13 Kasım 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

13 Kasım 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MARA AŞA ANNAN YANAN 13 Teşrinisani 1834 — MEŞAN Musiki değişimi haşlarken... Ut, kanun, tef, tanbur gibi alaturka çalgıların fiati çok düştü « Kemana rağbet arttı.. Şimdi utların fiati iki yasak ben siye » Coddoden geçerken bir dükkâ- nım camekânı içinde gözüme iliş- &i: Utlar, defler, kanunlar, tam- burlar sıra sıra, yanyana durmuş- lar. Uzaktan biribirlerile dertle şiyorlarmış gibi bir halleri var, Arkadaşım: Biliyor musun, dedi, musiki inkılâbı başlar başlamaz alatur- ka sazların fiati dehşetli düştü. Gel de içeriye bir göz atalım. er tezgâhın arkasına inin arasına başı- üyordu. Biz girer girmez hayretle ayağa kalktı. Şüphe ile yüzümüze baktı: Aca- ba müşteri mi2... Fakat ne gezer?. Gelenlerin |, sadece gazeteci oldu- ğunu işidince suratı. astı, Maa- mafih ahbap olmamız uzun sür- medi, Konuşmağa başladık: — Eskisine nazaran ut, def, kanun, tanbur gibi alaturka çal gıların fiati yüzde yetmiş derece- sinde ucuzlamıştır. Yalnız keman eski saltanatını bütün kuvvetile muhafaza ediyor. Esasen keman hiç bir zaman ucuzlamış değildir. Sonra kemana karşı da rağbet memlekette pek fazlalaşmıştır. Tamam 27 sene- denberi bu işteyim. Eskiden pek az keman satardım. Bütün satış kuvveti utta idi. Buma da sebep şu. Eskiden şöyle bir kanaat var- dı: Keman yalnız çalınmaz, yaz nina mutlaka piyano ister, Halbu- ki ut her zaman çalınır. Bunun için herkes kuvvetini uda veriyor. du. Eski devirlerde bir genç kız koca için yetiştirilirken muhakkak kendisine ut öğretilmesi şarttı. Eski hanımlar arasında keman uda nazaran pek az rağbet gör- dü, Çünkü utla hem çalgr çalınır, hem de şarkı söylenirdi. Fakat sonraları vaziyet değişti. Keman satışı günden güne art msğa başladı. Bir zaman geldi ki keman uttan fazla satılmağa baş- ladı. Utlar burada yapılıyor, bazan da Arabistandan, Şamdan, Be- Tuttan müzeyyen Arap utları ge- lirdi. Bunlar kakmalı, tanman sesli utlardı. Fiatleri de çok yük- sekti, Fakat yerli, İstanbulda ya- pilen utlar ekserisini teşkil edi- yordu. Hattâ bazı yerli utlar fev. kalâde güzel oluyordu. Ethem usta, bahriyeden müte- kait Sait bey gibi sanatinde bü- yük maharet gösteren ut yapıcı ları vardı. Ethem usta bir udu an- cak bir buçuk ayda yapardı. Fa- kat yaptığı ut ta wt olurdu. Bahriye mütekaidi Sait gelince: beye Bu zatın paraya hiç ih- tiyacı yoktu. Yaptığı utlardan pax kazannsağı düşünmüyordu. O sef şöhret için ut yapıyordu. Hat- tâ bazen kendi elile günlerce öze- ne bezene, göz nuru dökerek yap- ti utları dostlarıma hediye eder. di. Bazan udu yapar, bitirir, son- ya beğenmez kırarmış. Sait bey işin pera cihetinden ziyade sanat tarafı ile alâkadardı. İki meşhur ulcu da ut yapmak: işlerdi. Eskiden yal niz keman tamiratı varmış. Son- Fe yerli kemanlar yapılmağa baş- tan çoktan vaz geçn Keman derseniz. Flati pek düşen alaturka sazlar, utlar Tandı. Bugün piyasadaki hemesi bütün kemanlar yerlidir. Tabi meşhur eski fabrikaların nadide kemanları müstesna... Fakat bun- lar da devede kulak kabilinden pek azdır. — Bugün alaturka çalgı fiat leri ne kadardır? - Çok düşüle. Utlar