6 Eylül 1932 - -. Selden ile K; Gündde 700 müracaat Ticaret odasının işi arttı Bir çök memurlar yeni şubelere verildi Son kontenjan kararnamesi mu- cibince, ihracat tacirleri, mal ih- raç etmek için ticaret odasına müracaat etmektedirler. Diğer taraftan çay, kahve, şe- ker tacirleri de bu malları ithal etmek maksadile ticaret odasına müracaatta bulunmaktadırlar. Bu şerait altında ticaret odası- nın işleri eskisine nazaran yüzde yüz nisbetinde artmıştır. Oda, kendisine tahmil edilen işleri başarmak için, yeni yeni şubeler açmıştır. Oda vezaifile meşgul memur- lar, daktilolar, ohademeler bü şubelere verilmiştir. Yalnız ticaret odası işlerile beş altı memur çalışmaktadır. Bu şerait altında ticaret odası, resmi dairelerin arasında işi en fazla olan bir daire haline gir- miştir. Yalnız, ihracat komisyonu günde 600 - 700 ihracat beyannamesini tetkik etmektedir. Ihracat işleri izmirdeki komisyonun verdiği karar Izmir 4 — Izmirde teşkil edilen ihracatı tesbit komisyonu Vali Kâzım paşanın riyaseti altında toplanmış ve işe başlamıştır. Komisyonca (o verilen karara nazaran ihracati tesbit komisyo- nuna verilecek ilk beyanname kat'i olmıyacak ve bilâhare ikmal edilecektir. Fakat gümrük beyan- namesinin bir nüshası ayrıca ihra- catı tesbit komisyonuna verile- cektir. Bu suretle ihracat işlerimizde zaman kaybedilmiyecek ve mah- sullerimiz ihraç edilecek, fakat komisyon dilediği anda ihracat ticarethanelerinin o defterlerinde, vesika ve mektuplarında ve gümrük beyannamesine (uygun olan bütün faturalarda tetkikat yapabilecektir. Makul olan bu kararı vekiller heyetinin de kabul edeceği ve kararnamede tadilât (yapacağı şüphesiz telâkki edilmektedir. Bu hususta karar verilinceye ku- dar komisyon; yukarıda tarif edildiği veçihle muameleye devam edecektir. Ihracat | tacirlerimizle (o borsa idaresi bu karardan çok memnun olmuş ve hattâ daha dünden mahsullerimiz fiatlerinin (o biraz fırladığı hissedilmiştir. Küyruksüz tayyare Almanyada yapılan tecrübe iyi netice verdi Kassel 5 (A,A.) — Alman tay- yarecisi Gerhare Fieseler, kendi imal" etmiş olduğu kuyruksuz tay- yare ile Kassel üzerinde muvaf- fakiyetli bir uçuş yapmıştır. Tayyare saatte 250 kilometro süratle uçmuş ve takriben 1000 metro yükselmiştir. Fieseler, kendi idaresine göre tam bir emniyet bahşeden tâyyaresinin tarzı ima- linden dolayı beyanı memnuniyet etmiştir. Halk bilgisi heyeti Balıkesire giden Halk bilgisi derneği heyeti şehrimize avdet tmiştir. Heyet bu havalideki alk oyunları ve halk şarkıları kkında tetkikatta bulunmuştur. GÜNÜN HABERLERİ Azıli kadın Sabıkalı Mahmure hamama kapatıldı Adana, 5 — Bir kaç vilâyet müddeiumumisi tarafından aranı- lan Mahmure isminde bir Istan- bullu kadın Adanada mahküm edilmişti. Mahmure 21 yaşındadır. Şimdi (Adana hapishanesindedir. Fakat genç kadın pek kavgacı olduğu için hapishanede hergün bir vaka çıkarmaktadır. Geçen- lerde gene Adana hapishanesini altüst