Samsunun eğlence yerleri Samsun, 26 ( Hususi) — Sam- sunda havalar çok lâtif geçiyor. Geçen seneler bu mevsimde halk buram buram terler, deniz ban- yolarına koşardı. Halbuki bu sene serin bir şimal rüzgârı fazla harareti izale ediyor. Bunun için denize koşanlar, serin yer arıyan- lar diğer senelere nisbetle azdır. Halk gündüzleri iş ve gücü ile meşgul oluyor. (Akşamları parklara, bahçelere (o koşuyor..! Esasen Samsunda eğlence yerleri pek bol değildir. Bir zamanlar bir bar modası çıkmıştı. Barlar bir çok servetleri eritti ve niha- yet ortadan kalktı. Şimdi yazın eğlence (yerleri (kahveler ve parklardır. Kahvelerde ekseriyet (o kâğıt oynanır. Şimdi ( Remi ) diye bir oyun o çıkmış, bu oyun çok rağbettedir. Akşamları (o Gazi parkı (çok kalabalık oluyor. Burada içkiye müsaade edilmediğinden bir çok kimseler ailelerile gelir ve geç vakte kadar hava alıyor. Samsunun bundan başka bir de (Florya) sı vardır. Asıl adı (Der- bent plâjı) olan bu güzel yer, Samsun - Çarşamba arasında bir köydür. Sahil demir yolunun mu- ayyen zamanlarda işliyen trenleri, plâjın müdavimlerini ucuz fiatle götürüp getirmektedir. Derbent plâjından sonra Sam- sunluların başlıca .tenezzüh yeri Fenerdir. Şehirden epice uzak olmasına rağmen buranın nakil vasıtaları hem bol hem de ucuz- dur.. Fenere kayıkla 5, kamyonla 10 kuruşa gidilmektedir. Fenerin bir hususiyeti etrafının bir çok bahçelerle çevrili olmasıdır. Cuma günleri burada âlemler yapılır. Sepeitini alan, gramofo- nunu yakalıyan aileler bu bahçe- lere taşınır ve ağaçların serin gölgeleri altında vakit geçirirler. Samsunun bu saydığım yerlerden başka cuma günleri geçirilecek tenezzüh yerleri şunlardır. Çukur- bük, Kavak, Havza, Hilyas.. Sam- sun - Sıvas hattı her cuma günleri hususi trenlerle bir çok Samsun- luları buralara götürür ve akşama geri getirir. Zübeyiroğlu Fuat Memduh Şevket B. Edirneye gitti C.H. F. müfettişlerinden Mem- duh Şevket bey geçen salı günü Edirneyi ziyaket etmiş ve bir gün kalarak vilâyetimiz Halk fırkası teşkilâtını teftiş ettikten sonra Kırklareline gitmiştir. şe en i lk Uşaktaki pehlivan güreşlerine ait resimlerden başa güre- şenler: 1 - Hakem Kurtdereli Mehmet pehlivan, 2 - Türkiye şampiyonu Kara Ali, 3 — Dinarlı Mehmet Alaca 26 (Hu- - susi) — Alaca kasabası Çorum- Yozgat şosasının tam ortasındadır. | 1920 senesinden beri kaza mer- kezi olan bu ka- saba 350 kadar evden (o mürek- keptir. o Havası zararsızdır. Suyu az ve fenadır. Kasaba büyük bir ova üzerinde bağ bahçe yetiş- meğe çok müsa- it bir mevkidedir. Fakat her ne- dense burada bağ ve bahçe yetiş- tirmeğe hiç kimse heves etme- miştir. Hattâ halkın mühtaç oldu- ğu sebze ve meyve Amasya ve Çorumdan: gelir. Şimdiye kadar hayvan yetiştir- meğe heves edenler epeycc fazla idi. Fakat bu sene koyun 150-200 kuruşa satıldığı için bu heves de azalmıştır. Orduda yollar Yeniden bir çok yol inşa ediliyor Ordu, 28 (Hususi) — Vilâyetin her tarafında köy kanununa tev- fikan esaslı sürette yol faaliyeti başlamıştır. Vali Nazif bey yapı- lan yolları at üzerinde bizzat teftiş etmektedir. Şimdiye kadar Fatsanın meşhur ılıcasına gide- bilmek için, buradan doğru yol olmadığından, Fatsa tarikini ihti- yar ederlerdi. Vali Nazif beyin himmetlerile doğru yol açılmağa başlanmıştır. Belediye, senevi bir kaç yüz lira ile isticar ettiği binadan çıkarak muhasebei hususiyeden 4 bin liraya satın aldığı yeni bianaya nakletmiştir. Edirnede mahlut yağ satışı yasak edildi Edirne 25 — Piyasada satlı- makta olan her nevi mahlüt yağların men'i ve satanlar hakın- da kanuni takibat icrası vilâyet hıfzıssıhha encümenince kararlaş- mıştır. Badema hariçten getirile- cek ve dahilde * istihsal olunacak yağlar belediye kimyahanesinde tahllilleri yapıldıktan sonra satı- lığa çıkarılacaktır. Mahlüt yağ satanlar hakkında sıkı takibat yapılacaktır. Bandırmada bir sandal devrildi Bandırma 29 (Hususi) — Bu- rada feci bir kazanın güç önü alındı. Üç arkadaş bir kayığa binerek denize açıldılar ve yelken açtılar. Kayık liman bharicine © Alacanın umumi manzarası Halk buğdayla geçinir. Senede 10-30 kile buğdayını bir kenara koyan maişetini temin etmiş demektir. Burada sanat da pek geridir. Yalnız Camili köyünde güzel kilimler dokunur. Alacada geçen sene bir ağaç- ları himaye cemiyeti teşekkül Pehlivan güreşleri Uşakta yapılan güreşler çok heyecanlı oldu Uşak:24 (Hususi) — 22 ve 23 temmuz tarihlerinde Uşakta büyük pehlivan ogüreşleri (o yapılmıştır. Güreşlere 20 kadar pehlivan işti- rak etmiştir. Ayağa on pehlivan iştirak etmiş, Dinarlı Mehmet pehlivanın biraderi Ismail pehlivan galip gelmiştir. Baş altına dört pehlivan çık- mıştır: Sındırgılı Ali, Denizlili Haşim, (Karahisarlı Süleyman, Uzunköprülü Pomak Ahmet. Haşim pehlivan, Sındırgılı Aliyi, Pomak Ahmet, Karahisarlı Süley- manı, Günanlı Hamdi, Somalı Abdullahı mağlüp ettikten sonra final Haşim ile Pomak Ahmet arasında yapıldı ve Pomak Ah- met te Haşimi yendi. Başa Bandırmalı Kara Ali ile Dinarlı Mehmet ve Manisalı Rifat ile Tekiroğlu Hüseyin güreşmiş- lerdir. Bandırmalı Kara Ali Dinarlı Mehmedi beş dakikada bayıltmak , suretile ve Mehmedin pes etmesile mağlüp etmiştir. En zevkli ve heyecanlı güreş Rifat ve Hüseyin arasında bir saat kırk beş dakika devam etti, Neticede Hüseyin mağlüp olmuş- tur. Aynı gün Rifat çok yorgun oldağundan hakem O heyetinin kararile güreş ertesi güne talik edilmiş ise de Manisalı Rifatın fazla yorgunluğu ileri sürmesi yüzünden güreş yapılmamıştır. Giresonda bir maç Gireson, 29 (Hususi) — Bugün Trabzon Necmiâti klübü ile Hilâl çıkarken devrildi, gençler denize |şklübü arasında burada bir futbol düştüler. Hiç biri yüzmek bilme- diklerinden boğulmalarına ramak kalmıştı. Bereket sahilden gören- maçı yapıldı. Maç, Hilâl kulübü- nün hakimiyeti altında devam “etti. Mütereddit bir hakem yü- ler yetişerek kendilerini kurtardı- |. zünden ancak hiç sayı yapılmadan | lar. oyun yarım bırakıldı. EZ A İN 0000000 " Kadınlardan da spor | yazılan çoktur. Bağsız ve bahçesiz bir kasaba Kasaba civarında bir çok mühim asarı atika meydana çıkarıldı etmişti. Cemiye- tin şubesi Yozgat yolu tarafına pek çok ağaçlar dik- tirmiş, burasını bir park haline getirmeği düşün- müştü. Fakat ba- kımsızlık yüzün- den dikilen ağaç- lar hemen kâmi- len mahvolmuştur. Kasabaya yarım saat omesafede ağaçlık sulak bir yer vardır. Tatil günleri memurlar ve halk burada tenezzüh eder. Son zamanlarda bu havalide mü- him asarıatika meydana çıka- rılmıştır. Bilhassa İmat, Geven köylerinde mühim eserler bulun- muştur. Gevende yer altında bir hamam, Imat köyünde de yer altında evler ve yollar bulunmuş- tur. Keyfiyet Ankaraya bildirilmiş ve oradan bir mutahassıs gelerek tetkikata başlamıştır. Bartında sıcaklar Genç bir kız cereyana kapıla- rak boğuldu Bartın 29 — Burada son hafta pek sıcak geçmiştir. Hemen hemen bütün Bartın halki yıkanmak, biraz serinlemek için ırmağa gir- mektedirler. Geçenlerde gene banyo yapmak için ırmağa giren 14 yaşlarında Zeynep isminde bir genç kız cereyana kapılarak