Sahife 5 Işe yaramıyanlar.. Hangi tütünler yakılacak? Bir komisyon bu hnsusu tetkik edecek Ankara tütün kongresinde işe yaramıyan kötü tütünlerin yakık masına karar verilmiştir. Bazı tacirler, bu fikre itiraz etmekte- dir. Ticaret odası tütüncüler komisyonu, bu fikrin yanlış anla- şıldığını söylemektedir. Verilen izahata göre, yakılacak olan tütünler, hariç memleketlere ihracı kabil olmıyan, işe yaramı- yan tütülerdir. Bir komisyon, tü- tün ambarlarında bu nevi tütünleri tesbit edecektir. Tütüncülük hakkında tetkikat Dün ticaret odasında, nemlizade Mithat beyin riyasetinde, oda ikinci reisleri, azaları, raportörleri bir içtima akdetmişlerdir. Bu içtimada, Balkan memleketle- rinde tütün hakkında tetkikat yapan, Hakkı Nezihi beyin raporu tetkik ve müzakere edilmiştir. Fındık ticareti Aslan payını ecnebi müesseseleri alıyor Berlin türk ticaret odası, fındık ticareti hakkında, alâkadar maka- mata şayanı dikkat bir rapor göndermiştir. Bu raporda fındık ihracatı yapan tacirlerden şikâ- yet edilmiştir. Fındık tacirleri, doğrudan doğ- ruya, Alman itbalât evlerine mal satmıyorlar. Ellerinde malı bura- daki ecnebi müesseselerine devret- mektedirler. Bu vaziyet karşısında srada en ziyade kâr edenler, ortadaki ecnebi müesseseleridir,.. Yapılan bir hesaba göre bu mü- esseseler vagon başına 1000 türk lirası kazanmaktadırlar. İhracat tacirlerimizin bu farktan istifade etmeleri lâzımdır. Ticaret odası, bu meseleyi nazarı itibare alarak, fındık ticaretile meşgul tacirlerimizin malümatına müracaat etmiştir. Arpa ihracatı Almanya arpalarından ağır resim alıyor Ihracat ofisine gelen haberlere göre, Alman hükümeti, Roman- yadan ithal olunan arpalardan az resim alacaktır. Bundan başka Sovyet hükümeti, Almanyadan makine, alât ve edevat satın ak dığı için, Almanya Sovyet arpa- larından da almağa başlamıştır. Bu vaziyet karşısında Türkiye- den Almanyaya ihraç edilen arpalar ağır resme tabi tutuluyor. Bu sebeple arpalarımız, Sovyet ve Romanya arpalarına rekabet ede- miyecektir. Halbuki arpa ihraca- tımız, gün geçtikçe artıyor. Ihra- catımız arasında ehemmiyetli bir. mevki alıyordu. Almanya ise en büyük arpa alıcılarımızdan biridi. Ihracat ofisi, bu mesele hak- kında alâkadar makamat nezdinde teşebbüsata girişmişti Sirkeci değil Kasaba istasyonu Kasaha istasyonunda Ali ismin- de bir şimendifer amelesi iki vagonu birbirine bağlarken tam- pon arasında kalarak ezilmiş ve vefat etmiştir. Dünkü nüshamızda Kasaba istasyonu sehven Sirkeci istasyonu diye çıkmıştır. Tashih az resim ederiz. GÜNÜN HABERLERİ 60 kişi asılacak! Bunlar bir kadını öldürmüşlerdir Nairobi ( Afrikada Kenya ingi- liz müstemlekesinin merkezi) 30 — Kampala mahkemesi, ihtiyar bir kadının sehirbazlık yapmakta olduğundan şüphelenerek öldür- müş olan ve idama mahküm edilen yerlilerden 60 kişinin tem- yiz, istida ve lâyihalarını reddet- miştir, Bunlar pek yakında idam edileceklerdir" Idam cezasının bu kadar vâsi bir mikyasta icrası Kenya tari- hinde ilk defa vaki oluyor. Ayan meclisi Fransız bütcesini kabul etti Paris, 30 (A.A.) — Ayan mec- lisi, dünkü çelsesinde, varidatı 41 milyar 87 milyon 273,326 ve masarifatı da 41 milyar 83 milyon 387,532 frankta tevzin ederek