29 Kasım 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

29 Kasım 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Orta mekteplerde açıkmuallimlikler Hiç bir dersin muallimsiz kalmaması için tedbir alındı Bu yıl orta ve ikmal mektep- lerinde muallimsiz kalan. derslerin biçki teşkil etmektedir. > rif vekâleti maarif müdür- üklerine yaptığı bir tamimde bu e liyakatli ilk mektep muallimlerine verilmesini bildir- miştir. Geri kalan açık derslerin çoğu gene ayni mekteplerde yabancı dil dersleridir. Bu derilerden üniver. sitede imtihan me almış binili tayin edildikleri yerlere gitmedikleri: görülmekte- dir. vekâleti Maarif bu derslere Riyazi ilimler yn VR bul kta da sıkmtı. çekildiğinden Gazi terbiye m. yeniden talebe alınması düşünülmektedir. Bu. muallimler yerle kadar derslerin muallimsi aması için maarif vek. EDİLE iki sene müd. detle lise ve muallim i me zunlarından yardımcı muallim r heyetine sevko- lunmuştur. Bu sene meclisten çı- karılacaktır. İki senelik menim, e lik yapanlara iki se: da o ktı hakkı verilmemektedir. teftiş os liyakat renler Gazi terbiye enstitüsünde açılacak m devam ettirile- cel cek, ecekleri ehliyetname imtihanı m ie orte maktep öneli olabilecekle rdir. Yumurtalar taze Muayene komisyonu tacirleri tebrik etti İhracatımızın genişlemesi hu- susunda mühi: işe başlıyarak Almanya; dı rilecek olan malları muayene et- ve enin neticesi, umuldu- MH tnrası dolayısile 40 kiloyu bul- duğu tesbit edilmiştir. Sandık fia- ti 37 liradır. 3 Muayene mi ei ta- cirlerini yabancı böyle temiz el Ka için Selirike değer görmüştür, bu; le diğer mü- milimetreden gir yumurtalı Ez olan yumurtaların ikin- gzınıf taze yumurta a memlekete döviz 9 kn tasından istiyorlar. âlet müracaatı tetkik köhne > ( İÇERDE OLUP BİTENLER | iPortakal piyasası iyi açıldı Bu seneki mahsul çok nefistir Bu sene memleketimi: Soy adı Az zaman içinde herkesin | ir soy adı olacak Soy adı alanlar çoğalmaktadır. Bu gidişle pek az zaman ii ileal bir soy adı bulunacağı anlaşılmakta, ar, Son günler içinde soy adı alan : lardan bir kısmının isimlerini ya. | memleket çıkarına uygun bi zyoruz: zen vermek üzere Dörtyolda birlik Orta müdürü | Y portakal tacirleri İstanbul- Hasan e mke Yücel, iye orman | da da aça Jiyete başmüdürü Emin bey Gürel, göz | 8eçmişlerdir. Alâkadarlardan Zi- doktoru Süleyman Şülerü bey ya Kılıç bey dün gazetemize şun- tan, polis iş gru si Cemil | ları söylemiştir. Yy Özke, memurlarından Arif — Bu sene portakal mahsu- den Sezai bey e, Bebek b al çesi müsteciri İbrahim bey Uysal, | Zamanında yağdığı için mahsul Bursa nafia mühendisi Arif bey çok nefistir. İlk anda Tuncay, Albayrak çayı sahibi mallarımız, iyi bakımın tesirile is- Mustafa Nezih bey Albayrak, si. | tenildiği gibi olmuş Bunlar gortacı Kemaleddin em ince kabuklu, sulu ve tatlıdır. Başaran, Fatih evlenme Almanya, Lehistan ve Fele- Mustafa Lütfi efendi ii adla, | menk firmaları bizden mal isti- rmı kabul etmişlerdir. yorlar. ihracat için erer Gazetemizin serbayii Mehmet a Rus almak ağabey Yazır soy ai kabul et- zere tetkikat £ yapıyorlar Fiatler, miştir. getiri