17 Teşrinievvel 1932 Çamlıca... Beklemez geçer, durak Dinlemez taramvayı Catldelerde aç kulak İnlemez tramvayı Saf temiz sular döker Çamlı dağların başı Bir yana susuz çöker Eski bağlarım başı Yurdu gösterir yuca Manzaran siner cana Ey şerefli Çamlıca Bir büyük selâm sana | H. Adnan Acı Bir hanım hakkında bir bey: — Badem şekeril dedi. Bunu duyan kocasi atıldı: — Hayır, acı badem kurabiyesi! — Haydi gel beraber yemek yiyelim... Gelemem, davetli Üsküdar... Yolda serviler dolu Altı üstü bir, yerin işte. Üsküdar yolu! Yurdudur. erenlerin | Genç kadın, şık ihtiyar Varmış işte bak hele. Nerde en şık Üsküdar? İşte, işte : İskele. Bak şu genç güzel kızalı Renkli tül sarar başa Tırmanır Selâmsiza Elde ; Saçayak maşa! H. Adnan çepe Darbı mesel Karısı kızdı, kocasının suratına, gözlerine bir avuç kırmız biber attır “Aşk insanı kör edermişl,, HEYECAN — Aslan avındasınız.. Kökremiş aslana nişan,ahr. yorsunuz. ve suruyorsunuz.. Bu ne heyecandır İ.. — Doğru. Fakat nişan alıp vuramazsanız... Âstl heyecan odur ! MAHSUP muayda bir beş lira düşürdüm, acaba bulundu mu? — Hayır, yalnız bir lira Bulmuşlar... — Ziyanı yok, mahsuben HACET YOK Çocuklar aralarında konu- şuyorlardı * — Babandan dayak yedi. | ğin zaman bağırır mısın ? — Hayır, babam sağırdır duymaz kis. ŞIK Kızı ile beraber dükkâna girdi : — Bir gençkiz tuvaleti is diyorum. — Kızınız içi id — Uyan bakalım uyku ilâcını getirdiml... ! Şoför: Bir birahanenin camından içeri girince — Affedersiniz efendim, içinizde bir şoför vardır elbette. Arabayı geriye nasıl alacağım?“ Vesi ehliyetname arayıp, ber şoförü hüviyetini noksansız bulan bele- dre memurunun kulakları çınla- simli, Zengin... Yani zenginlerin ka- dını... Zengin kadınla | konuşuyor: — Ay, otomobilini boyattın ml — Hayır. — Otomobilin sarı değildir... — Başka, yeni otomobil aldım da ondan, bir yağmur altında: lüşterilere - müsaade Köyde. — Yahu ne sinemanız, ne mey- haneniz, ne boyalı kadınınız var, pasıl eğleniyorsunuz? — Bazı bazı otomobil geçiyor. Hastanede: “© Iki yaralı konuşuyorlar: — Kanm sinirlendi, betsizlik yaptı. — Benim de karım... seksen kilometro gidiyordu.. fren yaptı, münase- 2 Korkma evlimi; Yal ge giyer. 2 sonra: Kaçın, kamyon geliyor! Kamyonda bulunan amele, arka- dan kamyona çarpıp devrilen küçük bir otomobili görünce: — Şoför dur, kamyon doğurdu! Koltuk değenezile gelen kırk- ayağı gören yavrula — Ne oldun anne? Gil ayağımı olo- SUS Dün Mehmede ras- geldim. Ne çapkın şeydir ol.. Keyfi de üstünde idi, yüzü gülüyordu. BAŞLANGIÇ Üçüncü katta Vildan Canları isterse | hanım oturuyor. Vildan hanımı tanır musiniz, Güzel, civelek, şuh Bir kadındır.. Dün. apartımanın önünden şık bir bey geçerken durdu, elini gırptı, seslendi: Elinde kocaman bir çuval vardı. Gümrük memurları yaklaştılar. — Nedir 0? — Bir şey d. — Çuvalda ne var? — Tavuklara yemi « — Aç bakalım, — Gene birine üşik: sın galiba? dedim. — Hayır, dedi, bu- gün bir çocuğum dün- yaya geldi. — Vildan” hanım! — Canım tavuklara yetti dedim — Tebrik ederim, Vildan hanım. ya. karın kimbilir ne mem — Efendin — Aç ta görelim. nundur?.. a ' — Karım sizde mi? |“ Anma — Aman sus duy. o — Otomobil yüzünden bak ne hale geldim. — Hayır. Türki YER masın, çünkü onun o — Otomobil mi çarptı? — Öyleyse durun | © Memurlar çuvalı açtılar. haberi yokl. — Hayır, karım çarptı. Otomobil istiyordu almadım. © geliyorum/ tütün çıktı. — Tavuklara yem diye bunu 'mu vereceksin? Köylü omuz silktiz — Evet. Canları isterse yesinler, Son yaprak Dalların kimsesiz, boş kalan başı Şimdi hür rüzgârın hasta oynaşı, Sonbahar geldi bak!.. Şimdi gündüzün Rengini kaplıyor bir derin hüzün, Bir yetim boynunu andırıp gözün Bir gece gizliden sanki göz yaşı ei Koynunda gitgide büküldü yaprakl. Gibi topraklara döküldü yaprakl.. sa yemesinler, — açlıktan a lat çe ROMATİZMA seli alin Ahmet Bey epi za Salamonu gece yol | Müsahip zade Celâl bey dün mandan beri yomatiz. da giderken hırsızlar | otomobil kullanıyordu. Belediye madan muztaripti, çevirdi. memuru arkasından düdük çaldı. Derdine çare arıyor. — Sökül paraları! | Celâl bey durmadı. Nihayet köşe- du. Fakat bir türlü dediler. de durdurdular. Memur sord ağrıları geçmiyordu. Salamon ; korkudan — Düdük çaldığımı duymadınız. Bir gün, bir şarap titredi mi? b tüccarından bir şişe — Yalnız yuz liram | — Hayır, eserlerimi seyredenler şarapla şöyle bir mek- var, hiç ıslık çalmadıkları için sese tp aldı — Ver. ik değilim. Bu şaraptan her gün Salamon parayı çi | | Eseri, seyreden şoför bayret sabah akşam birer kardı, saydı, on lira. | etti; Bardak içerseniz roma siir zeebile : kapalı |2s O 1 Xi Gülme be tizmanız pek çabuk dosksan lirası hırsızlara | tediye bari bir düdük versel geçer, verdi. — Ahmet bey cevap Hırsızlar sordu: Temizlik verdi: — On lirayı neden — Ulan karı, amma kibarlaştin, *Şarabınızı tattım, Cl aldın? diş fırçası mı kullanıyorsun? romatizmamın geçme — — Fatma hakkında ne düşünüyorsun? m e e Tali etme, bi in miesini — dercih © ede. © — Üç gün aynı şapkayla gezen kadın hakkında © almadan para ver. | benim deği komşunun, riml, ” GL itmli oğmuyorum, çayırı karıştırıyörüm!