SEKiZiNCi SENE No. 2858 Sahip ve Başmuharriri VUNUS NADİ •.«.»«.»..« .«««...»..~. İDAREHANESİ. ! OüvnmiüDiaınıye karyMBda darra »ata>ufcs j Telgraf: İstanbul Cumhurivet >| Posta k utuf" • N° 2 4 6 ^ ı T A İ o f n n • Başmuharrir " 3 6 6 1 I © I C f O I l . Tahrir mUdürU 23236 Idare cnüdUrU 22365. Matbaa 30473 Cu m hu riyei Suat Beyin beynanatı Cenevre 22 (A.A.) Beynelmilel mesai konferansı reisi konferansa müşahit sıfatile iştirak eden Türkiye mümessiline beyanı hoşamedi eyle miş ve yakmda Türkiye'nin resmî bir heyeti murahhasasmı görmek ümit ve temennisîni izhar etmistir. Mehmet Ali Suat Bey, tesekkür ederek genç Türkiye cumhurıyeti tarafından iktisadî ve içtimaî sahada tahakkuk ettirilen mesaiyi kısaca izah eylemiştir. Türk müşahidi bundan sonra Türkiye'nm Cemiyeti Akvam hakkındaki hissiyatının ahiren Tevfik Rüştü Bey tarafından izhar edilmis bulunduğunu hatırlatmış ve Türkiye'nin bey nelmilel mesai bürosu için samimi hissiyat beslemekte olmasına rağ men, Cemiyeti Akvam azasından olmıyan bir devletin bu büroya kabu lünü talep edip edemiyeceği mes'elesi halledilinciye kadar mezkur büroda kendini resmen temsil ettiremiyece ğini söylemiştir. Memleketi namına söz söyliyen Fransız murahhası, Türkiye'nin beynelmilel mesai bürosu işlerine karşı gösterdiği hissiyatı tezkâr ederek, yakında bu genç cumhuriyetin büro nun mesaisine tam bir surette işti rakle büro kararlarının sümul ve kudretini yükseltmeğe yardım edeceği ümidini izhar eylemiştir. \ CUMARTESi 23 NiSAN 1932 ABONE*ŞERAİTF HARÎçnçîîl \ Seneliği ; 1400 Kr. 2700 : 6 Ayhğı : 750 Kr. 1450 : 3 Avhğı \ 400 Kr* 800 ; lAyiiğı: 150 Kr. nushası her, yeçdje Kendimize İnanmalıyız! Dresden 16 nısan 1932 Abdülhamit devrî, Türk'lük için, büyük bir felâket olmuştur. Çiçeklenişi daha evvelki asırlarda başlıyan menfi inkişaf bu devirde en kor kunç yemişlerini vermiştir. Türk'ün kendi kendine inanısı, kendi gü cüne ve bilgisine inanısı bu devrin mektebinde, sarayın keyfine karşı gelmiş kahraman gözleri gibi millenmek istenmiştir. Biz kendi gücünü her vakit bil miş ve her vakit ona dayanmış bir milletiz. Bizi binbir yıkıhstan kurtaran görünmez ve büyulü el budur. Türkeli hür Türk'ün yurdu olduk tan, cumhuriyet kurulduktan sonra yaratıcı kudretimîzi eriten sebepleri daha belirmiş bir halde görebiliriz. Abdülhamit devri ZendAvesta'nm ışık düşmanı Ahriman'ı gibi içinden dirilik parıltısı taşan hür insan kaynağını kurutmuş ve menfiliğin, kozmopolitliğin istediği gibi serpilmesini kolaylaştırmıstır. Millî hamlenin tecelli Mesai Elim bir netice: Millî Konferansmda ettiği ilk gün: 23 nisan Türkiye murahhası Ali takım 41 yenildi! Türkiye Büyük Millet Meclisi, on üç sene evvel, bugün kurulmustu! * ^ t *m * 5Kuruştur Millî takım İzmir'li oyuncuların iltîhakına rağmen maalesef iyi oynıyamadı Hiç bir şeye inanmıyanlar, bütün akıl ve bilgi varlığını Türk sınırla On uç sene evvel bugün kurıdarak, ordusu, rmm dışarısında arıyanlar, kendi ıstıla edtlmiş muztanp bır vatamn mennde benliklerinden utananlar, aldatıcı yukselen B M. MecUsınin bh kıymete bürünebilmek için ya bancı kültürlere sığınanlar Abdülhamit devrinde yetişmişlerdir. Kendi kend«'lerini kurtaranlar, Türk benHğinin sönmek üzere olan kıvılcımı ile gönüllerinde büyük bir uyanış kaynağı tutuşturanlar olmasaydı içimiz, binlerce asır önce üstünde Bugün Türkiye, öz malı olan bir bayrfalgalar