köylülerimizi sevindire- ek yüksekliktedir, Belediye reis o muavinlerinden 150 lik sun dıklar 2D er 100 lükler 330 kuruşa, 480-500 kuruşa satılıyor. İhraca- tın çok hararetli olacağı umulu- yor. adını a e 5 Eski. mebrmesi HAKKİ hatanbul. Karaya oturan İri şilebi Sümer Bank vezne şefi muavini Geçenlerde fazın. Ali ve Devlet matbaası makine 'da Zencirbozan ae a şeflerinden Şükrü beyler Aygen, ya an Yunan bandıralı Yu. Malta yaranından Sümer Bank nan şilepinin kurtarılmasına ha- odacısı Akgün adını almış. | ddetli olması imkân bi. rakmıyordu. Havalar biraz lardır. Kâzım Esat ve Izzet Melih beyler erin Türk dalgıçları tara» Prof. Dr. Kâzım Esat ile an geminin niuayenesi ok m Geminin altında na az dır. Sarnıç dairesine su girdiği iği ine yese Beykoz pe Gimareri ğer motörlü slm Beykoz İhsan (Kurtan), 2 beli bar kk 1 Kem Göbel iz e teşebbüs edilmiştir. başmühen, ami. olu” bugün başlana- Mu. Ni a kâtibi Mal. bs med e Ali te yükünün tahliye- jandarma kumandanı (Çalpan), mal | sine ei Tre müdürü İbrahim (Bayık), ziraat me mu) ran), © kât Nahide ..|,.. (Sezse), Necdet (Gökçen), fen meme | Ol ütün satışları rü 'olat), nüfus kâtibi iŞ eyi 25-30 milyon gireceği umuluyor e Kn a rai emuru iie Ci (Duygan), — temizlik Mi Mec — Tütün piyasası çok hararetlen- lak), e ye (Demir), odacı | miştir. İstekliler, lerd. en ismini almışlardır. Erenköy kemi müdürü Ziya (Oral) adını almıştı Beden erisim müdürlüğü 9 (Hususi) aarif Ankara 2 enberi sie bir rağbetle mal al. mağa devam ta Tütün ta. ile Osma bir mu. harririmize ei söylemiştir; ki tütün rekojtegi, vekâletinin Ml dü; ündü, lime eden terbiyesi umum müdüdür bizde de, komşu memleketlerde lüğü için ie Sun beyden bir | de azdır; eski maldan stok yoktur. por isten Piyasa çok sağlamdır, Manipülâs Amca bey ilkedir sl müsabakası kuponu 30 milyon liralık döviz temin et. mesi çok muhtemeldir. Ecnebi umpanyaların bir kısmı yetişti. ricilerden aldıkları malları burü- da işliyorlar. Böylece e yon binlerce işçiye ra kazandıracaktır.» şi ga ilo kaçak : afyon mrük muhaf aza ve Zâ- e” memurları Galata rıh. tımında Filip efendi ismin. de birine ait üç bavulu şüphe üze- rine açmışlar ve 62 kilo kaçak af- yi ulmuşlardır. çlu yakalanmış ve afyonlari marn Jofr vapurile Yunanista- eli gençliğimde bir defa. iç <layordam oldu, Pl v kiz başkasın mi bi na götürmek istediği tesbit edil — Hayır, baban iflie otsl.., miştir, 1 AN TİYATRO KONUŞMALARI: —————— Lâtife lâtif, tuluat yerinde gerek Tepebaşı rürüz. Daha sonra Hazımla Ki Hali. İk harp içinde, tur. Ondan sonra Şadiyi pek al tiyatrosunda - veni kak 1 amma - zannederim Halit ! de irin tiler. Ziya beyin dilimize çevirdiği ağır asfi ii Halide, (o bizde bir piyes oynanıyordu. Bir salon- bize göre o tekemmül iş, da çay içiliyor. Evin küçük hanı | bir | vodvil tipidirler, o Tulü- mı misafirlerden birine soruyor at si lerindeki jestleri, — Kaç şeker koyayım efendim? | mikleri mükemmel stilize et- O günlerde ortalıkta şeker kıt- | mekle tipler can- lığı vardı. Okkası dört liraya çık- | landırırlar. Şadi ile Hazıma gelin- mıştı. Sütüne şeker yerine inc ce, Şadinin en büyük ziyet koyup tatlılaştıranlar pek sal n vaktinde çekilmesini Mahallebici rınd. ile- | bilmiş olmasıdır. Hazımın şekerli incir tatlısı yeniyordu. İşte ru, vodvil ve zarif kome- bu şeker hra zamanında, | di oynamak kabiliyetini bir tara- oyundaki evin ik oya fa bırakıp tulüatçıların tesirin- «Üç şeker» diye mukabele edec alması ve onların - olan sanatkâr: mağa kalkınca - üstleri — Bir tane yetişir efendim, ma- | m dır. lüm ya şeker buhranı var! dedi. Bize bunu: güzel örneğini Bu tulüattı, iii yerinde ve ik zel tulüattı. Gü; ari beğenildi, gülündü, vi kışla «Bu bir rüyadır...» şarkılı oyunu gösterdi. «Bu bir rüyadır» ın bi- ln ncü perdesi; stilize Mirai tu- i lat sahnesidir, Bu s nış itibarile, jest, mimik ve tulüat a her isa cevaz var. dır. peta ki her erinde ve güzel ol a Bada ii iflâ- sına 2 olan, münevverleri tu. Birimi ea a Da » ” | sahnelerinden daha üstün bir lüattan in nükteye z lâpla oynanacaktı. Halbuki o sali- miri ümmi paskallar ol , yalnız r ve aksesuar iti- barile stilize edilmiş oldu ve tem- ke yamak banka nüktedan sil, umumiyet itibarile de beri, bizim sahnelerimizde, nük. | il Hasan ve Naşit, hattâ dl a Mürmer Sile Dümbüllü İsmail efendinin du- Hasandan Naşide kadar, hepsi nunda kaldı. Sebebi basittir: nükte yapmağa yeltendiler, bece- Kendini göstermek, alkış topla mak ve halkı ne pahasına olur- el işi ir ve tekerle- İşte bunun için- dir. k ki dele Orta oyunu, tal, Bu yanlış bir at sahneleri okur yazara hitap örünen şey ear oldu. Karagözü sinema, tir. Daimi muvaffakıyet, orta oyununu tiyatro öldürmedi, | halkı ii kir. Halki Sinemanın le ne kadar yükseltmektedir. “Halka alâkası yoksa, tiyatronun ez pılan sanatkâr sana ri sayıl oyunile o kadar alâkası yoktur. | maz. Sanatkâr halkı kendine ları öldüren cehalet li, kaptırır. O Harceder, harcanmaz, Nüktenizlik olmuştur. Ne yazık, ki Şehir tiyatro; Ka yanan Ela znk; Hamdi- | yeti le li Me TE seki mi, Ju Aliye pipi Karagöz:| mağa başlıyoruz. Çok cömert day- ie ein Kavuklu ile Pişekâ- ranıyorlar, çi arcediyorlar, rın mubaverelerinde değişmin hiç harcamıyorlar Lâtife “ne ka bir şey yoktur. Daha doğrusu, tak- lâtif e tulüat litten taklide geçile geçile bu ko- ba oladar ir. O nuşmalar tadını kaybetmiş, tered- 1 kadr gi * yeridir deyim Fakat iye uğramış, dinliyenleri üşüte- parterde sürünmemek, radiye cek kadar mıştı yeltenmemek, localarda Örn mak halk zevkine inip harcanma- artiyle, Selâmi 1 Kabahati Karagözün ezillüha- yal» ine Orta oyununun dekorsuz- kuğuna, bulanlar, işi sahne tulü- atına dökmekle kurtarırız Ee lar. Karagözle Orta oyunun hassalasından' bir sahne talak; doğdu. m Rahmetli Hasan efendinin şök- reti bu yoldaki ilk adımları kök- İeştirir gibi olmasından. ileri gel- — & 5 gö dg EE melodr: ları SAL tu- İdatta izlek istediler. Bu yunu gibi, sim bir kitap Fiyet: 80 kuruş AKŞAM KİTAPHANESİ o Me gn Bu Kuş a vererek Balkona sb 15 kuruş duhuliye da tulüat nüktesinin iflâşı ödü) ile girebilirsiniz. yer açtı. Benim yetiştiğim de gi * Perşembe gündüz lerde, s yi 80; tekerleme. ve gece muteberdir * ahne: den kurtaran üstat Fehim olmuş-

Bu sayıdan diğer sayfalar: