j | ; ilinin im <em> sazdan ni öd ZI Haziran 1934 Yazan: SULEYMAN KÂNI Mitat paşa ve arkadaşları Taife gitmek üzere vapura bindiriliyorlar Mithat paşa Çadır köşkünde iken ağzını aramak içini bir çok adamlar. gönderilmişti. “ Bir gün | tüfekçi başı Tahir paşa da Gel İ meselesi üzerine cereyân etti. Mithat paşa bu meselenin sırf kendilerini idama mahküm etmek için mahsusan tertip edilmiş oldu: ğunu söyledikten sonra şu sözleri ilâve etti — Benim dünyada beşeriyet © hasebile bir çok kusur ve hatalar iftihar rım var amma en büyük sermayem sözü doğruluğudur. Beni mertebeye isal eden bir şey var İse o da bu istikernettir. Vatan ve devlet milletin hisseme düşen hizmetini yapmak için hal ve i taatırsın derecesine göre kırk beş sene mütemadiyen çalıştım, He- vesimi aldım. İyi ve fena ne yal taumsa o meydandadır. Dünyada emelim kalmadı. Altmış yaşma geldim. Benim için hayat ve me- mat müsavi iken şimdi şu ihtiyar- lkta ölemde misli görülmiyen böyle: vahşiyane ve gaddarane muameleye uğradıktan sonra her şeyden istilrah ile ölümü temen- ni ve tercih eyliyorum. Şu saatte başka emelim yoktur. Çünkü öle- cek ve dirilecek ben değilim! Bel Ki şu gördüğünüz vücuttur; o da Ziyade eskimiş, bana lüzumu kı mamıştır. Dünyada mazlum olan- lar zalimden haklarını almak içi padişaha müracaat ederler. Padi- şahtan hakkını istiyenler için Ak İahtan başka merci yoktur. Süruri efendinin reisi. olduğu mahkemenin dünyada istinafı ve mahalli temyizi yoksa ahiretteki malıkemei kübra hepsine kâfidi Orada Arnavut; Boşnak tüfekçi- ler, Çerkes gardiyanlar yoktur. Efendimiz. (Abdülhamit) dal oraya bizim gibi yalnız ve çıplak gelecektir. Orada hesabımız gö- rülür. Eğer kendileri burasını iti- kat ederlerse aleyhinde istinaf edeceğimiz davanın dahi nasıl ko- ley ve çabuk görüleceğini anlar. lar. Lâkin mutekit olduklarını zannetmem. Zira ahireti ve Alla- Kin adaletini mutekit ve muterif olan bir adamın bu derece şeylere cesaret etmiyeceği ve Allahtan iltiraz eyliyeceği aşikârdır. Tahir paşa bu sözleri Abdü mide nakletti mi ve nasıl nakletti? Bunların Abdülhamit üzerinde tesiri ne oldu? Ne olürsa olsun Abdülhamidin Mithat paşaya kini, husumeti ve Menfileri mahallerine götürme- ğe Çerkes miralay Süleyman bey, © Çerkes Hasanın biraderi Osman © bey, tüfekçi Arnavut Tahir ağa © memsür edilmişti Vapurda yemek, temizlik, isti. #ahat hususunda paşalar hayli ta- İgibe uğradılar. Vapur Cidde limanına yanaştı. SARAY ve BABIÂLİNİN İÇYÜZÜ Tercüme, #ktibas hakkı mahfuzdur Mahkümlar Mekke tarikile Taife nakledildiler. Menfilerin muhafazası askerle Mekkeye gelmiş olan liva Necip paşaya tevdi olunmuştu. Şerif Abdülmuttalip ile vali Saffet paşa Taifte bulunuyorlar. di. Şerif asker ve mızıka ile, bü- üniformasını" lâbis olduğu halde! menfileri konağının avlı- istikbal etti, Mithat paşa Şerifin elini öptü. Diğerleri de ona. imtisal ettiler. Bundan sonra menfiler kışlaya