23 Nisan 1932 Beykoz âlemi Belediyemiz dehşetli belediye- lerdendir vesselâm.. Floryayı satın alıp Varna plâjına rekabet etmek tasavvurundan sonra belediye ortaya yeni ve gayet mühim bir mesele attı, Beykoz çayırını asri bir mesire haline sokmak.. Belediyenin Beykoz çayırını satın alması çok yerinde bir iş doğrusu.. Amma bunun için para yokmuş ve çayır da epice pahalı imiş, ne zararı var efendim?.. Belediye Istanbul için ucuz bir lokanta açmak istiyordu ya.. İşte mükemmel bir fırsat.. Hazır Bey- koz çayırı alınmışken orada güzel paçacı dükkânı açılabilir.. Artık “Belediye paçahanesi,, her gün binlerce paça meraklısı ile dolup boşalır.. Dolup boşalır.. Malüm ya Eyubun kebabı, Arna- vutköyünün çileği. Beykozun da paçasıl. Artık haftada bir, cuma günleri “ paçalı vapur tenezzüh- leri ,, yapılması da ihmal edilmez zannındayım.. Cuma sabahı köp- rünün boğaziçi iskelesinden kalka- cak olan bir vapur paça merak- lılarını Beykoza götürür.. Orada belediye paça banesinde kâse kâse sarımsaklı paçalar yenildik- ten sonra meşhur “kaymak don- duran, (omesiresine gidilir... Beykoz destileri ile kaymak don- duranın otuz iki dişe cazbant çaldıran buz gibi suyundan lıkır lıkır içtikten sonra şöyle biraz dinlenmek... Bundan sonra kafileye riyaset eden adalı Avni bey: — Hele biraz da Yuşaa kadar çıkalım!.. der... Beykoz çayırındaki merkepler adadaki meslekdaşları kadar meşhurdur. Paça tenezzü- hüne iştirak edenler hayvanların sırtına atlarlar.. Ver elini Yuşa... Tabii yolda köylülerin kâse kâse sattıkları meşhur Beykoz yoğur- dundan, sepet sepet satılan Bey- koz cevizlerinden tıkabasa yenil meside ihmal edilir şey değildir. Vallahi görüyorsunuz ya... Bele- diyenin Beykoz çayırını satın alması hakkındaki fikri hiçte yabana atılamaz. Ancak bir mah- zur var... Paçalı tenezzühten dönen vapur köprüye yanaşınca İstanbulu koyu bir sarımsak kokusudur saracak. İşte mühim, hattâ ehem olan mesle budur. Belediye bunu düşünmeli ve bir çare bulmalıdır, Fakat onunda kolayı var, Çiklet. Tenezzühten dönenlere Muhiddin bey kendi elile çiklet tevzi eder, olur biterl, Hikmet Feridun Rakı içerken küfür Eyip isminde birisi Karagüm- rükte bir meyhanede rakı içerken etrafta oturanlara sövmeye baş- lamış ve kendisini omenetmek isteyen Burhaneddin efendi ismin- de birisini de kunduraçı bıçağıle sol koltuğunun altında ağır su- rette yaralamıştır. Eyip yakalan- mıştır. — Demin babamla hararetli leri ne konuşuyordunuz Amça Tramvaylar Hazirandan itibaren mevki ücretleri artacak Nakliyat vergisinin zatülhareke vesaite de teşmili hakkında bir kanun lâyihası hazırlandığını yazmıştık. Şimdiye kadar nakliyat vergisi yalnız vapur ve şimendiferlerden alınmakta idi. Yeni (o lâyihada ( zatülhareke vesait, beygir kuvveti, tonilâto ve yolçunun oturma adedine göre taksim edilmiştir. Yeni kanun lâyihası kat'i şekle (girdikten sonra zatülhareke vesaiti nakli- yenin lüks mevkilerinin ücretleri- nin de tezyidine ihtimal verilmek- tedir. Bu meyanda birinci sınıf tramvay ove tünel fiatleri de artacaktır. Ikinci sınıf tramvay ve vapur yolcuları zamdan istisna edileceklerdir. Yeni kanun lâyıhası hazirandan itibaren tatbik edileceğine göre mevki tramvay ücretlerile lüks vapur yolcuları için alınan bilet ücretleri de tabiatile bu tarihten itibaren arttırılacaktır. Neler çıktı? Bulgar sigaraları, konyaklar, tömbeki... Beşiktaş zabıtası yeni bir kaçakçı şebekesi (yakalamıştır. (Evvelki gün Beşiktaş sahillerine büyük bir kömür kayığının yaklaşmakta ol- duğu görülerek şüphe edilmiş ve polis memurları tertibat almış- lardır. Kayık sahile biraz daha yakla- şınca her nedense şüphelenmiş ve birdenbire açılmaya başlamıştır. Boğazda bir müeddet dolaştıktan