â 20 Temmuz 1932 Akşam Sahife 5 m vam A aaa a a AKŞAMIN tefrikası: No: 176 ZINDAN HATIRALARI Büyük ikramiye Bayi ile şoför arasında ihtilâf 200 bin liranın onda birini kim alacak? Dörtyol, 16 — Tayyare piyan- gosunun bu defaki okeşidesinde şoför Kerim isminde birisinin biletine 200 bin liralık ikramiye isabet etmiştir. Şimdi şoförle bilet bayii ara- sında bir ihtilâf çıkmıştır. Şoförün iddiasına göre büyük ikramiye isa- bet eden bileti öteden beri kendisi alıyordu. Fakat bu keşide için bayiden tebdil oederken bayi başka bir numaralı bilet vermiş, kendisi de farkına (o varmıyarak alınıştır. Bayiin iddiası ise tamamiyle bunun aksidir. Şoför Kerim me- seleyi tayyare cemiyetinin civar şubelerile piyango müdürlüğüne ve İş bankasına müracaatla bil- dirmiş, tediye edilmemesini talep etmiştir. üvey oğlunu öldürmüş Balıkesir, 18 — Ivrindinin Pat- lak köyünde 14 temmuz perşembe gecesi kanlı bir vaka olmuştur. Ömer oğlu çolak Ali isminde bir şahıs üvey oğlu Caferi ağır surette yaralamıştır. Cafer şehrimize nakledilmiş ve memleket ( hastanesinde tedavi altına alınmış ise de aldığı yara- ların tesirile dün vefat etmiştir. Üvey oğlunu öldürmek suretile katil olan çolak Ali vakadan biraz sonra yakalanarak şehrimize geti-? rilmiştir. Lehistan, Fransa, ingiliz itimat itilâfını kabul edecek Londra, 19 (A.A.) — Lehistan sefiri, hariciye mezaretine hükü- metinin bir notasını tevdi etmiş- tir. Bu notada Lehistanın Fran- sız- İngiliz ibtilâfını kabule amade olduğu beyan edilmektedir. “İdam kararı Iki arkadaşını öldüren bir sarhoş asılacak Urfa, 14 (Hususi) — Birecikli Kasım oğlu Ali isminde biri sarhoşluk saikasile arkadaşların- dan Mehmet ve kahveci diğer Mehmet efendilerle kavga etmiş, ikisini de tabancaile öldürmüştü. Ali tevkif edilerek mahkemeye sevkolunmuş ve muhakemesine başlanmıştı, Muhakeme geçen gün bitmiş ve müddeinmumi Ali hak- kında idam cezası iğtemişti. Alinin vekili cezayi (hafifletmek için çalışmış, fakat muvaffak olama- mıştır. Mabkeme idam kararı vermiştir, Tütün satışı Avusturya reji mümessilile müzakereler Avusturya reji mümessili M. Sesel Ankaradaki (temaslarına devam etmektedir. Alınan haber- lere göre, reji mümessili, bir kaç günden beri iktisat vekili Şeref beyle, tütün mübayaası üzerinde görüşmektedir. Avusturya rejisi Türkiyeden satın aldığı tütünlere mukabil, madeni eşya satmağı teklif etmiştir. Bu teklif tetkik edilmektedir. Piyasada, Avusturya reji müm- essilinin Ankaradaki temaslarına ehemmiyet atfedilmektedir. eg GÜNÜN HABERLERİ Yunan bankaları Ecnebi paralarile olan mevduatı vermiyor 9 temmuz tarihile Atinadaki bankalar ittihadından (o Selânik bankalarına (| telgrafla ( atideki sirküler gönderilmiştir: “ Ecnebi parasile bankalarda bulunan imev- duat, Yunan bankası müdiriyetinin müsaadesi olmadan, şanj halinde veya drahmiye tepdil (suretile sahiplerine iade edilemez. Parala- rının, şanj halinde veya drahmi olarak iadesini isteyen mevduat sahiplerine bu hususta