7 Nisan 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 12
Sahife 12 Bilmece hallini 15 gün zarfinda gön- deriniz. İki hafta sı: Dört kere dört?.. Küçük Hasan mektepten Kızgın gelmişti birgün: Kaşları çatılmıştı Yüzü pek fazla küskün! * Annesi hayret etti Çocuğun bu balinel aDedi: “Yvrum! ne oldu; Canın sıkılmış gene?..,, x Çocuğun hiddetinden Büyümüştü gözleri! Annesine hitaben Söyledi şu sözleri: * “Hocamız: (iki kere “Sekiz — on altı..| dedil “Bütün arkadaşlarım “Bunu böyle belledi! * “Fakat bugün de diyor: (Dört kerre dört — onaltı|! “Gördün mü hocamızın “Sen de yediği haltı?!...,, Necdet Rüştü Küçük musikişinaslar: 11 iWeari Varjabetyan H. Bu minimini sanatkâr, Meline Papel yan hatımın kurtuluştaki musiki dersa- nesinin en muktedir talebelerindendir. Piyano çaldığı zaman, kendisini görme- mek suretile uzaktan dinliyenler, her halde uzun seneler piyano ile iştigal etmiş bir sanatkâr tarafından çalınmakta olduğuna hükwrclerler, pek hassas kulağa ve seri parmaklaa maliktir. Yakında verilecek olan minimini sanatkârlar kon- serinde kendisi da mühim bir parça çalacaktır. iafaagi Hilkatte insanlar ve hayvanlar. | RESİM Müsabaka müddeti Mektep tatiline kadar temdit edilmiştir Yağlıboya Suiuboya ve Karakalem Yaptığınız resimleri bu > müddet zarfında — bize gönderiniz! SERGİ Yazın açılacaktır . Çocuklara küçü k hikâyeler Yarasa Kuşlar, dört ayaklı hayvanlarla muharebe ediyorlardı. Bu kav- gada bir gün hayvanlar, bir gün kuşlar sıra ile galip ve mağlüp oluyorlardı. İçlerinden yalnız yarasa bu harbe iştirak etmeyor ( ve hangi taraf galip gelirse o tarafa geçi- yordu. Yani hayvanlar mağlüp olduk- ları zaman kuşlara gidiyor. “Ben kuşum.. Sizdenim diyerek onlar- dan oluyordu. Fakat hayvanlar zaman onlara koşuyor. “Ben fareyim.. Sizdenim,, diye- rek Hayvanlara sokuluyordu. . Nihayet sulhperverane bir an- laşma ile iki taraf bu harbi yendikleri Babam bana: Bir masal anlatmıştı; Güldürüp katıltmıştı. Bu masalı, Çok sevmiştim, söyledim : Nevhiz de gülsün dedim. Bizim Nevhiz; Güle 'güle dinledi: — Bu masal yalan dedi. Çok kızmıştım; Sordum ki: — Yulan nedir? bitirdi. Ve o vakit yarasanın sahte- kârlığı anlaşıldı. Hayvanlar ve kuşlar onu yanlarından uzaklaş- tırdılar. Ve bir daha yanlarına sokmadılar. işte o vakitten beri yarasa aydınlıktan korkar. Yangın yer- lerinde münferit bir pınır durur. Teşekkür Sevim yolda gidiyordu. Yanın- dan geçen bir otomobil yoldaki çamurları üstüne sıçrattı. Kızcağız pislik içinde kaldı. Şoför otomobilden inerek özür diledi: — Affedersiniz küçük hanım! — Estağfurullah, bana büyük iyilik ettiniz! Yalan nedir? Doğrunun tersi midir ?.. — Evet dedi. — Demek sen yalancısın? Her sözü yalan sanırsın; — Hayır! dedi. O utandı. Ben söyledim: — Yalancısın sen, dedim. Devam ettim : — Fakat, söyliyen