varidatta 3,886,794 frank bir fazlalık temin eyleyen 1932 senesi bütçesinin 19 muhalif reye karşı 27İ reyle kabul etmiştir. Ingiltere - Irlanda Aradaki münasebat gitikçe gerginleşiyor Londra 30 — Ingiliz - Irlanda münasebatı gittikçe gerginleşiyor. Irlanda hükümeti kırala sadakat yemini etmemeğe kat'i karar vermiştir. Bu vaziyet karşısında Ingiltere, | Irlandalılara (o ecnebi muamelesi yapacaktır. İngilterede takriben 350 bin Irlandalı oturmakta ve bunlardan 100 bin kadarı işsizlere muavenet tedbirinden istifade eylemektedir. Serbes Irlanda hükümeti kabi- nesi İngiliz notasına verilecek cevabı tesbit etmiştir. Bu cevap yarın akşam Dominyonlar nazırı M. Thomasa tevdi olunacaktır. Amerikanın transatlantik kumpanyaları tarifelerini indiriyorlar New-York 30 (A.A.) — Ameri- kanın Transatlantik kumpanyaları bütün acentalarına (o Leviathan, Prösident Harding ve President Roosevelt gemilerle ( yapılacak eşya ve yolcu nakliyatı tarifelerin- de “/, 20 ye kadar tenzilât yap- maları hususunda emir vermişler- dir. Lindbergin yavrusu hâlâ bulunamadı Saint Louis 30 (A.A.) — Kana- danın Saint Louis şehri polisi dün saat 3 te eski mahkümlar- dan ve lilinois eyaleti kaçakçıla- rının şeriklerinden olan bir zenciyi istiçvap eylemiştir. Merkum, Lindbergin çocuğunun kaçırılmasındaki başlıca amilin, kaçakçı Alcaponenin tahliyesi için hükümeti icbar eylemek olduğunu beyan etmiştir. Nobel mükâfatı Stokholm 30 (A.A.) — Nobel mükâfatlarının her biri bu sene, 171,753 kron olacaktır. 5 mükâ- fat, bu sene Stokholmda tevzi edilecektir. Bunlardan biri edebi- yat, biri tıp, biri kimya ve ikisi de fizik mükâfatıdır. Iki fizik mükâfatının bir araya gelmesinin sebebi 1931 senesine ait fizik mükâfatının bu seneye bırakıl- masıdır. Nobel müessesesinin sarmayesi hali hazırda 45 milyon kronu tevacüz etmektedir. TELİN e; m AR) ER GN PAN Londra mülâkatı Iki başvekil pazar günü görüşecek Mülâkatta hangi mese- lelerden bahsedilecek? Paris, 30 — Başvekil M. Tar- dicu ile maliye nazırı pazar günü öğleden sonra Londraya hareket edecekler ve salı günü Parise döneceklerdir. Bundan sonra ge- lecek hafta fransız, ingiliz, alman, italyan nazırları görüşecekler ve Tuna devletlerini bir içtimaa davet etmek meselesini müzakere edeceklerdir. Iki başvekil Pariste dünya mali vaziyeti, Tuna konfederasyonu, tamirat meselesi hakkında fikir taati edeceklerdir. Bundan başka tahdidi teslihat meselesinin de mevzubahsolması muhtemeldir. Kanlı ve korkunç bir yekün Paris 30 (A. A.) — Le Matin gazetesi, paskalye yortuları mü- nasebetile geçen 4 tatil günü zarfındaki yol kazaları yekünunun 51 ölü ve 218 yaralıya baliğ olduğunu yazıyor. Şiddet sökmedi! Şimdi hintlilerle anlaşmak istiyorlar Bombay 30 (A.A.) — Bidayette Gandiye ve kongreye karşı muvaffak (olacağını (zanneden hükümet hali hazırda muvaffaki- yetsizliğini görmekte ve bir çıkmaz içinde bulunmaktadır. Sulh Omüzakeratına girişmesi kendisine teklif edilmiş olan M. Naido kongrenin memleketin sulh ve sükünunun tesisi lehinde bir harekette bulunmak (arzusunda olmadığını anladığıni beyan etmiş- tir. Müslümanlar, İngilizlerin ken- dilerine karşı fena şeyler besle- mekte olduklarından gitgide daha ziyade şüphe