Fenerbahçe - Galatasaray bugün karşılaşıyor Iki rakibin maçlarına aid eski bir hatıra Seneler oluyor. Bir akşam, Beyoğ- esasından bir numara verdim. Mese- lunun bir köşesinde maruf antrenör | lâ falan oyuncunun mehereti 6, cesa- Hunter, Galatasaraym şimdiki futbol kaptanı Muslih ve ben çene çalıyor- duk. Bir iki gün sonra «ezeli ve ebedi rakibler Fenerbahçe ile Galatasaray arasında tarihi maçlardan biri daha oynanacaktı.» 'Mevzuumuz tabiatile, bu iki gün son- ra yapılacak mühim maçtı. Muslih © zaman idarecilik payesine ulaşma» mıştı. Galatasaray birinci takımında ol açıktı ve Galatasarayla Fenerbah- çe arasında «Bedri mi daha iyi, Mus- Jih mi daha iyi?» münakaşasına vesi- e olan sürekli bir ihtilâf noktasıydı. O hafta hemen herkes, Fenerbah- Jenin daha iyi bir vaziyette olduğu ve Galatasarayı yeneceği düşüncesinde idi. Muslih de Fenerbahçenin galibi- yetinden endişesini gizliyemiyor ve Adeta ümidsiz davranıyordu. Hunter ona cesaret vermeğe çalışıyor, ben de kati bir kanaatle Galatasarayın daha üstün vaziyette olduğunu ispata uğ- raşıyordum. Bu münakaşamız hayli uzum sürdü ve Muslihi tamamile ik- naa muvaffak olamadık. Bu münakaşamızdan Mülhem ola- rak ertesi gün, o zaman çalışmakta olduğum «Milliyet» de Fenerbahçe - Galatasaray maçı hakkında bir tah- min yürüttüm ve iki taraf oyuncula- rini birer birer mukayese ederek Ga- Meharet, nefes, cesaret, kuvvel mane- viye. Her meziyete tammnumara 10 reti 9, nefesi 7, kuvvei maneviyesi & ve umumi vaziyeti kırk üzermden 28 dır dedim. Neticede verdiğim numar raların yekünu bir kaç misli farkla Galatasaray lehine çıktı ve hakikaten de Galatasaray Fenerbahçeyi, hafi- rmda kaldığına göre üç dört gol farkla yendi. e O zamandanberi bazı Kimseler, her Fenerbahçe - Galatasaray maçının arifesinde benden «niçin maç hak- kında mukayeseli, numaralı tahmin- ler yapmadığımız sorarlar. Ben lâs- tikli bir cevap veririm. Fakat artık bugün hakikati söyliyeceğim: Hani kendilerine az çok bir mevki veya şöhret yapmış futbolcular var- dır. İhtiyarlamağa yüz tuttukları za- man karşısındaki hasma gitmekten çekinirler, «beni atlatır geçer de seyir- ciler beninle alay ederler, şöhretim iki paralık olur» korkusile bir düziye geri çekilirler. İşte ben de bu futbol- cular gibi oldum, spor muaharrirliğin- de ihtiyarladım ve ebeni atlatır ge- çer» endişesile tahminlerin üstüne atılamıyorum. Bunun içindir ki bu- günkü Galatasaray - Fenerbahçe ma- çi için her iki tarafın kazanmak şar- sı müsavi gibi olduğunu, falan tara- fin mutlaka kazanacağı söylenemiye- ceğini, kazanacağı ümid ediler tara- yürüttüğüm bu tahmin, belki de tah- minlerin en İsabetlişidir. Sadun Galip Sekizinci Balkan oyunları Hazırlık müsabakaları dün Taksim stadında yapıld! EM gg AŞI Yüksek atlama ve bayrak koşusundan birer enstantane Sekizinci Balkan oyunlarına işti- Tük edecek Türk atletleri için bir ha- arık başlangıcı olmak üzere tertip edilen müsabakalar dün Taksim bir hale koymuştu. Bu yüzden müsa- bakalarım bir kısmını sonraya bırak- mak