3 Mart 1937 AKŞAMDAN AKŞAMA Tahtası eksiklerin evlenmesi ve çocuk sahibi olması hakkında... “ Alıl Hıfzussıkbası cemiyeti ,, nın, bir beyanname neşrederek, ruhi meluliyeti olanların evlenme- leri aleyhine hareket edeceğini gazeteler yazmıştı. Bir muharrir, bundan fena halde telâşa düş- müş, sütununda çırpınıp duruyor. Zahir, kendisinin ebediyen be- kâr kalması için tedabir alacak- lar diye ödü patlamışl! Muharrir bey, bermutat saçma sapan alıp tutuyor: — Abvali âlem öyleki, bu asırda zaten her kes az çok çile- den çıkmış! Binaanaleyh, kaçıkların evlenmesi önüne nasıl geçilebilir? diyor. Görüliyorki, muharrir bey, cümle cihanı zıvanasız göstermek kay- gusunda! Ru da, bizzat malül olanların pek calibi dikkat bir hususiyetidir. Köre sormuşlar: — Şuikişıktan hangisini tercih edersin: Senin mi gözlerin açılsın, herkes mi kör olsun? Kör: — Herkes kör olsun! cevabını vermiş . Muharrir bey de, fırsat bu fırsat, herkesi ruhan malül bırakmak istiyor. Kendi akıllanmağa haves- leneceğine...! Meşhur bir mısra vardır: Ister cihan yılatdığını hantmanharap 1 1 “Akıl Kıfzussıhhası cemiyeti,. nin elbette hakkı var : Dünyayı bir- çok yarı mecnunlarla doldurmağa lüzum yoktur. Ancak aklı başında insanların zürriyeti üremeli, türe- melidir | Beşeriyet istifaya tabi tutulmalıdır. Zıttabozlar, zırtullah- lar, zirzoplar ve emsali tabtası- eksikler evlenememelidirler. Es- kiden hermillet, herne bahasına olursa olsun ; tekessür nüfus için çalışırdı. Halbuki, sen tecrübeler bu nazariyeyi çürütmüştür : Piân- sız ve gayri fenni çoğalışlar, beşeriyetin başma felâketler ge- tiriyor | Fenni ve iktisadı nazarı itibara almaksızın çocuk doğurtmamalı- dır. Aksi takdirde, netice, bekta- şinin hikâyesi olur, Hani, hazret bir dere kıyısına oturmuş, çamufdan insan şekilleri yapıyormuş : Bektaşiye : — Nedir onlar, baba? -demişler. — Görmiyor musunuz ? lasan yapıyorum | - cevabını vermiş; ve, sonra, ârifane gülümsiyerek ilâve etmiş : - Öyle ya, nafakasını ver- miyecek olduktan sonra, boyuna yap yap hayata salver... Evlenme ve doğurma işleri, elbette ki gelişi güzel olmamalıdır. Butişler, içtimai bir plân dairesine girmelidir. Doğacak çocukların betbaht olmamaları iiçin, geçim vasıtaları nasıl düşünülmek iktiza ederse, sıhhatleri ve bu raeyanda bilhassa dimagan malül olmamaları temin edilmelidir. Gelecek nesiller arasında halef- Tenviriye, tanzifat | Bu iki vergiye yüzde 30 zam yapılacak Belediye, tenvirat ve tanzifat vergilerine zam yapmak üzere şehir meclisine teklifte bulun- muştu, Meclis, bu teklif ile konu- lacak vergileri çok yüksesk bul- duğundan yeni bir tarife tanzimi için belediyenin tekrar tetkikat yapmasına karar vermişti. Bu hususta vaziyet şudur: Bele- diye tenvirat ve tanzifat vergile- rini 326 senesindeki kıymet üze- rinden alıyor. Halbuki hükümet emlâk vergilerini yeni kıymet esasına göre cibayet etmektedir. Belediye de tenvirat ve tanzifat vergilerini yeni kıymet esasına göre almak istiyor. Yalnız bu suretle cibayette vergilerin birdenbire çok artacağı anlaşıldığından nisbetlerin tenzili muvafık görülmüştür. Bu suretle yapılacak tarife şehir meclisinin Nisan içtimaına verilecektir. Yeni tarifede (o vergiler yüzde otuzu tecavüz etmiyecektir. Proiya gazetesi kapatıldı Istanbulda intişar etmekte olan Proiya gazetesi kakkında vilâyet tarafından yapılan tahkikat neti- cesinde gazetenin kapatılmasına karâr verilmiştir. Yarından itiba- ren şehrimizde Demokratya is- minde rumca yeni bir gazete inti- şar edecektir. Otobüse ceza! Belediye bir otobüsü daha hapsettirdi! iki ay evvel Maslak yolunda bir otobüs kazası olmuştu. Bu kaza üzerine belediye otobüsü hapsetmiş ve rubsatnameyi geri almıştı. Otobüsün sabibi Cemile hanım tarafından bu münasebetle bele- diye aleyhine bir dava açıldığını yazmıştık. Cemile hanım dahiliye vekâletine de müracaat etmiştir. Bu müracaatında diyor ki: - “Şoförüm kendi hatası yi den otobüsü devirdi. Bunun üze- rine otobüsümün ruhsatiyesi alın- dı. Halbuki belediye kanunu mu- cibince cezanın kaza failine yani kazayı yapana verilmesi icapeder,. Şoförümüzün (o yaptığı (kazadan dolayı otomobilimin bapsedilmesi ve bu suretle benim cezalandırıl- mam doğru değildir. Otomobilim 65 yündenberi çalışmayor.,, Cemile hanımın kocesı malül- dür. Ailenin yegâne mâişet vası- tası olan otobosün hapsi hakika- Akşam Ölmüş hayvan eti! Zabıta iki kişiyi tevkif etti Zabıta, Osman Şükrü ve Ali çavuş isminde iki kişiyi tevkif etmiştir. | Bunların (o Şehremini civarında (oOkaçak et satmakta oldukları haber alınarak tahkikata başlanmıştır. Yapılan tahkikat neticesinde bunların kaçak etten maada öl- müş hayvanların etlerini de sat- tıkları meydana çıkarılmıştır. Osman Şükrü ve Ali çavuş, ölmüş hayvan etlerinden sucuk ve pastırma yapıyorlardı. Ikisi de tahkikat evraklarile birlikte sulh ceza mahkemesine teslim edil- mişlerdir. Yunanistanla ticaret Yunanistan'la iş yapan ihracat tacirlerinden bazıları Ticaret oda- sına müracaat etmişlerdir. Tacirler Yunan kambiyo dairesinin Yunan ithalât tacirlerine geç döviz ver- diğinden şikâyet etmektedirler. Ticaret odası bu şikâyetleri tetkik etmektedir. İş başında ! Bir hırsız dükkânda eşya çalaricen yakalandı Zabıta, Naci isminde bir hırsızı garip bir şekilde yakalamıştır. Polis devriyeleri evvelki gece sabaha karşı Kantarcılar cadde- sinden geçerlerken orada tüfek tamircisi Mustafa efendinin dükkânından tıkırtılar o duymuş- lardır. Devriyeler | kapıyı o muayene edince kilidin bir anahtarla açıl mış olduğunu görmüşler ve jiçe- ride bırsız bulunduğunu anlamış- lardır. Bu sırada Naci dükkândan dışarıya çıkmıştır. Naci polisleri karşısında görünce birdenbire şaşırınış, kaçmak iste- miş, fakat buna muvaffak olama- mıştır. Polisler kendisini yakalayıp merkeze götürmüşlerdir. Nacinin üzerinde dükkândan çaldığı üç tabanca, bir bıçak, fişekler o vesaire (| bulunmuştur. Naci adliyeye teslim edilecektir. AKŞAM | ABONE ücretleri Türkiye Ecnebi SeneLik 1400 kuruş (o 3700 kuruş SATLIK 760 » 4 > SArurk 400 » 80 >» lAyLık 150 > me ai ya” Abone ücretleri doğrudan doğruya AKŞAM idaresi namına gönderilmelidir. Adres teldili için yirmi beş ku Şi ruşluk pul göndermek lâzımdır. ————. Şevval 25 — Kasım:117 S. İmsâk Güneş Öğle İkindi Akşam Yataı ğe. 10,50 1232 623 933 12 ağı mİ rl en Kapalıçarşı Tamir için bir komisyon teşkil edilecek Kapalıçarşının çatısı belediye fen kısmı tarafından tekrar tetkik edilmiştir. Bazı dükkânların sakafı esaslı tamire muhtaç görülmüşse de çarşının umumi inhidam teh- likesi karşısında olmadığı mu- hakkak surette anlaşılmıştır. Belediye, çarşının tamirine baş- lamak fikrindedir. Fakat, çarşı âsarı atikadan madut olduğundan tamiri için abidelerin tamirinde takip edilerek usullere riayet edilecektir, - Bu maksatla müze mümessilinin de iştirakile bir komisyon “teşkil olunacak, bu komisyon tanir masrafının hakiki miktarını tayin edecek, keşfini yapacak ve tamir için şehir inec- lisinden müsaade istenecektir. Açıkta akan lağamlar Belediye şehir meclisinden al- dığı bir karar üzerine eyupte yapılacak kollektor yerine Beyoğlu açık lağamlarını kapatmağa karar vermişti. Bu hususta İstanbul kanalizasyonu (| şirketile (temas edilmiş ve otuz bin liraya olan projenin yapılmasına karar veril- mişti, Projenin tanzimi ile Beyoğlu lağamlarının inşasına arcak on altı ay sonra başlanacaktır. Ma- mafi, belediye çok tehlikeli lağam- ların bir kısmını bu sene örte- cektir. Balık ihtikârı Perakende fiyetler çok fazla Son zamanlarda şehrimizde yiyecek fiyetlerinde yapılan ibti- kâr tetkik edilmektedir. Bu tetki- kat esnasında balık fiyetlerinde büyük ihtikâr yapıldığı görülmüş- tür. Toptan balık fiyetleri ile parakende fiyetler arasında yüzde yüz fark vardır. Balıkçılar cemiyeti de para- kende balık fiyetlerinin O çok pahalı olduğunu kabul etmektedir. Belediye iktisat müdürlüğü bu hususta harekete geçecektir. Yeni yapılacak binalar Yapılan binaların sıbhi olması için inşaat plânlarının bir defa da beledive o -.&kiye müdürlüğünce görülüp *.stik edilmesi kararlaş- tırılmış ve belediye sıhbiye heyeti ekseriya, bir bina irşa edilmeden evvel plân üzerinden binanın sıhhi (oOolup (Oolmadığı (tayin etmekte güçlük çektiğinden in- şaat ilerledikten sonra da belediye sıhiyyesi binayı tetkik edecek, sıhhi şartı ihtiva etmediğini anla- Yer altında şehir Çin - Japon muharebesi aynı dehşetle devam ediyor. Nankin şehrinde balk yer altında geniş bodrumlar yaptırmışlar.. Düşman tayyarelerinin- şerrinden ancak bu bodrumlara girerek “kurtulabili- yorlarmış.. Askeri omuharrirler bundan şu dersi ibreli çıkarıyor- larmış : “Bundan sonra muharebelerin mühim bir kısmı tayyare ile yapr lacak.. Bunun için büyük şehir- lerde tahtelarz mağaralar, evler, meskenler yapılmalıdır. ,, Doğrusu hava muharebeleri bu tarzda devam ederse şehirlerin manzarası adamakıllı değişecek... Faraza yerin altında bir İstanbul. Muazzam bir karınca yuvası ha- linde,. Yeraltı sinemaları, tiyat- rolar, tramvaylar, barlar... Milyon- larca mumluk ampüllerle sun'i ziya, sun'i güneş... Tabii güneş suni olunca o zaman da gece ve gündüz meselesini insanlar, elek- irik mühendisleri idare edecekler. Faraza mühendisin biri gece fazla kaçırmış, sızmış da gündüz yap- mağı unutmuş, gündüz dört beş Saat gecikmiş.. Şimdi zaman zaman köprünün yarım saat teehhürle açılması gibi.. O zamanda bütün yer altı gazeteleri gündüz yapmağa memur mühendise hep birden hücum ediyorlar: “Bu mühendis olacak adamın yüzünden bugün şehrimizde gündüz olması gene dört saat gecikmiş.,, Tabii geceyi mühendisler idare edince ahaliye yer yüzünü katır- latmak için elektrikten (o suni mehtaplar, o kamerler, tulülar, guruplar yapmağı da unutmaya- caklar.. Bilhassa âşıklar için tulü ve gurup çok mühimdir. Meselâ gurup yapmak için göğe 25 mum- lek kırmızı bir elektrik ampülü asacaklar... Âşık sevgilisine : — Bak sevgilim... Şu kırmızı ampülün güzelliğine bakl.. diye şürler söylemeğe başlıyacak.. Hani eskiden çinko su kupaları vardı. Kat kat.. Bastırınca kapa- nır. çekince açılır.. İşte apartı- manlar hep bu tarzda yapılacak.. Harp zamanı “raaaap,, diye ka- panacak ve doğru yerin altına.. Sulh zamanı da su kupasi gibi yavaş yavaş, kat kat açıla- cak yerin üstüne.. Ve bir zaman gelecek, insanlar bu Metropolise, yer altı şehrine o kadar alışacaklar ki yer yüzüne çıktıkları zaman şaşıracaklar, gü- neşten rahatsız olacaklar... Belki de bazılarinı güneş tutup bayıla- caklar... Buna mukabil yerin altında güneş görmemezlikten daha inceleşecekler, daha küçük boylu olacaklar.. Meselâ 2-3 karış kadar... Ve gitgide yavaş yavaş tamamile karıncalaşacak- lar... o Aslımız “maymunmuş!,, derler.. Bilmem amma her halde hava muharebeleri insanları ka- lerinizin o zuburuna (o aleyhtarız, | ten çok gariptir. Belediyenin bu (Va 6:6 633 1226 1535 182 19s2Öİ yınca lüzum *gördüğü tadilâtı | rınca haline sokacak. muharrir bey! (Wâ-Nâ) işi biran evvel haletmesi lâzımdır. | yaptıracaktır. Hikmet Feridun — srmn > mmm ia — — Şu evde bir genç kadın var Amca Bey... .. Sırtında daima şık bir manto ile gezer... Amca Beye göre... .. Cuma, otomobille gezer... pazar «« Çantasını açtığı zaman içinden para fışkırır! Evin hanımı mıdır, kızı mıdır,gelini midir anlıyamadım. A. B. — Söylediklerine bakı- lırsa evin hizmetçisi olsa gerek |