asi pr kure ateş Mar veri- delin ştur. İpa- ışağı" affak 1, Jo- glaes ik ke abiler yara“ « has“ atma k ke gidere en bu anla tahkis fif yar ülerek ağunu ıdığını devam ız mw ihi vas 18 Nisan 1937 —. — Diküniler: GERİ ALINAN BİR İMTİYAZ ——— Bundan bir hayli sene evvel AL manlara bir imtiyaz verilmişti. İs tanbul şehri içinde bir nevi yeraltı şimendiferi yapılacaktı. Bu şimen- difer İstanbul ile Galatayı bir köp- Tü üzerinden geçerek birbirine bağ- lıyacak, sonra Şişli taraflarında yer yüzüne çıkarak oradan etrafın gü- zelliğini seyrede ede Boğaz la rından Karadenize doğru uzayacaktal Harp çıktı, Almanlar bu projeyi tatbike imkân bulamadılar. Şimdi vaktile verilmiş olan bir teminat par rası irad kaydediliyor ve rhukavele mefsuh addolunuyor. Verilen imtiyaz tatbik edilmediği için feshedilmesi pek tabiidir. Fakat esef edilecek nokta teşebbüsün geri kalması, bu şehir şimendiferi fikri- | ninde mefsuh bir hale girmesidir. İstanbul için münakale meselesi ne güzel halledilmiş olacaktı, Acaba İs- tanbul plânında bu fikre bir yer ayırmağa imkân yok mudur? MÜSTEHCEN PLAK —————— Bir müstehcen plâk doldurmak da- vası görülmekte olduğunu gazeteler- de okuyoruz. Plâk doldurmak ta bir nevi neşir vasılasına müracaat de mek olduğu için bunun da müsteh- Sen neşriyat arasına girmesi tabildir. Ancak matbuat kanunu tadil edildiği zaman -bu noktanın da biraz daha tavzih edilmesi lüzumu göze çarpmı- yor değil, Plâk dolduranlar kendileri bir şar- | kı icad edip bunu plâğa söylemiş ise- ler mesuliyetleri tabildir. Fakat or- tada söylenip duran bir şarkı olursa bunu “bir plâğa naklederken onun müstehcen olup olmadığını kestirmek. nasıl kabil olur? Sanatkâr bu şar- kının müstehcen olduğuna hükmet- #€ tabiidir ki o şarkıyı okumaktan çekinir. Fakat mesele takdire kalır- s& bunda fikir ihtilâfı çok mümkün- dür. İ Şu halde müstehcen plâk doldur- | maktan doğan mesuliyetin şümullü bir surette tarifi zaruret o kesbediyor demektir, ÖLÇÜLERİN MUAYENESİ | —————— Ötedenberi eksik ve hileli ölçüler. | den şikâyet ederiz. Yeni ölçüler ka- | bul edildikten sonra mesele busbü- | et kesbetti. Gazeteleri alı- niz, onların davamlı havadis serma- Yeleri arasında mutlaka ölçü muaye- nesine de tesadüf edersiniz. Bu ka- dar sık ve daimi tedbir almak mec- buriyetinin hissedilmesi de gösteri- yor ki esnaf hileli ölçü kullanmağa Pek meyyaldır. Esasen esnaf arasın- da ahlâk ve haysiyet fikri lâyikile inkişa? etmezse ( hileye mâni olmak çin alınan tedbirlerin tam semere ver; rine İntizar edilemez. Bari €snaf cemiyetleri de biraz gayret et- Seler; esnafımıza Sık sık meslek hay- Siyelinden, ahlâktan, doğruluktan bahsederek irşadlarda bulunsalar ve kendi aralarında bir köntrol yapa | Tak resmi tedbirlere yardımda bu- | luhsalar... *Hilekârliğm bu kadar | köklü suretle devamı namuslu esnaf için de bir üzüntü teşkil ettiğine $üphe yoktur. YY Elmaslı yüzük Kıpti Hasan ile Ayşe çarşıda satmağa Şalışırlarken yakalandılar Hasan ve Ayşe isminde kıptı bir ka- dinle bir erkek Kapalı çarşıya kuyum- Gulara gelerek elmas taşlı bir yüzük Satmak üzere göstermeğe başlamış- Tardır; Bir aralık kuyumculardan biri, bunların vazifelerinden şüphelenmiş Ve el altından zabitayı. haberdar ete miştir. Sivil memurlar, birer alıcı vaziye- tinde yüzüğü tetkike koyulunca; bu- Run hırsızlık bir mal olması ihtimali- »i düşünerek kadınla erkeği karako- la götürmüşlerdir. Filhakika yapılan tahkikat neticesinde bunun İstinyede bir yerden çalınmış olduğu medana çıkmış, sahibine iade edilmiştir. Ay- Şe ile Hasan hakında tahkitata devam, olunmaktadır, Adliye sarayı | Yolcu salonunda | Gazi köprüsü | | Diğer hükümet | hamaliye ücreti | Demir malzeme- daireleri de bu civarda kurulacak Yeni adliye sarayının Sultanahmed hapishanesi yerinde yapılması karar- laştırıldığını ve bina cephesinin han- gi cihete doğru olacağının tesbiti için şehircilik mütehassısı B. Prostun Av- rupadan gelmesine intizar edildiğini yazmıştık. Aldığımız malümata nazaran adliye sarayı yapıldıktan sonra bu meydan- lık genişletilerek diğer bilumum hü- kümet dairelerinin o civarda toplan- masi için daha bir çak binalar yapıl masi düşünülmektedir, Henüz bu hu- susta verilmiş bir karar yoktur. Bu ci- het de B. Prost geldikten sonra dü- şünülecektir. Tramvaylara atlıyanlar çok azaldi Zabıtaca yapılan tadkikata naza- ran; tramvay yürürken binip inenle- rin adedi gittikçe azalmaktadır. Son iki gün içinde Eminönü ve Fatih ka- zaları mıntakası dahilinde bu yüzden cezalandırılanlar ancak dört kişidir. Polisin almış olduğu bu tedbirin iyi netice verdiği görüldüğü cihetle arka- si bırakılmıyacaktır. Zehirli gaz kursu Eczacılar ve sıhhat memurlarına mahsus bir kurs açılacak Zehirli gazlardan korunma çarele- rini göstermek üzere Haseki hastane- sinde sırf hekimlere mahsus olmak üzere bir zehirli gazlar kursu tesis €- dilmişti. Şehrimizdeki hekimlerimiz, bu kurslara devam etmişlerdi, Önü- müzdeki haftadan itibaren eczacılar» la sıhhat memurlarına aid olmak Üze- re ikinci bir kurs açılacaktır. Bu kur- sa gerek resmi sıfatta bulunan, gerek serbes” olarak çalışan bütün eczacı | Jar ve hasta bakıcıları devam edecek- l lerdir. Bu suretle halkın sıhhat işle- rlie yakından alâkadar olanlar havas dan gelecek gaz hücumlarına karşi korunma çarelerini tamamile öğren- miş olacaklardır. Halka mahsus kurslar ve konferans- lar da bu ay sonunda açılmış olacak- tar, Pencereden düştü Zavallı Müyesserin kafa tası parçalanarak öldü Galata Arapcamlinde Yaprak çık» maz sokağında Şabanın 3 yaşındaki kızı Müesser evin üst katındaki pen- cere önünde oynarken açık bulunan pencereden sokağa düşmüştür. Dört metre yükseklikten düşen küçük Mü. esser başından tehlikeli surette yara. lanmış ve tedavi altına alındığı Şişli çocuk hastanesinde ölmüştür, Kaza müddelumumiliğe bildirilmiş, adliye doktoru B, Enver Karan hastanede çocuğun cesedini muayene etmiştir. Ölüm etrafında adliye tahkikat yap pıyor Umumi müdür, ücretlerin | yüksekliği hakkında | ne diyor? | Bir gazete, Galata yolcu salonun- | daki yük tarifesinin pahalılığından şi- kâyet edildiğini yazmıştı. Bu busüs- te Liman idaresi umum müdürü B. Raufi ile görüştük. Umum ihüdür di- yor ki: «— Yüz kilodan fazla eşyanın ce- sametini ve sikletini tahmin edersiniz. Böyle yüklerden 50 kuruş hamaliye al- | mak çok mudur? Küçük parça eşya- lardan ayrı ayrı ücret alinması da za» | ruridir. Saniyen yolcu salonunda ye ni bir tarife yapılmış değildir. Tatbik edilmekte olan tarife eski tarifedir ve bizim tarafımızdan değil, İktisad ve- kâletinin tarife komisyonu tarafından hazırlanmıştır. | Bununla beraber bize ücretlerin yük- | sekliğinden şikâyet ve müracaatler 0- lursa bunları tedkik edip bir rapor ha- zırlıyarak (OVekâlete oarzedeceğim. Unutmamalıdır ki, tenzilât prensib | olarak kabul edilmiş ve Vekâlet tari- feyi her sene biraz daha ucuzlatmış- tır. Tarife komisyonu haziranda top- lanacaktır. Yolcu salonu ile yük salo- nunda imkân nisbetinde yeniden ten- zilât yapılacağını zannederim.» Yoksul çocuklar Fakir çocuklara yardım için birlikler kurulacak Mekteplerde yoksul çocukların yar- dım görmeleri için teşekkül eden bir- lik idare heyeti evvelki gün ilk top- lantısını yapmıştı. İdare heyeti, yapıs lacak yardım işlerinin kusursuz. ola- rak yapılması ve mühtaç çocuklardan hiç birinin açıkta kalmaması için her kazada bir birlik kurulmasını muva- fık görmüştür, Bu birlikler kaza par- i teşekkülleri tarafından kurulacak- tır, Kaza birlikleri, gerek şehirde, ge- rek köylerde kendi mıntakalarındaki mekteplerde mühtaç bulunan talebe- nin mıktarını tesbit edecekler ve bun- ların muktarını merkezdeki birliğe bile direceklerdir. Kaza birliklerinin teş- kilâtı 11 mayısa kadar neticelenmiş O- lacak ve faaliyete geçmiş olacaklar« dır. Kaza birlikleri teşkil edildikten sonra merkez birliği, yapılacak olan yardımın şeklini tayin edecek ve bu faaliyeti karşılıyacak tahsisat ta bu- Jacaktır. Sultanahmed sulh hukuk mahkemeleri 2 Eminönü kaymakamlık binasında bulunan Sultanahmed sulh hukuk mahkemelerinin Sultanahmed civa. rında daha geniş bir binaya nakledil. meleri kararlaştırıldığını yazmıştık, Bu üç mahkemenin O Divanyolunda Türk kadınları biçki yurdu binasına nakilleri kararlaştırılmıştır. Bir kaç güne kadar bu bina boşaltılarak ki- ralanacak ve sulh hukuk mahkemele- ri derhal nakledilecektir, Daimi fotograf Amalörlere mahgus daimi fotoğraf müsabakamızın bu haftaki seçiminde (Üçer liralık kitab) hediyemiz! kazâ» nanlar: 1 — Ankara maliye vekâleği bütçe müdürlüğü memurlarından Sabri Eren, 2 - Ankara Sümer Bank me nin ilk kısmı 75 . Gazi köprüsünün temel ayaklarına aid tecrübe kazıkları 18 metre derin- liğine kadar zemine tatbik edildiği halde zemin çürük çıktığı için iyi ne- tice alınmamış bu tecrübeye göre ka- nkların uzunluğu ve ayaklara veri- lecek şekil hakkında (o Almanyadaki firmaya malümat verilmişti. Fabrikada, köprünün projesini ya- | pan Fransız mütehassısı B. Bijue ile Almanyada köprünün tatbikat proje- sine göre malzemesini hazırlatmakla meşgul belediye yollar ve köprüler müdürü mühendis bay Galib, köprü ayaklarına verilecek şeklin tesbitine başlamışlardır Diğer taraftan köprünün demir kı- sımlarına aid malzemenin birinci kıs- mı hazırlanmıştır. Bu demir kısım- lar, Balat atelyesinde yapılan köprü- nün dubalarını asıl köprünün gövde- sini teşkil edecek olan kısma bağla- nacaktır. Bunun için demir kısımla- rına numaralar konulmuştur. İlk de- mir malzeme 15 güne kadar limanı- mıza gelecek ve burada monte eğdil- dikten sonra dubalara göre inşaata başlanacaktır. Hareket şakirdi Dün 75 talibin imtlimnleri icra edildi Devlet demiryolları idaresine hare- ket şakirdi olarak 50 genç alınacaktır, Yalnız İstanbuldan 75 müracaat vaki olmuş ve Sirkeci istasyon binasında dün bunların imtihanları yapılmıştır. Ankarada müracaat edenler de orada imtihan edilmektedirler. Orta mekteb mezunları arasında yapılan bu imti- handa muvaffak olanlar 50 yi geçer- se ihtiyaç nisbetinde daha fazla me- mur da alınacaktır. İmtihan evrakı tetkik edilmek üze- re Ankaraya gönderilecek ve ilk par- ti kazanan elli kişi hareket şakirdi 0- larak muhtelif istasyonlara tevzi edi- lecektir. “ Esrar ve heroin Herolin ve esrar kullananlar azalıyor Gerek emniyet