mecburiyeti hasıl oldu. Mas mafih programın tatbik edilen kısmı intizamla baştırıldı. Alman neticeler şunlardır; 100 metre koşu — İştirik eden se- kiz atlet iki seriye taksim edilmiş lerdi, Birinci seride Halik (Galata- saray) 124 birinci, Vefik (Galatasa- Tay) ikinci geldiler, Ikinci seride Nazmi (Galatasaray) 121 birinci, Cevad (Galatasaray) ikinci oldular. Finalde Nazmi 11,6 birinci, Halâk ikinci, Refik üçüncü geldiler, 800 metre — Bu müsabakaya 21 pilet iştir edecekti. Fakat yağının « Golayısile bir kısım müsabıklar ge lememişlerdi. Neticede koşu sekiz rakip arasmda yapıldı. Neticede: Recep (Güneş) 2,48 bi- rinci, İbrahim (Galatasaray) ikinci, Murad (Akınspor) üçüncü geldiler. 5,000 metre — Bu müsabakaya beş | atlet iştirâk ettiler, Müsabaka çok heyecanlı oldu. Ne- ticede Artin (Beşiktaş) 17,19 ile bi- rini, Hakkı (Halkevi) ikinci, Meh- med (Fenerbahçe) üçüncü oldular. 400 metre — Günün en heyecanlı koşusu bu oldu. Müsabakaya yedi kişi iştirâk ediyordu. Neticede Faruk (Galatasaray) 59 birinci, Galip (Gala tasaray) ikinci, Ömer (Fenerbahçe), üçüncü geldiler, 1500 metre — Sekiz kişi iştirâk et- tiler. Galip (Kocaeli) 4,33 birinei, İbrahim (Galatasara) ikino, Cevdei (Galatasaray) üçüncü oldular, 100 X*4 bayrak — Galatasaray ta- kımı (Kâzım, Nazmi, Rifat, Haldk) 48,9 birinei, Fenerbahçe takımı (Ci- sanı aynı stadda yarın Gençlerbirliği ile yapacaktır, 3 had, Ömer, Ferdi, Füruzan) ikinek © Bugün Fener - Galatasaray maçı Fenerbahçe stadında saat 1330 da İzmir 17 (Telefon) — Şehrimize gelmiş olan Güneş takımı bugün ilk karşılaşmasını Üçok takımı ile yaptı. Saha çok kalabalıktı. Oyunu Anka- radan gelen B. İbrahim idare etti. Güneş takımı: Cihad - Reşad, Fa- Tuk - İsmail, Riza, Yusuf - Rebii, İb- rahim, Necdet, Selâhaddin, Abdür- rahman, Üçok takımı: Nejad - Ziya, Al - Şükrü, Enver, Adil - Namık, Basri, İlyas, Sald, Salim. Şeklidnde saha- ya çıkmışlardı. & Merkez muhacim Necdet Güneşin ilk sayısını kaydetti. Bundan sonra dev- re sonuna kadar sıkı akınlarına de- vam eden Güneşliler hakem düdü. güne bir dakika kala ikinci sayıları" mıda kaydettiler. Ve bu suretle 20 Güneşin lehine bitti. İkinci devre: İzmirliler bu ağır sayı farkını gidermek için çok gay- ret ettiler. Oyun yarım saat kaddar bu şekilde devam ettikten sonra çelme ile durdurması İzmir lehine penaltıyı icap ettirdi. Ve vaziyet bu suretle 2-1 olunca İzmirliler büyük bir ümitle çalışmaya başladılar. . Necdet #linci dakikadaiki sayı kaydedinee İzmir takımının bu gây- reti inkisara uğradı ve oyun 4-1 Güneşin gülebesile neticelndi. Yarın syni sahada Doğansporla ikinci maç yapılacaktır, Ankaradaki maç Beşiktaş 1 Ankaragücü O Ankara VI (Telefon) — Bugün ha- vanın biraz soğuk, yarı kapalı ve rüzgürli olmasına rağmen Beşiktaş - « Ankaragücü maçı oldukça büyük seyirci kütlesi tarafından merakla takip edilmiştir. Maçın tafsilâtına gelince; Hakem B. Kemal Halimin idaresinde oyuna başlanıldığı vakit takımlar şu kadro ile çıktılar, Beşiktaş: Mehmed Ali - Faruk, Hüsnü - Fuad, Enver, Fevzi - Eşref, Hakkı, Cahid, Rıdvan, Hayati Ankaragücü “Ateş « Enver, Ali Ri- za - Celâl, Musa, Abdülhamdi, İs mail, Şükrü, Bilâl, Abdi, $T inci dakikada Feyziden aldı- ği topu, iyi idare eden Rıdvan, en- fes bir vuruşla Haktıya geçirdi. Hakkı da sert ve yerinde bir kafg vuruşu ile takımma yegâne galibiyet golünü Kazandırdı. Birinci devre 1 - 0 Beşiktaşın le hine bitti, yordu. Her iki takım da büyük bir gay- retle çalıştılarsn da netice üzerin. de müessir olamadılar, oyun da 1-0 Beşiktaşın galibiyeti ile bitti, Beşiktaş takımı ikinci karşılaşma. i | ——— SARAY ve BABIÂLİNİN İÇ YÜZÜ Yazan: SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM — Tercüme iktibas hakkımahfuzdur. Tetrika No. 866 18 Nisan 1937 e m sm em a Ridvan paşanın katline sebep olan hadisede Ismi geçenlerden birinin anlattıkları Abâülhamidde böyle bir zehab ha- sil olmüş ise Memduh paşanın man- sıbı ve şahsı için gizli ne tehlikeler tasarlanıyordu? Memduh pâşa böy- le müthiş ihtimaller karşısında ürk- tü! Muhakeme istidasından vazgeçti! ... Şehremini Rıdvan paşanın katli meselesinden bahsederken Bedirhan kalır. Ertesi günü sabahleyin adamla- rından dört Kürdü Ahmed ağanın kapısına gönderir, Ahmed ağa kapı- dan çıkarken bunlar; ş — Abdürrezzak bey seni istiyor, Derler, Ahmed ağa: — Ben onun uşağı değilim. Git- mem! z Diyince Kürtler ağayı yakalayıp bağlarlar ve Abdürrezzak beyin evine götürürler, Ahmed ağa burada mah- zen gibi bir yere tıkılır. Abdürrezzak kendisine; a — Ben kaldınımın yapılmasını İste- rim. Zaten keşfettirmiştim. Üç yüz lira e oluyormuş. Bu parayı bana depozito etsin. Yaptırır ise kendisine iade ederim. Yaptırmazsa bununla ben yaptıracağım. Haberini gönderir. Ahmed ağa yaptırtacağını beyan ile para vermeden kurtulmak ister; fa- kat Abdürrazzak buna yanaşmaz. Bulunduğu durumda daha fena mu- amelelere maruz kalmamak için Ah- med ağa zahiren muvafakat yolunu tutar; karısına paranın gönderilmesi ni yazacağını söyler. Ancak yazdığı mektupta halini şehreminine Tunmasını bildirir. Mektubu açıp oku- mıyan Abdürrezzak beyin adamların- dan biri Ahmed ağanın evine götü- Tür, Ahmed ağanın karısı mektubu Rıdvan paşaya takdim eder, Bu haka- ret kendisine yapılmış. gibi sayan Rıdvan paşa Ahmed ağasının kurta rılması için evvelâ Şişli ciheti kuman- dani Mehmeğ paşaya, sonra Beyoğlu mutasarnfı Kayserili Hamdi beye müracaat eder. İkisinden de bu işe karışamıyacakları cevabını alır. Beşik- taş mühafızı Hasan paşaya müraca- atinden de bir netice çıkmaz. Bunun üzerine saraya giderek keyfiyeti hün- kâra arzettirir. Fakat Abdülhamidin ra silâh, ameleye kazma, kürek verdi- rir, Memurlâra: — Ahmed ağayı kurtarın! Abdür- rezzak beyi de ne suretle olursa olsun bana getirin! Diye emreder, Ameleye de: — Bir hain Ermeni basılıp tutula- cak! Gözünüzü açın! Tenbihinde bulunur. Diğer taraf- tan Abdürrezzak bey de ihtiyaten evi- ne on beş kadar Kürt toplamıştı. İki taraf arasında silâh patlar. Kargaşa” lık esnasında Ahmed ağa savuşmak teşebbüsünde