etmiştir. Vaka şöyle olmuş- tur: Mahmure ; havaların çok sıcak olması dolayısile müsaadei mah- susa ile açılmış olan pençeraden yarı beline kadar sarkarak gelip geçen bir takım kimselerle ko- nuşmağa başlamıştır. Bunu gören ölüm mahkümu Ayşe ve sirkatten sekiz aya mahküm sabık defter- darlık hizsnetçisi Emine ; Mahmu- reye hitaben: — Biz zorla pençerenin açılma- sına müsâade aldık. Senin bu hareketin (o pencerelerin (tekrar kapatılmasına sebep olacak ve bizler senin yüzünden havasızlık- tan patlıyacağız. Pencereden çekil! Demişlerdir. Mahmure, bu sözlere hiç aldırış etmemiş ve üstelikte bunlara kafa tutmağa başlamış ve pencereden sarkmağa devam etmiştir. Bunun üzerine Ayşe ile Emine Mahmureyi pencereden çekerek bir iyice pataklamışlardır. Hapishane dahilinde bulunan otuz altı mah- küm ve mevkuf arasında bir gü- rültü, başgöstermiş, hapislianenin önüne ve o civardaki damlara halk dolmağa başlâmış. Jandarma güç halile bunları teskin etmişler, ve Hapishane önünde toplanan halkı dağıtmışlardır. Mahmurenin hâlâ bir uslanmadığını o görünce | ellerine kelepçe vurularak kendisi hapis- hanenin hamamlik kısmına hapse- dilmiştir. Mahmure tecrit edildiği hama- mın kapılarının rezelerini sökmüş, kilidini ve tahtalarını kırmış ise de bunlar derhal muhkem yapılarak tekrar içerisine konmuştur. türlü Yeni 2 tayyaremiz Milli müdafaa vekili Zekâi B. ad konma merasiminde; aşağıda bir tayyaremiz uçuyor Bursa, 31 ( Hususi) — Zafer bâyramındâ (Mudanya) ve (Bursa) tayyarelerine merasimle âd kondu. Merasimde Milli müdafaa vekili Zekâi bey de bulunmuş ve küşat resmini yaparak halkımıza ordu namına teşekkür etmiştir. O gün tayyarelerimizle uçuşlar yapılmış, halk ve gençlik tayareciliğe karşı büyük bir alâka göstermiştir. Trabzon ticâret müdürü Trabzon ticaret müdürlüğüne tayin edilen sigortalar komiseri Ali Rıza Bey, çarşamba günü Trabzona hareket edecektir. Almanyada vaziyet Berlindeki büyük geçit resmi Bütün Berlin halkı bu resmi seyretti Berlin 5 — Dün Berlinde eski askerlerin yaptıkları geçit resmi çok parlak olmuştur. Resim, bir zamanlar imparator (oWilhelmin askerini teftiş ettiği Tempelhof manevra sahasında icra edilmiştir. Burada derin saflar halinde sıralanan eski askerler, bayrakları havada dalgalanarak ve muzika bölükleri muzika çalarken ihtiyar mareşal von Mackensenin önün- den geçmişlerdir. Mareşalın ya- nında milli müdafaa nazırı, bü- kümet erkânı, eski alman veli- ahdı ve kardeşleri bulunuyordu. Eski muharipler geçit resmine üniformalarile iştirak etmişlerdir. Bunların arasında Saçları kırlaş- mış yaşlılar ve gençler görülü- yordu. Geçit resminde bütün Berlin halkı bulunmuş, geçen askerleri şiddetle alkışlamıştır. Bu müna- sebetle yeni kıtalara bayraklar verilmiş, büyük harbin ölülerinin hatıraları anlatılmıştır. Afyon satışı Yeni kooperatif mutavas- sitları ortadan kaldıracak Ticaret borsası umumi kâtibi Nizameddin Âli beyin, afyon müstahsilleri