22 Eylül 1934 Saygon güzeli Bu hafta İpek sinemasında «Say- gon güzelin filmi gösterilmekte dir. Filim meşhur. artistlerden Clark Gable, Jeanne Harlov, Mary Astor tarafından çevrilmiştir. Mevzu şudur: Saygon civarında bir kauçuk şirketi... Gayet sıtma- lı, çok scale, hastalıklı bir yer. Bu- ının iklimine erkekler bile pek güç tahammül ediyor. Kadınlar bü mıntakaya girer bir genç kız, Vanti yerde bir erkek gibi çalışıyor Kauçuk şirketi idare meclisi âzasından Denis kanlı vardır. Denis etrafında per- vane gibi dönen Vantine hiç ehem- vermemektedir. Nihayet bir » geliyor. Ba: izel kadın bir anda başlarını döndürecek Denise sevişme- ğe başlıyorlar. Denis ona evlenmelerini teklif ediyor, Fakat Barbaro: «Ben bu sıtmalı yerde yaşıyamam!.» diyor. Barbaro ile kocası bir müddet son- ra gidiyorlar. Denis çok mütees- sirdir. Fakat Vantine onu teselli ediyor. Bunun üzerine Denis bu fedakâr kızla evleniyor. Müşteri yok! Valentinonun meşhur otomobilinin macerası Rudolph Valentinonun bir 2 manlar 30 bin dolara satın aldığı otomobile ancak 500 dolara müş- teri çıkmıştı. Şimdi bu adam da otomobili almaktan vaz geç den araba az bir para mukabilin- de, halka teşhir edilmektedir. Bu suretle 500 dolardan fazla para toplanacağı umuluyor. Unutmamalıdır ki bugün Ame- rikada 500 dolara çok iyi yeni bir otomobil satın almak kabil dir. Valentinonun otomobili köh- ne ve koskocaman bir şeydir, ben- Zin sarfiyatı çok fazladır. Sürati de azdır. Bunu kullanmak mak- sadile satın alacak kimse yoktur. Evveles 500 dolar veren de bu- munla bir çiflikten sebze caktı. Valentinonun diğer bütün eş- yasına müşteri çıktığı halde oto- mebilini ki senin salın almama- sı bunu saklamak — güçlüğünden ileri geliyordu. 500 dolar toplan- dıktan sonra parçalanacaktır. — * pm Messimin en mühim hadisesi SİNEMA YILDIZLARI ? 7 Bu bir filmir değildir. Ya nedir? v7 Saygun güzeli vo Çiark Gable) Garbe hücum Bu hafta Türk sinemasında Fillmden bir #ahne Bu hafta Melek sinemasında | «Garip bir aşk» filmi gösterilmek: | tedir. Filim meşhur sinema artist- lerinden Frederik Marş ve Silvini Sidney tarafından çevrilmiştir. Mevzu şudur: Genç gazete muharriri Jerry bir müsamerede Kler isminde milyo- ner bir genç kizla tanışıyor. Kler memleketin en güzel, en zengin kir zıdır. Kler muharriri seviyor. Hal- buki Jerry, Jan isminde bir tiyat- ro artistini sevmektedir. Buna Taj men genç adam Klerin milyonl rin amukavemet edemiyor, zengin kızla evleniyor. Lâkin mesut ola- mıyorlar. i sefahete ve- kalkıyor. onu her şeye karşı koruyor. Bu sefer Jerry ka- le güzel bir piyes ya- zıyor, bir tiyatroya kabul ettiriyor. Bu piyesta baş rolü eski sevgilisi Jana veriyor. Karisi onun Jan İle hâlâ seviş- tiğini anlıyor. Hayatından bıki- yor.. Bir gün onu denizin dalga- ları arasindan baygın bir halde kurtarıyorlar. Bitkin bir halde ya- tağında kocasını çağırıyor. Jerry karısının fedakârlığı karşisinda Sadık uslanmağa karar veriyor. bir koca oluyor. #llminden bir sahne (Jeanne Harlow «Garbe hücum» filmi gösterilmek- tedir. Filmin mevzuu şudur: i 50 sene evvel Amerika. Binler- ce kilometrelik arazi boş ve sa- hipsiz.. Amerika hükümeti bura- ları iskân ediyor. Bunun İçin gar- be doğru bir akın başlamıştır. Gar