coşmus çöllere dönecekti. ram gunü yaşıyor: 23 nisan asırlardan Abdülhamit devrinde, Abdülha yadigâr kalan efsanev' bir hatıra de mit mekteplerinde gümüş veya altın içil. millî hamlenin tecelli ettiği hayırlı kaplamah insan idealdi. Çürük mabir sabahm yıldönümüdur. denin üstündeki garp gümüşü, garp Gazi'nin ilk ve büyük eseri olan altını arkada kalan karanhk mahi «Türkiye Büyük Millet Meclisi» on üç yeti gizlerdi. Yüksek gönül ürperişsene evvel, Ankara'da bugün kuruldu lerini duyamamış varlıklar gibi içive ordusu dağıulmıs, Dadisahı satın amizden boyuna uzaklasıyorduk v e lınmıs, yer yer istilâ edilmiş muztarip seviniyorduk. O rfevrin dili, fikirleri bir vatamn üzerinde ümit, namus ve şemeydanda.. Kendinden uzaklasan re( günesi olarak yükseldi, on üç kısa ların kendilerine grire kıyraet dlçüyılı, on üç asra sığmıyacak kadar mu îeri olamaz. Onlar bunu kendilerinfn dısarılannda ararlar. Biz bugün bile o devirden miras kalmış karanhk basla sık sık karşılaşıyoruz. Bu baş, içtimaî bulantının kaynağıdır. Ya ratıcı kudrete karşı sırıtan, hiç bir müsbet kıymet karşısında yumuşa mıyan sert ve nobran inat oradan gelir. Bu baş, cansız bir ayna gibi içine giren hayalle azametleşmek ister. Parçalantfığı vakit bile en son döküntüsünde bu hayal sarhoşluğu sırıtır. Bu anlayışı, bu başı büsbütün silinciye kadar çok yorulacağız. Uzun yılların kökleştirdiği bir görüsü, bir başı sdkmek o kadar kolay değildir. Bunu Cumhuriyet mektebi, Cumhuriyet terbiyesî yapacaktır. dağıtümtş, Padışahı satın alınmıs yer yer umit, namus ve şeref guneşı olarak ilk açüdtğı tarıhî btna 23 nisan Çocuk haftasının da Ilk günüdür! Dünkü konserler azzam ve mes'ut inküâplann kaynağı haline koydu. Şu geçici buhran ve feragat ayiarı a(Mabadı 3 uncu sc&ıfeıle) Dünkü mactan bir enstantane Millî takımımız İzmir'den celbegunluğa uğraması stadyomu doldudilen iki oyuncu ile takviye edildiği ran altı bin kişinin kalplerini sızlathalde dün Macar ( B ) millî takımile mıştır. intikam müsabakasını yaptı. Ilk Milh takımın bu intikam maçı imaçta Macar'lar 12 galip geldiklert çin büyuk umitler besleniyordu, güne göre intikam maçında bizim, bizel ve muvaffakiyetli bir netice arinci maçın intikamını almamız lâ zım geliyordu. Halbuki, Macar ta labilmesi için her türlü tedbir ittihaz kımı birinci maçın neticesini kendisi ediliyordu. Istanbul'daki beynelmilel oyuncuların ehliyetleri, kazanılması içm pek hafif bulmus olmahdır ki, matlup olan muvaffakiyet için k i f i bu defa daha büyük bir sayı farkile, 14 gibi kat'î bir netice ile bizden in görülmemiş Izmir'in en iyi oyun cuları oldukları söylenen Ihsan ve tikam aldı. Sait Beyler sureti mahsusada buraMillî takımımız ın dünkü mağlu ya getirilmişlerdi. biyeti çok acıklı olmuş, oyunun son dakikalarına doğru büyük bir boz (Mabadı 4 uncu sahıfede) Konservatuvarın ve Celile H.ın konserleri Kütahya Balıkesir hattı Medis Reisi Kâzım Pş. bugün merasimi mahsusa ile yeni hattı küsat edecek Recep Bey şehrimizde... Ismet Pş. Hz. ve Tevfik Rüştü B. yarm • Konservatuvar talebelerinden bir grnp gelecekler ve akşam hareket edecekler Kendimizi yalnız kendimizle doldurmak yaratıcı Türk'lüğün temel fikridir. Biz bir yıldız gibi, dünya tarihinin göğünde, hızımızı yalnız kend'imizden alabiliriz. Biz sularını gümüş ışıkla tutusturmak için ya bancı günesler beklîyen göller gibi rüyalara bürünemeyiz. Türk'ü ve