17 Ekim 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

17 Ekim 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

san Mm 17 Teşrinievvel 1293 Akşam Sahife 3. “AKSAMDAN AKŞAMA al ANY Ben dönek değilim yeni işittiğim bir mecmuada, # H. Nihal, imzasile bana bir Açık mektup yazıldığını dünkü refiklerimizden birinde okudum. Refikimizde, “'N, S. ,, imzasile bana ikinci bir açık mektup yazı: İlyor ve bu mektupların ikisinde de “ döneklikle ham olunu- yorum, “ H. Nihal, bey (yahut hanım) diyor Vala Nuretilin bey; Siz vaktile dilimizde bugünkünden dahan fazla torkçolük yapılmasına, mua Jitiniz. Hattâ daha geçen yıl dilimize bir kaç yeni türkçe söz sokulmak tec rübesine kargı « dilimizi tatarvıklar b- Eüyor » diye... bir. feryatla mukabele etmiştiniz. Şimdi Dil kurultayı dolayısila yazıığınız “yazılarda törkçülikte bizi geçtiniz. Tmsan bu yazılarımıza bakarak ii anadan doğma Turancı sanacak. Fikirler itirmete lâyıktır, derler, Fakat, bu kadar çalnk Fikir değiştirmiye de, 4 döneklik » denir, YAMA Nureddin De: artık eskisi gili türkeçnlakle alay etmiya yeltanmiyorsunuz. Belli ki havama değiş tiğini sezdiniz. Sizi bu dönekliğe sürak- İiyen sebebi iğukkanlılıkla anlabır Muhterem karilerim tasdik eder- ler ki, itham haksızdır: 1 — Ben, Türkçede, bu güm künden fazla tekâmül husule geli mesine muhalif değildim. Bilâkis, dair ilk yazılarının gündenberi , İstan- bütün Türkler için dili , olarak kâfi gelmediğini ileri sürüyorum. Na- sıl Paris, Londra, Moskova, Ber- lin lehçeleri Fransızca, İngi Rusca ve Almancanın yazı dili yegâne mehaz değiller de, bunla fevkinde, o lisanların bi azı dili varsa, (bizim bu güne kadar yaptığımızın hilâfına) İstanbullucanın yazı türkçesi Sını noksan bir iş telâkki ettim. Şayet lüzüm görülürse, bir kaç sene evvelki yazılarımdan sutun sutun müteaddit. parçalar alayım. Ben, Anadoluda ve Türkiye bari Türkler arasında konuşulan söz- lerden ve şekillerden istifade olunmasını evvelce de © daima yazdım. — Türkçenin dumura uğ- ramış lâhikcalarını, hattâ fenni ıslılahlar için, unutulmuş. cezirle- rini kullanmamızı daima iste ? — Mizahi bir yazımda “Dili. mizi tatarcıklar bürüyor!, diye bir cümle sarfettiğim doğrudur. Hattâ, “ memleketimize gelmi ne kadar dil bilmez. tatar varsa, bunların hemen hepsi, başımıza dil mutahassısi kesilmiştir! ,, diye bu ırkdaşlarımızdan yaka sillti mi de ilâve edeyim. Zira, alatur- ka kemana eli bir kerre yatmış pasıl asla alafranga kemanda beyni bir kerre Kazan şebrinin tatarcasile yoğrulmuş bir ırktaş | da Türkçeyi iyi bilemez; onun (Devamı dördüncü sahifede) (Vâ- Na) ŞEHİR HABERLERİ Şehir plânı Belediye bütçesinde 50 bin lira var Ankaranın plânını yapan mimar M.Yansen, bu sefer şehrimi i takdirde Istanbul şehir plâ- Bını da yapmağı deruhte edece- i, fakat Istanbul belediye eskânndan bir zatle görüştük. Bu zat diyor — 932 bütçesinde şebrin plâ- mını yaptırmak için elli bin lira tahsisat vardır. Bütçe tasdik edilerek henüz yeni geldiği için bu işede başlar namadı. Belediye bu sene şehrin plânını yaptırmak için yakında faaliyete geçecektir. Imar plânının ileride bütün medeni ihtiyaçlarını tatmin edecek en mükemmel bir şekilde yapılması. istendiği için bu hususta dikkatle hareket icap ediyor. Bunun için bir müsabaka -aktır. Müsabakaya iştirak edenlerden en mükemmel bir plân mutahassısa şehir plânı yap- tırılacaktır. Sahtekârlık Bisküvi yerine bol kâğıt satıyorlar Son günlerde sokaklarda, büyük bisküvi kutuları satılmaktadır. Bunların