18 Nisan 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

18 Nisan 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

v —— Ma dl 18 Nisan 1937 SİYASİ İCMAL Hindistanda çıkan son kargaşalık İngiliz imparatorluğunun en mü- | höm parçası ve ddeta temeli bu- lunan Hindistanın hem iç, hem de dış işleri bu imparatorluğu üdare edenleri son derecede düşündürmek- tedir. Umumi harbin son senelerin- denberi hürriyet ve istikiği istiyen ve doğrudan doğruya İngiliz idaresi ullında bulunan eyaleterin halile- rını tetmin için yedi sene hazırlıktan sonra vürude getirilen kanunu esd- sinin ve teşkilâlın tatbiki feskalâde zorluklar karşısında kalmıştır. On bir eyaletten altısında Hind milli kongresi partisi mutlak ekseri- yet kazandığından bu eyaletlerdeki kabinelerin bu parti tarafından teş- kil edilmesi icap ediyordu. Hindis- tanın tam istikiğii emelini güden Parti İngilizlerin kurdukları yeni va- medeğinden eyalet kabinelerini teş- kilden imtina etmiştir. Buna da s€- bep olarak eyalet valilerine lüzumu halinde mahalli pariâmentoları fes- hetmek ve memleketi diledikleri gi- Dİ idare etmek için yeni kanunu esasi ile teyi& edilen hususi salâhiyetin keyfi olduğu gösterilmiştir. Bu partiyi ikna için yapılan teşeb- büsler ve teklif edilen uzlaşmaların neticesiz kaldığı, partinin üzerinde m nr ME Bakırköy esrarlı bir ine gönderdiği son - mektup- alyor, Mumaileyh valiler ile pariâmentoların &lerek Hindista ve rahatın kaybetmi sessiz mücadeleyi tercih eylediğini ve valilerin diktatörlük (salâhiyetleri rejedilmedikçe alı eyalette kabine teşkil edilmiyeceğini bildirmiştir. Diğer beş eyalette inlihapta ekse- riyeti kazanan muhtelif müslüman partileri kabineleri teşkile ran ol. muşlardır. Fakat bunlardan şimali garbi hudut eyaletinde ve Efganis- tan hududu civarında yaşıyan mu harip müslüman kabileler İngilizler tarafından mecusilerin müslümanla- ra karşı tercih ve himaye edildikle- ri kanaati ile silâha sarılmışlardır. Hindistanın kara kapıs önündeki bu kıyam o kader tehlikeli bir şekil almıştır ki Hindistandaki yerli ve İn- giliz bütün ordular ve hava ku»- velleri bir fakirin idare ettiği, kıyam: erbabı üzerine sevkedilmiştir. Di- ğer taraftan İngilizler Hindistanın | deniz kapılarmı İtalyarı ve Japon- yanın tehdidi altında sanıyorlar. Hin- distan bugün İngilizlerin en büyük gailesi olmuştur. Feyzullah Kazan civarında ölüm vakası Bayan Ayşe, damadından yediği dayak neticesinde mi öldü Zabıla ve adliye dün gene esrarlı bir ölüm tahkikatına el koymuşlur. Bir muharririmizin yaptığı tahkika- ta nazaran; bu mahiyeti karanlık gö- rülen ölüm vakasının tafsilâlı şöy- ledir; Bakırköy kazası civarındaki köyler- den Sores köyünde bir evde rençper Ramazan ile Karısı ve kaynanası Oturmaktadırlar. Ramazanın kaynanası Ayşe, dama- dına karşı dalma soğuk davranmak- İa ve kızile onun arasını mütemadi- yen açmak istemektedir. İşte bu yüz- den Ramazan ile karısın ve kayna- nasının arası hiç bir zaman iyi de ğildir. Geçenlerde, bu geçimsizlik o sere- Ceyi bulmuştur ki, Ramazan Kayna- nasile tokalı yumruklu bir kavga yapmağa mecbur kalmış ve bu kay- ga neticesinde de Ayşe kızını alarak bir tarafa çekilmiş, Ramazan da da evinde yalnız kalmıştır. O zaman bayan Ayşe, jandarma ya müracaat ederek Ramazanı Şşi- kâyet etmiş ve jandarma da Rama- zan hakkında icap eden tahkikat ev- Takını tanzim eylemiştir. Ramazan hakkında: bu dayak do- layısile kanuni takibat yapıladur. Sun, bu adam tekrar karısı ve kayna» Dasile barışmışlar. Son günlerde Ay- $e birdenbire bastalanmıştır. Bu hastalığın bir türlü ne olduğu kesti- rilememiş ve gün geçtikçe ilerle- miştir. Ayşenin bu âni hastalığı ve ölüme doğru sürüklenmekte olması bütün köyde şöyle bir şaylanın çıkmasına sebebiyet vermiştir: «Ayşe, damadının attığı dayaklar. dan bu hale geldi» Kısa süren bu meçhul hastalık nihayet dün Ayşeyi bu dünyaya gözlerini Mahalli zabıta, bu ölüm haberini duyunca, Ramazan hakkında önce tanzim edilmiş olan tahkikat evrakı dolayısle derhal işe el koymuş, mö- najiz (Gendi) »in (Teymis) | betçi müddetumumisi B. Feridun ile | adliye doktoru da mahalline giderek tahkikatın adli safhasına el koymuş- lardır. Ayşenin ölümünün hakiki sebebi anlaşılmak üzere cesed morga kal- dırılmıştır. 'Twbbı adlinin vereceği Ta- por, bu esrarengiz ölüm hadisesini aydınlatacaktır. Kutuluk keresteler hakkında şma Üzüm kurumu başkanı bay İsmail Hakkı Romanyaya gitmiştir. Başkan Romanyadâ kutuluk kereste için a- lâkadarlarla temaslar yapmış ve mü- zakereler bir anlaşma ile neticelen- miştir. İhraç edilecek üzümlerimiz Romanya kerestesinden yapılacak ku- tular içinde sevkedilecektir. Bursa fiselerinden yetişenlerin toplantısı Bursa kız ve erkek liselerinden ye- tişen ve şimdi İstanbul üniversite sinde yüksek mekteplerinde oku- yan Bursalı gençler dün Parkotelde danslı bir çay tertip etmişler,bü eğ- lenceli toplantıya İstanbulda bulu» nan Bursalılar da iştirâk etmişlerdir. Saat on altıda başlıyan toplantı çok eğlenceli olmuş, ve geç vakte ka- dar devam elmiştir. Bursalılar dün Parkoteline gelenlerin yakalarına rozet olarak birer koza takmışlardır. ! Bu toplantı münasebetile Bursa lisö- İ lerinden yetişen gençler bir kete da- ha bir arada buluşup, görüşmüş, milli | oyunlar oynamış ve eğlenmişlerdir. a m AGAM... ka e ee emini e en Kömür şereii | Mahkeme salonlarında. |) Beynelmilel serginin hazırlıkları çok ilerledi k olan beynelmilel kömür sergisi hazırlıkları çok ilerle- miştir. Memleketimizin mühira servet kaynakları n biri olan kömürü yurt içnide ve dışmda tanıtmak bakımın- | (o Mahkeme salonlarında (| e LE a yatan sarhoşu Soyan Kenanın muhakemesi dan bu sergiye büyük ehermiyet ve | Suçlu inkâr ediyor, palto ve saati sonradan rilmektedir. Sergide teşhir edilecek kömür ve kömüre mütesilik eşya mubtelif kategorilere ayrılmıştır. Kömür arama ve çıkarma usulleri, muhtelif kömür aletleri, ev idaresinde kömür, teshin vasıtaları, nakil vasi- talarında, endüstride, ziraatte kömür ve saire bu kategoriler meyanındadır. Sergiye iştirak eden şirketlere muh- telif müküfatlar verilecektir. Gümüş ve tunç madalyeler verilecek hediye- ler arasında yer almıştır. Birincinin mükâfatı bir şeref diploması ve bir al- an madalyedir. Afyon mahsulü Bu sene Ziraat bankası vasıtasile köylüden satın alınacak Uyuşturucu maddeler inhisar w- mum müdürü bay Hamza Osmanla ini bay Şükrü bu akşam Anka- raya giderek iktisad vekâletile temas- larda bulunacaklar ve vekâletten di- rektif aldıktan sonra Anadoluda bir tedkik seyahati yapacaklardır. Uyuşturucu maddeler inhisarı geçen sene olduğu gibi 1937 senesi afyon re- koltesini de gene Zirast bankası va- karar vermiştir. İdare banka ile te- masa geçerek miüibayna şeklini tesbi' te başlamıştır. Bu sene müstahsile da- ha çok faydalı olmağa çalışılacaktır. Geçen sene bankanın yalnız 15 şu- besinde yapılan mübayaa bu sene bü- tün şubelere