Türkiye'yi anlamak için, artık, yalnız Türk'ten ve Türkiye'den başlamak zamanı gelmiştir. Bu, çok geniş ve sonu görünmez bir başlangıçtır. Türk'e ve Türkiye'ye varan yol, bunu artık bihneliyiz, Fransa'da, Ingiltere'de, v.s., kısa bir sözle dışarıda değildir. Yabancı bir ülkenin de miryolu açığmı, çeşit çeşit istatis tiklerini, ormanlanndaki ağaçlarım, şoselerînin uzunluğunu. v.s. istediğimiz kadar bilebiliriz. Ve aldatıcı bir hayranlık uyandıran bir malumat bülbülü gibi istediğimiz dalda şakırabiliriz. Fakat öz ülkede bir şey yaratmak için mutlaka kendimizden başlamağa mecburuz. Kendi kudretimizi, kendi yaşayış imkânlarımızı bilmedikten sonra, kendimizi istediğimiz gibi göremedikten sonra böyle gürültülü bilgilerden hiç bir şey çıkamaz. Gözlerimizi asırlardanberi yabancı ışıklarla çok kamaştırmıs olduğu • muz için yurd'umuzu ka<*anlık gör • meğe alışmışızdır. Cumhuriyetin kapadığı medrese; penceresini bize çok yabancı bir dünyaya açmıstı, her şey bu yabancı dünyada idi. Biz hiçtik. Eski mektep te bundan baska bir şey yapmadı. Gene biz hiç kaldık. Içi miz yabancı dünyaların sarhosu oldu. Avrupa'nın yapabildiği bir çok şeyleri biz yapamaz mı idik? Toprak lanmızı, sularınuzı tahlil etmek, istatistiklerimizi yapmak, v.s. için ilâhî bir bilgiye mi ihtiyaç vardı? Halbuki biz her yıl Avrupa'ya, hâlâ, tetkik heyetleri gönderiyoruz. Yapılması icap eden bu tetkiklerin büyük bh kısmı yalnız memleketimizde yapılabilirken Avrupa'ya yollanmamız kenüz kendi kendimize ahşamadığı Samsun Sıvas Hattı da birle$ti Ankara 22 (Telefonla) Yarın Baistanbul Konservatuvarının ü • hkesir Kütahya çüncü talebe konseri dün Tepebaşı hattının resmi kü tiyatrosunda kalabahk bir halk huzurunda verilmiştir. Konser, çok gü şadını yapacak olan zel olmuş, müntehap parçalar çalınhareket etti. Heyet Meciis Reisi miş ve umumî bir takdir uyandırmışKâzım Paşa, Medis Reis vekiii tır. Cemil, İzmir meb'usu Vasıf BeyCemile Enis Hammın konseri lerle Kütahya ve Balıkesir meb'Kolonya yüksek musiki mektebi uslanndan, gazetecilerden ve inmezunlarından Celile Enis H. da dün şaat dairesi erkânından müteşek Galatasaray lisesi merasim salonunkîldir. d'a, büyük ve güzide bir kalabahk huzurunda ilk konserini vermiştir. Başvekil İsmet Paşa HazretleCelıle Enıs H. ıe Fuat B. Genç san'atkâra büyük bir mu vaffakiyetle verdiği bu ilk teganni konserinde Galatasaray lisesi me zunlarından ve M. Adinolfi'nin eski talebesınden Fuat Bey piyano ile kendisine refakat etmistir. rile ve killer ve meb' aslar ve Kâzım Paşayı istasyon • da teşyi ettiler. Askerî bir kıt'a da resmi selâmı ifa etti. Basıekıl Paşa Hz üe refakatındekı zev&ı Rusya'ya goturecek olan Gruzıa tapunı Rusya seya hatine iştirak edecek olan C. H. Fırkas. U mumî Kâtibi Recep Bey dün sabahki trenle Ankara'dan şehri mize gelmiş ve Haydarpaşa is tasyonunda Is • tanbul'da bulu • nan meb'uslarla Vali muavi" F a z h , H. Fırk* Vun şehrimize gelen Vilâyet idare he Fırka Umumî Kâtibi yeti reisi Cevdet Recep Bey Kerim Beylerle H. Fırkası nahiye ve kaza merkezleri erkânından mürekkep kalabahk bir kütle tarafınIIIIIMIIIMHIIItCIIIIIIIHIIIIItllllllMtlllllllllllllHmilllinillHlimillllll dan istikbal ediimiştir. Recep Bey Haydarpaşa'dan va purla istanbul cihetine geçerek hususî işlerile meşgul olmuştur. Recep Bey dün kendisile görüşen bir muharririmize demiştir k i : « Bu pazar günü Ismet Paşa