12 Künunuevvel 1934 Tefrika No. 64 BAR Yazan: ROS İskender Fahreddin Karayel kahve peykesine ve Akdoğan hasmının karşısında oturuyord u. İkisi de oturdukları yerde hindi gibi Bikin yekiuğ Akdoğan hasmı ile hr Cezair kartalının gözleri dön- müştü, Bir taraftan İbrahim paşanın kızını di di taraftan da Barbarosla İ la geldiği- ne pişman Ur Ş ğ i Berberistanın kız- heye düşüren memlekete gelme- seydi... Doğan reisin yandi sim na basmasaları asında oturacak ve ir pl nalık yapmayı dü. iyecekti, Gedikpaşa caddesini koşarak gecti. Kazancılardan Ve Karayelin sıksık içi ka neye gitti. Alçak peykelere uzanmış dört müşteriden başka kimseyi Bir ke- göremedi.. İçeriye girdi.. nara oturdu. Doğanın karşısında orta boylu, tıknaz, kaytan bıyıklı bir delikan- lu oturuyoı Doğan kahvede oturanlara şöy- le bir göz attıktan sonra, kah- yeci çırağına rayel e hangi saat- lerde gelir..? Çırak e parmağile işa- ret ederek Efemizi tanımıyor a Bir karşıdaki ii b "aleti çırağı Doğana kaytan bıyıklı delikanlıyı göstermişti. Doğan reis delikanlıyı gözünün ucile süzdü: Karayel dedikleri efe bu sözel ha...7! Doğan -anlıkta boğuştuğu Karayeli ani or Konağın ar- iyice sersemlemişti.. Gecenii zifiri karanlığında Karayelin ne boyunu, ne de kaytan bıyıklarını seçebilmişti, Karayele gelince, o da Doğan- a alâkadar olmuyordu. Be. Karayel de Doğanı tanı- mıydı? a İstanbulun sayılı kül- kov angi gün ve kimlerle yasa Kara; ryan daha dile: kapısı önünde deiken görmüş, tani- mıştı, Zaten Karayel, Cezair'kar- talını Kiralar de tanıyabilir- di, Doğan reis ese ye bile, ona yo çenler e Bakarım indiler re biri d yerek rasında dönüp dö- nüp e em İyi kadar güçlü, iy, . Fa- , Karayel, yavaşça kahveci çira- gırdı Şimdi ikisi de biribirlerini iyice tanımış! İL. Uzaktan uzağa biribirlerine göz ucile bakarak, oturdukları yerde hindi gibi kabarıp duruyorlardı. kimsed ? Karayelin korkusu yoktu. Sık sık nargilesini tokurdatıyor ve kahveci çırağile şakalaşıyor- du: — Ulan dururdun! ykm neden ağzın açılmıyor? Had — Karayel, bugün hava fena., a imde ir sıkıntı var, : felek!» ekşi vize sesle bağırdı: — “ Üstüne Mesir Bir Kah ırak tekrar maniye başladı «Yağmur yağar İL Ben düşmüşüm dillere; Kim'ne derse ko desin, Seni vermeri ellere!» — Bak, bu da güzel, Karayel! «Lâhur şalım iki kat, Birti pembe halıyım, Bir kirazın dalıyım. ayın bana siz, Bir evi bei 10 — Bu fena değil. EL! lie düştü mü? EN iii amma., Bir niyet da- ha tut Haydi başla krartimiğ GE blur ği yi söyledi: «Söyleyin pervaneye Yanmasın o da e Ne ben yarsız olı Ne de yar olur bensiz! m Karayel, C Cezair kartalına baka- rak kendi emri b «Ne ben Ne de yar el ln (Arkası var) De eme dahil olmayan ebi memlel — tler: Seneliği , üç “609 si ylğı 0) iki dres tebdili içi beş in pul ir imi zi O Fn m İm İkindi Akşam Ye E 1248 238 7,27 947 12 19 Va, 529 716 1207 14,28 1641 18,0 AKŞAM HASAN KREMİ İhtiyarları gençleşti- ks sn vantaları çiçeklerin ve inceliğin ruhudur. Nesrin Kalnyası asan kolonyasının Hirmmmkie Çok ve çok ucuzdur. asal Biyantini Gençlerin hayat ar- kadaşıdır. Likid ve arjantina nevileri bir şaheserdir, Radyo ze ba İstanbul : 18-18,30 fransızca, 18,30- 2 iin Salim Sarı, 19- ira si ns musiki 9,30-19,40 bk 19, 40. 20, 40 ballar olim koro takımı tarafından karışı e 2 havaları, rası, Budapeştl (550,5 m.) — 18 sö 18,30 çiğan okanan, SN yi e e ği e bir parçaları, 2 sai 23 Makel 7 23, 5 Tur 24 galon kuartet (1345 >) —— 18 keman 0 Lek ETA 23,15 dans musikisi, 2405 dans musikisi, rağ (470 m.) — 16.55 orkestra konseri, 18,30 plâk, Ki plâk, 19,05 plâk, 19,10 amele saati, 19,30 alman- ca emisyon, 20,10 plâk, sözler, 20,30 İzan İnek ve bavaları, 22 Çek filârm oro iştirakile konser, İber 2315. yk “ismin, haberler, , Berlin (357 m.) — 19,05 0 noel şarkıları, 20, e e 21,45 milli progr 10 küçük radyo orkestrası, 3 e 23, 4 dans m 24 yeni Saar 1 gece en . (507 7m) — 18,05 yeni vusturya enusikisi, 79 tıbbi mey 19,50 sözler, 20 haberler, 20,2) 19,30 plâk, 8 musikisi, Şeli mu- siki, 18 vi 20 rin haber! 10. 203 30 öğe 30. ii a 5 'erans 1,15- 550,5 m ) — 18,30 19,30 salon e 20,25 plâk, 21 tiyatı i 30 son le B.50 Veres çiğek an, ça Varşova no konseri, 19, 5 0 mai > orkestrası, 20,20 zler, 20, gi li, 23, 15 5 plâk, Gi 24,05 Bm) İML iye Viğena 60 m.) — 18,15 şarkılar, 18,45 çe Kültür, 19,55 haberler, e ike Sahife 9 EZ — Şimdi, onları bırak, Beni se- geliyordu ki verecek bula- iyor: — ise, neden bu gece yal- niz ri içi seviyorsun. Hattâ ben buna inanı- pe Böyle beraber, beni aldatmak irt Haydi, git o kadının yanma! Erkek, sabırsızlanmıştı. Dudak- larını yaklaştı. Parmaklarile ca: mların üzerine bir askeri marş havası vurmağa baş Tadı. Hiç bir şey erden Sözlerini nasil anlatabi lecekti? Kendisi isini deli milk sizdi. Onun için susmayı al tercih #te bunlar garib bir çift iler. ein Tl ilk görüşü Romada bir sinema perdesi üze- rinde oldu. Bütün medeni kavim- ler bilirdi. Artık dünyada tek bir is- teği vardı: Dorayı bulmak ve sahihten görmek, Bu, kendisi Sile H m ribirlerine Berlinde eki Ceymis, Viyanada kur yapmağ; başladı. Dora Hollivutta mila kat eee verdi. Şimdi te Şanzelizede mü- kellef Bir ar mr emer güzel oturuyor- ille deni erdi. puan kan eli kam Kadın ve gölgesi (Bir ingiliz Bikâyesi ) mm j genc kadın tayörünü sırtı, rerek koşa senide yö Şoför ne yapılacağını biliyordu. | Dokuz buçuk kala, Paris sokakları için bir isti. at devresidir. Herkes ya tiyat- rolars dağılmıştır, Mn mi so a çıkmamıştır. b me- selesini kolaylaştırdı. a Ace le gitmiyordu. Kendisinin diğine emin bir adamın eli le ağır ağır ilerliyordu. Çok — gitmiyeceği taşın yanmdan e; ei sağa döndü, ila) a an arkası a du. Miz içinden: Bir aşl öleli ne garib semt mika etmiş! diy düşünüyordu. içinden böyle bir şeye; kalkti- mağa ibn derhal çe! necekti. Dora ancak, iL — yık bir rakibe ile uğraşmağ; mezzül edebilirdi. Birdenbire, taksi durdu. Dora iptida bir şey e Yaya kal nm giymerr durmuşlardı. İlâhi «Do- bir vi ilân olunuyordu. lll nünde bir ce nereal gibi giyinmiş bir adam, müşterileri içeri alıyordu. > Ceymis, arabayı kendisinden ev- arı vel gelen arkasına ya- maştırmış, arabayı mış, kalabalığın arasına karışı l Kocasi. tu. Hattâ onlar er işte sezi bile ediyorlardı: Ned am yal nız çıkmak için bu ka ısrar edi- yorsun? Bu ilk defa vukua gelmiyordu. Hangi memlekette olurlarsa ok sunlar, hemen hemen, on beş gün- gibi davranmış, kocasının verdiği izahata — gibi görünmüştü vaş, içine kıskanç- lık ekleri Rakibesini pek teh- Tikeli telâkki etmemekle ei nın arkası sıra o da içeriye girdi. bir ediyor- Şimdi, n yanında kadın iezenki için dua d hi başladı. Hay e perdede; İnena bir hayali öldürme yoktu. ; sw” İşte, rakibesi kendisine lâyık bir kadın idi. Fakat zavallı Dora, hiç bir zaman o rakibeye galebe edebilirim? diyordu. Onu görmek, mak lâzım. Ee e e İptida, Ceymi: si bir zabıta idaresi marifetile takib ettirmeyi düşün- dü. Fakat Dora yalnız ine i rdandı. .der gitmez gi imz lâciverd zi yörü hazırladı. Bir marlamıştı. Ne e ne olm çantasına bir de rövelver yerleş- birdi, Artık beklemekten başka yapacak bir iş kalmamıştı. Ceymis, sabırsızlığını hiç belli eden, genc arti i. kai yiibmriz Lp “iz Na MM e di kocasının vefasızlığına çok canı | çalacağını anlamıyordu. sıkılıyordu. Hele pa sadakatsiz! si ii. Hikâyeci mesi bütün bütün sinire ledi Yurttaş cak bir şeydi. Artık derin bir iz- iğ 5 am alan Ge Yerli malı kullanmak, yurda | artist her şeyi bilmeğe karar ver-* bağlı olmak demektir. mişi i Mili İktisat ve Bu kadın malü- Tasarruf Cemiyeti mi Kış geldi soğuğundan ve bu soğuğun li hastalıklardan zi yurt- taşlarımız korumak ve va Ck za borçdur. ii mumu: bağ ii ÇO: Gi alm e may Etfal Cemiyetine gamı erin relim. i AKBA müesseseleri Ankaranın modern türkçe fransızca ve ecnebi lisanlarda kitap, gazete, mecmua, fotoğraf modellerini temin İevazımı ve eder, Merkezi: imiz wökâleti karşısın- da telefon 8. Şubesi; in li