bulunur. Abdürrezzak beyin kardeşi güçlü, kuvvetli genç Bedirhan bey görür ve mâni olur. Ah- med ağa bu defa dehşetli bir dayak yer ve gene eski yerinde hapsedilir. Abdürrezzak bey maiyetine kürtçe kumanda veriyordu. Bunu işiten ve nereye, ne İçin sevkedildiklerini anlı- yan amele ekseriyetle Kürt olduğu için dağılırlar. Ahmed ağa da Abdür- rezzakın evinde kalır. Mesele saraya aksedince evvelâ Zü- lüflü İsmail paşa gelerek Ahmed ağa- yı ister, Abdürrezzak vermez, Sonra Fehim paşs irade ile geldiğini söyliye- rek Ahmed ağayı alıp saraya götü- rür; Ahmed ağa sarayda o gece alıko- nularak ertesi sabah serbest bırakılır. Ne kaldırım yaptırtılarak Abdür- rezzak bey, ns tarziye verdirilerek Rıdvan paşa memnun edilmişti! (Zaten hükümet, hükümet olsay- dı böyle bir hâdise çıkardıkları için Abdürrezzak beyi de, Rıdvan paşayı da en şiddetli bir surette tedib ederdi. Fakat hükümet olsaydı... Abdülha- mid için siyaset tavşana kaç, tazıya tut demekten, zddiyet ve husumetle- ri beslemekten ibaretti!) Şimdi iki taraf da biribirine diş bi- liyordu. Rıdvan paşada da, Abdürrez- zak beyde de biribirinden şahsen in- tikam almak hırsları uyanmıştı. Rıd- van paşanın katlinde Ali Şamil pa- şanın hiç haberi ve dahli -olmamış- tır. Vaka üzerine Abdürrezzakın evi basıldı. Bulunan evrak ve resimler sür raya, götürüldü. Bunlar arasında B. Leonun da resmi vardı, Hünkâr Ab- dürrezzağ; beyle bey Leonun münass- belleri hakkında tahkikat icrasını ira- de etmesile zaptiye nazırı Şefik paşa bay Leonu çağırttı. Bay Leon o gün rahafsızdı. Buna rağmen kendisini zaptiye kapısına götürdüler. Bay Leon zaptiye nâzırının kendi- sine karşı tavır ve halinden şüphelen- di. Sorduğu suallere; — Sana emniyetim yok! Cevap ver» miyeceğin Diye sert cevaplar vermesi üzerine Şefik paşa kızdı. Hapsini emretti. Fa- kat doktor tarafından muayene neti- cesinde hastalığı anlaşılmasile bay Leon Mehterhana hastanesine nakle- dildi. Burada hırsızlardan, katillerden hastalar, hattâ tifolular arasına yatı- rıldı, Bu bal kendisini meraka, yeise düşürdü. O akşam tekrar isticvap için Şefik paşa nezdine çağrılınca paşaya: — Yaptığın muamele bana kastin olduğunu gösteriyor. Efendimiz senin bana düşman olduğunu bilmez. Ben sana hiç bir şey söylemem! diyerek cevap vermemekte ısrar etil, Diğer taraftan sarayca gönderilen memurlar bay Leonun evini basmış, evrakını alıp saraya götürmüştüler, Bay Leonun da saraya getirilmesi O sırada Necip Melheme paşa riya ,setindeki bomba komisyonu hâlâ faa- liyette idi. Bay Leon da bu komisyo- na verildi. Altı gece müddelumumi Cemal bey'e bir odada sarayın yaldız- lı karyolalarında yatıp Kalktı, Niha- yet katil meselesinde alâkası olmadı- ği anlaşılması üzerine memuriyetin- de devamına irade çıktı. Abdülhamid Bedirhanilerden çeki- nirdi, Diğer ekâbir de bunlardan âde- ta ürkerlerdi. Bir defa Abdürrezzak bey maaş suretini maliye nazırına götürmüştü. Nazır elinde kalem baş- ka bir işle meşgul oluyordu. Abdür- rezzak bey nazırın elindeki kalemi tutarak; (Arkası var)