış- tır. Şehre su getirilmiş, yarım kalmış- tır. Bir plân çizilmiş yarım kalmış lır, Bir elektrik yapılmış yarım kal- mıştır. Şehir çamurlu tozludur. Fakat, İzmitin çalışkan vali ve par- ti başkanı Hâmid Oskay, vaziyetin böyle devam etmesine imkân olmadı- ğını görmüş ve yakından alâkadar ol- mâk mecburiyet ve zaruretini duy- muştur, Bügün kâğıd fabrikasından Şehre o8- reyan verilmesinin temini, şehir yol- larının yapılmasına başlanması, Su meselesinin halline çalışılması ve da- ha birçok işlerin muvaffakıyetle ba- şarılması bu yakın alâkanın mahsu- lüdür, iş” Çavuşlar kursu Arifiyede köy çavuşları kursu, vali ve parti başkam Hâmid Oskay tara- fından büyük merasimle açılmıştır. Çavuşlar kursu 6 ay devam edecek- tir. Bu arada muhtarlar için de 15 gün devam eden bir kurs açılfhıştır, Halkevi okuma salonu İzmit (Akşam) — Halkevi okuma salonu merasimle açılmıştır. Halkevi okuma salonundan Küçük mektep ta- lebesinin de istifade etmeleri düşünül. müş ve Türkiyede ilk defa olarak bir çocuk okuma salonu açılmıştır, Tekirdağda köy muhtarları kursu Muhlarlar kursuna iştirak edenler münllimlerile bir arada iz (X işaretli zat validir) Tekirdağ (Akşam) — Tekirdağ ili- nin her tarafında muhtar kursları açılmıştır. On gün evvel vilâyet mer- kezi Halkevinde açılan kursa merke- ze bağlı köylerden 63 muhtar ve kâ- tipleri iştirak etmiş, vilâyetin daire müdürleri kendi meslekleri dahilinde ders vermişlerdir. Vali bay Sakip Bey- go da köy kanununun yarattığı var- lıkların kuvvet ve kudret kaynakları- *ni, köylerin kalkınmasına matuf işle. ri birkaç dersle anlatmıştır. Muhtarlar umumi bir yoklamaya tâbi tutulmuşlar ve 23 nisanda vali tarafından kendilerine birer vesika ve- rilmiştir. Yayrebolu kasabası ile bazı köylerin. de arteziyen kuyuları açılması karar- laşlırılmıştar. Trakyada kendircilik Edirne (Akşam) — Trakyada ken- dirciliğe son zamanlarda çok ehemmi- yet verilmeğe başlanmıştır. Bir çiflik- te irtifaı beş metreyi geçen fidanlar yetiştirilmiştir.