boğulmuştur. Etraftaki kadınlar Zeynebi kurtar- mak için nehre girmişlerse de yüzmek bilmedikleri için biçare kızı kurtaramamışlardır. Geçenlerde Bartının Kızılkilise köyünde çok feci bir kaza olmuş- tur. Kuru Mehmet oğlu 50 yaş- larında Mustafa, kardeşi ile beraber büyük bir ağacı dibinden kesmeğe başlamışlardır. Büyük ağaç olduğu gibi köylülerin üzerine devrilmiştir. Ağacın altında kalan iki köylü- den Mustafa beyni parçalanarak vefat etmiştir. Bir köyde sekiz ev yandı Akşehir 25 — Evvelki gün Bol- vadının İshaklı nahiyesine merbut «Derçine köyünde yangın çıkmış, kaza itfaiyesi yetişerek söndür- “müştür. Sekiz kadar ev yanmıştır. Sekiz bacaklı buzağı Ordu 28 (Hususi) — Gölköy «nahiyesinin Aslanyurt (köyünde “bir inek sekiz bacaklı bir buzağı doğurmuştur. Buzağı bir müddet # sonra ölmüştür. Bandırmada spor Bandırma, 29 (Hususi) — Ban- dırmada spor faaliyeti artmıştır. klüplerine Memleket haberleri Kastamonuda otomobil bolluğu Kastamonu, 24 (Hususi) — Kas- tamonunun umumi harpten evvelki vaziyetini bilip te, bugün Kasta- monuya gelen bir zat şehri, yirmi sene evveline nazaran daha sönük bulacaktır. Medeniyetin terakkisi, şüphe yoktur ki bu değişme üzerinde büyük bir rol oynamıştır. Eskiden Kastamonu iç Anadolu için sahil ile dahil arasında bir transit merkezi halinde idi. Her gün gerek ticaret ve gerek iş için Kastamonuya gelenlerin, adedi sayılamıyacak kadar çoktu. O za- man nakil vasıtaları, kervanlar ve arabalardan ibaretti. Onun için bunların şehirde barınmalarına yarayacak bir çok han ve onların ibtiyaçlarını tatmin eden ve o yüz- den ekmek paralarını kazanan bir çok esnaf vardı. Semerci, saraç, keçeci, hancı muytap, çarıkçı hep bu at araba yüzünden geçinen kimselerdi, Hele hanların adedi sayısızdı. Vaktaki otomobil çıktı, semere, keçeye, yulara, urgana ihtiyaç kalmadı, bu işler de kendiliğinden öldü. Eskiden büyük bir çarşı, saraçlar çarşısi idi. Şimdi koca Kastamonuda ya iki saraç var, ya üç... Diğer esnaflarda ona göre.. Buna mukabil otomobil ile beraber memlekete bir iki tamirci geldi, partiyi asıl şimdi onlar vuruyorlar. Yüzlerce esnafa muka- bil iki kişi tabii hiç mesabesin- dedir. Bunları yazmaktan maksadım, otomobilin aleyhinde at, arabanın lehinde bulunmak değildir. Bitta- bi bu bir medeniyet inkılâbıdır, önüne durulmasına imkân yoktur. Asıl şikâyet başkadır. At ara- ba kalabalığı, insan kalabalığı yerine bugün hâkim olan otomo- bil: kalabalığı, kamyon kalabalığı şoför kalabalığıdır. Her sokak her meydan ya bir otomobil tevak- kuf mahallıdır, ya bir şoför içti- magâhıdır. Ne oluyor, bu kadar kamyonun, ne işi var? Hele evini, dükkânını satıp, mâaşından birik- tirdiği bir kaç kuruşu peşin vere- rek taksitle (otomobil 'âldiilar, aldığı makinenin parasını, taksi- tini ödeyemediği için: ocakları sönenler, yıkılanlar pek çoktur. Dün her şeyi dahilde yapılan ve bütün masrafı dahilde kalan bir yaylı arabasile (beş liraya, yedi liraya gittiğimiz 120 kilo- mefrelik Çangırıya şoförler 150 kuruşa yolcu taşıyorlar, 90 kilo- metroluk İneboluya bir yolcuyu 60-80 kuruşa (taşıyan (şoför sayısız.. Ya benzin parası, ya yağ parası, hele makinenini amortis- manı hiç hesap edilmiyor. Memlekete giren otomobillerin hesabı bir defa gümrükten öğre- nilse (her halde akıllara hayret verecek bir şekil alır. Otomcbil meselesinde daha düşünceli hare- ket etmek lâzımdır. Uşaktaki güreşlere alt resim- lerden başa güreşenler: 1 Te- kirdağli Hüseyin, 2 Manisalı Rifat, 3 hakem Kurtdereli Mehmet pehliva