,23 Nisan 1932 Buğday fiati Yeni mahsul tahkik ediliyor Anadoluda daha çok buğday var Ihracat ofisi buğday mahsulü hakkında tahkikat yapmaktadır. Kışlık zeriyatın azlığı hakkında çıkan haberlerin doğru olmadığı anlaşılmıştır. | Ekser oyerlerde, kışın tesirile zürra tarlalarda çalış- mağa vakit bulamamıştır. Fakat havaların açması üzerine, kışın ekilemiyen sahade zeriyat yapıl- mıştır. Bir çok yerlerde arpa zeriyatına ehemmiyet verilmiştir. Anadoluda mahsulün azlığına dair çıkan rivayetlerin doğru ol- madığı anlaşılmıştır. Ömer Abit hanında bazı buğday tacirleri, fi- atleri arttırmak kasdile, ikide bir ortaya bu kabil haberler atmak- tadır. Elyevm Haydarpaşada 200 vagon buğday yığılmış duruyor. Iki gün- denberi bunların tahliyesine baş- lanmıştır. Mektuplara Himayei etfal pulu yapıştırılacak Istanbul 22 ( A. A.) — Büyük Millet meclisi tarafından kabul olunan Himayei etfal menfaatine mektup ve telgraflara pul 'yapış- tırılması hakkındaki kanun bugün meriyet mevkiine girmektedir. Bu kanun mucibince on gün müd- detle mektup ve telgraflara munzam bimayei etfal pulları yapıştırılacaktır. Kahve, şeker Trabzonda tahkikat yapılmağa başlandı Trabzon 22 (Hususi) — Trab- zon kontenjanına dahil olan şeker, kahve ve çayların Samsuna ve Istanbula gönderildiği anlaşılmış- tır. Bu keyfiyet burada şekerin, kahvenin, çayın fiatini yükselt- miştir. Belediye dokuz tüccar hakkın- da kanuni: muamele yapılması için müddeiumumiliğe müracaat etmiştir. Müddeiumumilik mesele hakkındaki evrakı ihtikâr ko- misyonuna vermiştir. Komisyon fiatlerdeki yüksekliği tetkik et- mektedir. Ihtikâr meselesi sabit olursa 9 tüccar ihtısas mahke- mesine verilecektir. Manisa ve İzmirde kahve yok Manisa 21 (Hususi) — Burada kahve buhranı vardır. Kahvenin okkası 4 lirayadır. Izmir 21 — Piyasada kahve yoktur. Ticaret müdiriyeti Ma- yıs kontenjanına dahil olan kah- veleri perakende surette sattır- mağa karar vermiştir. Mübadele işi Trabzonda 47 kişi muhakeme edilecek Trabzon, 22 (Hususi) — Sabık Trabzon Valisi Hilmi, defterdar Nabi, Tapu müdürü Nail, mek- tupçu Esat, ziraat müdürü Avni, varidat müdürü Osman, mühendis Salih, avukat Kemal, Hacı Ali, hafızzade Mehmet Salih, Mehmet Salih beyin kâtibi Halil, ziraat memuru Hakkı Mahir beyler ve Yomra, Sürmene, Of, Pulathane mal ve tapu müdürleri, bazıköy muhtarları da dahil olduğu halde 47 kişi hakkında şürayi devletçe lüzumu (o muhakeme kararı veril- miştir: Mesele mübadele işlerinde bazı usulsüz harekettir. Bu zat muha- keme edilmek üzere yakında Eskişehre gidecektir. Doktorlarımız Atinada Atinaya giden heyet büyük bir samimiyetle karşılandı Atina, 18 (Hususi) — Bayram tatilini geçirmek ve Yunan sıhhi müesseselerini (o ziyaret (o etmek üzere arefe günü doktor Tevfik Salim paşa ve refikası, doktor Hakkı Hayri, doktor Muzaffer Şevki, Sedat, Süleyman Ethem, Orhan Tahsin ve Fahri beylerden mürekkep türk tıp heyeti Pireye hareket etmişti. Heyet cumartesi güuü Pireye muvasalat etmiş, rıbtımda sıhhiye vekili, Atina doktorları namına oda reisi, Balkan ( ittihadı ( konferansına merbut doktorlar, liman reisi ve fakülteye merbut bir çok doktor- lar tarafından karşılanmıştır. Ilk gün heyet sıhhiye nazırı tarafından kabul edilmiştir. Heye- timize Atinada kalacakları dört gün için program tertip edilmişti. lik gün Pastör enstitüsü ve ma- dam Venizelos tarafından inşa ettirilen muazzam kadın hastanasi gezilmiştir. Heyetimiz öğleden sonra şehrin tarihi kısmını gezdikten sonra ge- ce Atinanın aristokrat ailelerinden mürekkep M. Papastras evindeki baloya davet edilmiş, burada fevkalâde surette hüsnü kabul görmüştür. Ertesi gün yaz olmak münase- sebetile Sounian denilen mahalle fakülte müderrislerinden Beusis ve Thotinos ve diğer doktorların refakatile gidilmiş, orada şeref- lerine öğle yemeği verilmiştir. Doktorlarımız ikindi vakti verem cemiyeti tarafından danslı çaya davet edilmişler, gece sefaretha- nede sefirimiz Enis bey tarafından verilen ziyafete iştirak etmişlerdir. Ertesi günü, Evangelismos has- tanesi ve salibiahmer hastanesile, Zingoros (o cildiye ( hastaanesini ziyaret etmişler, bütün bastane doktorları heyetimizle ayrı ayrı meşgul olmuştur. Bu gece doktorlarımız Atina doktorları (o tarafından (oresmen davetlidirler. Yarın diğer müesse- sat gezilecek ve yarın akşam Küçüksarayda hükümet tarafından resmen ziyafet verilecektir. Dektorlarımız Atina doktorla- rının haklarında göstermiş olduk- ları misafirperverlik ve samimiyet- ten fevkalâde mütehassistirler. Atina gazeteleri bu ziyaretten takdirkâr bir lisanla bahsetmek- tedir. İzmirin imarı verdi Emir 21 (A.A.) — Bir müd- dettenberi şebrin imar sahasını tetkik etmekte bulunan Pr. Yan- sen tetkikatını bitirmiş ve rapo- runu belediye riyasetine vermiş- tir. Bu rapora göre şimdi tatbik edilen imar planı çok hatalı ve pahalı olmasından muvafık görül- memiştir. Asrın ucuz inşaat asrı olduğunu söyliyen mumailey ayni zamanda fazla kazanç arzusile vücuda getirilen kubbeli binala- rın da lüzumsuz şeyler olduğunu dermeyan etmiştir. Profesör raporda bunları zik- retmekle beraber belediye reisi tarafından hazırlanan otuz suale de cevaplarını vermiştir. Pr. M. Yansen bugün Ankara vapurile Istanbula hareket edecektir. Profesör Yansen raporunu GÜNÜN HABERLERİ Akşam Cenevrede Mesai konferansı ve Türkiye Memleketimizin de iştiraki temin edildi Cenevre, 22 (A.A.) — Beynel- milel mesai konferansı reisi kon- feransa müşahit sıfatile iştirak eden Türkiye mümessiline beyanı hoşâmedi aylemiş ve yakında Türkiyenin Oresmi bir heyeti murahhasasını görmek ümit ve temennisini izhar etmiştir. Mehmet Ali Suat bey, teşek- kür ederek genç Türkiye cumhu- riyeti tarafından iktisadi ve içti- mai sahada tahakkuk ettirilen mesaiyi kisaca izah eylemiştir. Türk müşahidi bundan sonra Türkiyenin Cemiyeti Akvam hak- kındaki hissiyatının ahiren Tevfik Rüştü bey tarafından izbar edil- miş bulunduğunu hatırlatmış ve Türkiyenin (o beynelmilel (mesai bürosu için samimi hissiyat beslemekte (o olmasına rağmen, Cemiyeti Akvam âzasından ol miyan bir devletin bu büroya kabulünü talep edip edemiyeceği meselesi halledilinciye kadar mez- kür büroda kendini resmen tem- sil ettiremiyeceğini söylemiştir. Memleketi namına söz söyliyen Fransız murahhası, Türkiyenin beynelmilel mesai bürosu işlerine karşı gösterdiği hissiyatı tezkâr ederek, yakında bu genç cumhu- riyetin büronun mesaisine tam bir surette iştirakle büro kararla- rının şümul ve kudretini yükselt- meğe yardım edeceği ümidini zihar eylemiştir. Manisada spor Yeni ve mükemmel. bir saha yapıldı Manisa, 21 (Hususi) — Manisa idman gücü büyük bir faaliyete geçerek eski türkocağı sineması binasını mükemmel surette tefriş etmiş ve arkasındaki büyük bah- çeyi spor sahasına ifrağ ede- rek burada voleybol, tenis, yarış mahalli ve patinaj mevkileri ayır- mıştır. Buranın resmi küşadı yapıldı. Federasyon reisi Cavit paşa genç- liği spora teşvik yollu kuvvetli bir hitabede bulunarak sahanın methalindeki kordelayı kesti. lik tenis partisi iş bankası mü- dürü Selim ve doktor Şevket beyler tarafından yapılmış ve vo- leybol partisinde de tütün inhisarı müdürü Mustafa beyin oğlu çok güzel oyunlar göstermişti Manisamızın en büyük ihtiyacını tatmine muvaffak olan idman gücü sporcularına, heyet idaresine ve bütün spor cereyanlarına candan bir kuvvet bahşeden Cavit paşaya bütün Manisa gençliği ve halkı şükrana burçludurlar. Bu nasıl hükümet? Yeni Mançuri hükümetinin reisleri kaçıyorlar! Moskova. 