sonra akşama doğru kayık tekrar kenara dönmüş ve tenha bir yere yanaşmıştır. Esasen tertibat alarak kayığı takip etmekte olan memurlar, derhal kayığın içine atlamışlardır. Kayık kömür dolu idi. Fakat memurları görünce kayıkta bulu- nan Süleyman ve Hakkı isim- lerinde iki kişi çıkıp oOkaçmak istemişlerse de ikisi de yakalan- mıştır. Kayıktaki kömürler boşaltılınca altında külliyetli miktarda kaçak Bulgar sigaraları, konyaklar, bir kaç yaprak tömbeki ve sair kaçak eşya bulunduğu (görülmüştür. Bulunan kaçak eşya mühim bir yekün tutmaktadır. Süleyman ve Hakkı isimlerin- deki bu iki kişinin ötedenberi kaçakçılık (oyapmakta oldukları tesbit edimiştir. Son zamanlarda Istanbulda gittikçe çoğalmakta olan kaçak Bulgar sigaralarının şehre bu suretle sokulduğu anlaşılmıştır. Palto hirsızları Evlerin kapılarını açık bırakmamalı hıasızlar türemiştir. Bunlar açık buldukları o kapılardan O girerek doğruca evin içine dalmakta ve karşılarına adam çıkarsa bir dilenci tavrile sadaka isteyip savuşmaktadırlar. Fırsat buldukları takdirde önle- rine glen manto, palto, ayakkabı ve sair eşyayı toplayıp gitmekte- dirler. Son ay zarfında Istanbulun muh- telif semtlerinde bu şekilde müte- addit manto ve elbise hırsızlıkları olmuştur. Bunun için halkın müteyakkız hareket etmesi lâzımdır. Hırsızlar, icabında gözlerine kestirdikleri büyük evlerin sahip- lerinin isimlerini öğrenerek evin kapısını çalıp hizmetçiye : — (...) Beyefendi ile görüş- mek istiyorum, İzmirden geldim, (...) bey gelmiş deyiniz. Diye kandırarak hizmetçiyi yu- karıya gönderdikten sonra alt katı soyup kaçmaktadırlar. Zabıta bu buhusta sıkı tertibat almıştır. Evvelki gün Gedikpaşada bu şekilde bir manto hırzızı yaka- lanmıştır. Hayri isminde olan bu hırsız Gedikpaşada oturan miralay Ibrahim beyin evine girmiş ve alt kattaki odada eline geçirdiği üç seccade ile bir omantoyu almıştır. Henüz kapıdan çıkacağı sırada evin sahipleri inmişler, herif bunları görünce elindekileri yere atarak bir dilenci tavrile sadaka istemeğe (başlamıştır. Hırsız yakalanarak polise teslim edilmiştia. Aynı günde Sirkecide Rum mektebinde de böyle bir hırsızlık olmuştur. Mektepte talebe ve muallimler derste bulundukları esnada hırsız kapıyı açık bularak içeriye girmiş ve mektebin en üst katına çıkarak odada muallimlerden birine ait bir mantoyu aşırmıştır. Eminönü merkezi tahkikat yapmaktadır. AKŞAM ABONE ücretleri Türkiye Ecnebi SENELİK 1400 kuruş 2700 kuruş 6GAYLIK 750 » 1450 » 3AYLIK 400 » 800 » 1AYLIK 150 » — me” Abone ücretleri doğrudan doğruya AKŞAM idaresi namına gönderilmelidir. Adres tebdili için yirmi beş kır ruşluk pul göndermek lâzımdır. Zilhiççe 17 — Kasım :168 S. İmsâk Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı E. 8,23 ga 12 140 Va. 3,20 16, o 18,57 20,36 —— ————— — — Idarehane: Babıâli civarı Acımusluk sokağı No. 13 10,15 5,15 5,10 12,12 Temizlenecek Şişli civarındaki çöpler nasıl birikmiş? Hürriyeti Ebediye tepesi ile darülacze arasındaki geniş bir sahaya Şişli ve civarındaki çöp- lerin döküldüğünden şikâyet et- miştik. Neşriyatımız belediyenin nazarı dikkatini (o celbetmiştir. Istanbuldaki çöplerin mavnalarla denize dökülmesi usulden olduğu halde bazı arazi sahipleri güb- re ihtiyacını bu müzahrefattan temin etmek üzere oçöpçülere para veriyorlar ve bu para ile çopçüler arasıra kaçamak yapa- rak çöp arabalarını şehir hari- cindeki tarlalara döküyorlar. İşte Şişlideki bu geniş mezbe- lenin de bu suretle husule geldiği anlaşılmıştır. Belediye, bunu menetmeğe karar vermiştir. Burası Beyoğlu daire- since tutulan temizlik amelesile temizletilecek ve çöplerin şehir haricinde değil, behemehal çöp mavnalarile denize dökülmeleri temin edilecektir. Balat