Sahife 6 16 Mayıs 1934 « NELER OLUYOR? Belçika kralı öldürülmüş ? Sabık İngiliz miralaylarından ir kazaya kurban gi- den Belçika kralı Albertin vefatı hakkında Wotinghamda bir nutuk. irat etmiştir. Miralayın utkunda söylediği sözler, siyasi mahafilde Mesin bile heyesan / uyanılirmığır. Sabik bigiliz miralayı, demişir «— Belçika kralı birinci Alber- tin sureti vefatı hakkındaki res- mai tebliğ kadar, şayanı hayret bir Yalan, ton zamanlarda miştir. Belçika kralının ö kaza neticesi değildi ii oya Belçikada yüzlerce kişi bunu bilir Ea çak Glebiliri> Bu sözleri söyliyen sabık ingiliz biieaiayı Hüçiklen 1917191 nelerinde, Fransa harp cephesin- e vray alani İrili E- kasinm erkânı harbiyesinde bu- ikisi 9 erbil esnkinda ihdas edil ri lat lay Huçinson tekaüde sev- .kedildikten sonra polis romanları mejretmeğe başlamış ve bunda büyük bir muvaffakıyet ve kazanmıştır. Huçinsonun bu iddiası, her ta- rafta büyük hayret uyandır- mış, ve Belçikanın Londra sefiri | tarafından derhal resmen tekzip | edilmişi Halbuki Huçinson bu tekzibe Tağmen iddiasında ısrar etmiş ve demiştir kiz — Söylediğim sözlerin mesuli- yetini tamamen kabul ediyorum. Iddialarımı, tekzip edecek olan- ları, elimde deliller ve vesikalar olduğu halde bekliyorum. Belçika resmi ajansı, sabık İn- giliz miralayının iddialarını, res- mi bir tebliğle tekzip etmiştir. Sünzü altında ahçılık Londra hastanelerinden ne, bundan bir müddet evvel, bir hasta getirilmiştir. Bu hastanın, Abdülhamidin ahçılarından birisi olduğu anlaşılmıştır. Kostopulos ismindeki bu zat, hastanede uzun zaman kalmaya mecbur olmuştur. | Bu, kendisinin, Abdülhamidin ah- çısı olduğu (anlaşılınca, bazi hatıratı sorulmuştur. Kostopulos, saray ahçısı oluşunu şöyle anlat. | muşta: — Evvelâ, harem dairesindeki mutfakta, ahçı çıraklığı yapıyor- dum, Bundan asağı yukarı otuz sene evvel, bir gün ahçıbaşı has- talanmıştı. Sultan ile, sevgili yedi karısı için, yaprak dolması yap- mam emredildi. Yaptığım yemek pek hoşuna gitmiş, ve bunun üze- | rine eski e, ben | hçıbaşılığa tayin edildim, Bunun erine, hattâ akrabalarım. hi görüşmekliğim yasak Bunlar vasıtasile dı tedarik etmem ihtim: kuluyordu. Her yemek yapışımda, silâhlı adamlar başucumda dikli- yeorlar, ne yaptığıma dikkat edi- yorlardı. Pişirdiğim her yemeği, evvelâ kendim yemeğe mecbur. dum. Hülâsa kendim mutfakta hapsedilmiş gibi idim. Fakat bu bekçiler, harem kadın- larının yanında hiç kalıyorlardı, Bu kadınlar günün en olmıyacak saatinde, en olmıyacak şeyi ister- derdi. Bazan gece yarını beni uyan- dırırlar, yemek pişirttirirlerdi. Bu kadınlar asıl, Osmanlı hükümeti. ni idare ediyorlardı. Onların ke- Yif ve havası uğurunda bir çok- bütüm köylüler davet. edilecektir. Yukarıda geçit resmi ve istiklâl marşı çi 8 çekm ni bir grup, atmada tanınmış Iki sporcu Hikmet ve İzmir (Hususi) — Cuma günü Alsancak sahasında bi bir atletizm bayramı yapıldı. Bayrı mı halkevi spor komitesi tertip miş ve bütün orta mekteplerin iş- tiraki de kararlaşırılmıştı. | Hayvanın muayyen saate doğru bulutlanıp serpinti yapması, mek- teplilerin tam bir surette iştirak- erine mani oldu. Ayni zamanda seyirciler de çok olamadı. Bayram, atletizm anirenöi Her Abrahams ve atletizm hey: reisi Hüseyin beyin idaresi altında idi, Hakem heyetinde mektep mü- dürleri, beden terbiyesi muallim- leri ve mubarrirler vardı İzmirde atletizmin inki ve umumi alâkamın daveti maksadile tertip edilen bayramın bütün saf- hatı, seyirciler tarafından heye- canla takip edildi. Bu meyanda bir çok müstait talebe ve gençlerin mevcudiyeti tesbit olundu. Merasimde vali Kâzım paşa da bulundu. Program zengindi.. Mek- tepliler arasında bilhassa nazari dikkate çarpan Buca orta mektep erkek ve kız talebesi idi, Bayrak yarışında liseliler bariz bir tefev- vuk gösterdiler.. Fakat halat çek- meyi de sanatlar mektebi kazan- dı... Sıhbatli, zorlu olan bu genç- ler, rakiplerini mağlüp ettikten sonra bu defa hakem heyeti ile ayni müsabakayi yaptılar. Seyir- ciler kahkaha ile gülüyorlardı. İzmirde atletizm bayramı luca orta mektebinden alaya iştirak mektebi es, gülle ve disk Niyaz Hakem heyeti, sanatlar mektebi gocuklarının kuvvetli bazoları kar- şısında, çok kısa bir mukavemet gösterdikten sonra müsabakayı kay- betti. Buca orta mektebinden ya- rışa iştirak eden hanımlar, şiddet- le alkışlandılar. Niyazi, gülle atmada kendi re- korunun kırarak 12,2 yaptı. AL taylı Hikmet disk atmada ancak 31,47 yapabildi.. Halbuki bu genç, lernide bundan daha iyi ler alıyordu... Müsabaka, halkın tezahürati arasında geç vakit bitti. Mektep- liler arasında Karşıyaka orta mek- tep talebesini de bilhassa işaret etmek isteriz. Çünkü aldıkları pu- van çok iyi idi. ekzer: Uç köylü gaip Birinin cesedi Mendres nehrinden çıkarıldı in Genceli köyünden esrarengiz bir surette kaybolmuştur. Mendres nebrinde köprü başında mış ve bunun Genteli köyünden kaybolanlardan birisi olduğu a- aşılmıştır. Zabıtanın hasıl ettiği kanaate göre kaybolan bu üç kişi mu yü- zünden çıkan bir münazaa meti- cesinde suya atılmak suretile öl- dürülmüşlerdir. Müddeiumumi vekili Mehmet Ali ve müstantik Ziya beyler tahkikat İçin Genceliye gitmiş” lerdir. ii Yumurta ihracatımız artıyor İnebolu 14 (A.A) — Yumurta | ihracatı günden güne artmaktadır. | İngiltereden başka İspanya liman- l larına da sevkiyata başlanmış, ilk parti olarak Barselona 2100 yarım sandık yumurta ihraç edilmiştir. Gelecek haftalarda bu sevkiyatın daha fazla miktarda olacağı tab- min edilmektedir. Ispartada temsiller Isparta 14 (A.A. ) — Halkevi temsil şubesi bugün halkevinde toplanarak Kızıl çağlayan piyesini temsile karar vermiştir. Temsile Egede yağmurla- rın zeriyata tesiri Foça ve Ödemiş kazala- rından gelen malümat Yağmurların Foça ve Ödemiş Kazaları zeriyatına yaptığı. tesir hakkında gelen malümatı aşağıya | yazıyoruz: Foça kazasinda: Kuza merkezi ile bağlar arası Koca Mehmetler, Geren. köylerine hiç yağmur yağ- mamıştır. Burada nadas üzerine erken yapılan zeriyat Di- ğerleri, bilhassa bağların doğuşu zayıftır. Tütünler yağmursuzluktan mi teessirdir. Zeytinler şimdilik iyi- dir. Kozbeyli, Çakmaklı ve Horoz kediği köylerine fazla yağmur “düşmüştür. Ödemiş kazasında: İki aydan- beri yağmur düşmediğinden kış zeleri fenadır. Kışlıklardan arpa zeriyatı ge | çen seneye nisbetle noksandır. Buğday ve çavdar fazladır. Fakat #on kuraklık sebebile halen yüzde | okuz nisbetinde noksanlık Yazlık mahsulden darı, tütün, pa- tates ve kendir zeriyat nisbetleri geçen seneye yakın ise de kurak- lik yüzünden yüzde yirmi noksan olacaktır. Mayısta daha yağmur yağarsa hiç e ra rp çe | Mersinde peçe ve çarşaf yok Prinç zeriyatı Adanada 12,000 dönüm çeltik ekilecek Kadirli kazasının Savron, Son- baz ve kesik çaylariyle Balıklı | suyundan | ağ müstakil menba istifade edilmek suretile dokuz bin dönlim ve Kozan kazasının Bekirce, Alapınar ve Bucak köyü civarından geçen Bucak menba sularından istifade edilmek sure- tilye üç bin küsur dönümki ce- man yakün on iki bin küsur dö- nümlük bir saha bu sene çeltik zeriyatına tahsis edilmiştir. Kütahya ticaret odasının senelik kongresi Kütahya 14 (A.A. saat dörtte ticaret ve sanayi odası enelik kongresi — toplanmıştır. Kongrede ticarete, sanayie, krediye ve münar faydalı dilek- ata, madene, ir çok kalâta ait Mersin 14 — Belediye meclisi bugünkü içtimaıda peçe ve çar. şaf kullanılmasını belediye yasak- ları arasına almıştr. Nüfusa kaydedilenler Kars 15 (A,A.) — Af kanu- nunun tebliği tarihinden şubat sonuna kadar evvelce kanonu medeni hilâfına evlenmiş olan iki bin kişinin evlilikleri kanuni- yet kesbetmiştir. Bu müddet zarfında 7916 doğum ve 988 » ölüm vakası olmuştur. KITAPLAR ARASINDA Korku Kıymetli © muharrirlerimizden Sadri Ethem bey «Korku» ismin- de bir hikâye kitabı neşrein Bu eser «Korkus, «iki kanun ara- sında, «Allı yemeni, morlu ye- meni», «Altı günde biten oyun», «Macuncunun faresi», «Ömer Sey- feddinin köpeği nun kuş bakışı görünüşün, «Radyo, haberlerin, «40 para verdim, 2100 lira kazandıma, «Şeriatin ke, parmak», «Bu tarla resmen orman- dir», «Kör, «Boncuk ve sedef «Günlerden bir gün», «Seylânda aşk ve cenneto, «Şe- hir dolandırıcılığı», «Vizite para- 81 almıyan doktor», «Arpa ektim darı çıktın, «Mevlütçü Mukaddes. hanım», »Küfreden bir veli», «İn- 1 namına», «Şantajcı» bikâ- yelerinden mürekkeptir. Bu hikâyelerin en göze tarafı hepsinin yerli ve bizim ha- yatımızdan alınmış olmasıdır. «Korku» daki hikâyelerden bir uzakta , «Bir boşanma» düğmen, çoğunda memleketinden kalan bir İstanbullunun hasretleri gok kuvvetli anlatılmıştır. Meselâ gelişi güzel bir hikâye- den bir parça alıyoru; «Köyün ilerisinde sipsivri bir kaya vardı, Onun adını Sultanak- ikili taş koyduk. Dere boyuna «Boğaziçi» dedik. Çocuk- lar her köşeye bir ad taktılar: Usküdar, Kadıköy, Beşiktaş, Kabataş: Derenin minimini ada- cıklarına da adlar koyduk. Hey- beliada.. Büyükada, Kınalı. Eğer Heybeliadada öğle yemeğini yer- sek: — Haydi Bi deriz. Topuklarımızı sıvar, suyun metteki içinde yürüyerek Büyükadaya ge- çerdik. Ondan sonra Kınalıya ge- içerdik. Eşek- lerimize vapur isimlerini koymuş- tuk. Kalın ve sert sesli boz exeğe «66» numara koymuştuk. 66 ya bir nince kendimizi hakikaten Boğa- gidiyoruz zannederdik. Bir ih- tiyar beygirimiz yardı. Pek ağır yürürdü. Adına Büyükada vapı- ru dedik...» Vapurları, Büyükadası, Heybe- li adası, Kınalısı, Boğaziçisi ile be- raber İstanbul hasreti ne kuvvetli anlatılmış değil mi. Sadri Ethem bey hikâyelerinde bir çok içtimai yaralarımızı deş- | miştir. Meselâ tütün gip kahvemizi oradı istihsalâtımızda bir iskarta ve iskonto diye mühim bir mesele vardır, iktisat vekili Celâl bey tütün kongresindeki nut- kunda bu meseleyi uzun uzun an- İ atmışlar. Sadri Ethem bey «Arpa ektim, darı çıktı» ismindeki uzun bik | yesinde Türkiyede tütün ziraatin- de iskarta ve iskonto meselelerini uzun uzun ve çok esaslı. suretle tetkike etmiş, anlatmıştır. Yepyeni tarzda yazılmış olan Sadri Ethemin hikâyelerini tavsi- | ye ederiz. Siyah örtü Doktor Hüseyin Süküti bey Si- yah örtü isminde bir eser mesret. di Buğdayı koruma kanunu Ankara 14 - in fırka grupunun un- Buğdayı koruma- ğa devam iç dan alınmasını kararlaştırdığı re- i lâyihayı maliye ve- kâleti hazırlamıştır. Lâyiha mali- ye vekili tarafından gözden geçi rildikten sonra vekiller heyetine sevkolunacakıtır, «© 1s yağ