Sahife vir Bu da geçer yahu! Dolly Haasın yeni ve eğlenceli bir filmi Berlin 10 ( Hususi ) — Küçük ve sevimli Alman artisti Dolly Haas Ufa şirketi hesabına yeni bir filim çevirmiştir. “Buda geçer yahul,, isminde olan bu filim çok eğlencelidir. Mevzu para sıkıntısı ile başlıyor, daha iyi günler gelir ümidile, bu da geçer felsefesile devam editor, ve ne dersiniz, hakikaten iyi günler geliyor da.. Fred Holmer (Heinz Rühmann) işsiz kalmış bir makine mühendi- sidir. Gene açıkta olan arkadaşı Willi Betram (Ermst Verles) ile beraber yaşıyorlar. Evde çalışıp para kazanan yalnız o Willinin karısı Johanna (Jessie Vihrog' vardır: Güzellik ve tuvalet leva- zimi seyyar satıcılığı yapıyor. Fred birisine kefil olmuş, şimdi 500 mark ödemesi lâzım. Bunun için mabkemeye çağırılmış. Ertesi günü ufukta bir ümit beliriyor: Ringler otomobil şirke- tine iş bulmak için müracaat et- miş olan Fred, gelip kendini tanıtması için bir mektup alıyor. Aynı gün mahkemeye de gitmek lâzım.. Willi'nin, Fredin pasaportu ile o imiş gibi mahkemeye gitme- sine karar veriliyor. Halbuki Ringlerin kızı Edith (Dolly Haas) gayet haşarı, afa- çandır. Delicesine kullandığı oto- mobili ile bir kaza yapmış, polise İtaat etmemiş.. Berlinin en meş- bur avukatı olan Feldacker (Fritz “Grünbanın)in müdafaasına rağmen birkaç hafta hapse mahküm oluyor, lâkin ceza tecil ediliyor. Bu avukat Feldacker, ayni zamanda, kadın aleyhindeki da- vayı idare eden adamdır. Mah- keme, Fredin pasaportu ile Wil- liyi tevkif ediyor. Aldiğı cezaya kızan Edith, otomobiline aldığı (o avukatla delice: bir süratle giderken yolda bir adama çarpıyorlar. Derhal otomobile alıp evlerine getiriyor- lar. Halbuki vakayı bir polis görmüş, ve numarayı kaydetmiştir. Gençliği ve güzelliği ile Edithin pek hoşuna giden yaralı, babası Ringler tarafından işe kabul olun- mayan Freddir. Fredin yarası mühim değildir. Lâkin Edithin başına yeni bir iş gelmesin diye ondan, davacı olmadığına dair senet istiyorlar. Memnuniyetle senedi yazan Fred Buda geçer filminden bir sahne Doliy Hoosve Heinz Rühmann Buda geçer yahu filminden Iki sahne avukat Feldackerin ismini işitince kendi adını unutmuş gibi yapıyor ve senedi imza etmiyor... Otomobilin numarasını yazan polis te raporunu müddeiumumiye vermişti. Edith tekrar mahkemeye çağırılıyor. Bu sırada Willinin nerede ol duğu anlaşılıyor. 500 mark tediye edilerek (o hapisten (çıkartılıyor. Edith de yeniden mahküm olma- mak için bir yol buluyor: Fredle evlenmek.. Mahkemede bayılarak, davayı talik ettiriyor, oradan belediye dairesine koşarak Fredle evleniyor.. Böylece, sıkıntılı zamanlar hakikaten geçmiş ve işler düzelmiş oluyor... Ernst Verches, * Heinz'Rühman ve bilhassa Dolly Haas bu filimde çok enfes... Heyeti oumumiyesi pek eğlencelidir. Şarlo Meşhur artist Japonyaya haraket etti Şarlo bir seneden beri serseri oldu, memleket memleket geziyor. Bütün Amerikayı ve Avrupanın ekseri memleketlerini gezdikten sonra şimdi Japonyaya hareket etti. Bir müddet te orada kalacak Japonyanın her tarafını gezdikten sonra Hullivota dönecektir. Şarlo son zamanlarda hemen bütün vaktini Fransada geçirmişti. Iki hafta evvel buradan Italyaya gitmiş, Roma ve Napoliyi ziyaret ettikten sonra Napoliden Suwa Marn ismindeki Japon vapuruna binmiştir. Şarloya yeni seyahatinde iki kâtibi, biraderi ve iki