yalan, Olabilir mi insan?.. Hem a canım; surette çır- . — Ne iyiliği? Bunda iyilik var mı? — Var yal.. Ne kadar sevindi- ğimi bilmezsiniz.. Şimdi bu elbi- sem yıkanıp kuruyuncıya kadar Annem bana bayramlık elbisemi giydirecek.. Bu işe sevinilmez mi? Vah zavallı! — Dün Ali ile sözleşmiştik.. Saat tam birde tramvay durağı önünde buluşacaktık.. Tam vak- tinde orada bulundum. Fakat bizim Ali gelmemişti.. Beni yağ- mur, tipi altında ayak üzeri uzun zaman bekletti.. Öyle kızdım kil. — Vah vah.. Kaç saat geç geldi? — Ne saati canım.. Beş dakika , bekledim!? K.M. Insan kendi ne ise.. Herkesi öyle sanır. Hakikat değişemez; Gene kendi aldanır. * Bu sözün üzerinden, Seneler, geldi geçti.. O kimseye: Ne bir yalan söyledi; Ne de yalancı, dedi. Selma Fuat Çocuk hikâyeleri Bu serlâvha altında bugünden itibaren bir müsabaka tertip ve ilân ediyoruz. Tek kâğıt üstüne kısa ve ahlâki çocuk hikâyelerinde muvaffak olanlara hem ayrı hediyeler vere- ceğiz, hemde eserlerini aynen neşredeceğiz. Bir tablo | EA | Yazısız hikâye | | Tavşanın zekâsı.. en | Mekteplilerin dertleri Kamp meselesi Geçen sene bizim mektebin muhtelif semtleri ayrı ayrı kamp- lar kurarak istirahat edecekler ve hava alacaklardır. Muallimlerimiz, bunun iyi bir teşkilâtla idare edilmesi lâzım geldiğini söylemişlerdi. Bu teşkilât acaba yapıldı mı? Yoksa, gine, geçen sene olduğu gibi kampa hazırlanan bütün talebe sokaklarda ve evlerde mi vakit geçirecek? Bu fedakârlığı den bekliyoruz. Ne olur? Hiç olmazsa on beşer gün, münavebe ile, muallimleri- miz hayattan uzaklaşsalar.. Ken- dilerile de biz de hava almış olurduk... Istsnbul lisesinden A.N. Açık muhabere : O Ankarada Selim Şakir B. — diyenizi gönderdik. O Adanada Izzet B. — Resimleriniz çok güzel. Müsabakaya dahil oldunuz.. Merak etmeyiniz. muallimlerimiz- He- 7 Nisan 932 Ötüşüp kaçtı kuşlar, Karardı hep ufuklar; Bulutlar oldu tabur, Geliyor işte yağmur.. x Her taraf yasa daldı, Deniz başka renk aldı; Kulak verin çocuklar, Gür, gür ediyor toplar! * Şimdi şimşek çakacak, Gökten yaşlar akacak; Meydân olacak yer yer, Ufak göller, dereler.. x Nehirler hep taşacak, Mecraları aşacak. Oluklar verince bel, Basacak yolları sel.. v * Verse de bazen ziyan, Uslu yağdığı zaman; Yağmur denilen bu su Faydalıdır doğrusu... Hasan Nahit 5 Defa Hediye Alanlar I Yukarda: 1 - Tophanede Melâhat Asım H., 2 - Kabataş Erkek lisesinden 177 Tacettin B. Aşağıda: 1 - Is. Sanat mek. talebesinden Kâmuran B., 2: Italyan kız lisesi talebesinden Rebia Namık H. | Bilmecemiz Yukardaki 32 müsellesten, bir murabba içinde güzel ve “sevimli bir resim tertip ediniz. Hediyelerimiz: Doğru halledenlerden 1 inciye zarif bir kol saati ile ayrıca 200 kariimizo kitap, eme, mürekkep gibi hediyeler veriyoruz. bisküvi, çikolata, roman, cetvel, defter, (Bilmece müddeti 15 gündür)
