— m —— SAJN © Norma Shearer apaşlarla düşüp kalkmağı severmiş! “Amerikada mily Son gelen Amerikan gazeteleri, maruf sinema yıldızlarından Norma Shearerin başından geçen bir aşk macerasını ballandıra ballandıra anlatıyorlar.. Norma Shearer bir kaç sene evvel bir filim şirketi müdürü ile evlenmişti. Hayatı gayet mazbut, bir yıldız addolu- nuyordu. Bu itibarla son gelen Amerika gazetelerinin bahsettiği macera her farafta bir heyecan uyandırmıştır, vaka şudur: Rum gencinin aşkı ,Kara deniz vilâyetlerimizden birinin ebalisinden Sotiri Kaludis namında bir rum bundan on beş sene evvel, beş parasız kalkıp Amerikaya gitmiş, beş sene kadar ötede beride amelelik yaptıktan sonra tali yüzüne gülmüş bir çok paralar kazanarak Miyami şehrine gitmiş ve orada büyük bir meyva mağazası açmıştır. Karadenizli rum, milyoner olduk- tan sonra biraz da eğlenmek istemiştir. Bu sırada bir filmde gördüğü Norma Sharere çıldıra- sıya âşık olmuş, yıldıza aşkını bildirmiştir. o Ondan mukabele görmemiştir. Genç rum, her ça- reye baş vurmuş gene maksadına muvaffak olamamıştır. Bunun üzerine 'rum milyoneri, bususi aile hayatında fevkalâde namuslu bir kadın tanınan yıldızın peşine bir sürü detektif saldırmış ve onu adım adım takip ettir meğe başlamıştır. Bu takip neti- cesinde Norma Shearerin, hususi hayayatı hakkında, şayanı hayret bir çok şeyler öğrenmiştir. Norma Shearer tuvalet yapıyor Norma Shearer ve Irving Talber Detektiflerin raporları Hususi detektiflerin rum milyo- nerine verdikleri raporlara göre bu yıldız, ekseri geceler, tebdili kıyafet ederek en adi serserilerin, apaşların geceledikleri batakha- neleri ziyaret ediyor, onlarla dü- şüp kalkıyormuş... Bunun üzerine âşık milyoner de apaş kıyafetinde bu batakhanelere devam etmeğe başlamış ve en nihayet yıldızın âşıki olmuştur. Bir ihtiyatsızlık Fakat günün birinde milyoner, kocası onlar kazanan bir rum delikanlısile artistin macerası büyük bir hata irtikâp ederek genç yıldıza hakiki hüviyetini bildirince genç kadın kendisinden soğumuş ve semtine (ouğramaz olmuştur. Rum milyonerin metresile, barış- mak için baş vurduğu bütün ted- birler akim kalınca, filimlerde haydut rolünü oynayan bir takım aktörleri para ile ikna ederek Norma Sheareri kaçırmak istemiş, bunun içinde bir pusuda kurmuştur. Norma tenha bu yoldan oto- mobilile geçerken sabık aşıkiyle adamları önüne çıkmışlar ve tabanca ile tehdit ederek kaçır- mağa kalkışmışlardır. Genç yıldız, itidalini muhafaza ederek taban- casile kendisini kaçırmak iste- yenlerden üçünü (yaralamıştır. Silâh seslerine koşan polisler, mütecavizleri (o yakalamışlar Ove adliyeye vermişlerdir. Bir dava Norma Şerer kendisini her ne- vi tecavüzata karşı 500,000 dolara sigorta Oetmiş olduğu çihetle, şimdi sigorta bu parayı istemek- tedir. Siğortadan şirketi de bu teça- vüzü tertip eden rum milyoneri aleyhine mukabil bir tazminat davası açmıştır. Bu macera neticesinde, rum mil- yonerin on beş senelik bir sayi ne- ticesinde kazandığı paraları ta- mamen kaybetmesi ve beş para- sız kalması muhakkaktır. Tefrika numarası: 47 Yazan: Ceneral A. F. Oglander ÇANAKKALE muharebeleri Sahife 7 20 Temmuz 1932 Tercüme eden: Muharrem Feyzi Çanakkale harbinin itilâf devletlerine tesiri, bu seferin neticeleri 77 z ingilizlerin Suvlada bıraktıkları malzemeden bir kısmı Çanakkale muharebelerinin garp cephesine tesiri Maahaza bu fedakârlıkların ve gâyretlerin biç bir faidesi olma- dığı iddia olunamaz. Filvaki ingi- lizler Gelibolu yarım adasındkai harekâtta muvaffak olamadılar ve emellerini istihsal edememiş- lerdir. Fakat Çanakkale muhare- beleri oumumi Oharbin diğer cephelerdeki vaziyet ve usulü üze- rinde tesir bırakmaktan hali kal- mamıştır. Bunlar ileride harbin itilâf devletleri tarafından kaza- nılmış olmasına ehemmiyetli mik- yasta yardım ve tesir etmiştir. Bu cihetten Çanakkale muhare- beleri itilâf devletleri için faidesiz olmamıştır. Çanakkale muharebelerinin en birinci: tesiri Fransa sahnei har- binde görülmüştür. 