Hz. ile birlikte Rusya'ya gideceğim. Bu vesile ile çocuklarımı görmek için Rusya seyahatinden bir iki gün evvel Istanbul'a geldim. İsmet Paşa Hz. ve Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Beyle bu seyahate Ankara'dan iştirak edecek olan zevat yarm (bugün) hareketle pazar günü buraya geleceklerdir. Ayni gün Sovyet Rusya'nın seyahat için tahsis ettiği Gruzia vapurile Odesa'ya ha reket edilecektir.» ıııııııııııııııııııııııııııııınıııııııııııı Bunu yapabilmek için de kendi kendimizle başbaşa kalmak lâzımdır. Bilmiş olahm ki Türk yurdunun öz işlerinde kendimizden başka hiç bir ölçü yoktur. Bu gibi işleri yalnız kendimiz yapabiliriz. Bu da kendimize inanmakla olabilir. Yurdumuzda bir buğday mes'elesi varsa, emin olmahyiz ki bu bizim için Amerika çiftliklerinin derdi gibi bir şey de ğildh*. Yaratıcı bir kudret haline gelmek, kendi işimizi kendimiz görebilmek için kendimizi her sahada bulmamız lâzımdır. Cumhuriyet kendimize açılan yol demektir. Ve böyle bir yol da kendimize inanmak yoludur. Her millet kudretinin kaynağını yalnız kendisinde bulabilir. Biz d e onun için kendimize inanmalıyız. M. NERM1 Samsun Sıvas hattı Ankara 22 ( Telefonla ) Samsun Sıvas hattı inşaatı bit miştir. Her iki hat Tırhal mevkiinde birbirine kavuşmuştur. Bu hattın küşadı 30 ağustosta büyük merasimle yapüacaktır. IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIMIIIIII IIIIIIIIIIIHIIIÜIUIIIIHUMIinilMIIIIIIIIIIIMIMIIMIIINIIIIIMIIIIIIMUIIMIIHIIIIIIIIIIIIIMIIIIMIIIIIIinillllllMIIIIIIIMIIIIIII Hilâliahmer ne yapıyor? Dün aktedilen kongrede ne yapıldığı ve neler yapılacağı izah edildi mızı, kendimize inanmadığımızı gösterir. ö y l e adımlar vardır ki bunu yalnız kendimiz atabiliriz. Ayağımızı nasıl kımıldatacağımızı yabancı bir ülkede araştıramayız. Böyle tetkikIer bizi, nihayet, gülünç yapabilir. iktisadî hayatımızı dıizeltmek için de ileriye sürülen fikirlerin büyük bir kısmı şimdiki halde bizim fikirlerimiz olamaz. Walther Rathe nau'ın Almanya'ya göre işlediği bir iktisat plânı kara sapanı henüz elinden bırakmamış Türkiye için münakaşa edilecek bir mes'ele değildir. Kendi temellerimizi sağlamlastırmak istiyorsak, ilk önce yapımızı ve toprağımızı bilmeliyiz. Mevcut kuvveti disiplinlendirmek hayal arkasmda koşmaktan çok daha müsbet bir iştir. Konser programı üç kısma ayrıl mıştı. Birinci kısımda Haendel'in Gosua oratoryomundan bir parça ile Sehuman'ın güftesi türkçeye çevrilmiş '<Sair aşkı ^ isimli üç parçalık eseri ve Mozart'ın Königeu der Nacht'ı teganni ediimiştir. tkinci kısımda ise Grilg'in iki parçası, Brahms'ın üç parçası vardı. Bunlardan birisi bir ninni idi ve güftesi türkçeye çevrilmişti. Celile H. konserinin ücüncü kıs mında ispanyolca üç parça teganni etti ve salonu dolduran halkın sü rekli alkısları arasında son parça tekrar ettirildi. Ahnanya'nın güzide bir san'at muhitinde üç sene çahştıktan ve emsali arasında büyük takdirlere mazhar olduktan sonra vatanma gelen genç san'atkâr Celile Enis H., bu ilk konserile istikbalde kazanacağı muvaffakiyetlerin müjdesmi vermiş oldu. Gerek kendisini, gerek kendisine piyanoda refakat eden Fuat B. i tebrik erferiz. Htiâhahmer koıuıresınde bulunanlardan bır grup Hilâliahmer Cemiyeti istanbul merkezinin senelik kongresi dün saat 14 te, Cağaloğlu'ndaki merkez binasında aktedilmiştir. Dünkü içtimada celse, cemiyet rea.ütfen saMfeyi çevtrimz)