hizmetçi refakat etmektedir. Şarlo vapura binerken İtalyada pekaz kaldığına teessüf ettiğini, maamafih yakında tekrar ltalyaya gelmeği ümit ettiğini söylemiştir. Bu sözler Şarlonun Amerikada uzun müddet kalmak (o emelinde (olmadığını anlatmaktadır. Şarlo acaba Hollivutta yeni bir filim çevirecek) midir? burası da henuz malum değildir. Artist, kendisile beraber filim çeviren- lerin hepsine yol vermişti. Bun- ları toplamak güç bir iş olma- makla beraber; şimdiyekadar bu yolda hiç bir işar vaki olmamış- tır. Bu sebeple Şarlonun Holli- vutta bir müddet kaldıktan sonra tekrar seyahate çıkacağını iddia edenler de vardır. Lilian Harvey Sevimli artist Amerikaya gidecek mi? Birçok filimlerini zevkle sey- rettiğimiz Lilian Harvey Hollivuta gidecek mi?.. Son haberlere na- zaran Amerika filim şirketleri bu sevimli artisti Hollivuta git- meğe razı etmek için birbiri arkası sıra müteaddit teşebbüs- lerde bulunmuşlardır. Artistin üç lisanı iyi bilmesi bu teşebbüslerin tekrarine sebep olmuştur. Lilian Marvey Avrapadaki vazi- yetinden pek memnun olduğunu ve Amerikaya kitmeği düşündü- Zünü söyliyerek teşebbüsleri retdet- miştir. Fakat Amerika şirketleri işin arkasını bırakmamışlar, ısrar etmişlerdir. Bunun üzerine artist haftada beş bin dolar, yani on bin küsür lira istemiştir. Bundan başka diğer bir çok şartlarda ileri sörmüştür. Filim şirketleri istenilen parayı ağır bularak çı... ilik artisti davet- ten vaz geçmişlerdir. Mamafih bunun muvakkat olduğu ve Amerikalıların Oherhalde Lilian Harveyi Amerikaya çekmek isti- yecekleri söyleniyor. x* Adolf Menju kırk yaşına basmış, bu münasebetle büyük bir kabul resmi yapmıştır. * Ufa şirketinin kontrolu altın- da bulunan Afifa Alman şirketi bu sene yüzde sekiz temettu vermiştir. Tobis şirketi ise hiç kâr tevzi | etmemiştir. Xx Papa, meşhur alman tenö- ru Taubere bir nişan vermiştir. ... Trabzon 24 (Hususi) — Trabzon ahvaline dair akşamda çıkan haberlerin, memleketin muhtelif yerlerine dağılmış olan Trabzon- lular ve Trabzonla alâkadar olanlar tarafından alâka ile takip edildi- Şini aldığım mektuplardan anla- yorum. Memleketimizin her büyük şehrinde olduğu gibi Trabzonda da mahalli gazeteler vardır. Fakat bunların rolleri mevzii ve mahtut- tur. Şümulli rol yapmak vazifesi Istanbul gazetelerine düşüyor. Bu gazeteler içinde de bilhassa Akşam memleket haberlerine fazla alâka gösteriyor. Ben bu ciheti nazarı dikkate alarak bu mektubumdan itibaren sık sık Trabzondaki vekayiden, mahalli hususiyetlerden bahsede- ceğim. Trabzonda son haftalarda neler oldu? Trabzonda son haftalar içinde iyilik, sağlık ve selâmetle beraber hayli mühimce olan biten şeyler var, Meselâ: Bu sene kış mevsimi biç bir kışa mukayese edilmiyecek şekilde idi. Üç gün kar yağdı, beş gün hava açtı, iki gün soğuk yaptı, dört gün kible esti, mun- kar yağdı, yedi defası tuttu. Her tutuşu yedi sekiz, her eriyişi beş altı gün devam etti. Bu günlerde odunun okkası üçü, kömürün beşi, fındık kabu- gunun çuvalı elliyi buldü. Yakacaktan bunalan * fakirlere belediye mezarlıklardan servileri kestirip, Hilâliahmer fabrikalar- dan fındık kabuğu toplatıp da- gıttı! ihtiyacı tehvine çalıştı. Bu sene Trabzonda havanın kâh soğuk, kâh lık, ıttıratsız geçmesinden grip hastalığı zuhur etti, gribin girmediği ev kalmadı. Genç ihtiyar, fakir, zengin epiyce kimseleri toprağa yatırdı. Grip hastalığı hükmünü icra ederken koyunlardan sirayet eden çiçek hastalığıda ilâveten şehri istilâ etti, seri ve ciddi bir müca- dele ile buafetin önü az zayiatla alındı Busene Trabzonda kânunuevel, kânunusani, şubat, mart ayları hastalıkla geçti denilebir. Son zamanlarda veremden ve diğer emrazdan ölenlerin sayısı mühim bir yekün tutmaktadır. Hele kalp- ten ölenlerin içinde öyle vahlatıla- cak kimseler vardı ki.. Aylardan beri havayi müsait bulamıyan rençber on gündenberi i müsait bulunce bel (— Amca karilerimize veya mevcut hediyeyi alıniz! girmediği ev Türkiyede nufusuna nispetle doktoru en bol şehir Trabzondur tazam , fasılalarla tam 1l defa Güzel bir albumunu meccanen almak isterseniz AKŞAM'a abone olunuz! Cemal Nadir bey arkadaşımız Amca Bey'in gazetemizde intişar etmiş en güzel karikatürlerini bir araya topladı; bunları renkli, zarif bir kapak içinde güzel bir album halinde neşretmiştir. Mart ve Nisan 1932 zarfında gazetemize bir senelik, 6 aylık, 3 aylık abonesini. “bu ikt'ay-içindesasgart 3ay için temdit ettirecek olan abonelerimize bu güzel album'dan bir nüsha hediye edilecek ve posta ile adreslerine gönderilecektir. ün amm Bütün Türkiye'de en fazla satış yapan AKŞAM gazetesine siz de abone olunuz ve bu güzel Trabzon mektupları Bu sene Trabzonda gripin kalmadı kazmaya sarıldı, Habre eşeleyip, çepeleyip durmaktadır. Şimdi renk renk menekşeler, çiçekli elbisesini giyen erik ağaç- ları baharı müjdeliyor. Bu sene herkeste fidan, çiçek dikme merakı dikkati celbedecek derecede fazladır. Elinde ya gül dalı, ya meyva fidanı, ya çiçek fidesi geçenlere sıksık tesadüf ediliyor. Iki cumadır, havanın güzelliğini fırsat bilen halk, kafile kafile Değirmendere,Soğuksu semtlerine akın etmekte, tenezzüh yapmak- tadır. Öğle güneşinde romatizmalıları bir görmelisiniz, parkta grup grup oturmuşlar güneşleniyorlar. Burada romatizmasız, basursuz olan o kadar azdır ki... Iklimde rutubet, geçim darlığı, sıhhi şeraite itina- sızlık her sınıf, halkta az, çok, aşağı, yukarı bir maraz bırak- maktadır. Onun içindir ki Türkiyede dok- toru kesif şehirlerden biri ve belki de birincisi Trabzondur. Kırk elli doktoru bulunan bu şe- hirde topu topu üç eczahane var- dır. Ikisi iki kardeşin, biri bir Istanbul gencinin idaresinde bulu- nan bu üç eczahane sahipleri yakın zamanda Karun olmazlarsa kabahat kendilerinindir. Bu ecza- haneler için Yeni Yol gazetesi geçenki nüshasında bir feryat yaptı, vilâyetin ve vekâletin dik- katini celbetti. Burada askeri hastahanesi baş doktoru Çoban oğlu Fehmi bey namında insaniyetli bir doktor var. Bu zat buraya geldi geleli bir an boş kalmadi. Şefkati, Gani gönüllülüğünü, dikkatini, ihtimamını o seyyanen ve paraya tercihen her kese ibzalden geri kalmıyan böyle bir doktora bu zamanda Trabu- zonun : çok ihtiyacı vardı. Bu satırları sırf Trabuzonluların min- net ve şükran ve taktir duygu- larına terceman olmak ve bir hakikatı ilân için yazdım. Bu zatın oTrabuzona gelmesi, bir kısım meslektaşlarını hiç şüphesiz memnun etmemiştir. Gelecek mektubumda iktisadi vaz'iyetten bahsedeceğim. Cevdet Eşme kaymakamını takdir Kaza dahilindeki köylerde mek- tep yaptırmak için âzami faaliyet ve gayreti sebkat eden Eşme kaymakamı Ferit Vakkas bey maarif vekâletince bir kıta takdir- Bey'in abone kaydedilecek