kooperatifi umumi kâtipliğine tayin edildiği yazıl- mıştı. Nizameddin. Âli bey bir kaç günden beri kooperatife dair teşkilâtla meşgul olmaktadır. Ko- operatifin gayesi hakkında bir muharririmize şu malümatı ver- mektedir : — Afyon kooperatifi, afyon ticareti . usullerinde büyük bir değişiklik yapacaktır. Mevcut ticaret şartlarına göre, afyon yetiştirenler mallarını İstan- bul, İzmir gibi büyük şehirlerdeki afyon tüccarına vermektedirler. Bu mutavassıt zümre, afyon tica- retindeki gelirin en büyük payını alıyor, omüstahsile de ufak bir pay veriyordu. Afyon müstahsilleri kooperatifi aradaki bu mutavassıt zümreyi ertadan (o kaldıracak (müstahsil kütleye daha çok para kazandı- racaktır. Afyon müstahsilleri kooperatifi teşekkül tarzı itibarile, Türkiyede ilk defa kurulan bir istihsal koo- peratifi olacakdır. Şimdiye kadar, memleketimizde muhtelif sahalarda, istihsal koo- peratifleri teşkil edilmişti, fakat bunlar, istihsalâtın ancak yüzde onuna, yüzde beşine hâkimdiler, halbuki afyon kooperatifi yüzde yüz nisbetinde afyon işile alâka- dar olacaktır. Mançuride Komisyon âzası işini bitirdi, avdet ediyor Londra 4 (Hususi) — Pekinden gelen haberlere göre Cemiyeti akvam tarafından Mançuriye gön- derilen ( tahkik (o heyeti bugün Pekinde ( toplanmıştır. Heyetin reisi Lord Lytton gazetelere beyanatta hazırladıkları 400 sahi- felik raporlar 'komisyon özası tarafından kâmilen tastik edil- diğini söylemiş ve demiştir ki: “Rapor dokuz aylık çalışma neticesidir. Ve hemen Cenevreye Cemiyeti akvama gönderilmiştir. Eylül içtimamda tetkik edilecektir. Vazifesini (o bitiren komisyonun âzası yakında dönecektir. Tefrika No. 20 - Elarp zengininin Gelini i Büyük mülli roman Kurşuncu Binnaz H. — Adam sen okumuş, yazmış hanımsın be! doktorların hastalık mastalık palavralarına kulak asma, aldırma, canbaza bak! Iç yüzünde dalavere, cebellezi varl diyerek parmaklarile para işareti yapar- ken gelin hanım ufak bir hesap vermeği de ihmal etmedi: — Kalivrusiye tayyörümü prova ettireceğim; modeller için kitap- çıya da oğrayacağim. Geç kal- mamağa da gayret ederim. , Suat, daha fazla dürmayarak yürüdü Merdivenden ziplaya 2ıp- laya, ökçelerini vura vura indi. Sokak kapısında, çantasındaki aynayı çıkarıp bir daha kendisine baktı ve koşar gibi çaddenin yolunu tuttu. Arkasından bakakalanlar lisana gelmişti: — Hanım, bizim gelin iyi hoş amma gene cicozu çekti! — Kiz Seher, görüyorsunuz yâ, bu bânım koca, Lütficiğim karı. Taze, erkek olacakmış amma yanlış gelmiş! — Şimdiki gelinlerin hepsi aynı. Tevekkeli başımıza taş yağmıyor annel — Haminne, gene yatsılara kadar gezecek, sinemalara gide- cek. Kapı aralığından Gülfidan: — Biz zavallıların dışımız kara, içimiz ak; bu hanımların dışları ak, içleri kara. Baş marifetleri sokak süpürgeliği. Cevdet efendi: — Tilkinin dönüp dolaşıp gele- ceği yer kürkçü dükkânıdır! Di- yerek odadan çıkarken Lütfü B., sendeleye (o sendeleye aşağıyı boylayor, sokak kapısını vurarak sokağa fırlayordu. “> Akşam olmâk üzere idi. Hava biraz kapanarak yagmur serperken bulutlar sıyrılmış, gü- neşin turuncu ışıkları fışkırmağa başlamıştı. Bir taraftan hafif yağmur yağıyor, bir taraftanda güneş parlıyor, eski kadınların, şeytan kızını gelin ediyor! Dedikleri manzara görülüyordu. Cevdet efendi, her güne nisbetle ogün erken gelmiş idisede mühim bir mesele için telefona çağırılmış ve alelacele geyinerek tekrar evden çıkmıştı. tenekesinden bir cıgara sarmakla meşguldü. Göğsünden, boynuna asılmış bir kese çıkardı. Içinden bir kakule alıp ağzına attı. Göz | leri dalgın: enitarisinin cebindeki gümüş saa- tına baktır. k — Ool.. Desene akşam olmuş; « d saat onbiri orada? — Ne var? Ne istiyorsun? — Seher sen mi sin? Seher hanım içeri girdi. — Benim. — Akşam oluyorya, benim kör olası ağrılar gene meydana çık- mağa başladı. Evvelâ, şakağımdan * itibaren yarım baş ağrısı gibi '” tutuyor, sonra kollarıma, parmak-* © larima yayılıyor. — Aman aman aman! diyerek gerildi; başinı ve sağ omuzunu © yanındaki yastığa dayadi ve göz |“ lerini kapadı. pi girdi. Nereye türlü bilmiyorum. Vallahi ben “ artık bünamışım. babaya da üç göbek adadım. aman kaybolmasin! Diyordun. o neresi oldüğu hatırıma gelmiyor. lerdin. nâz hanımı görmüş. Bügün içii gelirim demiş amma hâlâ gözük-“ medi. Allah vere dolaşmağa başında kurşuncu Binnaz hanımla karşilaşmâsın mı? firladı, kapıya seğirtti. tuta, romatizmalı bacaklarile to- çeksenel Binnaz hanım, hep bu sözlere işaretle cevap veriyor, kesik, geldikten sonra doğruldu. terdikleri minderi oturdu. ĞEGİ ima Sahife 5 - 6 Eylül 1932 Maharriri: Sermet Muhtar Huriye hanım, yedilik tütün — Allah büyük! Dedi. Beyaz Okaytanlâ düğme iliğine ( ilmiklenmiş (olan geçiyor. Kim var J — Muskan ne oldu? iğ — Kaç gündür fellek fellek 4 ” arıyorum, sanki yer yarıldı, içine koyduğumu bir — Kayıpdedeye adak adadın mı? — Adamaz olur mıyım? Ethem © — Geçen gün, sıcağa girerken — Bir kenara sakladım amma — Her zaman yastığına iğne- — Gülfidan dün Koskada Bin: Hatun gelsede bir kurşun” döktürsem. di Ortanca hanım, aşağıyi bir > giderken merdiven | — Anne, sanki ağzımızda imiş. rl Binnaz hanim geldi. g Hüriye hanım derhal yerinden ğ — Gel bakalım Binnaz hamm- 2 cığım. Ayol kaç zamândır nere- d lerdesin, ne âlemdesin? Kayıpla- ra karıştın! is Asd Binnaz banım, dizlerini tuta al pallaya topallaya yürüyüp yere . 9 yayıldı. Elini kalbinin üstüne koy- ih muş, göğsü inip kalkıyor, üst üste nefes alıyordu. Y — Ayol kuru yere oturma; di ağrılı, sancılı kadınsın. ib — Müslüman, altına şu minderi mecalsizlikten, dudaklarindan (o kesik — Öldüml Bittiml.. Kelimeleri ©“ çıkıyordu. Bir müddet sustular. Kurşuncu hanim biraz kendine Gös- çekip üstüne ““ — Ne var ne yok Binnazcığım? — İşte benim halimi gözünüzle görüyorsunuz; sizlerde ne var, ne yok? Gelin hanımdan bahsettiğini kaş gözle anlatmak istiyordu: (Arkası var) ki