13 Temmuz 1293 AKŞAMDAN AKŞAMA ——— Bir tabiin zihniyeti Bundan üç beş ay evvel pek saçma sapan kitaplar çıkıyordu. Birer ikişer Oformalık vezinsiz kafiyesiz şiir mecmuaları piyasayı kaplamıştı. Bunlardan Jâalettayin bir tanesini ele alan adam, şu darisi mısraı mırıldanmaktan ken- dini alamıyordu : Egerci vezn nedaret velik mani nist! Heveskâr imzaların gene birer ikişer formalık romanları karii kitap okumak zevkinden ebediyen soğutacak manasızlıkteydı, boş- luktaydı. Galiba, bir çok tâbilerin şöyle bir zibniyetleri vardı : — Muharrirden eseri bedava, yahut bedavaya yakın kapatalım. Hattâ mümkün olursa, üste azıcık para bile alalım... Piyasaya bu kitapları salalım... Esere parlak bir isim taktık mıydı ötesi Allah kerim... Kari yutar... Kapılır, eseri alır... Bir tâbi, daha geçenlerde, Selâmi İzzetle birlikte lokantada yemek yediğimiz sırada, yanımıza yaklaştı; sanatının sırrı hakkında şu cevheri yumurtladı: — Kitabın kerameti içindeki yazılarda değil, kabında ve ismin- dedir. Kabı ve ünvanı güzel olan eserler derhal satılır.. Yazısına aldırma.. Bu, tıpkı neye benziyor, biliyor musunuz? Bazı açıkgöz tacirler, Avrupa'ya mal sürmek için, istifin üst katına iyi cins mahsulü koyuyorlar; alt kısma ise, çürük çarık, ne bulurlarsa dolduruyor- lar.. Gerçi, Avrupalı, bir kere, iki kere aldanarak bu hileli malı alıyor. Fakat sonra, “Türk mahsulü fenadırl,, diye bir kere ismimiz çıkdımıydi, - rakiplerimizin pro- pagandası da” inzımam ediyor! - Mütaakip seneler zarfında, malımız satılmıyor. Bir çok kitapçılarda, - yukarıda anlattığım lokantadaki tabiin fik- rini güderek - neşriyat piyasasım o hale getirdiler. Güzel kaplar ve parlak sernameler (altında kari'e öyle yaveler yutturdular ki artık, memlekette kitap satışı diye bir şey kalmadı. Zira, halkın kitaba itimadı tü- kendi. Gazeteleri mütemadiyen takip eden insanlar - seneler ge- çiyor,- ellerine bir tek türkçe kitap almıyor. Kitapcılık, ancak maarifin yardimiyle, kör topal yaşayabiliyor... Babıâli tabilerinin ileri gelen- leri son zamanda, bu yolun çıkar yol olmadığını anlamış olacaklar- ki, eskisine nisbetle itinalı eserler basmağa başladılar. Fakat, bilhassa, kendi teşebbüsile lerini basan avukat Haydar Rıfat beyin eserleri üzerine efkârı umu- miyeyi celbetmek isterin. Haydar Rıfat bey, bu son aylar zarfında, milli kütüphanemize dört tane kiymetli eser kazandırdı. 1 — Temmuz 1914 (Emil Lud- Su meselesi Dün bentlerde tetkikat yapıldı Belediye bütçesinin tasdikile Istanbula iadesinden sonra hemen bütçenin tatbikine başlamak için belediye hazırlıklarını ikmal etmek üzeredir. Şehir omeclisi daimi encümen oâzası belediyeye ait müesseseleri, yerleri mahallen gö- rüp tetkik etmektedirler. Dün daimi encümen âzası be- lediye fen müdürü Zıya beyle beraber Büyükdere bentlerine gitmişler, bentlerde tetkikat yap- mışlardır, Belediye, terkos tesisatı belediyeye devredildikten sonra terkos suyu ile bent sularını bir- leştirmek fikrinde bulunduğu için dün bunun fennen ne suretle kabil olacağı ayrıca tetkik edil miştir. Bundan başka yağmur birikme- sinden hasıl olan su bentlerinin içi- lemiyecek derecede olduğu hak- kında belediyenin elinde raporlar vardır. Bent suları, terkos tesisa- tile birleştiktek sonra belediye yalnız suyu çoğaltmak değil, içi- lebilecek bir hale de getirmek isteyorlar. Bu maksatla bentlerde yapılacak tasfiye tesisatı hakkın- da da mahalli tetkikat yapılmış- tır. Zonguldak kömür havzası müdürü Zonguldak havzai fahmiye mü- dürü Profesör Refik beyin vazi- fesinden ayrılacağı söylenmekte- dir. Refik bey fen fakültesinde bir müderrislik kabul edecektir. Süt fiatleri düştü Son günler zarfında sütfiatleri düşmüştür. Şehirde inek sütü 20 kuruşadır. Köylerde 15 kuruşa satılmaktadır. Koyun sütü köy- lerde 10 kuruşa veriliyo: ananın (Telif. 103 sahife. 60 kuruş.) | 3 — Bolşevik alemi. (Telif. 81 sahife. 60 kuruş.| 4 — Duman. (Turgenief'ten ter- cüme. roman.| Haydar Rıfat bey barodan ay- rıldıktan sonra, ben, onun nam ve hesabına eseflenecek birşey görmedim. Zira, memleket hem keyfiyet hem kemiyet itibarile gayet kıymetli eserler veren bir muharrir kazandı. Gerek hususi teşebbüslerle, gerek tabilerin elbirliğile Haydar Rifat beyin eserleri nevinden üstü caf- caflı değil, içi özlü eserler bası- lırsa, - ve buna uzun o seneler büyük bir sebatla devamedilirse- ancak bu suretle kariin kitaba karşı duyduğu soğukluğun önüne geçilir. Ve illâ felâ.... Bu millet, kötü Akşam ŞEHİR HABERLERİ | Emektar köprü Eski köprü artık son günlerini yaşıyor Unkapanı köprüsü muvakkat bazı tamirlerle bir kaç seneden beri hâlıhazırını muhafaza ediyor. Köprünün boralı ye fırtınalı bir zamanda yıkılıp çökmemesi için belediye üzerinden ağır kamyon- lar geçirilmesini menetmişti. Köprünün ağırlığı başlıca bir iki duba üzerinde durduğu için belediye bu iki dubayı esaslı surette tamir ettirmiştir. Ancak, köprünün daha uzun seneler bu halde muhafaza edilmesi şüpheli görülüyor. Belediye, bir kaç sene içinde Unkapanı köprüsü yerine yeni bir köprü ikame etmezse Unka- panı köprüsünün üstünden mü- nakalâtı tatil etmek lâzım gele- cektir. Bu itibarla Gazi köprüsü inşası için münakasanın bugün- lerde ilân edilmesi ve inşaata baş- lanması lâzım geliyor. Daimi encümenin tetkikatı ikmal edil miştir. Yakında münakasa ilân edilecektir. Yeni Gazi köprüsü mahalline konduktan sonra Unkapanı köp- rüsü (tuli kısaltılmak (suretile Istanbulun diğer bir yerine nak- ledilerek istifade edilebilecek bir hale konacaktır. Radyodan şikâyet Sporcular maçların neticelerini anlamak istiyorlar Anadoluda bulunan sporcular, radyodan şikâyet etmektedirler. Şikâyetin sebebi şudur: Evvelce radyo maç netiçelerini tafsilâtile birlikte halka ilân ederdi. Bundan en ziyade Anadoludaki spor me- raklıları istifade ediyordu. Radyo fransızlarla yapılan son maç hakkında hiç bir haber vermemiş- tir. Anadoludaki sporcu karileri- mizden gazetemize gelen mektup- larda, radyonun spor haberlerine ehemmiyet vermesi tavsiye edil- mektedir. AKŞAM ABONE ücretleri — Türkiye Ecnebi SENELİK 1400 kuruş 2700 kuruş 6 AYLIK 750 > 1450 » 3AYLIK 400 » 800 » 1AYLIK 150 »> map” Abono ücretleri doğrudan doğruya AKŞAM idaresi namına gönderilmelidir. Adres tebdili için yirmi beş ku- ruşluk pul göndermek lâzımdır. —— Rebiülevvel 9 — Ruzuhızır; 69 S. İmsâk Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı E. 644 8,58 4,38 8,38 12 1,58 Va, 2,24 4,39 12,20 16,19 1941 1941 Ekmek fiatleri Belediye yeniden tetkikata başladı Son günler zarfında piyasada buğday fiatleri düşmüştür. Bu sebeple belediye bu günden itiba- ren ekmek fiatini on para indir- miştir. İktisat müdürlüğü bu sefer yalnız zahire borsası fiat temev- vüçlerini değil kırmacılarla degir- mencilerin vasati un fiyatlerini de alarak hesap yapmıştır. Belediye, ekmek fiatlerini tayin ederek yalnız zahire borsasındaki buğday fiyatlerini esas ittihaz ediyor. Halbuki son ekmek buh- ranı, şehrimizde satılan buğday- lardan mühim bir kısmının borsa harici muamele gördüğünü mey- dana çıkarmıştır. Belediye, ekmek fiatlerinin da- ha doğru bir surette tayini için bütün buğday satışının borsadan geçirilmesini temin etmek üzere zabıtai belediye teşkilâtına emir vermiştir. Bu emrin sıkı bir su- rette tatbikindenberi oborsa ha- rici muameler azalmıştı. Bu netice ekmek fiatlerinin daha büyük bir isabetle tayinini temin edecektir. Cüzdan uçmuş! Sahte komisyoncuların oynadıkları oyun Anadoludan