Atina ban- kası müdüriyetine müracaat etme- lerini tebliğ ediniz.,, Bu sirkülerin ahzı üzerine Selankite zaten kişelerini kapa- mış olan bankalar, depozitoların iadesi veya drahmiye tebdil mu- amelelerini büsbütün katetmiş- lerdir. Bu haberin şehirde duyul- ması üzerine, alâkadarlar banka- lara koşarak paralarının iadesini talep etmişlerse de kati bir ret karşısında bulunmuşlardır. Yunan güzellik kraliçesi 1932 Yunan güzellik kraliçe- liğine matmazel Eflerpi Lampra intihap edilmiştir. Yunan güzeli siyah saçlıdır ve buğday rengin- dedir. Iki gün evvel Belçikada yapılacak dünya güzellik müsaba- kasına iştirak etmek için Brüksele hareket etmiştir. Cenubi Amerika Her tarafta karışıklık var Sao Paulo, 19 (A. A.) — Kıyam- cıların işgal etmekte oldukları 3 şehir federal hükümet kıtaatı tarafından istirdat (olunmuştur. Bu şehirleri ahalisinin hiç muka- vemet (göstermeksizin (tahliye edecekleri zannediliyor. Federal hükümet bombardıman tayyareleri Sao Paulo tayyare karargâhına inmişlerdir. Peruda vaziyet Lima, 19 (A. A.) — Haurasda bir şuriş hareketi vukua gelmiştir. Kıyamcılar evvelâ şehri işgal eylemişlerse de hükümet kıtaatı bilahare kıyamcıları tenkil ile şehri tekrar istirdat etmiştir. Paraguay Bolivya Vaşington, 19 (A.A.) — Granc- haco mıntakası ihtilâfına ait olarak sekiz aydanberi Bolivya ile Paragu- vay arasında bir ademi tecavüz misakı akti için müzakere icrasına teşebbüs' eden Paraguay heyeti mcurahhasası konferanstan çekil miştir. Bir şakavet Ispanyada bir şehirde hırsızlık Bir çete güpegündüz bir bankayı soydu Oviedo, (Ispanyada) (A. A.) — Dün şehir bankalarından birinde öğleye doğru cüretkârane bir hırsızlık vakası olmuştur. Müessesenin kapısına otomobille gelen şerirler, iki gruba ayrılmış- lardır. Bu gruplardan biri çümle kapısından ve diğeri de müessesenin arka kısmına tesadüf eden hususi bir kapıdan içeri girmişlerdir. Hırsızlar, ellerinde tabancalarla birden bire bankanın holunde gözükmüşlerdir. Muamele yapmakla (meşgul kadın müşterilerden birisi bağır- mak istediğinden bemen ağzı tıkanmıştır. Şerirler, bundan sonra mevcut bulunan herkesi, küçük bir odaya geçmeğe icbar eylemiş- ler ve orada birer, birer üzerlerini araştırmışlardır. Bu sırada hay- dutlardan birisi tabancasile halki itaate mecbur etmekte idi. Diğer taraftan çetenin diğer (efradı bütün çekmeleri açmışlar v> takri- ben 100,000 peçetayı aşırmışlardır. Şerirler, bütün bu işleri yap- tıktan sonra kendilerini getiren otomobile atlıyarak uzaklaşmış- lardır. Bankanın kâin bulunduğu caddede bu sırada gelen, geçenin fazla olmasına rağmen hiç kimse bir şey anlıyamamıştır. Hemen tahkikat icrasına girişen zabıta, hırsızlar tarafından istimal edilen otomobilin bir tenezzüh icrası için sabahleyin kiralanmış olduğunu tesbit eylemiştir. Şerirler, yolda şoförü kloro- form ile uyutmuşlar ve yolun kenarına bırakmışlardır. Zabıta, hali hazırda hırsızları aramakta- dır. Cürmün ikaına yarayan oto- mobil daha şimdiden şehir kapı- ları civarında metrük bir vazi- yette bulunmuştur. Çapulcu bedeviler 97 keçi gaspederek kaçtılar Kırkhan — Kırkhanda Memik ve Mamo ağalara ait 97 keçi Karamurat nahiyesi dahilinde bi- rinci kustel ile ikinci kustel ara- sında bulunurken yollarına çıkan üç müsellâh arap tarafından gas- pedilerek sürülmüştür. Sürü çobanları arabın hücumu karşısında firara mecbur kalarak şehre gelmiş ve vakadan jandar- ma dairesini haberdar etmiştir, Jandarma kumandanlığı Yusuf çavuş maiyetinde bir müfrezeyi otobobil ile derhal takibe gönder- mişse de arapların izlerini henüz bulamanışlardır. Jandarma taki- binde devam etmektedir. 6 ay içinde Terki teslihat hava konferansı ne karar vermiş? Cenevre 18 (Hususi) — Terki teslihat konferansı havai komis- yonu mesaisini son baharda bırak- mıştır. Komisyon aylarca mesaisi esnasında şimdiye kadar yalnız bir karar vermiştir Buda sivil tayyareciliğin askeri hususlarda kullanılmasını tahdit etmektedir!.. Italya, Fransaya karşı tedbir alıyor Roma 19 (A. A.) — Italya hükümetinin, son fransız koten- janına cevap olarak mukabelei bilmisil tedbirleri tatbik eylemek . İ niyetinde olduğu söylenmektedir. Abdülhamit devrine 20 Temmuz 1932 ait hakiki maceralar Muharriri : * Nihayet, © gurbetteyiz! Ahmet Rıza bey yeni bir mü- zakere ve münakaşaya başlmak istediğini işrap eden bir tavurla tekrar etti: —Evet, dostum Mileranı ben de haklı buluyor, ve şimdi sizlerle işte baş başa beni günahtan, tarihe karşı mesuliyetten kurta- racak hareketi tesbit edeceğiz. Konuşalım ve karar verelim, ne yapmalıyız?.. Ahmet Rıza bey devam edi- yordu. Fakat halinde ve tavrunda adeta kendini müdafaa etmek isteyen bir sinirlilik vardı: — Neşriyat bahsı, o meydanda, eğer bu hususja biraz fazla ağır isem sebebini de biliyoruz. Arka- daşlar hürriyet için omücadele ettiğimiz saha bir ecnebi memle- ketidir. Nihayet gurbetteyiz!. Hürriyetperver . Fransanın da kendine göre hesapları kitapları var. Prens Sebahaddin beyle biraderi Lütfullah beyin bir mü- nasebetle (ziyaretine (gittikleri reisicumhur ( Valdek Ruso) ya sultan Hamit aleyhinde çok mu- hik, çok mantıki bazı beyanatta bulundukları zaman. Reisicumhu- run birden bire bir hiddet eseri göstererek: — Sultan Hamit hazretleri be- nim dostumdur... Bir kelime daha, Abdülhamidi sani aleyhine tek kelime daha sarfederseniz şimdi sizi kapı dışarı ederim dediğini hatırdan çıkarmamalıyız ve bilme- liyiz ki ( Valdek Ruso) nun ka- pısından dışarı atıldıktan sonra insana Fransa kapılarıda baştan başa kapanmış demektir. E,... Ondan sonra? Sultan Hamide zaman zaman hoş görünmek isteyen ve itiraf etmek lâzımdir ki bazan da siyasetleri icabı mecbur olarak aleyhimizde görünenler, ecnebi eşhas ve devletler, her vakit haksız sayılmamalıdırlar. Ancak şu da var ki bizim haklı çıktığı- mız da nadirdir. Sultan Hamidin bana müteaddit defalar yaptıklarını bir tarafa bırakıyorum. Hatıranızı yoklayınız, neler, neler bulacaksınız.. Bunlar hep hürriyet topraklarında, hür- riyet ana ve babalarının, türk hürriyet yolcularına ettikleri hak- sızlıklardır. Çok, pek çok uzağa gitmeyiniz. Sultan Hamidin ısrarı ile İsviçre hükümeti tarafından Cenevreden çıkarılan (Intikamcı) Ali Fabri beyi bütün İsviçre, hattâ Fransa mâtbuatının lehimiz- de kıyamet koparmasına rağmen oraya iade ettirebildik mi? Gene daha bir kaç sene evvel Cenevrede pek basit ve ehem- miyetsiz bir bahane ile, İstanbulda- ki reji nazırı Cenevreli Ramberin teşviki ve gayretile hudut harici edilmek istenen Mithat paşa zade Ali Haydar beye ne yapabildik ve o, şahsi teşebbüsleri ve nufuzu ile vaziyetini kurtaramasaydı, biz ne yapabilecektik ? Hattâ evrakını çalan konsolos- hane ve padişah aleyhinde dava "ikame ettiği ve davasını fahriyen deruhte eden İçviçrenin en meş- hur avukatı Rozen'in metin, büyük müdafaasına rağmen, gene Ab- dülhamide küçükde olsa bir cemile yapmak için Ali Haydar bey (25) frank cezaya uğramadı mı? Vakıa konsoloshaneye böyle şeylerle (o uğraşmasından ( dolayı ag ; ei Ali Haydar Mitat beyin eski bir resmi resmen teessüf; edilmiştir, fakat mahkeme bunu yaparken, padi- şahın (teessüf) den bir şey anla- madığını biliyordu. Sizi, hiç bu kadar müteessir görmemiştim! Ali Haydar Mithat bey teb'it edileceği zaman orada cumhur- reisi Fraziye : “ Peki, fakat bu çirkin ve sebepsiz tecavüzü mat- buata vereceğim! ,, dediği zaman, Frazı: — Hayır, hayır.. Onu yapma yınız.. Matbuatı bu işe karıştır mayınız.. Rica ederim, isterseniz gündüzleri gene Cenevrede kalınız, fakat geceleri görünmeyiniz olur mu? dediğini de biliyoruz, mat- buat en büyük kuvvettir, fakat matbuat parasız elde edilir mi? Ve hani para? Kasamızı, defter- lerimizi, hatta birbirimizin kesesini biliyoruz. Ahmet Rıza bey bir sıradanot tutmakta olan Bahaeddin Şakir beye dönerek: — Resmi bir içtima mı ki net tutuyorsunuz , o bir hasbühalden ibaret değil mi? Bahaeddin Şakir bey, şu cevab: vermişti : — Sizi bugünkü kadar müte- heyyiç, bu kadar mütessir hiç görmedim diyebilirim. Ilk defa kendinizi hattâ arkadaşlarınıza, bize karşı müdafaa etmek lüzu- munu hissetmiş görünüyorsunuz, bu sebeple müsaade ederseniz bunu resmi bir celse, hattâ tarihi bir celse addedelim. Ahmet Rıza bey hiç ses çıkar- madı, bir müddet düşündü ve sadece : — Peki, dedi, öyle olsun, ve ağır ağır devam etti: — Şerafeddin Mağmumi beye iki meşhur Japon gazetecisi (siz, demişler siz Jön Türkler yeni bir Türkiye doğuracaksınız, işte e zaman iki kardeş millet kucakla- şacağız, siz (ay) sınız, biz güneş, güneş doğdu, şimdi kameri bek- liyor. Biz şârktan, siz garpten yürüyeceğiz, Oral dağlarında ku- caklaşıp öpüşeceğiz, çabuk doğun, bizi öksüz bırakmayın!) Evet öyle doğacağız.. Bu muhakkak fakat nasıl? Japonya ile kabili kıyas mıyız?. Bahusus japon inkılâbını yapanlar kimler, bizim hürriyet yolcuları kimler? Tenkit edenler, bizim hususi ahvalimizi, vaziyeti- mizi bir parça nazarı dikkate al malı değilmidirler. (Arkası var)