21 (A.A.) — Pravda gazetesinini mevsuk bir membadan aldığı malümata göre Çin Jene- ralı Manın firarı Mançurideki Japon erkânı harbiyesini telâşa düşürmüştür . Japoular tam Cemiyeti akvam tahkikat komisyonu Mançuriye geleceği esnada yeni Mançuri hükümetinin başında (bulunan rüesanın ceneral Maya imtisalen kaçmalarından korkuyorlar. Bunun için Çinli nazırların re- fakatinde bulunan Japon müşa- virleri mazırlar üzerinde sıkı bir nezarette bulunmaları emredilmiş ve bu nazırların ailelerinin de rehin olarak Mukdene gönderil- mesine karar verilmiştir. AKŞAM"ın tefrikası: No: 89 Alaylı jön türk... Bazan hakikaten hiç bir şeye hayrı olmıyan hürriyet, kanunu esasi, istibdat gibi kelimelerin hattâ manasını bile bilmiyen kim- seler de (jön türk) diye yakalanır, tam bir genç türk gibi mahpesten, mahpese, zındandan zındana, istintaktan istintaka sürüklenir, canı çıkarılirdı. Şeref vapuru kafilesi arasında bir tabur kâtibi muavinlerinden Ahmet bey vardı. Temiz yürekli, tahsilsiz bir insan. Değil gizli gazeteleri, hattâ Babıâli gazetele- rini bile okumıyan, arasıra eline geçerse şöyle bir göz gezdiren Ahmet beye, birgün kim bilir kim, Avrupada çıkan Jöntürk gazetelerinden bir ikisini tutuş- turmuş. Ahmet bey de şöyle bir göz gezdirmiş, bakmış ki hiç te Istanbul gazetelerine ben- zemiyor, daha cazip yazılar, daha dokunaklı havadisler var. Hoşuna gitmiş veböyle bir şeyin memnu olduğu asla aklına gelmiyerek arkadaşlarına göstermiş: — Baksanıza birader, bu ga- zetede ne güzel şey, ne güzel yazılar var... Ne doğru yazıyor... Ve bu aziz arkadaşlardan biri derhal saraya jurnal yetiştirmiş. Tabii Ahmet bey hemen yaka- lanmış soluğu Şeref vapurunda almış. Zavallı hâlâ neye uğra- dığını anlayamamıştı... Tarablusta bir hayli eziyet çektikten, zından- da yattıktan sonra o da, diğer arkadaşlar gibi affedilmişti. Aften sonra bir takım askeri kıta- larda çalıştı ve ancak Tarabulusta bir hayli zaman sonradır ki Istan- bulda uğradığı felâketin sebebini anlamağa başladı. O vakit te ateşli bir jöntürk oldu, Zavallı alaydan yetişme bir ——— — benizsizlik icin yegâne deva kani ihya eden Sn muntahip etibba tarafından tertip edilmiştir. Sahife > Saman 23 Nis>n 1922 EN 57 ŞAL YE) ZINDAN HATIRALARI Abdülhamit devrine ait hakiki maceralar Muharriri : * Tunalı Hilmi bey ispanyada elhamra sarayında Bu temiz insan Tarabulusta iş başında tifoya tutuldu ve bakım- sızlıktan orada öldü. Abdülhamidin ürktüğü şeylerden biri daha! Abdülhamit, Türklerin, Avru- padaki genç türklerin neşriyatı kadar, belki daha fazla ecnebi mubharrirlerinin aleyhindeki yazı- larından korkardı. Hele Avrupanın tanınmış mu- harrirlerinden birisi aleyhinde bir şey yazsın, artık padişahın uyku- su kaçardı. Böyle bir şey olmasın diye Avrupadaki sefirleri gece gündüz bu işleri kollarlardı. Halbuki her tarafta sefirlere kulak asmıyan, doğru bildiğini açıkça yazmaktan asla çekinmiyen kıymetli insanlar eksik değildi. Bunlarla Abdülhamit asla mü- cadele edemezdi. (Fakat bunları susturmak için) diye bazı sefirlerin Abdülhamit- ten çektikleri paralar da az bir yekün tutar şeyler değildil Abdülhâmidin hal'i Meşhur ulümu siyasiye muallimi Lerua Bolyo, şark meselelerinin halli zımnında verdiği bir konfe- ransta (O “ Abdülhamidin (tahtı Osmaniden vücudunu kaldırmalı- dır ,, diyordu. Mösyü Lerua Bolyo, siyasi hâdiseleri tefsir ve izah ederken eşhas ve şabsiyatla uğ- raşmağı kat'iyyen şiar idinmemiş mümtaz bir sima idi. Bu zat, konferansın bir kaç noktasında “ Abdülhâmidin tahtı Osmaniden vücudunu kaldırmalıdır ,, diye israr ediyordu. Bu, yeni bir söz müdür? Bu hakikat ve lüzum yeni mi keşfolunmuştur? Bu suallere cevap vermek için, Abdülhamidin cülüsunun ertesi tabur (kâtibi olmuştu. (Kendi | gününe kadar inmek lâzımdır. kendine, bu haline gülerdi. (Arkası EN 'Nörasteni, zailyet ve Chlorose SIROP DESCHIENS, PARIS