be akın edenler arasında genç avukat Yancey ile güzel karısı Diksi vardır. Yancey boş ve vahşi bir halde | bulduğu araziyi imar için fevka- | | den haberdar idiler. Bunun İ böyle bir diplomatın kendilerine Tetrika No. 64 LoydCorcun harphatıratı Umumi harbin esrarı Rusyanın mültefiklerinden rılmıyarak harbi sonuna kadar devam ettireceği günden güne şüp- heli bir hal alıyordu. Rus şehir- lerinin köşe başlarında aktolunan ve ucu sonu gelmiyen miting- lerde sulhün avdeti için derin bir arzu izhar olunuyordu. Heyecan zahiren gürültülü ve şiddetli de- ise de pek derin idi. Ingiliz sefiri Siyasi olmaktan ziyade dini olan müthiş bir heyecan umum. Rus amelesini istilâ etmiş görünü- yordu. Bizim azami ümidimiz Rus ordu- larinın bulundukları siperleri mu- hafaza ederek karşılarında bulu- nan bir iki milyon Alman ve Avus- turya askerini Amerikalılar garp cephesinde İngilizlerle Fransızla- rın imdadına gelinciye kadar iş- gal etmelerinde idi. Bu maksadı istihsalde sosyalist arkadaşlarına hitap eden bir sosyalist olan M. Albert Thomas şayanı dikkat mu- vaffakiyet elde etmişti. Petrogratta İngiliz sefiri bulu- inan sir Corç Buchanan bu oyun- da rol alacak bir vaziyette değil di. Çünkü sosyalistlere karşı her hangi suretle olursa olsun tevec- cühü bulunmadığını isbat etmişti. Rus sosyalistleri mütehassıs dip- lomatın tatlı ve nazik sözleri ve tavrı arkasında kendilerine karşı husumet ve zıddiyet gizlendiğin- için vereceği nasihat ve reyleri iskonto ederek telâkki etmeleri tabii Zeten Sir Buchanan Rusyada Zail olmakta olan eski rejim ve iç- timai nizama mensuptu. Halbuki bu rejim bir daha avdet edemiye- cek surette şimdiden kuvvet ve nüfuzunu kaybetmişti. Henderson tam vaktinde Rus- lâde çalışıyor. Adeta çölde büyük bir şehir vücuda getiriyor. Çok ça- | lışıyor, Petrol membalarını işleti yor. Diğer taraftan Meksika muha- | rebesine giriyor. Dehçetli kahra- manlıklar gösteriyor. Muharebede kayboluyor. Kurduğu şehir artık | onunla iftihar etmektedir. Muha- | rebede onun öldüğünü zannedi. | yorlar. Şehirde Yancey namına büyük bir heykel dikilmesine karar veriliyor. Merasim günü büyük bir petrol fabrikasında bir yangın oluyor. Fabrika tehlikededir. Bu sırada pejmürde kıyafetli bir adam bü- yük bir cesaretle kendisini alevler içine atıyor, yüzlerce amele; ölümden kurtarıyor. Kendisi ölüm halinde dışarıya çıkarılıyor. Bu Yanceydir. Kendisi namına diki len heykelin yanında ve karısı kolları arasında ölüyor. Filmden bır sahne yaya yetişmiştir. Fakat Petrograt- #a Sir Buchananın vazifesinin güç- lüğünü yakından öğrendiği vakit muvakkat bir zaman için de sefir- lik yapamıyacağına kanaat hasıl etmiştir. M. Henderson tecrübeli bir si- yasi teşkilâtçı idi. Zamanının en ü teşkilâtçisı olduğu- mu bilfiil isbat etmişti. Lâkin dip- lomatlık büsbütün başka evsaf ve muhtaç idi. Kendisinde bu evsaf olmadığını ve binacna- vazifesini mükemmel su- ra edemiyeceğini anlamak: ta gecikmemiştir. Binaenaleyh Henderson Petrogratta altı hafta kaldıktan sonra temmuzun iptida- larında İngiltereye dönmeğe ka- ar vermiştir. M. Henderson İngiltereye gek diği vakit İngilterede bulunmadı- ğıma çok müteessifim, Eğer döner 'dönmez kendisile görüşebilseydim. sonra