gaya a gtr ? Mx tı 22 Kânunusani 1937 AKŞAMDAN AKŞAMA, ——— Fena bir âdetimiz Bazı ccnebiler vardır ki ya eskiden gördükleri, yahut eski somanlarda Okudukları “Türkiyeye karşı bir ne- vi sıla hastalığına tutulmuşlardır. Kafes, çarşaf, fes, şalvar, pabuç, ha- Tem, Servi, mezarlık, onlar için Tür- kiyenin ve Türklerin yeryüzündeki Yarlığınn tek hikmeti gibidir. Ne İrenk madamaları gördük ki, bu Os- manlı tarihi kadar eski devirlerden hasretle bahsederler, böyle şeyler kal- madığı söylenince: «Ah, ne yazik!» di- Ye içlerini çekerler. Pier Loti edebiya- tmm Avrupada kökleştirdiği bu hem hazin, hem allı pullu Türkiye Jevha- sını zihinlerde silmek için, bir mem- Teketin, ecnebi © seyyahların gözünü €ğlendirmek pahasına iptidailikte de- Mir atması mümkün olmadığını ne kadar anlatsanız nafiledir:. «Evet ama, derler, yazik oldu!..» Fransız muharriri Claude Farrere, i ve düşünüşü böyle olan ec Onun Türkiye ile münasebeti, Pier Totinin Türk dostluğuna tufeyli bir takıntı ile şöhret aramasmdan iba- retti, Türkiyede inkilâb olunca, yaza- cak ekzotik mevzu bulamıyan bu mu- inkalâbımızı tenkid eden garib yazı: larından dolayı biz ona darıldık, yüz Yermedik, kızdı. © iddeti hâlâ devam ediyor. San-“ cak meselesi için yazdığı yazıya hay- vet bile etmedik. Türkiye hakkında birçok eserler yazdığı halde Türkiye- Yi hiç tanımayan Clande Farrere'in maksadı, Fransadaki sol cenah bükü- metine hücum etmek olsa gerek... İstanbulda kendi ismi bir sokağa ve- Yilmiş Türkiyeye fena gözle bukan bir Müharririn adım Türkiyede efendi- lleştirmek cidden garib bir tezad. Bu münasebetle, çok fena bir âde- len bahsetmek isteriz; Sokakla- Ya İsim koymuk veya isim değiştir. mek hususundaki kolaylığımı?! Bu hâdise, yaşayan insanların is- Mini ebedileştirmek hususundaki ace- ne Jena neticeler verdiğine * Ne olduğu, ne clacağı, ne Yapacağı belli olmıyan, hayattaki bir Adamın İsmini bir sokağa verirken neler ve ne merasim yapılmıştı!.. Gü- lünç değil mi? Bazı belediye reisleri İstanbulda, Ankarada, birçok sokaklara, kendi isimlerini, yahut şahsen hürmet ve evEi duydukları, minnettar oldukları bazı zatların isimlerini koymuşlar. di. Bir kaç sene geçmedi, bunlardan Şoğunu gene belediyeler sildiler, de- Sokak $ ei ikak İsmi, meydan adı bir şehir İçin kolay kola” değişmemesi lâzım şeylerdir. Hele sağ adamların eri!.. Clade Farrere gibi bir Muharririn - ilerde neler yazacağı ma- değil iken - hakkımızda bir iki Yi yağı yazmış diye, ismi abide yapı- Ruydı? Bunu, tarih kendiliğinden SİN azameti, sağlığında tarihe ve ebe- “iyete mal olmuş büyük Insanlar Müstesma, milletin minnet ve kadirşi- Daslığını, bilhassa ecnebilere kolayen tevdi etmemek lâzımdır. Man a Üsküdar birinci orta mektep müdürlüğü Üsküdar birinci orta mektep mü- dürlüğüne Adapazarı orta mektep mü- dürü Tevfik tayin edilmiştir. — Arasıra şöyle bir “taya çıkar bay Amca; ayi Kuru çeşmeler Sular idaresi bunları tamir edecek Belediye sular idaresi şimdiye kadar Terkos 'suyu miktarını arttırmak ve Terkos şebekesini genişletmek işlerile macşgul olmakta idi. İstaribulda Kırkçeşme, Halkalı ve Taksim suyu kullanan halk ekseriyeti | teşkil ediyor. Vaktile bu sulara aid çeş- | melerden su aktığı halde son senelerde- | ki ihmal yüzünden bunların suları ke- gilmiştir. Sular idaresi, halkın müm- kün olduğu kadar su ihtiyacını temin etmek üzere tamire muhtaç olan bütün| çeşmeleri tesbit