Arayan ... Sene 17 — No: 5801 — #iatı her yerde 5 kuruş Yugoslav - Macar duruşması On, on beş gün önce, gene bu- rada yazmıştık: e Yugoslavyanın, kral Aleksandrın ölümünden Me- caristanı suçlu tutması, Cenevre- de kara bulutları üstüste yığıyor; gök bitimindeki bu karartı, kor kunç bir bora çemriyor... Deliğine çıktı gk; e kanma gölü kıyılarında, son yedigün, ıslıklı kasırgalar oldu. Politika dümenini ellerinde tutanlar, bu esinin birdenbire kabarttığı iri dalgalar arasında şaşırır gibi ok dular, İki günlük duyumlar çok kötüydü. Dün gelen telgraflar or- talığın biraz daha aydınlanır gi- bi olduğunu bildiriyor, . yüreğe umut serpiyor. Neden böyle oldu? Önceden sezinlediğimiz - gibi, Yugoslavyanın Oo memorandumu Macaristanca çok sert karşılandı. Yugoslav elçisi onedenlü uysal davranıp yumuşak konuştuysa, Macarınki o türlü ters karşılayıp acı söyledi. İş bununla da bitme- di: Macar elçisi, barışa düzöne tek em diye sinir değişimini, yeniden, açıktan açığa fleri sürdü: «Maca ristan, dedi, bu dileğini üskes elde etmeye çalışacaktır!» Bu sözler Küçük anlaşma dey- letlerini küplere bindirdi. M. Be- nes hemen söze karıştı: «İlerde, dedi, biri kalkıp Yugoslavyanın, Çekoslovakyanın, o Romanyanın birliğine dokunmiyagörsün...Önü- ! ne geçilmez bir kıran, bir yıkım olacaktır. Bu son sözlerim kula- ğiniza küpe olsun.» | Fransız hariciye nazırı M, Lâ- | val de: «Sinir taşlarını değiştir. meye kalkışanlar barışı bozmuş sayılırlar.» dedi. Bütün. bu sözler, bu karşılık- lar, Cenevrede sinirleri gerginleş- tirdi. Buna, bir de, son günlerde Macarların Yugoslav toprakların- dan dışarı atılmasını katarsak, iki komşu ülke arasında anlaşa- mamazlığın nedenlü arttığı açi ğa çıkar, Şimdi, bir yandan İtalya Ma- caristana, öbür yandan Fransa ile İngiltere (o Yugoslavyaya (serin- kanlılık öğütleri vererek gergin- liği azaltmaya çalışıyorlar, .Sıkıntıyı büsbütün ortadan kal dırmak için düşünülen şudur: Hem Macaristanın onurunu | incitmiyecek, hem de Yugoslav- yanın gönlünü edecek orta bir an- Taşma bulmak... Bu anlaşma bi- çimini, Fransa bulmaya çalışıyor. Bulunursa, bu. işin iki, üç gün içinde sonu alınmış, korku atla- tılmış olacaktır. — NM, 5. a m a am aaa Bütün A'ütkiyede satışı en çok olan/ gazetedir. İlânlarınizi AKŞAM'a vermekle kazancınıza en uygun işi görmüş olursunuz. SALI — 11 Kânunuevrel 1934 Başvekli Edirnede lik mekteb çocuklarile konuşurken Başvekil İsmet Inönü dün Tekirdağından Malkaraya gitmiş ve tetkikatta bulunmuştur. Oradan Tekirdağına dönerek öğle yemeğini vali konağında yedikten sonra Çorluya hareket etmiştir. İsmet İnönü dün gece eksprese takılan vagosla Çorludan yola çıkmış, bu sabah şebrimize gelmiştir. Tarih ve coğrafya fakültesi Ankarada fakülte için hazırlık ilerliyor Ankara 10 (Hususi) — Maa | rif vekili, Ankarada açılacak ta- rih ve cografya fakültesi için tet- kikderini ileriletmiştir. Haziran- da bütçeye para konacaktır. Fa- kültede Türk tarihi için bir kürsü i açılacak, : Türk dili tarihi için de bir enstitü kurulacaktır, Cografya kısmı da zengin vla- caktır. Burada cografya tarihine, iktisadi cografyaya ehemmiyet verilecektir, Köy iktisadiyatı araş- tırması için enstitü açılması da düşünülüyor, Ankarada hukuk fakültesi var- dır. Bundan sonra tarih ve cog- rafya fakültesi açılması üniversi- te teşkiline doğru atılan ikinci adımdır. DÜŞÜNCELER Hariciye vekilinin atina seyahati Atina 10 (Apoyevmatini) — Muvafık gazetelerin verdiği ha- berlere göre Türkiye hariciye ve- kili Rüştü Arasın buradan geç- mesi münasebetile istikbalde iki nabilecek (ibtimalilerin tetkikile bunların önüne geçilmesi görüşü- lecektir. AKŞAM'ın yeni tefrikası Bu, cinayete kadar varabi- İen bir derin aşk hikâyesi. dir, Dostluk, insanlık hişlerile çarpışan aşkın münevver bir ruhu nerelere sürükleyebile- ceğini yürekleri titretecek bir tahlil ile bize en Perşembeden itibaren AKŞAM sütunlarında “TEŞYİ, “İSTİKBAL, nerde çalışır. Geçenlerde, bir iş için, pa günü, şu saatte, şurada buluşalım diye önleri; Ben vulslnde, beelinde sik tim. Bekledim, bekledim, gelmedi. Ka- fam kızdı. İçimden kalayladım, Ertesi günü, gece yemek yerken, çat kapı gel- di. Daha ağzımı açmadan, başladı söy- İcmeğe: ersin birader, dün randevu- ya gelemedim, Bizim müdür beyefendi Ankaraya gidiyorlardı. Kendilerini teş- yi etmek mecburiyetinde kaldım.. Ma- lim ya... Daha söylenecekti. Yerimden fırla- dım: temiz konuş. — İlkönce, dedim, Bunun için tarama dergisini koynunda taşımak da istemez, Affedersin diye- ceğine «beni: bağışlar, randevu diye- ceğine o esözleşliğimiz yere», birader diyeceğine «kardeş», «teşyiz diyeceği-. ne «uğurlamak, geçirmek, yola koy- maks diyebilirsin. Beyefendi sözünü | ise söylemek bile istemez. Sonra, de | dim, uğurladığın adamla yakın arka: | dâşlığın mı var? İçli dışkı, can ciğer | kuzu sarması mısınız? — Hayır, ne münasebet, dedi.. — Anksraya gitti diyorsun, dedim, bir daha geri dönmiyecek mi? — Yoo, üç dört gün sonra dönii- yor, dedi., — Sen onu göçirmeğe gitmeseydin, adamcağız trene binemez miydi? de- dim.. *Bu sözüme güldü. Karşılık vermedi. Kafam büsbütün öttı: — Öyleyse, dedim, Bana sözlü ol- duğuna bakmaksızın; içli dışlı arkada- şın olmiyan, sensiz bilet alabilen, öç gün sonra geri gelecek bir adamı ne diye uğurlamağa gidersin? Yüzüme bön bön baktı: — Aman birader, dedi, dairenin mü- dürü umumisi gider de ben nasıl onu teşyi etmemezlik gafletinde bulunabili- rm, ., Bu sözlerin karşılığını da ben ver. medim.«Teşyi ölmemek gafleti diye ko- nuşan, böyle düşünen bir adama neyi anlatayım, nice #nlatayım? Gidecek, tanrının günü; birini ya uğurlamaya, ya karşılamaya gidecek... Orhan Selim .—. Bulurl.. Telefon » 24240 (İdare) - 24249 (Tahrir) - 24248 (Matbaa) - 20113 (Klişe) harp başlama Habeş mitralyöz efradından bir kısmı (neferlerin ayaklarının çıplak olduğu görülüyor) Habeşistan hududunda İtalyan ve Habeş askerleri arasındaki çar- pışmaya dair dün yeni bir haber gelmemiştir. Yalnız Habeşistanın hâdiseyi Romada şiddetle protes- to ettiği bildiriliyor. Habeş hükü- meti milletler cemiyetine girmiş değildir. Bu sebeple çarpışmanın Cenevrede konuşulması umulmu- yor, Görünüşe bakılırsa diğer dev- letler bu işe karışmıyacaklar, İtal seyirci kalacaklardır. Bazı haberlere göre İngiltere ile Fransa, müstemleke istiyen İtalyanın Habeşistanı işgal etmesini fena görmüyorlar, Bu- nun için İtalyanın yavaş yavaş Habeşistanda ilerilemesi ihtimali vardır. Şimdilik bir harp tehlikesi olmamakla beraber İtalyanın bu tarzda bir hareketinin bir İtal EZ e —MALİYEN » ANIŞŞEVAĞİL “ÖÇ BAB RANEMİN OZAMAL mevkii FÜRUUYA vaz icasarı > MAVİ YRD yı “ —#iz yevuklun serede N düze cek 2 a >> IŞ ÇO NY > j sı muhtemel Habeşliler harp zamanında iki milyon asker çıkarabilirlermiş Habeşistanın oldukça kuvvetli bir ordusu vardır. Fakat munta- zam askerleri bile elân yalınayak- tr. Maamafih Afrikanın bu uzak memleketinde ciddi bir harp baş- larsa neticenin ne olacağı şimdi- den kestirilemez. Habeşistan nasıl bir yerdir? Habeşistan Afrikanın şarkında geniş bir memlekettir. Mesahat sathiyesi 1,120,400 kilometre mu- rabbaıdır, Nüfusu 10 milyon ka- dardır. Fakat esaslı bir nüfus yar zımı yapılmadığından bu mikter belli değildir. On milyonun üç buçuk milyonu asıl Habes, di- ğerleri Gallas ve Somallıdır. 50 bin kadar müslüman ve fellâh ta vardır. (Devami 4 üncü sahifede) er N GÜN NEKADAR rizimiz Şemi! — Mi MESİ i : KY Y — Darameş 1 Day öğle, giserl alana gelsin :.