AKŞAMDAN AKŞAMA m Uç fırsat Saltanat devrindeki bütün ka- nunlarımızı değiştirdik; (onların yerine Avrupa kanunlarını terceme ederek benimsedik. Bu tercemeler on binlerce, belki de 40-50 bin nüsha tabedilerek hakimlerimiz, hukukçularımız ve memurlarımız arasında dağıtıldı. Onlar da bun- ları tetebbü ettiler, öğrendiler, ezberlediler... İşte bu vakıa, lisamızın sade- leşmesi, türkçeleşmesini ( türkçe türkçe hukuki ıstılahların tesbiti için ne büyük bir fırsattı! Fakat, adli oencümenlerimiz, kanunları terceme ederken, lisa- nın sade türkçe olmasına, isti- lahların da türkçe olarak tesbi- tine ehemmiyet verdiler. Bundan dolayıdır ki, şimdi hâlâ hukuk istılahlarımızda — ağdalı bir hâl büküm sürmektedir. Işte hukuki lisan ve istılahların tesbiti yolunda bu fırsatı kaçırmış olduk. Ikinci fırsat: Yeni harflerdil Arap harfleri (o kullandığımız devirde, tekmil ders kitapları, yüzde seksen, bazan da doksan nisbetinde arap kelimelerile yazıl- mıştı, Okur yazar herhangi bir türk yazı lisanını bunlardan öğre- nirdi. Bu lisanla yazmak nevima bir “bonton, du, âlimlik ve tefennün alâmetifarikasıydı. Günün birinde yazımızı değiş- tirdik. Ve bu suretle yeni nesli- miz için bu kitaplara giden yolu büsbütün kestik, Şimdi dört seneden beri o eski kitaplar yerine yüz binlerce, bel- ki de milyonlarca kitaplar bastı- rıyoruz. Işte bu hadise lisanımızın tas- fiyesi türkçeleştirilmesi, fenni ıstı- İahımızın türkçe olarak tesbiti için nu büyük bir fırsattı! Fakat, ne yazık ki, bu büyük fırsattan da gereği gibi istifade edemedik! Yeni harflerle basılmış mektep kitaplarına, fen kitaplarına bakı nız. Acaba bunların lisanile, eski kitaplar arasında fark çok mudur? Hayır çok değildir. Şu halde, bu büyük fırsatı da kaçırmış olduk! Şimdi ayağımıza üçüncü ve bü- yük bir fırsat daha geliyor, belki geldi''de: Kur'an tercemesi! Onun tercemesini de halis türkçe olarak neşretmiyoruz. Gene fırsat kaçıyor. Halil Necdet Şevket B. Yeniden muhakeme edilecek Beşiktaşta caddede karısı lelâl hanımı tabanca ile öldüren Güzel sanatlar akademisi müdür muavi- ni Şevket bey ağır ceza mahke- mesinde 12 sene hapse mahküm olmuş ve kararı müddeiumumilik temyiz etmişti. Temyiz mahke- mesi bu kararı nakzetmiş ve evrakı mahkemeye iade etmiştir. Şevket bey ağır ceza mahkeme- sinde yeniden muhakeme edile- cektir. Kahve ihtikârı Fiatı yükselten- lerin listesi tanzim edildi Ibtikâr komisyonu kahve hak- kındaki tetkikatına devam ediyor. Ticaret o müdüriyeti komisyonu, ihtikâr yapan tacirlerin listesini vermiştir. Komisyon yaptığı tah- kikat neticesinde bunların tacir- den ziyade acente olduğu anla- şılmıştır. Komisyon ihtikâr yapan acentelerin de listesini (ticaret müdüriyetinden istemiştir. Bükreş tıp kongresi Yakında Bükreşte beynelmilel bir tıp kongresi toplanacaktır. Bu kongreye Etibba odası namına bir heyet iştirâk edecektir. Heyet kongreden sonra Romanya dahi- line seyahat yapacak ve bu mü- nasebetle sıhhi (omüesseselerde ziyaret edilmiş olacaktır. Kooperatif kursları Ticaret mekteplerinde koope- ratif tedrisatına devam edilmektedir. Bu kurslarda verilen dersler kitap hâlinde basıldıktan sonra vilâyetlere dağılacak ve her ta- rafta kurslar açılacaktır. Bir devri âlem seyyahı 18 Temmuz 1928 tarihinde Almanyadan devri âlem seyaha- hatine çıkan Otto Kümmel isminde genç bir seyyah beş gündenberi İstanbulda bulunmaktadır. OÖnü- müzdeki temmuz ortasında se- yahatını ikmal ederek Berline avdet ettiği takdirde Almanya coğrafya heyeti tarafından büyük nakti bir ikramiye alacağını söy- leyen seyyahe Istanbuldan Sofya, Belgrat ve bilâhare bütün Balkan- ları dolaştıktan sonra Almanyaya dönecektir. Her Otto, bütün Avrupa mem- leketlerini ve bilhassa Asyada bulunan memleketlerden on beş hükümeti gezmiş ve buralarnan çok meraklı ve mühim intibalarla dönmüştür. Yol inşaatı Bu sene vilâyet dahilinde yapılacak yollar Çatalca kazasında Hadımköy - Yassı Viran, Hadımköy - Çakmak- lığı yolları bir nisandan itibaren inşa edilmeğe başlanacaktır. Bu iki yol, amelei mükellife ile yapıla- çaktır. Bundan başka, Silivri - Büyük Çekmece, Istanbul - Terkos yol- ları da 932 senesinden itibaren yapılacaktır. Bu yollar, beş sene- lik mesai programına dahil olduğu halde bu seneden itibaren inşa edilmiş olacaktır. Vilâyet, bilhassa Istanbul - Terkos güzergâhına ehemmiyet veriyor. Bu yol ile alâkadar se- kiz,dokuz köy vardır ki kömür ve sar bütün mahsullerini Istanbula (o sevkettikleri (o halde şimdiye kadar yolsuzluk yüzünden büyük müşkülât karşısında bulun- makta idiler. ŞEHİR HAB Hamal kadrosu Iki ay hiçbir nakil ve tayin yapılamıyacak Tayin ve nakılleri belediyece yapılan hamal muamelâtının iki ay müddetle tehir edild mıştık. Buna sebepte şudur: Istanbul iskelelerinde ihtiyacın fevkinde hamal vardır. Halbuki işlerin muhtelif 'iktisadi tesirlerle azalması, hamalların kazançlarına da mani teşkil etmektedir. Gün oluyor ki bir hamal, bazan enaz bir miktara baliğ olan gündeliğini bile dolduramıyorlar. Filen hamallık edenlerden başka mevcudun bir kaç misli müracaat vardır. Bunların çoğuda şehri- mizde şurada burada işsiz vakit geçirmektedirler. Bundan başka Anadolunun muhtelif yerlerinden, bilhassa Petürke ve civarından hamallık yapmak üzere Istanbula birçok insanlar gelmektedir. Şimdi iki ay müddetle hiç bir- iskeleye, münhal de olsa, tek bir hamal tayin edilmiyecek ve nakil maamelesi (oyapılmayacaktır. Bu suretle mevcut hamalların mümkün olduğu kadar daha çok kazanma- ları temin edilecektir. Diğer ta- raftan Anadoludanda Istanbula hamallık yapmak için gelenlerin arkası kesilecektir. Yeni dispanser Blenoraji mücadelesile meşgul olacak Belediye, Beyoğlu emrazı züh- reviye dispanserine ilâve edilmek üzere bir blenoraji kısmı tesisine karar vermiştir. “Bu kısımda her türlü fenni vesait bulunacak, hasta olanlar ve ya bu hastalıktan şüphe edenler müracaat ettikleri takdirde süratle tedavi edilecekler ve ilk sıhhi ted- birler alınacaktır. Bu suretle emrazı zühreviye Blenoraji ile belediye mücadele edecektir. AKŞAM ABONE ücretleri — Türkiye Ecnebi BEnkLirk 1400 kuruş 7700 kuruş SArLrx 799 > 1450 SAYLIK 40 3 150 > 1 AYLIK me” Abone ücretleri doğrudan doğruya AKŞAM idaresi namına gönderilmelidir. Adres tebdili için yirmi beş ku- ruşluk pul göndermek lâzımdır. Zilkade 7 — Kasım:128 S. İmsk Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı E, 1021 122 69 9,29 12 1,80 Va. 4,36 © 6,16 12,23 15,43 18,14 19,44 e Idarehane: Babıâli civarı Acımusluk sokağı No. 13 ERLERİ Yol vergisi Ihtiyar heyetlerine kat'i tebligat yapıldı Yol vergisinin tahsili hususunda ne kadar müşkülât çekildiği ve bu sene ancak yüzde otuz sekiz nisbetinde tahsilât yapıldığını yaz- mıştık. Bu noksan tahsilin bir sebebi de Istanbulda yol ver- gisile mükellef bulunanların tahak- kuk cetvellerine girmesi bu suretle bu vergi varidatının azalmasına sebebiyet vermiştir. Bunun için hey'eti ihtiyariyele- rin alâkadar olmaları maksadile belediye riyaseti tarafından bir tamim yapılmıştır. Hey'eti ihtiya- riyeler, pul parasıle mükellef olan mahallelerinde on sekiz yaşından altmış yaşına kadar her kesi bu cedvellere yazacaklar, bu cedvellerin muhteviyatı temamile doğru olacak, eski tahakkuk cedvelleriyle (yeni (o tahakkuku yapanlar ve son değişiklikleri göstermeyen muhtarlarla heyeti ihtiyariyeler tecziye edileceklerdir. Memurlarla müesseselerde çalı- şan mükelleflerin yalnız isimleri bu cetvellere geçirilecek, bunların yol vergileri bulundukları müesse- selerden tahsil edileceği | için tahakkuk muamelelerile ikamet- gâhlarındaki heyeti ibtiyariyeler meşgul olmayacaklardır. Bütün mükellefler tahakkuk cetveline girdikleri taktirde geçen sene tahsil edilen miktarın bir misline (çıkarılacağı muhakkak görülüyor. Mermerlere talep arttı Beyaz ve renkli mermerlere karşı talep artmıştır. Ingiltre'de bazı ticarethaneler Türkiyeden mermer satın almak için ibracat ofisine müracaat etmişlerdir. Ofis mermer ticaretiyle meşgul bazı ticartha- nelerin adreslerini göstermiştir. Iskân işleri Maliye vekâletinin defter- darlıklara bir emri Kat'i tasfiye kanununun ikinci maddesinde üç ay zarfında borçlan- dırılmadığı ve yahut eldeki mal terkedilip tasfiye vesikası alın- mak üzere müracaat edilmediği takdirde borçlanılması lâzım gelen fazla emvalin istirdat edileceği hakkında bir kayt vardı. Bu kayda nazaran bu kabil emvalin geri alınması ve hazineye mal edilmesi icap ettiği halde bu hususta büyük millet meclisince bir tefsir oOkararı çıkarılması tensip edildiği ve meselenin mec- lise arzolunduğu Maliye Vekâle- tinden Defterdarlığa bildirilmiş- tir. Işara kadar bu hususta bir muamele yapılmaması emrolunmuş- tar. — — Sir çırpıda Sakala daâir.. Amerikada sakal modası başla- mış... On sekiz yaşındaki Newyork delikanlıları bile bektaşi babaları gibi sakal göbekte, bıyık çenede Wal stritte bir aşağı bir yukarı dolaşıp duruyorlar miş.. Allh mübarek etsin kimsenin saka- lından bıyığında gözümüz yok, || amma yer yüzündeki muhterem hemcinslerimin (omoda uğrunda sakalları diz kapaklarını döğse bendeniz de moda olmayi tercih ederim. Bu münasebetle size biraz sa- kaldan bahsedeyim... Bizde sakal, birisin aleyhine söylemek için bire birdir.. Gönül bu ya, aşk sakal bıyık dinlemez, bakarsınız ki: günün birinde çatal sakal, profe- sör kılıklı bir zat, cinsi lâtiften” birine tutulmuş: : — Tuuuuu.. Sakalındanda mı utanmadı.. diye başlarlar. Daha ileri gidenler iltifat eder- ler! — Hay münün... Bazılarıda düsbütün celâllanırlar biçare aşıkın her sabah büyük bir itina ile taradığı çifte sakalını boynuua dalamağa kalkarlar... Dışarda bu hiddet ve şiddet devam ederken beyin dairesinde de dedi” kodu ayyuka çıkmıştır: — Yahu duydunmu ? Seninki sakalını ele verıniş.. — Hay sakallı bebek hay. Bu yaşta? — Sakalına kar yağmış, gönlü sakalına tükürdüğü- kocamamış, — Herif sakalı değirmende ağartmış.. Gördünüz mü sakalın ve sakak- lıların aleyhinde bulunmak için ne bol, ne mebzul tabirler var... Buna mukabil sakalın ve sakak | lıların aleyhindeki sözler gayet azdır.. Topu topu sadeçel — Sakalına bhörmet ettim.. Deriz amma bu hörmet te dilimizde | kalır.. bir çok matruşlar: — Sakalım yok ki sözüm din- lensin derler, lâftır bu, sakal söz dinlenmemesi için birebir gelen ilâçtır. Radyoya sakallı bir musi-. kişinas koyun da bakın kimse hoparlörün yanına yaklaşır mı? Geriye kala kala bir “gerdan” süpürgesi,, kalır. Böyle metihden de ben çoktan geçtim. Üstetik; «Sakallıyı ne yapmalı?» «Merdivenden atmalı» «Sakallının ön dişi» «Çoktan bitmiştir işi» Gibi sakallılar aleyhtarı şarkı- ları düşündükce benden pasol.. Eğer bu moda bizim memlekete gelirse bendeniz yalnız eşin dostum .. sakal duasını yapmakla iktifa ederim. Hikmet Feridun | Akhisarda heyelân Akhisarda fazla yağmurların tesirile Çukur Hüseyin ile Balıke- sir arasındaki şimendifer hattı üzerinde 30 metre mikâbında top- rak kaymıştır. nunun Mubarrir — Ekmeği 12 kuru- şa çıkarmalı mı, çıkarmamalı mı?.. . Bunun için bir bankerin mutalâasını aldım... .. Bir tücçarın fikrini sordum... .. Bir komisyoncunun da fik- rini öğrendimi.. Daha kime sora- yım acaba?... A. B. — Gel arslanım, bir de şu mendil, çorap satan işporta- cıya soralıml..