cinayeti Katil adliyeye teslim edildi Evelki gün Balatta Mehmet isminde birisi meyhaneci çırağı Fazlı isminde birisini bıçakla yara- layıp öldürmüştür. Fener polis merkezi cinayet etrafındaki tahkikatını bitirmiş ve maznun Mehmedi adliyeye teslim etmiştir. Evrak ikinci istintak dairesine verilmiştir. Kendikendine patlıyan tabanca Evvelki gün Kasımpaşada garip bir kaza olmuştur. Kasımpaşada Dörtkuyuda oturan Hakkı efendi isminde birisi evvelki gün kız kardeşinin evine misafir gitmiştir. Hakkı efendi odada otururken tabancasını çıkararak temizlemiş ve tekrar beline asmıştır. Bir müddet sonra gitmek üzere ayağa kalkmış, odanın ortasında ayakta kız kardeşile konuşurken belindeki tabanca birdenbire ateş almıştır. Çıkan kurşun Hakkı efendinin bacağına saplanarak ağır surette yaralamıştır. Hâdiseye polis merkezi ve müddeiumumilik vazıyet etmiştir. Bir ihtilâs maznunu tutuldu Zabıta, Osman efendi isminde birini tevkif etmiştir. Osman Ef, Antalyada bulunduğu sırada bir ibtilâs meselesinden maznunen hakkında tahkikata başlanmış ve bu sırada kendisi kaybolmuştu. Osman efendi Antalyaya gön- derilecektir. . Siz cazip bir şeyden bahse- diyordunuz... Amca Beye göre... ... Babam da tatlı tatlı dinliyordu! A. B. — Evet ( Cinsi lâtif) ten bahsediyordum | —Kadınlardan mı? Sahife 3 — ——- MEMLEKET HABERLERİ On üç okka zeytin 50 kuruşa! Sirya, (Hususi) —Sirya, Artvinin şirin bir kasabasıdır. İstihsalâtı bol güzel bir yer.. Size bu mektu- bumda Artvinin ve civarının ibtiyaç- larından bahsedeyim. Bu sene ve geçen senelerde mahsul çok iyi olmuştur. Artvin ve Artvin köy- lerinin, kasabalarının mahsul ci- hetinden hiç bir sıkıntı çekdikleri yoktur. Yalnız buranın bir tek sıkıntısı vardır: Paral. Bunun da başlıca sebebi şudur: Çıkardığımız o mahsulü ( vesaiti nakliye ve yol azlığı dolayısile sevkedemiyoruz, satamıyoruz ve netiçede parasız kalıyoruz. Mahsul yerinde çürümeğe mah- küm bir vaziyettedir. Bazıları at ve merkep sırtında mahsullerini Kars, Ardahan gibi yerlere gönderiyorlar. Fakat bu mahsul de buralarda satılınca ancak müstah- silin han ve yol masrafına kifayet edebiliyor. Işte o kadar. Bundan dört beş sene evveline kadar tütünlerimiz iyi satılıyordu, epice para kazanıyorduk. Fakat üç seneden beri tütün işi de çok fena bir vaziyete. düşmüştür. Bilhassa bu sene burada tütün fiatleri pek düşük gitmiştir. Artvinin ikinci mahsulü de Zey- tindir. Bu sene zeytinlerimiz pek iyi oldu. Mahsul fevkalâde güzel- dir. Köylü bundan çok ümitli idi. Fakat gene yol ve vesait nakliye noksanlığı kendisini gösterdi. Zeytinciler mallarını Trabzon, Samsun, İstanbul gibi büyük yerlere gönderemediler. Zeytinler ancak üç günlük mesafede olan yakın şehirlere gönderildi. Ora- larda da bir putu, yani on üç okkası elli kuruşa satıldı.. On üç okka zeytinin elli kuruşa satıldığına hayret etmeyiniz. Bu elli kuruşu bulan köylü de malını sattığı, o zeytinleri (o çürütmeden elinden çıkardığı için köyüne memnun döndü. Biz bazen gazetelerde Istanbul da zeytinin elli atmış kuruşa satıldığını okuyoruz da bu zey- tinler için: — Ah ne talili zeytinlermişl, diyoruz. Vilâyette bu işlerle uğraşacak bir ticaret odası vardır. Fakat oda bu vaziyet karşısında şaşırıp kalmış, bari gelecek seneler için bazı tedbirler alınsa da mallarımız olduğu gibi kıymetini kaybetmese. Şüpheli bir adam Silivri zabıtası o cıvarda dolaş- makta olalan şüpheli bir adam yakalamıştır. Ismi Vagner oldu- ğunu söyleyen bu adam hakkında tahkikat yapılıyor. Yangın başlangıcı Sultanhamamında Pavli efendi- nin mağazasının üst katından dün gece yangın çıkmiş, bu kat yan- dıktan sonra ateş söndürülmüştür. A. B. — Hayır efendim: Para- dan, paradan! BL eee ie eme işamyama SENA