harp kabinesinde kendisile rüfekasi arasında zuhur eden pek meşum ihtilâfin önünü evvelden alabilirdim. Sovyetlerden gelen adamlar M. Henderson Rusyadan döner. ken Rus Sovyet erkânından dör- dünü beraberinde getirmişti. Bun- il ndeki sosyalist fırkalarını ziyaret etme- Ze tayin edilmişlerdi. M. Henderson Rusyadan dön- dükten sonra harp kabinesindeki rüfekasi ile bir defa olsun gi neden ve günün meselele, kında arkadaşlarının. alacaklı vaziyeti öğrenmeden hâlâ kâtibi hak- J | bulunduğu İngiliz amele icra komitesinin içti umumi. fırkasını ında hazır bulunmuştur. İcra komitesi önünde Frans sosyalistlerinden. gelen bir dave sosyalistleri müttefikler arasında bir sosyalist name vardı. Fransız. konferansının aktini ve Stokko da beynelmilel sosyalist konferan- sının toplanmasını müzakere için Ras bazı İngiliz mümessillerini Sovyet murahhasları ile bi Parise gelmeğe davet etmişlerdi. Kerenskinin cutu'u M. Henderson Rusyada Kereneki bu plâni tamamile tas- Vip ve iltizam eylediğini. İngili amele fırkası reisine söylemiş Kerenskinin o zamanki vaziye! ne göre böyle olması tabii iç Çünkü Rus hükümetinin başlıca bir uzvu olmalke beraber başında değildi. Ayni zamanda Sovyet âzası idi, Bu suretle iki tarafta da ayağı vardı. işte böyle çatallı olan vazi kendisine bir zaman kuvvet ve ni fuz vermiş ise de nihayet kendi- sinin sukutunu ve Rusyanın bolse- intaç et- vizmin eline düşmesi, miştir. Çünkü Kerenski, sol cenah müntehasına karşı, kâfi derecede şiddetli tedbirler alamamıştı. Kerenski bir hitabet ve belâgat üstadı idi. Söylediği zaman karşı- sındaki halk kütlelerini heyecana getiriyordu. Fakat kendisi bu şa- yanı hayret kudret ve mevbibe: at etmekte ve bazı ne fazla ii zamanlar sözleri filiyata tahvil et- mek zarureti hasıl olacağını unüt- makta idi, Dumayı, Sovyetleri, her hangi halk yığınını nutku ile tes- hir etmeğe muktedirdi, Kendisin'n hitabetkârane sanatına lüzumun- dan fazla dayanıyordu. Lenin ve Kerensii Bu esnada Lenin Kerenekinin işitecek kadar yakına gek Eğer gelseydi bu mer hametsiz müteastıbın üzerine bir tesir yapamıyacaktı.. Lenin öte- denberi Kerenski tipindeki adam: lara istihkarla bakıyordu. bir natıkaper sınıfa ayrılır. daz idi, Hatipler Bazı hatipler için nutuktan mak- #at ve gaye işitenler üzerine tesir yapmak ve heyecana getirmekten ibarettir. Bunlar için muvaffakı- yetin ölçüsü ve gayesi nutukla- rının dinliyenler üzerinde husule getireceği heyecandan ibarettir. Fakat diğer tip hatipler için ma- tıkaperdazlığın gayesi dinliyenle- ri, hatip için matlâp olan muayyer bir harekete sevk ve ikna maksadi- Ie tehyiç ve tahrik etmektir. Ke- renski bu iki tip hatiplik ar: tereddüt ederek bir tarafı ciddi Surette tutamıyan bir natıkaper dazdır. Lâkin ikinci tipe mensup bulunan Lenin bütün bolşevik in- kılâbını vücuda getirmiştir. Rusyadaki © büyük inki uyandırdığı vect ve teheyyücün ateşin havasından yeni ayrılan Henderson, avdetinde İngilterede hükümferma olan soğuk ve sert mesuliyet ve zaptü nefis havasına uyamamıştır. Seciyesinin halis çe- i Rusyada gördükleri ile man- yatizma edilmişti. Gayri tabii bir zihniyet ile memleketine tü. Rusyadaki ihtilâlcılık malar- iyiye bulaş- yası kendisine iyiden miştı. (Arkası var)