teşmil edilecek ve bu su- retle köylüye daha çabuk ve kolay satmak imkânı verilecektir. Yeni verilen bir kararla afyonlarını tarif edilen şekilde temiz toplamağa muvaffak olan köyMiler mallarını da- ba pahalı satabileceklerdir. İdare bu seneki rekolteye afyonun cinsine gö- re (30), (35), ve (40) kuruş fiat ver- meği kararlaştırmıştır. Bu fistlerin geçen senelerden yüzde 50 daha fazla olduğu iddin edilmektedir. Alınan afyonlar tahlil edileceği ci- hetle geçen sene olduğu gibi bu sene de avans usulü kabul edilmiş, ancak bu yıl geçen yıldan fazla olmak Üze- re de ns WİSb: vüzde 30 olarak tesbit olunmuştur. Geri kalan para- lar da müstahsil fazla bekletilmeden ödenecektir. Hayvan ihracatı Karsta bir limited şirket kuruldu Karsta, hayvan ihraestile meşgul olacak bir limited şirket kurulmakta- dır. Şirketin sermayedarları İş ve Zi- raat bankalarile hayvan ihracatı ya- pan tacirlerdir, Şirketin direktörülü- ğüne Emlâk bazikasının eski İstanbul şubesi müdürü bay Muhiddin Osman tayin edilmiştir. Direktör önümüzde- ki perşembe günü Karsa gidecektir. Hayvan ihracatımızın inkişafı için kurulan bu şirket şimdilik bize en ya- kın memleketlere sevkiyat yapacak. tır. Suriye, İran, Irak bu meyanda- dır, İleride bütün memleketlere de ih- racat yapılacaktır. Bunun için teşki- tın genişletilmesi (o icabettiğinden memleketimizin bir çok yerlerinde şu- beler açılacak ve bunlar şirkete bağ- hı olârak çalışacaklardır. Hayvan ihracatçıları dün bir top- lanfı yaparak şirket direktörile uzun. uzadıya görüşmüşlerdir, Zincirlikuyu mezarlığı Büyük şair Abdülhak Himidin def- nedildiği Zincirlikuyudaki yeni me zarlığı şimdilik başka ölü gömülmi yecektir, Bu sene 25 bin lira sarfedilerek mezarlık ölü defnine müsald bir şek» le sokulacak, yani kısımlara ayrıla caktır, İnşaata temmuzda başlanacak» tır, Bu tesisat bittikten sonra ölüler gömülecektir, , sahibine iade için aldığını söyliyor Pangaltı polis merkezinde polis Dünkü muhakemede Kenan bu suçu tamamile inkâr etmiş, vaka gecesi sarhoşla Kenanı otomobilinde götüren ve soyma işini görerek polis karakoluna haber veren şoför Rauf şahid olarak dinlenmiştir. Şoför Rauf vakayı şöyle anlat- mıştır: — Yağmurlu bir gece idi. Saaton bir sıralarında Beyoğlunda Parmak- kapı civarında Bekâr sokağında oto- mobilimle müşteri beklerken orada- ki birahaneden bir sarhoş çıktı ve sokağa sapar sapmaz olduğu yere düşüp sızdı. O sırada bu polis Ke nan gelerek beni çağırdı, sarhoş ada- mı otomobile aldık, kendisi de bine- rek, Taksime çek, dedi. Ben Taksim merkezine sarhoşu götüreceğiz sanı- yordum. Fakat yolda polis otomo- bili çevirterek Ayaspaşaya doğru saplık, Gümüşsuyudan Beşiktaşa in- dik. Ben Beşiktaş merkezine gidi- yoruz zannile otomobili sürerken polis gene emir verdi ve Akaretlere doğru saplık. Bir aralik geriye bak- İ tığım zaman ismin! sonradan öğren- diğim sarhoş Kemslin sızmış, polis Kenanın da ceplerini karıştırmakta olduğunu gördüm. Polis, sarhoşun cebinden çıkar- dığı hüviyet varakasına bakarak is- minin Kemal ve kendisinin Kadr köylü olduğunu söyledi. Nüfus tez keresini tekrar sarhoşun cebine koy- duktan sonra adamın saat kordonu- nu, paltosunu, şapkasını çıkardı, cep- lerini karışırdı. Akarellerde Valde çeşmesi civarinda Vişmezade mahal- lesinde sokağa sapınca otomobili durdurmanı söyledi. Orada durduk, polis Kenan, sarhoş Kemalin kok larından tutarak otomobilden çika- rıp biraz ötede kaldırımın kenarında çamurlar içerisine bıraktı. Ben bu vaziyet karşısında polise niçin böyle yaptığını sordum ve hiç olmazsa adamın paltosunu üzerine örtmeiizi söyledim. Kenan buna itiraz ederek: — Canım birak şu serseriyi, pak toyu ne yapacakmış?. Dedi ve tekrar olomobüle bindi. Nişantaşına kadar geldik. Orada Ke- nan otomobilden indi ve bana: — Ben o sarhoşun cebinde on lira buldum. Bunun beş lirasını sana ve- reyim. İstersen adamın şapkasını da sen al ve işine git... Dedi. Ben bunları kabul etmedim. Fakat polisin hiddetlenerek, sonra bana iftira etmesinden korktum ve verdiği beş lirayı aldun. Kenanda sarhoş adamın paltosile şapkasını alıp gitti. Ben oradan ayrılınca doğruca Taksim merkezine giderek vakayı anlattım ve beş lirayı da merkeze bi- raktım. Biraz sonra Kenanı merke- 76 getirdiler ve kendisini tanıyarak vakayı bunun yaptığını söyledim. w Suçlu Kenan bu İfadeye itiraz eti ve: — Bu iddiaları kabul etmem. Şo- för bana garazdır. O gece ben dai- Teden mezun ve sarhoş idim. Kendi- mi bilecek halde değildim. Sokak- ta bir sarhoşun yallağını görünce in- Ssaniyet namına evine götürmek üze- re otomobile koydum. Valde çeşme- si civarına gelince şoför bana sarho- Şun evi orada olduğunu söyledi. Ben de adamı otomobilden çıkarıp bırak- tım. O sırada sarhoşlukla belki de adam hakkında bir şeyler söylemi- — Gece saat 24 sıralarında şoför Rauf karakola gelerek vakayı anlat- tı. Derhal telefonla muhabere ede- rek Nişantaşı merkezinden Kenant arattık. Kenanın O gece saat 24de Nişantaşında nokta teslim almağa memur bulunduğu ve muayyen vak- tinden on beş dakika sonra noktaya geldiğini öğrendik. Kendisini Tak- sim merkezine getirttik. Şoför Rar ufla karşılaştırdık. Kenan iddiaları ri sürdü. Fakat şoför iddiasında 1s- rar ediyordu. Sonra Kenanın evin- de yaptığımız araştırmada sarhoş Kemalin paltosile şapkasını ve saat, kordonunu bulduk. Bu vaziyet kar. şısında Kenan hakkında kanun! mu- #meleye giriştik.. Suçlu Kenan bu şehadeti de kar dede palto ve şapkayı bilâhare sa hibine vermek üzere aldığını ve sas atle kordonun da palto cebinde bur Tunduğunu söylemişti. Bu cihet şa- hid Rauftan tekrar Soruldu Rani; — Hayır, Kenan gece otomobil için- de saatle kordonu sarhoşun yelek ; cebinden çıkarıp aldı... , Dedi. Diğer şahidlerin çağınlması için muhakeme başka güne bırakıldı, Meraki piyesi Izmir limanı Ankara Halkevinde ( |Mütehassıslar Istanbuldan büyük muvaffakıyetle temsil edildi Ankara (Akşam) — Geve Halkevin- de Ercümend Behzadın tertib ettiği çok güzel bir dekor içinde Mölyerin Ahmed Vefik paşa tarafından adapte ediler (Meraki) piyesi büyük bir mü vaffakıtetle temsil edilmiştir. sonra İzmirde de tedkikat yapacaklar İzmir YI (Akşam) — Müstakbel İzmir limanının sondaj ve avan pro- jesini yapacak olan İngiliz liman mü- tehassısları, İstahbul )imanı için yapmakta oldukları tedkikatı bilir. dikten sonra buraya gelecekler ve tedkikata başlıyacaklardır. Hükümet, İzmir limanının Alsan- cakta yeni yerinde inşasına büyük ehemmiyet vermektedir. Onun için İngiliz liman mütehassısları tarafın- dan yapılacak tedkikstın bir an ey- vel bitirilmesi istenmektedir, Sondaj Bilhassa, Meraki rolüne «Sühan | ye ayan projeden sonra limanın müse Safter rolünde (Resai Barbaros Oğ- | takbel plânı hazırlanacak ve yıllara lu), hizmetçi rolünde bayan «Dürnev | taksim suretile Jimanın inşasına baş- €n çok muyaffak olanılardandı.. anacaktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: