is N © © İbrahim, k, londa o bulunan > K * a iz di Sahife 10 YP AKŞAM SARAY ve BABİÂLİNİN İÇYÜZÜ Yazan: SULEYMAN KANI IRTEM — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur — Tefrika No. 501 Osman paşa imperatorun huzurunda, | * - sarayda ziyafet, e, kolera çıkıyor Ertuğrul kumandanı günü akşama doğru yediği hediye ini Japon memurlarına tevdi ile saraya gönderdi. Bu hediyeler arasında mükem- mel arap atları, Hereke fabri- kası mamulâtından iki büyük sa- lon halısı vardı. Zeminleri ka- kr izantemler i > balara bi ika- metgâhına gitti. Osman paşa teşrifat ve tekri- mat ile kabul salonu ; u arada saray erkânile tanıştı. Sadir olan irade üzerine gene rifat ve ihtifalât ile imparayo- bulunduğu salonda çıktı. e e irad edi- resmi un Türkçe olma- si arzusunu De Osman ürkçe nutkun Fransızcaya salde (iki devlet arasında müvedde- tin ve dastluğun günden güne ması zaten kendisine memnuni- yeti mucip olmakta iken şimdi de böyle bir harp gemisile bir nişan ve name gönderilmesinden ve yetini ayrı rafa zatı şaha- neye bildirileceğini) söyledi. Osman paşa imparator tarafın- dan sadir olan müsaade üzerine refakatindeki Ertuğrul kaymakam Ali, süvari muav kaymakam Cemil binbaşı Nuri süvari; nü, torpido muallimi sol kolağası Reşad beyleri takd Bu merasim bitince huzurdan çıkıldı. Sonra heyet diğer bir sa- Motsohito Osman paşayı o hu- susi surette huzuruna kabul etti Türk ordusuna, Japonyaya seya- hate dair bir çok sordu; hediyelerin rae Türki- yede sanatın terakki etmekte öle dai eylediğini söy- ledi. Bu mülâkat ta yarım saat sürdü. Ertesi günü sman paşa im- parator hanedanına mensup dört prense resmi ziyarette bulundı bitince Yokohamaya Bu vazife avdet etti. Bundan pak defasında üçer, : üzere üç in Gü; y ll Tm. Sarayı, o sırada hazırlanmış bir silâhhaneyi, tüfek fabrikasını, has ahırı gezdi; Tokyonun.tema- şaya değer her tarafını gördü. Serginin mükâfat tevzii merasi- minde hazır bulundu. Uğradığı limanlardan aldığı eşyaya Japon eşyasını da ilâve ile kolleksiyon- larını mükemmelleştirdi, i ne- tiçeler elde etmeğe muvaffak ol- dula 5 Yokohamadaki - ingiliz, Fran- sız amiralları Osman paşaya zi- yafetler verdiler. erkesten Türk zabit ve as- kerlerinin senası duyuluyordu. Tokyoda Alman, hattâ Rus elçi- İeri bile. bu iğ tebriklerini dı- riğ etmedile n paşa her tarafta inle eri görüyordu. Oda- sından her çıktıkça tesadüf etti- ği Japonlar âdetlerince hemen namazda rüküa varır gibi belleri- ni büküp içlerini çekiyorlardı. aj r Türkleri pek sevmiş” tiler. Önleri İngilizlerin sedini celbedeceke zeminde ma- kaleler yazıyorlardı, Yalnız yerli İngiliz gazeteleri Ertuğrul ile kü- manda heyeti ve efradı aleyhin- ve yea takdim edildi. İmparatoriçe de memnuniyet izhar etti. İmparatoriçe huzurundan tek- rar salona avdet edilince umum büyük kordonunu, refakatinde- - kilere de bu nişanın üçüncü, dör- düncü rütbelerini verdi. o üzerine impa- rator ile birlikte