etmektedirler. Ingi- lizlerin oakalliyetler (meselesinde müslümalara gayri müsait bir karar ittihaz etmeğe azmetmiş olmaları bu şüpheleri kuvvetledir mektedir. Ispanya ve Fas Ispanya, Fastaki asker miktarını azaltıyor Madrit, 30 (A.A.) — Kortesler meçlisinde, Fastaki Ispanyol mınta- kası bütçesinin müzakeresi sırasında söz söyliyen başvekil M. Azama; Ispanyol hükümetinin (o Fastaki siyaseti hakkında bazı izahat vermiş ve hükümetin askeri ma- sarifatı şimdiden bir kaç milyon tenzil etmiş olduğun beyan eyle- miştir. Başvekil, Ispanya hükümetinin ecnebi lejyon kıtaları mevcudunu tenzil etmek ve bu kıtaları ancak yerli askerlerin idaresine kâfi gelecek gönüllülerden müteşekkil olarak muhafaza edilmek niye- tinde bulunduğunu söylemiştir. Mumaileyh Ispanyanın Fasta şimdiye kadar yalnız harp ile meşgul bulunduğunu fakat artık bu mıntakada sulhün tesis ve istik- rını temin ile meşgul olmanın zamanı gelmiş o'duğunu ilâve eylemiştir. ingilterede birçok ecnebi fabrikaları yerleşiyor Londra 30 (A, A.) — Ticaret nezareti, yeni gümrük rejiminin teessüsündenberi 430 ecnebi şir- ketinin Ingiltere dahilinde fabri- kalar tesis etmek talebinde bulun- duğunu ve bunlardan 76 sının mensucat müesseseleri olduğunu bildirmektedir. AKŞAM'ın tefrikası: No: 69 ZINDAN HATIRALARI 31 Mart 1932 Abdülhamit devrine ait hakiki maceralar Muharriri : * Bilhassa paşa yalnız gelmiyor, beraberinde iki de tosun gibi evlât getiriyordu. Abdülhamit damat Mahmut paşayı aç bırakmak için Istanbul- daki emval ve emlâkine vaz'ıyet edeceğini haber veriyor, olmazsa onların bir çok vesaite müracaat ederek öldürteceğini işaa ediyor, nihayet saltanat sülâlesi arasında böyle Mahmut paşa gibi (bet tınet)- lerin bulunmasını asla hazmede- miyeceğini, binaenaleyih hemşire- sini paşadan ayiracağırı bildiri- yordu. Abdülhamit, dahiliye nazırı Memduh Paşayı bu işi halle me- mur etmiş o da rüsumat âzasındaa Faik beyi Avrupaya Mahmut paşa nezdine göndermişti. Paşa bu zatı kabul etmedi. Ondan sonra Abdülhamidin meşhur hafiye başılarından Mös- yö Maümon bu işe memur edildi, oda gitti, geldi bir iş becere- medi. Nihayet Brüksel sefiri (Karateo- dori) Paşa Abdülhamit tarafın- dan doğrudan doğruya bu işe girişti, o da yüzüne gö- züne bulaştırdı. Mahmut paşa sefirin müracaatı üzerine Abdül hamide şu telgrafı çekti. “ Padişahım, dün sabah yine memurlarınızdan biri tarafından çekilen bir telgrafname aldım. Maali Avrupaya geldiğimiz günden beri bizi Istanbula davet ettirmek için tavsit buyurduğunuz bir alay cühelâ ve münafikinin durmama- casına saçtıkları saçmaları tekrar- dan ibarettir. Hülâsası, Istanbula avdetimiz takdirinde affı mülü- kâneye mazhar buyurulacak imişiz. Oh, ne büyük devlet! Padişahım, evvelâ benim bir kabahatim yoktur ki sizin affı şahanenize ihtiyacım olsun. Saniyen milleti ve kendinizi ve saltanatınızı yakın zamanda batı- racağı bedihi bulunan ve Firavun zamanından beri hemen hemen emsali meşhut olmıyan idareci zalimane ve harekâtı cahilânenizi dairei şer ve kanuna ithal etmedikçe Istanbula avdetimizin kabil olamıyacağını beyan ederim. Nereye gelelim, yatmağa mı? Baki duayi tevfik. 17 mart 1900 Damat Mahmut Abdülhamit davadan vaz geç- miyordu. Bu sefer de damat Mah- mut paşayı ve oğullarını dinsiz- likle itham etmeğe kalkıyordu. Böylece damat paşanın iltiha- kile kuvvet bulan ittihatı ve terakkiyi bilhassa halk nazarında düşürebileceğini (o zannediyordu. Öyleya, damat paşa ittihatçılara iltihak etmiş amma, bu damat paşa dinsizin biri imiş diyecekler, Bunun üzerine Mah- mut paza şu beyannameyi neşr- ediyor: Müslimine hitapl Abdülhamit ben ve mahdumla- rım eğer İstanbula avdet etmez isek halifeye ademi itaat çıkaca- ğından irtidadımıza hükmettire- ceği ve bizleri hukuku medeniyeden iskat edeceği, ondan dolayı emlâkimi- zi zaptedeceği, daha bilmem neler yapacağını sefir (Karateodori) Ef. vasıtasile tarafımıza tebliğ ettirdi. Bir kere şu tebligata bakınız da Abdülbamit'teki (o aczin, ahmak- lığın; ocehlin derecesini istitlâl ediniz... Daha din nedir, dinsizlik Ç se me Zİ ee ebe mek Dr amam — nedir. onu öğrenmeden mevkii hilâfete geçmiş fakat kendinin vücubu hal'ine geçende fetva verilmiş olan Abdülhamit şunu bilmelidir ki âlemi ezelide ber mucibi takdiri rebbani kalbi mu- azzezimize tasvip edilen ve derunu birunumuzda heran ve zaman lem'an eden nuru imanı Muham- medi öyle Abdülhamit gibi kulübu kasiye eshabının itfa edeceği şey- lerden olmadıktan başka bilâkis Abdülhamidin ve hempalarının zülematı kalbiyelerini izaleye maa ziyadetin kifayet edecek azameti haizdir. Abdülhamit kim oluyor ki benim cevheri imanımı elimden almağa muktedir olacak? Abdülhamit Ebülhüda efendiye kendini biraz okutsun. Belki © zaman akli başına gelir de böyle hezeyan etmez. Ve kendisi gibi asi, daği, bagi bir halifeye itaat caiz olamıyacağını anlar. Damat Mahmut Oğulları prens Sabahaddin ve Lütfüllah beyler ise Abdülhamide şöyle mukabele ediyorlardı. (Dayımız Abdülhamit Han haz- retlerinin bizlerin irtidadmıza bük» metmesini zafı şahanelerine red- dederiz. Hamdenlillahıtaalâ bizler halis Muhammet ümmetiyiz. Sabahaddin - Lütfülluh Biraz sonra damat Mahmut paşa Abdülkamide şöyle bir Bayram telgrafı yazıyordu: Şevketpenaha | Sayci siyaset sermayei mülükâ- nenizde bu sene parlak surette şerefvürut etmiş olduğundan tebrik ederim. Ham- den lillâhi taalâ Almanlar Bağ- da'da kadar yerleşmiş, Ruslar Erzurum, Trabzon, Sinop taraf- larına göz dikmiş, Fransızlar Suriyeye, Trebulus garbe ise hem Fransızlar hem İtalyanlar namzet bulunmuşlardır. Maliye hazinesine gelince tam- takır, asker parasız aç, donanma malüm, ahali zaruretin, sefaletin, esaretin son derecesinde, efendi- miz ise kemali hırs ile para toplayıp bankalara yerleştirmekte ve bir takım acezei bi günahı işkencelerle hapis ve nefi veidam etmektedir. Bu misillü muvaffa- kıyatı seniyelerile nasıl iftihar olunmaz? Alelhusus muayedei hü- mayun resminde göğüsleri altın sırmaya ve mücevher nişanlara müstağrak beş yüz mareşal, iki bin beş yüz ceneral ve harici adet paşalar, beyler, efendiler elleri göğüslerine bağlı, gözleri yere dikili huşuu tam ile Allah karşı- sına çıkar gibi, bir tarafında marşı hamidi çalınan mahut muayede salonuna girip önünüzde saçak öpmekte oldukları emsali görül“ memiş bir tiyatrodur. (Arkası var) Yaz mevsimi yaklaşıyor! Kiralık köşkünüz varsa... Gazetemize bir küçük tlân koydurunuz, derhal kiracı bulursunuz. iğ idi adha pek |