etmiştir. Bunlar, semt-| lerine göre sıraya konmak suretile ta- mir edilecektir. Bu suretle suyu akmı- yan çeşme kalmıyacaktır. Zeytin ve zeytinyağı ihracatı arttı Son günlerde zeytin ve zeytinyağı #Mracatı artmıştır. Bu meyanda Rus- lara 70 bin kilo zeytinyağı satılmış- tır. Zeytin piyasasında görülen bu hareket fiatlerin biraz yükselmesine sebep olmuştur. Yolcu salonu Şubat içinde inşaata başlanacak Liman idaresi umum müdürü Raufi | yeni yolcu salonunun maketlerini teğ- kik etmek üzere dün güzel sanatlar akademesine gilmiş ve bir müddet meş- gul olmuştur. İnşnat projesi tamamen hazırlanımış-| tır. İnşaat şehircilik bakımından be- | lediyeyi de alâkadar ettiği için liman umum müdürü, belediye relsile temas- larda bulunmuş ve gerek salon, gerek Merkez rıhtım hanı önündeki meydan için mutabık” kalmışlardır. Bu münas6- betle inşaata şubat içinde başlanacak- tar. Yolcu sealonile birlikte yeni meydan da önümüzdeki inşaat mevsiminde ya- pılacaktır. Ancak meydan inşaatı Mer- kez rıhtım hanı civarındaki bazı dük- 'kân ve binaların islimlâkini iceb ettir- karar almak lâzım geldiğinden mecli- sin şubat devresindeki ilk içtimaında bu mesele görüşülecektir. Yeşilköy hattında ısıtılmıyan vagonlar Xeşliköy ile Sirkeci arasında işli- yen trenlerin sabahları ilk seferlerin- de birinci ve ikinci mevki vagonlar sıcak olduğu halde üçüncü mevki va- gonlara stim verilmediğinden üçün- cü mevki vagonlarda seyahat eden yol- cular rahatsız oluyorlar. Bu hususta matbaamıza şikâyette buluriüldu. De- miryollar idaresinin İâzım gelen teğd- birleri alacağını ümid ederiz. Bir Işçi elini makineye kaptırarak ağır yaralandı .. «İstanbul evleri semt semi ve Ayrı renklerle boyanacakl» i AKŞAM ŞEHİR HABERLERİ Biribirini öldürmek istiyen | Sağın alma müza- kardeşler Dün ağır cezada muha- kemelerine başlandı Dün ağır ceza mahkemesinde biribir- lerini öldürmek istiyen iki kardeşin muhakemeleri yapılmıştır. Vaka şudur: Bakırköyüne tabi İkitelli Köyünde Hüsnü ile kardeşi Musa köy kahvesin- Ge otururlarken köy korucusunun üc rTeti meselesinden aralarında kavga çık- mıştır. Etrafta bulunanlar araya gire- rek iki kardeşin kavgaların yatıştır- mak istemişlerse de kahil olamamıştır. Kavgada bunlardan büyüğü olan Hüs- nü bir iskemle alarak küçük kardeşi Musanın üzerine atılmış, kafasına vür- mak istemiştir. Osırada Musa da bıça- gını çekmiş ve ağabeysinin üzerine atı- larak bıçağını Hüsnünün karnına sap- layıp yaralamıştır. Hüsnü yaralanın- ca derhal tabancasını çekmiş ve kar- deşinin üzerine iki el ateş etmiştir. Fa- kat kurşunlar Musaya isabet etmiye- rek duvara saplanmıştır. Hüsnü tek- rar sieş etmek üzere hazırlanırken Mu- sa kaçmış, Hüsnü yaralı olduğundan takip edemiyerek olduğu yere düşüp tar, Hüsnü hastanede iyi olduktan sonra kardeşi ile bereber ağır ceza mahke- mesine verilmiştir. Bunlardan Hüsnü öldürmek kasdile silâh atmak, Musa da öldürmek kasdile adam yaralamak suç- larından maznundurlar. Hüsnü kar- deşine karşı silâh atmadığını söyle- mekte, Musa da ağabeysinin tabanca- çekmesi üzerine kendisini müdafaa için bıçak çektiğin ve o sırada ağabeysinin yaralandığını leri sürmektedir. Vaka şahidi olarak dinlenen ve Yusuf adlarında iki kişi kavgayı gör-i mediklerini ve sonradan İşittiklerini söylemişlerdir, Gelmiyen diğer şahidle- rin çağrılması için muhakeme başka güne bırakılmıştır, Odada jimnastik ! Çocuk mangalın üzerine düştü, birçok yerleri yandı Alemdar civarında oturan İhsan a- dında on bir yaşlarında bir çocuk dün odada Jimnastik yapmağa kalkışmıştır. İhsan oda içinde sağa, sola atlarken muvazenesini kaybederek ortadaki mangalın üzerine düşmüştür. Mangal- da kanıyan çay demliği İhsanın üzeri- ne dökülmüş, kaynar sulardan vücu- dünün muhtelif yerleri yanarak yara” lanmıştır, İhsan hastaneye kaldıni- mıştar. Köpük yapan cihazların ve Vakil hep bir venge boyanmış bir semtin görünüşü hiç de fena ol: mazl,, Kadıköy suyu keresine yeniden başlanıyor Kadıköy hava gazi şirketi tesisatının satın alınması için Nafıa vekâleti ile şirket arasında başlıyan müzakere ke- silmişti. Diğer taraftan Nafıa vekâleti, şirket tesisatının temiz ve mikropsuz su verecek vaziyette olmadığını göz Ö- nüne alarak lâzım gelen tesisatı yap- masını şirkete bildirmişti. Şirket, bu tebligat üzerine bir proje hazırlamış vekâlete göndermişti, Diğer taraftan şirket satın alıma mü- zakeresine devam etmek ve bu seferki | temas neticesinde bir neticeye varılmak) Üzere Avrupadaki merkezinden tali- mat aldığından şirket idare meclisi azasından İsmali Hakkı, Nafıa vekâle- ile temas etmek üzere Ankaraya git- miştir. B. İsmail Hakkıdan başka şir- ket merkezinden gelecek bir murahhas da bugünlerde şehrimizden geçerek An- karaya gidecektir. Müzakere müsald bir safhaya girerse satın alma muka- velesi on beş güne kadar imzalanacak- tar, Azgın öküz Mezbahadan kaçtı, Beşiktaşta tabanca ile öldürüldü Mordo adında bir adama ald bir ökü- zü dün mezbahaya götürerek kesmek istemişlerdir, Fakat hayvan mezbahada| nasılsa kendini kurtararak etrafında- kilere saldırmış ve kapıdan dışarıya fır-i lamıştır. Azgın öküz oradan Kâğıdha- meye ve hüriyet tepesine geçerek tepe- lerden koşa koşa Beşiktaşa kadar in- miştir. Mezbahadaki çobanlar, kesiciler! ve Mordo saatlerce arkasından koşmuş- şısında zabıta memurları tabanca İle ateş ederek öküzü öldürmüşlerdir. Öl- dükten sonra hayvan sahibi Mordoya teslim edilmiştir. Ihracat tacirlerine vesika dağıtılması bitti Yeni ihracat kanununa göre ihra- .. Yalnız yerleri boyamayı da unutmamalı, meselâ bütün ama cad. deleri kırmızıya... pekâlâ yaparlar!... Sahife 3 (pir çırpan | Defineler bizi bekliyor! İzmürde başlıyan define arama has- talığı İstanbula geldi, ve işin tuhaf tarafı bu hastalığın resmi dairelere geçmesi... Geçen gün bir rivayet çıktı. Eski adliye sarayının temellerinde bir tor ba altın para varmış. Şimdi herkes bununla meşgul... Eski adliye binası- nm temelindeki define çıktı mı? Çık yor mu?.. Çıkacak mi? da umumi harpte Türk - Alman dost- luk yurdu kurulması kararlaştırılmış, hattâ alelâcele binanın temeli de atıl- muş, temele hayli altm meskükât ko- nulmuştu. Bunu gayet iyi biliyorum. Sonra harp bitip dostluk yurdu fikri suya düştükten sonra ayni arsa- da bir harikzedegn apartımanı İnşa- sına karar verilmiş, eğer bunun te 'meline de bir miktar altın konuldu ise belediyenin ayakları dibinde iki defi ne saklı demektir.» Gördünüz mü siz partiyi? Fırsat bu fırsat, hemen kazma küreğe yapışıp iş başma. altın bulabiliriz. Çünkü bir temel atı- lrken bizde âdettir. Zamanın mes- kükâtınımn her cinsinden birer tane temele atılır... Meselâ bir beş liralık, bir iki buçukluk, bir tek altın, bir ya- ki on binlerce lira sarfedilecekmiş Ne ehemmiyeti var?. Defineyi bula- cağız ya. B. A, — Boyamaya üzüm yok ös yım, acemi şoförlerle vatmanlar o işi