ziyafette bulu- nuldu. Osman paşa bir salonda hazır bulunan prensler ve saray erkânile görüştü. Sonra impa- #or göğsünde İmtiyaz nişanile madalyeleri olduğu halde yemek pm geldi. Yemek iki saat sürd öl burada da tercüman- lar vasıtasile memnuniyet Ove mahzuziyetini gösteren iltifatlar- da ir radan kalkılıp Jon z kahveler iğer bir sa: içildikten sonra man paşaya Ji MAM mem- nun olup olmadığını sormuştu, Os- man paşa da — İngi gazetelerinin hakkımızda yazdıkları mânasız makaleleri görmesem memnuniye- tim pek ziyadedir diyebilirdim. Bununla braber ga: i zac ve vakıf olduğu- muz için bu gibi, Pp ehem- miyet vermi, wabını v le Gemide ya- pılan bir mülâkattan sonra bu İn- giliz gazetecisi de Türkler aley- hine bir makale neşreylemişti. Osman Emin paşa Japonyaya gelmeden « m e Bee paşanın - oğlu — yazmışlardı, Osman paşa bu yanlışı düzelt- mek için birkaç defa dil yordu. yoda Rusya sefaretini ziya- retinde veda ederken elçi kendi- sini kapıya kadar teşyi etmiş, eli- sıkarak Fransızca: ha -| | memuriyetinizi iz bab yüsek bir EE imi evlâdı ile bugünkü mülâkatımı bahtiyarlık addeylerim. Demişti. Osman paşa da : — İltifatımıza son derecede mü- teşekkirim. Her ne kadar mare- şal Osmanın oğlu değilsem de muştu, Elçi bu defa Mrb ne bir daha el sıkarak — O halde büyük m et memişim. Zira büyük babanızı da ayni hürmet ve tazim ile ime ve bu MAL sizi teb- rik ederim, Cevabını bu yi pi sefaret- Pei silimi, kimse bırakma- mıştı. Ziyafet davetlerin ardı, arası kesilmiyordu. Osman paşa bir defa Tokyoda hassa askerinin geçid resmine da- wet edildi, Bahriye nezaretinde pirmsan ee e Japon pren- Japon amiralının il bulunduğu resmi bir ziya- fette de bulundu. Hariciye nazı- rı, ha de kendisine ziyafet ver- diler, Gm paşa takımları noksan olduğu iş için Ertuğrulda bir Türk ziyafeti tertip edemediğine pek sıkılıyordu. iy Gemide mürettebatın sıhhati neşesi iptida pek yerinde idi, Ef- rad tenezzüh için şehre çıkarılı- yordu. Fakat sonra büyük bir belâ göründü: Kolera Erkuiğrul (Nagora) da tahaf- fuzhaneye gitti. Orada bir ay kal- dı. Yirmi gün gemide bir dehşet ve ölüm korkusu büküm Koleraya musap olanlar mündefi oldu; fakat kolera neşe ve zevklerin sonunu getirmişti, Lee Japonyada üç ay kal Artık memlekete avdeti dü- va lâzım geliyordu. (Devamı var) Adres tebdili için yirmi beş Rebiülevvel 11 — Hıdırellez 39 AŞ TE Tefrika No. 36 en Tek 13 Haziran 1935 ALLAHA ISMARLADIK! Yazan: İri gibi Kr vi aaa utanı; gör: dinde ü şimdi Sini bali!. Ne ya iz ne yazık!.. bul dan ayrılırken Ain ağlıyan, zavallı bir âşık bırakıp gidecek- siniz! Söhiye izzete yaklaşıyor... Saç- larından tutuyor onu!... Kafası- nı kendisine doğru çekiyor... Ya- naklarını okşuyor, saçlarını ok- şuyor... — Vah zavallı kardeşim vah!... si bu yaştan sonra bir de ha! duruyorlar duru- gülüyorlar.. Emel de anlamadan onlara karışıyor, oda gülüyor... gözleri kucağındaki demetin üstünde hâ- lâ... . Kokluyor, seviyor, öpüyor çiçekleri!.. Karşı elli artık ii ayi tadır. Denizi "Gülüyor Tar.. gene ZAT uçup sele rüzgârlar dalları sallı yor... çiçekler ER unal > yor... bir rağ ro am!... Her üçü de şimdi dalmış denizi seyrediyor- lar!... Birdenbire bir ayak yeme Hizmetçi kız koşarak gi — Beyefendi, sizi bir ikin bekliyor kapıda!.... Muhakkak gö- — Bilmem, ismini oi söy- iyor, — Şimdi sırası mi yal... — Israr ediyor... — Peki geliyorum, git sen!... Hizmetçi gidiyor. İzzet İngi- liz kızına dönüyor: — Bir dakika müsaadenizi rica siper kapıda birisi bekli- uş ta. Lem adımlarla toprak yol- ataliğin elbiseli bir adam yor... İlk defa gördüğü bir in- san!,,. Adamın büyük ve korkan gözleri lâmba gibi yanıyor... He- yecanlı heyecanlı İzzete oda! — Kimi istiyor, Ck lukları endişe ile tarassud ediyor.. kafasını ite uzatıyor.. adım yaklaşıyor.. kulağ bir eğili- yor... Kesik bir sesle şu üç harfi — Peki, anladım... Ne istiyor- sunuz, ne var — bir mektup!.. Cebinden gi zarf ein uzatıyo! , — ilemi bekliyor musun? — Hayır. — Gidebilirsin Meçhul adam b > askere yakışır şekilde selâm veriyor... Hemen Ge Ac le adımlarla Bebek sırtlarının taş- lı yollarından aşağı doğru bir gölge gibi kayıp gidiyor Yüzbaşı endişe ile ai zarfı yırtıyor.. zarftan dört köşe kü- çük bir zarf çıkıyor. kâğıdı alı- ESAD MAHMUD KARAKURD yor.. bahçede yanan fenerin ışı gına doğru yürüyor.. iki satır ve bir imzadan mürekkep bir yazı!... Okuyor: «Yüzbaşı İzzet bey! Bu kâğıd elinize vasıl olur ol- maz derhal geliniz... Emir alacak“ sınız... İmza... N. Oi ni bir an bile di Sir“ ge ri dönüyor.. koşar gibi çardağa doğru giderken hizmetçi kıza ba- gırıyor: — Ayşe! Fesimi ve pardesü- mü getir çabuk!.. Haziranın mehtaplı bir sie dir... Gök pırıl pırıl... Ay, bir gümüş mecidiye gibi alim arkasından yükseliyor... — Affınızı rica edeceğim mis Beti, çok mühim ve acele bir iş çıktı.. derhal gitmeliyim şimdi!... atte işolurmu? Ayıp değil mi misafirimizi bırakıp gidiyorsun?. ve — Abla! E B r R — az mı? Soğuk, hırçın, sinirli bir ce- arı! - Hem ne mü- ei niçin e —Oh mis Beti; tekrar tekrar, beni affınızı sizden yalvarıyo- rum. — Rica ederi; — Good Bim (allaha ısmarla dık). G ğ İzzet derhal dönüyor.. arkası- na bile bakmıyor.. koşar gibi hızlı adımlarla bahçeyi geçerek kapıdan çıkıyor... Meçhul adamın demin bir gölge gibi kayboldu- bek sırtlarının taşlı yolla- rından, aşağı inerek karanlıklara arışıp gidiyor... va Kırık bir petrol lâmbasile ay- dınlanan-eski, tahta bir oda... rin önünde ayağı eksik bir ma- Lâmbanın ışığı, ihtiyar suratı yor... — Muhakkak bu olmalıdır ye e . Hiç bir mazeret tai yoru! her Miralay Rifat beyle kei — edilmiş olan arkada; dumuz için sureti ei zımdır. Aldığım emir ve plân katidir... Erkânı harbiyenin bu arkadaşlara ihtiyacı var... Bu va- ii ndeyiz... bu kızı kaçıracaksınız!... T. ediyorum, erek musunuz kaçır racaksınız bu kız! — Fakat Eer bu o kadar güç ki... (Devamı var) Ğ ği