iki buçuk, üç liradan başlıyor Tabii 40 B- raya da ut var amma alan kim?7. Fakat şimdi. çalgı yapıcıları bü- yük bir yeniliğe baş vuruyorlar. Alaturka sazları alafrangaya yar kın bir hale sokmağa çalışıyorlar. Meselâ tanburcular şimdi banjo yapıyorlar. Yapılış ve iskelet itibarile bu iki saz arasında hemen hemen hiç fark yok gibidir. Sonra Cümbüş denilen yeni bir saz çıktı ki bununla pekâlâ ala franga çalmak mümkündür. Cüm- büş iki alaturka çalgıdan alınan fikir üzerine yapılmıştır. — Hiç satılmıyan, yahut en az satılan çalgı nedir? — Eğer kendisine çalgı demek Güzel bir düşünce Halkevi, bir koro heyeti kuruyor musiki koro heyeti kurmağa ka- Tar vermiştir. 2 — Bunun için Halkevinde musiki koro heyeti kursları açıla- caktır. Öğretme parasızdır. 3 — Bu kurslara devam'etmek istiyenlerde aranan şartlar şun- lardır: 8) En aşağı ilk mektep tabsi- Tini bitirmiş olmak, b) Yaşı on sekizden aşağı ve kırktan yukarı olmamak. ©) Sesi ve kulağı musikiye ek verişli olmak. ç) Bu bakımlardan yapılacak giriş yoklamasında kazanmak. 4 — Kendilerinde bu şartlar törlerin, Halkevi ko- 7o kümesi içinde yer almağı ulu- sal bir borç bilen Halkevi çatısi altında verilecek musiki müsame- relerinde bu borcumu ödemekte bir kıvanç duyan kadın, erkek bü- tün yurttaşlar kurslara bulunan devam edebilmek için ilkönce, İstanbul yakasında bulunanlar Halkevinin istanbul merkezi idare memurlu- lâzım g «defn... Eskiden pek çok satılırken şimdi «def» satışı hemen hemen sıfıra inmiş tir, Meselâ beni tamam bir sene 'denberi hiç bir def satmadım. Hattâ çalgı ticaretile uğraşanlar arasında «def» satışsızlığı. bir 'darbı mesel haline girmiştir. Eski çalın tüccarı bir müddet düşündü. — Fakat bizim işimiz de ye- niden parlıyacağa benziyor. Öy- le ya şimdi bir çok yeni alafran- ga besteler çıkacak, bir çok yeni şarkılar.. Malüm ya bizim bir işi- miz de motacılıktır. Bu yeni no- talar biz pekâlâ hayatımızı ka- zandırabilir, Sonra alafranga çal- gıları da satarız. Zaten şimdi si- | parişlerimizi verdik. Utların, ka- nunların, tanburlarin, deflerin ye- rine saksofonlar, viyolonseller, ki- taralar, mandolinler ismarliyo- ruz. Yakmda camekünlarda ut- ların, kanımların, tanburların ye- rinde viyolonseller, saksofonlar, kitaralar göreceksiniz... Hikmet Feridun Çocuklarımıza gürel kitaplar) Falk Sabri COĞRAFYADA iLK ADIM Renkli nefis bir cilt içinde, resimli bir kitap * Fiyeti: BO kuruş ŞAM KİTAPHANESİ Şuna ve Beyoğlu yakasında bul. anlar du Beyoğlu kemi idare memurluğuna baş vurarak adlari, nı, sanatlarımi ve adreslerini yaz. dırmalari rica olunur. 5 — Kurslar, istenilen şartlarin | eri olanlar yirmiyi bulunca başlı. | yacaktır. | 6 — Kurslar, konservatuvar muallimlerinden Muhiddin Sadık beyle mazlam doktor Osman Şe- yafeddin bey tarafından dare edilecektir. Anadoluda Akşam Uluborlunun başka yere nakli düşünülüyor Müstakbel şehir yeri sayılan sayfiye- lerde 500 metrelik yol yeyin Uluborlu (Hususi) — Vaktile burada (300) ev Rum varmış. Bun- ların hepsi de sanatla meşgul olur- | lar ve çok iyi cins rakı imal eder. lermiş. Şimdi Türkler bu sanatları elde ettiklerinden hariçten ye muhtaç olmıyacak bir vaziyete girmişlerdir. Kazanın bütün nüfusu (19,000) dir, Kasabada (8000) kişi vardır. Kaza teşki ibarile küçüktür. Ancak (10) köyü ve Senirgent adında dokumacılığile meşhur bir nahiyesi mevcuttur. ispanser, iki hamam, il rülmektedir. Fabrika namına bir şey yoktur. Evlerin bir kısmı çukur- 'ca bir yerdedir. Elektrik te yapı lamamıştır. Kasabanın aşağıya nakli banın aşağıdaki düz! mesi için tedbirler almışlar ve her- kes için burada yerleşmek imki ını hazırlamışlardır. Halbuki bu fikre muhalif olanlar halkı aşağı inmemeğe teşvik etmekte ve cka- saba aşağı nasıl inermiş? Fakir fıkaraya yazık değil mi?» diyor. larmış! Fakat, memleketin genç- leri böyle düşünmüyorlar ve ted- Tici bir nakil taraftarıdırlar. Bu- nunla beraber bir gün bu olacak- tir ve olmalıdır da! Belediye reisi Nuri bey aşağı kı- simda bir Cumhuriyet meydanı ve karşısına da şık bir park yaplr. miş, su getirtmiş ve bahçeler de de yollar yaptırmıştır. Su meselesi Nuri bey aşağı kısma (3500) metreden sular getirtmiş ve evvel- ce mezarlıklar içinden toprak bo- rularla gelen suyu (300) metreden #ibaren font borular ine alarak taksim mahalline ve oradan da de- | mir borularla bütün çeşmelere akıtmiştır. Kasaba içinde bugün 80 çeşmeden su akmaktadır. Belediyenin senelik geliri (9000) diradır. Hükümet konağından yu- İ karı kasabaya kadar (600) metre- bik çamurlu yola taş döşenerek mükemmel bir hale getirilmiştir. Müstakbel şehir yeri sayılan say- fiyelerde de 500 metrelik yol ya- | pılmış ve bahçe içindeki yollar da kısmen tamir olunmuştur. Elektrik ve müstakbel pilân Bu münasebetle bütçeye üç bi ması için de salâhiyet veri Mazoltla işlemek şartile 7 sarfolunursa elektrik te: olacakmış. Fakat, projeyi cak bir mühendis henüz bulama- mışlardır. Şehrin müstakbel plânı için de bütçeye. ayrıca tahsisat konmuştur. Dok'or var eczane yok! Bu seneye gelinciye kadar bir belediye cezahanesi mevcut iken bu sene eczacı bulunamadığından kapatılmıştır. Eczane şimdilik ser- best doktor tarafından idare olun- maktadır. Kasabanın 2; hakkında bir münakaşa başlamış- tır, Bu, ya doğrudur veya değildir. Bu cihetin halli kasaba halkına bı- Takılırsa hiç bir vakit münakaşa eksik olmaz ve bir netice de ali- namaz. Alınsa bile uzadıkça uzar. Onun için resmi makamatın bu işe müdahale etmesi ve kati bir emir. le bu meselenin hallolunması ek zemdir kanaatındayım. Ragıp Kemal Tütün kaçakçılığiyle mücadele Tütün inhisar gerek tütün ve gerekse içki kaçakçıl ile esaslı surette mücadele mektedir. Tütün kaçakçılığı rafında toplanan nelicesine göreş Erzurum minta- kasında fazla miktarda tütün ka- çakçılığı vardır. İdare bu mınta- kadaki kaçakçılığın önünü ak mak için bazı esa: tesbit et- miştir. idaresi et et malümatların Yakup Kadri'nin en son romanı ANKARA Yakup Kadri beyin ber romanı göz bi şimdiden bir çök polemik uyan dırmağa başlayan bu kitaptan hemen birer tane edinmeğe kosun ki mev «imin en heyecanlı edebi münakaşa larından birine şimdiden hazırlanmış bulunasinız! Fiyeti: 100 kuruş Tevzi yeriz AKŞAM KiTAPHANESİ Cumhuriyetin onuncu yıl dönümü münasebetile Kiliste Cum- buriyet meydanında bir Abide dikilmiştir. Resmimiz meydanı ve yeni abideyi gösteriyor. a a m ram ama amma

Bu sayıdan diğer sayfalar: