Shaife 8 — — Can ciğer dostun Ali hasta imiş, yidip Nazım efendi Istanbulun ya- bancısıdır, Beyazıtta güvercinleri gördü, yem serpti, sonra durdu birer birer saymıya başladı. Yanına birisi geldi : — Hazret güvercinleri saydın mı 2. — Evet! — Kaç tane?.. — Yüz!. — Eh, ver bakalım öyleyse yüz kuruş; güvercinleri saymanın cezası vardır. İnsan burada ne kadar güvercin sayarsa o kadar Güvercin parası den para istenmediğini hatırla- mıştı. — Burada usul böyle midir? Dedi. Muhatabı, Nazım efendinin safiyetinden istifade etmek isti- yordu. — Evet, bu yeni ihdas edilen birusuldür. Yüz kruş vereceksiniz! Nazım efendi lirayı verdi.. Bir başkası bu hadiseyi gör- müştü. Yaklaştı : — Azizim dedi, seni bu adam aldattı. Nazım efendi güldü : Sen her ahpabının aieybinde ( bulunur, yoklasana... kuruş ceza verir. — Kim demiş; aldatan o dedikodu yöparsın ! — İyi hatırıma getirdin hanım, kaç gündür Nazım efendi Eyüp sultan | değil, benim. Çünkü iki yüz — Amma onlar söylediklerime kendimin de köpeğime de hava aldırmamıştım ! güvercinlerini sayarken kendisin- | tane saymıştım, yüz dedim. inanmadığımı bilirler !. yz lm a a Bağışlama Levi Salamona on lira ödünç verdi. Salamon ertesi gün iade edeceğini söylemişti. “ Bittabi iade etmedi. Günler, aylar geçti. l Levi bir gün Salamonu gördü. — Salamon, dedi, senin de benim de içimiz rahat olsun. On lirayı sana bağışladım. — İstemem. O on lirayı sana iade edeceğim. Eğer sen bana on lira bağışlamak istiyorsan başka bir onluk ver! Güzel l İki kadın konuştu: — Dün akşam Nazmi Beyle tanıştım, bana : “Tanıdığım kadın- lar içinde en güzel sizsiniz,, dedi.. — Olabilir çünkü benimle daha bu sabah tanıştı. KOLUNUZA Pardon Hanımefendi, Kolunuza gireyim.. Düşeceksiniz şimdi, Kolunuza gireyim.. Çekinmeye sebep ne?... Herkes güler düşene, Bırakınız ben gene, Kolunuza gireyim.. Kar yağmış, donmuş sokak.. Yürürken kayar ayak, Artık oldu olacak; Kolunuza gireyim.. Fırtına, tipi yaman; Üşüyor yalnız insan; Ne. olur, ben de bir an Kulunuza gireyim.. iMSET Hizmetçi Hanım çıkıştı : — Ne zaman gelsem seni otu- rurken buluyorum... Iş gördüğün yek... — Affedersiniz amma kabahat bende değil, hep sizde; geldiğiniz IZIN den izin istedi.. zaman: ayak sesinizi oduymıyo- | eti, müsaadeeder- rum ki... seniz ; cenazesine gideceğim. Amir yüzünü, buruşturdu.. desinin gidemezler. — Arslanı gördüm de babam hatırıma geldi.. Benimle evlenmek istediğini nasıl söyliyeceksin.. Memur gidemedi. Memur âmirin- — Müdür bej, kayınvaldem vefat O da kayınval elinden çok çekmişti. Onun her gün ölümünü beklediği halde: — Acuze bir tür- ME li) Diye söylendi. — /mkânı yok, izin vermem, me- murlar mesai za- manında eğlenceye kayna- nasının cenazesine Mevsim çarlstonu © Mart kapıdan baktırır — Kazma kürek yaktırır — Bir aylık kazancımı aldın! — Erkek olacaksın, bir ayda bu kadar az para kazanmıya utanmıyor mısın? 4 e pl Sultanahmetten biri yordum, köprü ile Sirkeci arasında ettiğim dilenciler- den biri idi nımdaki şıma gösterdim. lenciye bak, birinci mevki biniyor. ret etmedi: di, belki otomobil bulamamıştır. kâdaşımın yerden göğe kadar hakkı vardı —— Zarar yok Rejisör aktöre tembih etti. — Yarın gelirken kürklü palto giy, kont rolüne çıkacaksın!.. Aktör ertesi günü her zamanki ince pardesüsile tiyatroya geldi. Rejisör çıkıştı: — Hani sana kürklü palto giy, kont rolüne çıkacaksın demiştim.. Aktör gülümsedi: — Zarar yok, içime yün fanile giydim geldim!. Iyi geçinme Bir dostum anlattı. — Karımla, ilk kavgamıza kadar çok iyi geçinmiştik. — lik kavganız ne zaman oldu?.. — Nikâh dairesinden evimize dönerken.. SIZIN GIBI Bana bulacağınız, Sizin gibi olmalı.. İstemem başka, yalnız Sizin gibi olmalı!... Ağlayışı, gülüşü; Kıorılıp bükülüşü, Kalplere süzülüşü Sizin gibi olmalı!.. Güzel, çapkın, haşarı; Huyu herkesten ayrı, Saçları sarı sarı Sizin gibi olmalı!.. Görünce gönlüm sevdi, Benzerini istedi; şte Hanımefendi Sizin gibi olmalı!... i iMSET Zaıflık Baktı zarflamıştı. — Yahu,'dedim; zaiflamak için ne yaptın? — On'gündür bir şey :yeme- dim, on gecedir uykü'uyumadım. —? — Evet, geceleri yedim, gün- düzleri uyudum. SEBEP Tramvayda idik bindi. Tanı- her gün tesadüf Dilenciyi © ya- arkada- A yakuz sb YE tramvaya Arkadaşım hay- — Olabilir, de- ar- Düşündüm — O kadar param yok.