1915 ilk baharı için almanlar garp cephesinde gayet büyük ve kuvvetli bir taar- ruz hareketi hazırlıyorlardı. Sonradan bu büyük taar- ruzdan sarfı nazar etmişlerdir. Almanların Fransa sahnei harbin- deki muazzam taarruz hareketin- den feragat etmelerinde Çanak- kale boğazına ingilizlerle fransız- ların yapmış olduğu hücum, en büyük bir âmil olmuştur. Eğer Çanakkale (taarruzu oalmanları düşündürmemiş olsaydı ihtimal bunlar muvaffakıyetle neticelene- cek kat'i darbeyi Fransa sahnei harbinde indirmiş olacaklardı. Çanakkale harbinin itilâfçılara olan faideleri Çanakkale boğazına yapılan taarruzun itilâf devletlerine temin ettiği faideler 1915 ilkbaharında Almanların garp cephesinde ha- zırladıkları büyük hücumdan sarfı- nazar etmelerinden ibaret değildir. Çanakkale hücumu Italyanın harbe girmesinde ve itilâf dev- letlerine iltihak eylemesinde kuv- vetli bir amil olmuştur. Gene bu hücum sayesinde Yu- nanistan uzun müddet bitaraf kalmış ve Bulgaristan da Çanak- kale herbinin vereceği netice tavz- zuh edinceye kadar herbe girmek- ten ictinap eylemiştir. Bu fevaitten başka Gelibolu yarım adasındaki kanlı ve şiddetli muharebeler Türk ordusunun en güzide kısmını mühim zayiata uğratmış ve Lort Allenbynin Filis- tinde zafer ihraz etmesine zemin hazırlamıştır. Çanakkale teşebbüsünün hedefi Türkiyenin (o payıtahtı Istanbulu zaptetmekti. Çanakkale harbinden beklenilen bu kıymettar mükâfatla yukarıda tarif edilen faideler ve menafi kabili kıyas değildir. Maahaza elde edilen menafi müsbet ve mühimdir. Binaenaleyih Çanakkale muha- rebelerinde sarfolunan gayretler heba olmamıştır. Bir hakikat olarak denilebilir ki Gelibolu yarım adasında maktul olanlar hayatlarını beyhude yere feda ve sarfetmiş değildirler. Asıl hedef temin edilememiş ise de sağlam ve kuvvetli diğer faide- lere ve menfaatler destres olum muştur. Zeyil Gelibolu seferi ifşaatının hakiki manası Gelibolu seferinin resmi tari- hine kaptan B.H. Liddell Hart tarafından bir zeyl yazılmıştır.Mu- maileyh resmi tarihte şayanı tenkit bir çok mühim hakikatlerin örtpas edildiğini iddia ederek Gelibolu seferi hakkında resmi eserde yapılan ifşaatın hakiki manalarını şu suretle izah et- miştir : Gelibolu seferinin resmi tarihi fevkalâne derin alâkalar uyan- dırmıştır. Bu alâkanın şüphesiz birisi de resmi tarihin ihtiva et- tiği ifşaatın hailevi bir mahiyet ve şekilde olmasıdır. Dinlediğimiz bu Çanakkale hi- kâyesi, ingiliz tarihinin heyeti umumiyesinin ve daha doğrusu cihan tarihinin en müheyyiç ve en hailevi menkıbelerinden biridir. Resmi tarih olduğundan yalnız façiayı değil yapılan cinnet ve divanelikleri dahi hakikaten şayanı dikkat bir tarzda canlı ve doğru olarak ifade ve beyan etmektedir. Aynı zamanda bu tarih facia- ların önünde teselli verici nokta- lardan da bahsetmektedir: eserden hükümetin çıkaracağı parçalar Bu derin intibalar resmi tarihin muharriri ceneral Aspinall Oglander'ın kudreti kalemiyesi için büyük bir delildir. Deveran eden şayialara göre bazı resmi devairin vaki olan itirazları üzerine eserin birçok yerleri kesilmiş ve çıkarılmıştır. Filvaki bu eserde şayanı tenkit bir çok noktalar üzerinden hafif geçilmiştir. Maahaza bu hakikatleriş perdaht edilerek parlak gösteril diği iddia olunamaz. Herhalde bu eser ingiliz milletinin müstakbel nesilleri için kâfi dere- cede ibret ve ihtar dersi teşkil etmektedir. (Devaxı var)