nakledildiler. Mahküm paşaların ölümleri | Osmanlı - Rus harbinden sonra bir aralık Rauf paşa memuriyetle Rusyaya gidip gelmişti. Rusya imparatoru Rauf paşa vesatetile Abdülhamide kanunu esasiyi | mahv ve iptal eylemesi, istiklâlini muhafaza eylemeğe çalışması yo- lunda bir takım hayırhahane na- sibatlerde bulunmuştu. Bü nasi- hatler arasında bir mühimmi de Abdülâzizin hal'ında ve katlinde bulunanların tedipl. Abdülhamit, Abdülâzi bir suikast ve katil rengine konu: lacak olursa bu feci filin ikar ek bette Sultan Muradın iradesile ve © vakit vükelâden bulunanların malümatile olması icap edeceği: ni, bu madde hepsini halkın göz lerinde ithama kâfi geleceğini ta- hayyül ve tasavvur etmi mahrem olan mukarripleri de iki üç senedenberi bu efkârın ter. in emareler ve deliller top- lamakla iştigal eylemiştiler. Ruslar bu işte kendi siyasetle rine muvafık büyük menfaat gö- rüyorlardı. Onlarca Abdülâzizin katli meselesinde aranılan şey nız Sultan Muradın lekedar edil- mesinden ibaret değildi. Rusyaca emellerine zıt ve muhalif olan vü- kelânın da bununla itham edil. mesi matlup idi. Katil tahakkuk ederse bu muhalif fırka mahvedi lecekti; katlin musanna olduğu anlaşılırsa devletin terzili için ye- ni bir vesile ortaya çıkmış bulu. | in vefatı , esrara macaktı. Bunun için bu maddede Ruslar sarayı teşvik ve teşçiden hali de- Zillerdi. Rusya Çarının tavsiyeleri bu düşüncelere müstenitti, “Abdülhamidin işine geler bu sir yasi tavsiyeler sarayen bu husus- taki tasmimlere bir kat daha kuv- vet vermişti Cevdet pasa bu işi başarmağı taahhüt etmiş; mahkeme Yıldız- da padişahın kendi yanında, göl- gesi altında teşekkül etmişti. İşte şimdi netice alınmış Tanuyordu. Vakığ ihtiyar ve hasta Müter- cim Rüştü paşaya ilişilememi de onu da ölüm pençesine almıştı. “Abdülhami hal'ına iştirakin akibeti ne leceği hakkında mü göstermişti, Fakat iş bununla da bitmiyordu. Musanna bir davada haksız bir mahkâmiyete uğrattığı Mithat pax ya Avrupaya kaçmağa bir ferce bulursa... bu Tetrika No. 306 Bu endişe Abdülkamidin bey- nini kemiriyordu. Buna meydan vermemek için tedi ine iti. haz ettiği tedbirleri kâfi görmü- yordu. | Şeyhülharem Hasan Hayrullah efendi bir sene evvel azledilerek Mekke emiri Abdülmuttalip tara- | fından Medineden Mekkeye celp ve m menolunmuştu. Yaz esnasında hükümet ile beraber Taife götürülerek kışlada bir dai- ikame edil Mithat pa- vâ Neci Paşa Şerifin emri üzerine efendiyi diğer mahpusların yanında kale hapishanesine nakletti, Fakat vali Saffet paşa Hayrullah efendinin hapsine bir emir olmadığından hapisten çıkarıp Mekkeye gö- türdü, Osman paşa kumandanlıkla Mekkeye gelince Hayrullah efen- di tekrar binbaşı Bekir efendi daatile Taif kalesine gönderildi. Nuri paşa daha yolda mecnun gi olmuştu. Ondan Bir zarar Fakat Mahmut ve Mithat paşa- ların tehlikeleri izale edilmek ik- za ederdi. Abdülhamit bunların muhafa- zalarına çok itina eylemesini Şerif Abdülmuttalibe emretmişti, İki defa Mekke emaretinde is- yan ederek devlete gaile çıkarmış olan Şerif Abdülmuttalip İsta bulda izzet ve ikram görerek va- kit geçmekte iken; yeniden ema:| rete mailiyet için padişaha hulül garelerini araştıra, araştıra niha- Vi maddesinden dolayı sarayca mültezem fikirlere vâkıf olunca bu yoldan hulüs ib- razma, hal' lâkırdısı açıldıkça bu- nu icraya vasıta olanlar aleyhine söz söylemeğe başlıyarak nihayet Abdülhamidin teveccühüne ve emarete nail olmuştu. (Arkası var) A Falk Sar! I HAYVANLAR ALEMİ Böylk kıtada 280 sahife - 80 resim 4 renkli lâvha » 8 etin harici tablo Bu meraklı eğlence kitabı okudunuz mu? Piyei Taşra için posta Heryerde 180 Pari kuruştur. vi Teva ve satış merkozi yal AKŞAM KITAPHANESİ 121, Anim ear, İstanbul Tara yerine posta pulu da gönderebiirsimiz. İlk mektepler talebesine müjde Tarih desylernizi kolayen va herkesten aha yi öğrenmek için alacağınız kitap; Yardımcı Tarih Hulâsası 124 sahife - yalnız 10 kuruş Posta ücreti 8 kuruş Satış merkezi AKŞAM KITAPHANESİ , 121, Ankara caddesi ZÂkşam. ın edebi tefrikası: 8. PAT Suat Rahmi kizmiştir — Kadın biraz mağrur, biraz duygulu, azametli olmalı, Bunlar. da öyle şey yok, Kartlaşip por- | suyuncıya kadar etlerini dirhem dirhem satıyorlar. Bunların iğre- ti, kiralık vücutlarından, pazar biklı, hesaplı sevgilerinden © ne zevk alıyorlar bilmem. — Bu da bir mâni... Falanin karısını, falanın metresini elde etmek manisi. Para kuvveti ile en güzel kadınları arzusuna ramet- mek zevki, Zina dilini şapırdatan köpek zev. ki... Bence insan kadım kıskana kıskana, malım, camım diye hır- palıya hırpalıya etinde, teninde, gözünde bir baş- gölgesini kokusunu, Macit gülüyordu: — Bu biraz Yeniçeri, biraz şö- valye aşkı yahu! — Aşk budur azizim. Yokan falanın metresi, falarım oynak ka- rısı ile sevişmenin, Ecyoğlu kal dırımlarında orospu avlâmaktanı ne farkı olur. Altıyol ağzma gelmişlerdi. Macit te Bahariye caddesinde oturduğu için sola beraber saptı- lar. Arkadaşının apartıman kom- şusu hakkında sağlam bir haber alamıyan Macit tekrar ilk bahse avdet etti: — Ne olursa olsun azizim. Me- selâ Seviye gibi bir kadın her hal- de arzu edilir bir kadındır. Gör- mediğin için kendine pek güveni- yorsun. Suat Rahmi dudağını büktüz Görmeden söyliyel Mademki bu kadın bir erkeğe sa) tlmıştır. Artik benimle alış ve- rişi olamaz, — Yani, — Yani görsem de aldırmam. — Ya o sana aldırırsa, Suat Rahmi güldü: — Her halde memnun kalmaz zannederim. — Neden? — Benim böyle bir ahbaplığı sırf ahlâk ve kanaat noktasından beğenmediğimi düşünerek üstelik düşman da olur. Biştirmiş olmazsın, Madenci se- nin o apartımama yerleşmeni Se- viye için tehlikeli bulmuş. Adam- cağızın bu kanaatini değiştirmek imkânı pek yok. Suat Rahmi artik kızmıştı: — Bırak artık şu bahsi Allah aşkına! Macit susmuştu. Suat: den iğrendim vallahi, dedi. Ben- e apartımanda ne kadar mem- mundum. Şimdi rahatım kaça cak. Macit tekrar cesaretlenmi — Hele senin kalfanın bir ağ zm'ara bakalım, dedi. Konu kom: suda ne var ne yok? Macidin evine gelmişlerdi, Ertesi akşam bir sandal gezin- si için klüpte buluşmayı karar. laşlırarak ayrıldılar. Suat Rahmi apartımana yakla- ken gözleri ikinci kat pencere lerine takılmıştı, Macidin söyle diğine göre © meşhur kadın bu Bürhan Cahit EON katta oturuyordu. Salon kısmında mavi bir aydını dike vardı. Madenci burada olacakti. Ya- | hut belki de kadın yalnızdı. Şu Macit çok muzır bir ari Her akşam evine ne temiz ül rahatlığı ile giriyordu. Bu komşudan bahsetmekle mide- sini bulandırmıştı. Kalfa onun ayak seslerinden geldiğini anladığı içi kapıyı bek- etmeden, hattâ çalmadan açı" yordu. Suat Rahmi tuvalete doğru derken her zamanki gibi sordu — Kalfacığım neler var bu ak- şam. Dehşetli acıktım, Kalfa da her akşamki gibi ona hazırladıklarının listesini söyle meden cevap verdi aç bırakmam efendi. ciğim. Bir şeyler yaptım iştel Sofraya oturduğu zaman Ma- anlattıkları hâlâ kafasını kemiriyordu. Bu komşular hak- kında bir şey bilip bilmediğ kalfadan sormak için bir kaç ke- re hazırlandı. Yolunu buldu. Fa- kat bir türlü cesaret edemedi, Ve sonra sormadığına da, meşgul ol madığına iyi ettiğini de anladı Deliksiz, ağır bir sporcu uyku- sundan sonra erkenden kalkıp işe iderken düne ait hatıralardan gey kalmamıştı, “ez Ege hanının bütün bir daire- işgal eden Şark ticaret limi- tet şirketinin işleri büyük mik- yasta artmıştı. Dört yıl süren büyük harp ve iki yıl devam eden milli mücadele Anadolu içindeki manifatura sto- kumu silip süpürmüştü.. Yollar açıldıktan ve piyasa Anadolu üzen rine işe başladıktan sonra büyük ilhalât firmaları harekete geç- mişti, Bu sıralarda İtalyan ve Çe- koslovak fabrikaları “ in ağırlığını Mançhester fabrikalarma yükletiyordu. Bil- hassa beyaz üzerine muamele ta- mamile bu merkeze bağlanmıştı. Beş altı yıllık harcama ve tü ketme devresinden sonra Ana- dolu piyasasi bütün hızı ile mal çekmeğe başladı earet limitet şirketinin en başlı işi olan manifatura muamelesi hatâ harpten evvelkinin yirmi otuz misli artmıştı. Mal daha vapurda iken elden ele geçiyordu. Firmanın aldığı si parişler Manchesterdeki Eduvardı Tommy fabrikaların geceli gün- düzlü çalıştırıyordu. Fiatler de yüksekti Mister Greve vaziyetten çok meranundu. Büyük mikyasta günler piposunu hiç sön: Çukura batmış mavi gözleri bah olduğu halde düğmesi çevril- memiş bir ampul gibi cansız par yordu. Artık Suat Rahmi ile dostluğu kuvvetlenmişti. . Şirketin resmi meamelelerini tamamile ona bi- rakmıştı. O zamana kadar firma: pin bu gibi işlerini takip eden Mikael Torosyan şimdi yalnız pi yasadaki toplancılarla şirket aran sındaki ayak komsiyonculuğu va» zifesini yapıyor, siparişlerden kü bir pay almıyor, gümrük işle- bile edemiyordu. Yeni idare ve yeni teşkilât Türe kiyede milli bir hava yaratmıştı. (Arkası var),