müdürlüğü kaçak- çılık bürosu, gerek gümrük muhafa- za teşkilâtı esrar ve heroin kaçakçılı. ğı ile sıkı surette meşgul bulunuyor- lar, Geçen ay zarfında, yedi esrar, on heroin vakası tesbit edilmiş, bunla» rn hepsinin de alâkadarları yakala- narak ihtisas mahkemesine sevkedil- mişlerdir. Yapılan tahkikat ve tetkikat, şe- hirde esaslı bir heroin imalâthanesi kalmadığı, ve satıcılarının da günden güne azalmakta olduğu görülmekte- dir. Yakalananların kısmı Azamı, <he- güne kadar geliyor İ | müsabakamız İ EZir çırpıda Iİ Yavaş yürüyoruz Bir gazete telgraflarında okudum. Amerikada bir çok şehirlerde sokak başlarında, direklere; «çabuk çabuk yürüyünüz..» levhaları asılmış... Hal- buki Amerikada halkın çabuk yürü- mesi meşhurdur, Hattâ halkın biraz yavaş yürüyenlere çarptığını, onları ezdiğini işitir, dururuz. Böyle olduğu halde demek o çabukluk da az görül müş, Amerikalılar daha hızlı, daha çabuk yürümeğe karar vermişler... Bunu okuyunca aklıma İstanbulun başında Beyoğlu caddesi olmak üzere büyük yolları geldi. yer yüzünde bir yavaş yürüme müsabakası © yapılsa muhakkak şampiyonluğu biz alırdık. Büyük bir caddede etrafınıza bakınız. işte önünüzde ilerliyen bir zat. elleri- ni arkasında birleştirmiş... Sallana sallana gidiyor. Arkasındaki elinin parmakları arasında keblibar takildi bir tesbih.. hem yürüyor, hem de ar- kasında bulunan tesbihi o «şak şak» şaklatıyor... İki, üç şaklamada topu topu bir adım alıyor... Sanki kaldırımda yürüyenlerin han- gisi tesbihli adamdan farklı ki. İleride dört genç kadın kolkola gir- mişler. Bütün kaldırımı kaplamışlar... Acele bir işiniz olsa biraz huzlı yürü- meniz icabetse, tabii bunu yapaman- sınız ve sinirden çıldırırsınız.. Muhakkak ki son derece yavaş yü- rüyoruz. Belki yollarımız da daha haz- lı yürümemize meydan bırakacak ka- dar mükemmel değildir. Fakat her halde yavaş yürümenin bu derecesi de fazla... Caddeler umumun malıdır. Hiç bi- rimizin hususi caddesi yoktur ki ora- da istediğimiz gibi hareket edelim, Bunun için umumun malı olan bir caddeden geçerken dört kişi kol kola girip kaldırımı baştan başa kaplama- nın, ağır ağır yürüyerek arkadan te lâşla gelen iş güç sahibi adamı sinir- den çıldırtmanın hiç manası yoktur. Hele banları öyle ağır yürüyorlar, saatlerce kaldırımları öyle işgal edi- yorlar ki zannedersiniz her kesin dört misli, beş misli yol vergisi veriyor... Biraz hızlı yürüyelim... Çabuk yü- rüyelim.. H.F. Ayakbastı parası alındığı asılsız Cumhuriyet müddiumumi sinin verdiği izahat Dün bir refikimiz İstanbul hapis- hanesindeki - bazı (omahkümların hapishaneye gelen yeni mah- kümlardan ayak bastı parası al- mak ve saire gibi yolsuz hareketlerde bulunduklarını ve bu yüzden İstan- bul hapishanesinden yüz kadar mah- kümun diğer vilâyetler hapishanele- rins ogönderileceklerini (yazmıştı. Dün bu havadis etrafında o İstanbul müddelumumisi bay Hikmet Onat bir muharririmize şunları söylemiştir: — İstanbul hapishanesinde böyle para vesaire gibi hiç bir şey yoktur. Havadis asılsızdır. Ancak mahküm- lar fazlalaşınca hapishanede fazla ka- labalığa meydan verilmemek (üzere ara sıra bir kısım mahkümlar diğer vilâyet hapishanelerine nâkledilirler ki, bu her zaman yapılan o bir iştir. Yazıldığı şekilde hapishanede uygun- suz hareket yüzünden mahkümların nakilleri doğru değildir.» murlarından Güzin Seçkin, $ - füyüb orta okulu 2. B. No, 209 Abdürrahman, 4 - Heybeliada, Rauf,