ticaret maksadile Istanbula gelen Süleyman efendi isminde bir adam Sirkeci civarında dolaşırken yanına iki adam sokularak bir kolayını bulup ahbap olmuşlar, kendilerine komisyoncu süsü ver- mişler ve bir müddet ticaret ah- valinden bahsetmişlerdir. Bir kaç saat konuştuktan sonra meçhul komisyoncular (| ayrılıp gitmişlerdir. Bu sırada Süleyman efendiye para lâzım olmuş fakat elini cebine sokunca içinde 460 lira bulunan para cüzdanının aşırılmış olduğunu görmüştür. Süleyman efendi der- hal polise giderek vakayı anlatmış ve meçhul komisyoncuların şekil- lerini tarif etmiştir. Bu eşkâl üzerine zabıta Rıza ve Osman isimlerinde iki kişiyi yakalamıştır. Tahkikat devam ediyor. 1148 tuğla çalmışlar Üsküdarda Ali efendi isminde birisi inşaat için bir çok tuğla alarak iskele civarına yığmıştır. Ertesi gün tuğlaları almak üzere geldiği vakit içinden 1748 tuğla çalınmış olduğunu görmüştür. Aliefendinin müracaajı üzerine zabıtanın tahkikatı neticesinde bunları Abbas isminde birinin çaldığı anlaşılmış ve kendisi yaka- lanmıştır. Sahife 3 | İ EEir çırpıda İ Değişen şeyler Muhakkak ki medeniyet terakkı etti. Dünya döne döne değişti. Bir çok şeyler ortadan kalktı. Yeni yeni kibarlıklar meydana çıktı.. Eskiden birisine: — Bırak canım.. OBacağında çorabı yok, şıklığa kalkıyor.. demiş olsaydınız karşınızdakine hakaret etmiş olurdunuz. Fakat gel gelelim şimdi öyle mi? Bugün bir kadın için: — Çorapsız geziyor!.. Denilmesi bir şıklık alâmeti, bir iltifattır. Bundan 10-15 sene evvel: — Amaaan ne çirkinleşmiş.. Cildi yanmış.. Meşin gibi olmuş... Derlerdi.. Şimdi: — Aman ne güzelleşmiş!.. Cildi yanmış, kavrulmuş... Diyorlar.. Gene on, on beş sene evvel erkekler; — Ben bu işi beceremezsem şu bıyıkları kökünden kazitırım. Alimallah... Diye övünürlerdi.. Şimdi ise : — Eğer bu işi yapamazsam kulaklarıma kadar bıyık koyuve- ririm... Yahut: — Eğer muvaffak olmazsam bu bıyıkları ala Duglastan ala menjuya tahvil ederim.. Demelerı lâzım.. lara “eksik etek,, derlerdi. Şimdi uzun etek modasından sonra gek de bu tabiri kullanın. Bundan nice seneler evvel aşıklar Sevgili- lerine: — Samur kaşlı, keman kaşlı sevgilil. Diye aşıkdaşlık ederler- miş.. Şimdi bir kadına cesaretiniz varsa: — Samur kaşlı.. keman kaşlı!.. Diyin.. Mükemmel bir dayak yediğinizin resmidir... Kaş mulga... Hattâ: — Gözünüzün üzerinde kaşınız var.. Dimeyin de: — Gözünüzün üzerinde kalemle ne güzel resmedilmiş iki ince çizgi var.. Diyin daha münasip olur.. Hikmet Feridun PR Kanalizasyon Lağımlarını şebekeye bağlıyanlar pek az Kanalizasyon tesisatının ikmal edildiği yerlerdeki binaların la- ğımlarından pek azı esaslı mec- raya raptedilmiştir. Bu rapt mu- amelesi, büyük bir (omasrafa mütevakkıf olduğu için halktan pek az kimse kendi lağımlarını bağlıyor. Belediye tıkanan lâğamları ta- mir ettirmeğe müsaade edemeye- ceğini muhtelif vesait ile, kana- lizasyon şebekesi geçen yerlerde- ki, binaların sahiblerine tebliğ etmiştir. dahilen lağami dolanlar, ancak kendi mecralarını ana şe- . ' n “ . HR ving'ten tercüme, 262 sahife. 150 | kitaptan (tiksinmiştir... (Gazete Idarehane: Babıâli civarı Abbas tuğlaları çabukça muh- | bekeye bağlayabilmek (suretile kuruş.| i okuyacak, kitap okumıyacaktır... Acımusluk oskağı 13 No. telif yerlere satmıştır. Ancak 500 | lağamlarını tamir ettirebilecek- 2 — Sovyetizm ve demokrasi. (Vâ - Nü) tuğla buluna bilmiştir. lerdir. m — — ki Amca Beye göre... giz A) | un ÖZ z u Bi) İl 5 G5 DE z a & A | 7 ; 2 » ei 2 ii > di A.B, — Çoktandır bizim hala hanr- A. B. — Kızım hala hanım evde mi? A. B. — Gene ( Tashihi sin ) muame- « mi ziyaret etmemiştim, hir uğruyayım | — Evdeler efendim, odasında tuva- letini yapıyor ! lesile meşgul desene 1...