içinden bol mikdarda kâğıt, dört tane bisküvi çıkmak” tadır. Bisküvi fabrikaları, piya- sada bu tarzda satış yapan esnaf tan şikâyet etmektedir. Fabrikatörlerden odasına müracaat edere da satışın etmiştir. Ticaret kanununda mak larına hileyle sürüm temin edenler hakkında ağır cezalar vardır. Bu mesele oda tetkikat şubesi tara- fından tetkik olunmaktadır. Pislikten geçilmiyor Topanede yeniçarşı ile kumba- racı yokuşu civarında Bostan içi sokağında oturanlardan pek haklı bir şikâyet mektubu aldık, K. dırımları bozuk, senelerden beri belediyenin ihmal ve teseyyübüne maruz kalan bu sokağa haftada ancak bir defa çöpçü uğramakta , halk, çöpl sokağa at- mağa mecbur olduklarından bu- radaki pislikten ve pis kokudan oturmak kabil olmuyor. Halkın sıhhatini şiddetle alâka- dar eden bu pisliğin kaldırılması ve çöp arabasının muntazaman uğramasının temini için Beyoğlu belediyesinin Oonazan dikk: celbederiz, Trakyaya petrol Tacirler, şark şimendifer- lerinden şikâyet ediyor Petrol kumpanyaları şark demir yollarından şikâyet etmektedirler. Şikâyetin sebebi şudur: Şark demir yolları petrol ve benzin nakliyatından yüksek ücret alın- maktadır. r taraftan Bulgaristan şi- mendüferleri daha ucuz bir tarife tatbik etmektedir. Bu vaziyet karşısında, Uzunköprü ve Edirne tacirleri, Romanya petrollarını Bulgaristan tarikile getirtmekte- dirler, Bunun neticesi olarak, Istanbul- dan Trakyaya olan petrol sevki- yatı azalmıştır. Kumpanyalar, şark demir yol larından ucuz petrol tarifesi iste- mekledirler. Bulgurlu köylüleri Bir an evvel elektriğe kavuşmak istiyorlar Üsküdardan Kısıklıya | kadar elektrik tesisatı yapıldığı. halde Bulgurlu köyüne henüz tesisat yapılmamıştır. Dün: başlarında köy muhtarı Sait bey olduğu halde Bulgurlu köylülerinden bazı zevat matba- mıza gelmişlerdir. Bu zevatın verdiği izahata göre Bulgurluda yedi yüz ev elektrik almağa ha zardır, evlerin mühim bir kısmı dahili elektrik tesisatını yaptır. mışlardır. Şirketin inşa edeceği muhavvile merkezinin arsasını da köylüler göstermeğe hazırdırlar. Köylüler, şirket tarafından ya- pılan tesisatın biraz daha feda kârlık yapılarak Burgurlu köyüne kadar getirilmesini talep ediyor- lar. Yedi yüz ev halkı tarafından yapılan bu müracaatın elektrik Şirketi tarafından biran evvel nazarı dikkate alınacağını ümit ederiz. AKŞAM ABONE teretleri a SENELİK 1400 kuruş 2700 ke SAYLIK 760 31450 9 3AYLIK 400 ». 800 > VAYLIK 150 3 — Bar Abone Ceretei doğrular doğruya AKŞAM arel mamma gönderilmeli Are tebdili için yirmi beş ke uğ pul göndermek Hâzımdır maral 15 — Kumar 185 kl Güneş Öğr di Ayam Yata MZ vas Gar sie OZ Va. 4s 613 S9 13 39 Idarehane: Acımusluk sokağı 13 No. agi 1833 Babıdli civarı Üzüm ihracatı Sekiz ayda memlekete altı milyon lira girdi Ihracat ofisi tarafından yapılan istatistiklere göre, 932 senesinin 8 ayında 22 milyon 657 bin 374 kilo üzüm ihraç edilmiştir. Esasen bu seneki üzüm rekol- tesi 44 milyon kiloya yakındır. Bu itibarla elde mevcut malın yansı ihraç edilmiştir. 8 aylık üzüm ibracatı yüzünden, memleketimize: 6 milyon, 24 bin 274 lira girmi Üzüm ihracatı daha ziyade Ey- lül ayında artmıştır. Geçen sene- nin eylül ayında 1 milyon 900 bin İiralık üzüm satılmıştı busene ise 3 milyon 262 bin liralık üzüm satılmıştır. Fındık fiatleri düşüyor Fındık fiatlerindeki düşkünlük devam etmektedir. Trabzon ve Gireson gazeteleri, bu hadiseden bahsederken, Ziraat bankasına fındık müstal korumaya davet etmektedir. Son günlerde Trabzon piyasa- sında fındık 15 kuruşa kadar düş- müştür. Balat yolu Fatih zamanından beri tamir yüzü görmemiş Belediye, Istanbulda bir çok sokakları, caddeleri yaptırıp tamir ettirdiği halde gene şehir içinde çok harap, bozuk sokaklar vardır. Fakat bazı sokaklar asır- lardan beri ihmal edilmiş, hiç bakılmanıştır. Balat ile Balat iskelesi arasin daki yol çok bozuk sokaklar. dan biridir. Mahalle halkı fırkaja müracaat ederek Fatih İstanbulu aldığı zaman açılan bu sokağın o zaman- danberi hiç tamir yüzü görmedi. ğinden şikâyette bulunmuştur. Fırka merkezi bu sokağın ya pılması için alâkadar makamlar nezdinde teşebüste bulunaçaktır. Enfiye tiryakileri ne istiyor? Enfiye tiryakileri tütün inhisar idaresinin hariçten Fransız enfiyesi getirmesini istemektedirler. Aldığımız malümata göre, inbi- sarlar umum müdürlüğü, enfiye tiryakilerinin bu arzusunu yerine getirmek için, kontenjan listesine fazla miktarda enfiye konulmasına teşebbüs etmiştir. HANIMEFENDİLER Muazzez. benimm nefis koleksiya- münu görmeden sipari etmeyiniz. Pek yakında, Darülbedayide; Pazartesi, Perşembe Babalar çocuklarına * Fi. tari- hinde.. ,, deye başlıyarak, vaka, masal ve daha çok hurafe, yalan anlatırlarmış. O zaman çocuklar vaka ile masalı aşağı yukarı doğru deye dinlerler, hurafe ile yalanı birbirinden tefrik edemezlermiş.. Bizim anlatacağımız bunların hiç i değil, Biz Karagözden bah- sedeceğiz. Karagöz vardı deyen lere güleceğiz, yoktu deyenlere gene güleceğiz. Halkın nüktesin tarife çalışmıyacağız. Tarif. Tarif ile yemek pişmeyeceğini usta o ahçılar bilir. Tarif ile yazı yazılmıyacağını Recai zade Ekrem beyden edebiyat okuyan- lar anlamışlardır. Zaten tarifi hep Hacivat yapmış Karagöz alay etmişti Karagöz!.. O ne güzel şeydil.. Dimağımız işlemediği, geleceği düşünmek kudretinden mahrum olduğumuz zamanlar, daha kestir- mesi çocukken, © Karagöz ne doyulmaz bir eğlence Daha ortalık kararırken sabır- sızlanmıya baslardık. Annemize, | babamıza yalvarırdı — Karagöze gidelim! Mürekkep yalamış babamız kı- zardı. — Karagöze gidilir mi? Çocuklarına et yedirmek i yalnız kemik yalıyan anamız biz den tarafa çıkardı. — Efendi, bırak git bın ve ya akrabadan büyük bir beyinsizin yanına verilir, Karagöz giderdik. Orada, boş yere gül mek, lüzümsuz yere gülmek zev- imizi tatmin ederdik, Hiçe gük mek insanda bir ihtiyaçtır derler. İ Hiçe, yok yere güldüğümüz için mek- tepte ceza verilirdi. Büyüklerin yok yere güldükleri için tımarhaneye konulduklarını . duyardık. Tabii biz mektepte gülemezdik. Ceza yazarlardı. Karagözde gülerdik. İçimizde beyinli olanlar: “ Neden size asıl şimdi ceza yazmıyorlar? diye şaşarlardı. Büyükler, akılla- bizi tumarhaneye götürmüyorlar?,, Müsahip zade Celâl bey, bir Senedir. gene bu istifhamları gizdirmiş olduğu gibi. Yalmız arada bir fark var: Molliğre eserlerinde sada bir arakter yarattı, Celâl beyin yaratmak istediği karakter. leri ise bizde M, Kemal başını kendisi meydana “Aynaroz başlı çıkardı. kadısı, “Bir kavuk eserlerinde, başlı başına, ün yerine orta oyununu ikame etti. Kemal bu vadide yük- seldi, Müsahip zade şan kazandı.. azartesi perşembe,,de M. Ke- mal rol almamış. Müsahip zade, (Devamı dördüncü sahifede ) i Selâmi İzzet Amca beye göre, Pe değilmiyim ya Amca i Sahanda yeni kel . Meselâ milyon .. — Milyar. Tiriyon gibi kelimelerin karşılığın balucen bunları kullanmıyacağım | A.B — Zahmet etme iki gözüm, #aten onları kimsenin kullandığı yokl, Ya lalamızın, ya komşu bövva- *

Bu sayıdan diğer sayfalar: