29 Şubat 1932 AKŞAMDAN AKŞAMA Bu haktan niçin vazgeçiyoruz? Ankara'da Halil Necdet beyden sldığım aşağıki mektubu aynen dercediyorum : Maarif vekili Esat bey demiş- tir ki: “ Ecnebi tabiiyetindeki talebe türkçe derslerini okumaya mecbur tutulacaktır, ancak türk tarihi ve türk (Türkiye? ) coğrafyası ders- lerini takip etmeye icbar edil mıyecektir. ,, Bir kerre, memleketimizdeki ecnebi talebe hangi mektepte oyuyorlar? Eher Türkiye Cumhuriyeti mek- teplerinde ise, bunlarda kanunen konulmuş bir ders programı var- dır ki, bunun mucibince hem Türk lisanı, hem Türkiye cografiya ve tarihi okutulması kanunen mec- buridir ve bu kanundan kimsenin muafiyeti yoktur; isterse mektep- te Urugvay cumhuriyeti Reisi cumhurunun oğlu veya kızı olsun, herkes aynı programı takip et- meye mecburdur. Eğer Türkiyede ki akalliyet ve ecnebi (o mekteplerinde. ise, : bu mektepler hakkinda da ayrı bir kanunumuz vardır ki, bunların programlarında da Türkçe lisan ve (o Türkiye cografiya ve tarihi Türkçe olarak okutulması kanunen mecburidir. Demek, akal- liyet ve ecnebi mekteplerindeki talebe, isterse Türkiye tabaası olsun, isterse olmasın, isterse, meselâ, Çin reisicumhurunun oğlu veya kızı olsun, aynı programı takip etmeye mecburdur. Yani o da bizim memleketimiz mek- teplerinde bulunduğu müddetçe Türk lisan, Türkiye tarih ve cog- , rafiyesini okumağa kanunen mec- burdur. Şu halde, maarif vekili Esat beyin “Ecnebi tabiiyetindeki talebe Türk ( Türkiye? ) tarih ve coğrafiyesei derslerini takip için icbar edilmiyeceklerdir ,, demesi hangi kanuna istinat ediyor ? Vekil beyin, kanunları bizden daha iyi bilmesi icap eder. Şayet kanunlarımızda vekil beyin bu gibi beyanatını tasvip eden bir madde ve cümle varsa, onun bir an evvel değiştirilmesi lâzım- dır. Çünki dünyanın az çok müstakil olan hiçbir memleketi yoktur ki, oradaki mekteplerde yerli lisan, tarih ve cografiya okutulması mecburi olmasın. Bu, olsa olsa Çin, Mısır ve Afrika müstemlekelerinde olduğu gibi kapitülâsyonlar hâlâ cari olan memleketlerde olabilir. Yoksa, biz gene şu meşum kapitülâsyonlara kendi istediği- mizle girmek mi istiyoruz? Maazallah! Tanrım göstermesin! ,, Halil Necdet beyin ihtimal azı- cık müfrit olan asabiyetini sem- patik bulmamak elden gelmiyor. Bir türlü kabili izah değil: Bu (BE. 10,59 1258 626 94 2 o 1ı Her millet, kendi propagandasını | hakkımızdan niçin vazgeciyoruz ? |İğ Va. 4.59 638 1227 1533 17,9 19,29 kendi toprakları haricinde bile, (Vâ- Na) — a m mem | Haliç şirketi Şirketin mali vaziyeti endişeli görülmiyor Haliç şirketinin vaziyetini tetkik eden komisyon bir kaç güne kadar tetkikatını ikmal ederek raporunu iktisat vekâletine ve belediye riyasetine (verecektir. Komisyon raporunu vermek için şirketin elinde mevcut faal, gayri faal vapurların kıymetlerinin tak- dirine başlamıştır. Şimdiye kadar yapılan tetkikat neticesinde şirketin bütün açığının altmış bin liradan ibaret olduğu anlaşılmıştır. Bu paranın da on dört bin lirası Emin beyin mü- dürlüğü zamanında vazifelerine nihayet verilen ameleye verilen tazminat parası, otuz beş bin lira- sı da şirketin belediyeye verdiği hissedir. Mütebaki kalan on altı bin lira şirketin elinde mevcut olan ve tahminen yedi sekiz yüz bin liraya balig olan emvalinin tutar bedeli karşısında büyük bir yekün telak- ki edilmemektedir. Şirket mua- melesinin (o tensiki, (ıhrakiyenin imkân dairesinde daha ucuz tedariki ile işletme masrafının azaltılmas, takdirinde bu cüzi açığın da kapatılacağı muhakkak görülüyor. Esasen belediye, şirketin iktisadi vaziyetini (o düzeltinceye (kadar senevi taksitlerini tecil o edecek- tir. Komisyon, Halicin evvelce tahınin edildiği: kadar (müşkil bir vaziyette olmadığı kanaatine gelmiştir. Hayırlı bir teşebbüs Verem cemiyeti bir hastahane açıyor Verem mücadele cemiyeti verem hastahanesi ittihaz edilmek üzere Erenköyünde Muhiddin paşanın köşkünü satın almıştı. Cemiyet şimdilik hastahaneyi yirmi beş yataklık olarak açmağa karar vermiştir. Hastahaneye ait hazır- lıklar ikmal edilmiştir. Mart için- de hastahanenin küşadı mümkün olacaktır. Şayet beş bin lira temin edi- lirse buraya bir de çocuk pavyonu açmak mümkün olacaktır. Cemi- yet, şimdi bu parayı tedarik etmektle uğraşmaktadır. yeni imkân ve - çareler yeni arayarak yapar. Netekim, ecnebi mekteplerin türkiye'de açılma- larına sebep, kendi /propaganda- larını bizde yaptırmak içindir.. Biz ise, öz topraklarımızdaki ecnebi çocuklara şimdiye kadar propagandamızı yapabilirken, de- mek, bundan böyle, gönül rıza- mızla bundan sarfınazar ediyoruz. Akşam ŞEHİR HABERLERİ Türk vapurculuğu Inkişaf edebilmek için zihniyet değiştirmelidir Türk vapurculuğunun ilerlemesi için, işletme zihniyetinin de değiş- mesi olâzımdır. Bizdeki vapur sahiplerinin mazisi tetkik edilecek olursa, hemen hepsniin umumi harpten sonra vapurcu olduğu görülür. İçlerinde evvelce denizle meşgul olmıyanlar ekseriyeti teş- kil eder. Bir kısmının da yelkenli gemiler işlettiği anlaşılır. Bu şerait altında vapurcularımız Avrupaf teknikle vapur işletmekten uzaktırlar. Bir ikisi işletme muamelesi için eski bahriye zabitlerinden istifade et- mektedir. Fakat ekserisi her işi kendileri idare etmektedir. Vapurculuk işinin muhtelif ihtisas şubeleri vardır. Bu işlerde mal sahibi olmak kâfi değildir. Vapurculuğun ( inkişafı için, muhtelif şubelerde ihtisas adam- larının çalıştırılmasıle kabil Hükümet deniz nakliyeciliğinin inkişafile alakadar olurken bu noktayı nazarı itibara almalıdır. Vapur sahiplerini işletme işinde ibtisas adamı kullandırmağa mec- bur etmelidir. Iktisat müdürlüğü Asım Süreyya Bey tayin edildi Tütün inhisarı 'murakıplarindan Asım Sürayya beyin üç yüz lira ücretle belediye iktisat müdürlü- güne tayini muamelesi resmen ikmal edilmiş ve kendisine teb- ligat yapılmıştır. Asım Süreyya bey, yarından itibaren yeni vazi- fesine başlayacaktır. « o Yeni iktisat müdürü Avrupada «iktisat tahsil etmiştir... Belediye iktisat müdürlüğü vazifesi şimdiye kadar hamal, hizmetçi muamelâ- tile ekmek narkı tanzim etmek gibi nisbeten mahdut işlerle meşgul olmaktaydı. Yeni müdir, belediye kanununda şehir iktisadiyatına müteallik olan işlerin tahakkuku için tetkikatta bulunacak ve tetkikatını riyaset makamına bildirecektir. Yeni mü- dürün göstereceği lüzum Üzerine iktisat müdürlüğünde yeni teşkilât yapılacaktır. AKŞAM ABONE ücretleri nil iye Ecnebi Bewruix 1400 kuruş (o $700 kuruş 0 > 0 > SArux 70 » Arı 400 ; lArLık 150 > map” Abono ücretleri doğrudan doğruya AKŞAM idaresi namına 5 gönderilmelidir. Adres tebdili için yirmi beş ku- ruşluk pul göndermek lâzımdır. Şevval 22 — Kasım:114 5. İmsâk Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı nu Florya plâjı Muhtelit encümen istimlâki tasvip ediyor Florya plajının belediye tarafından istimlâkile şehrin muhtelif yerle- rinde çocuk bahçeleri tesisi için belediye riyasetinin teklifi evvelce bütçe encümenine ve tetkikatın tekemmülü için bütçe, mülkiye ve iktisat encümenlerinden mürekkep muhtelit bir encümene havale edilmişti. Mubtelit encümen tetkikatını bitirmiş, mazbatasını hazırlamıştır. Şimdi mazbata şehir meclisinde müzakere edilecektir. Mazbata muhteviyatından anla- şıldığına göre Florya plâjının istimlâkine esasen evelce karar verilmiş ve beş senelik progra- ma da ithal edilmiştir. Ancak bu istimlâkin yapılabil- mesi için bazı mali, iktisadi, idari noktalarının tenevvür etmesi lâzım gelmiştir.. Mazbatada bu hususta makam namına fen işleri müdiri Ziya beyin izahat verdiği kaydediliyor. e Belediyenin Şark şimendifer kumpanyasından aldığı malümata göre plâja her sene yüz on bin İşi gitmektedir. Otomobil ve sair nakliye vası- talarile gidenler bu yekün hari- cindedir. Plâjda her sene yüzelli bin liralık nakit hareketleri vardır plâj bu iptidai haline ragmen senede yüzde altmışı kâr birak- maktadır. Son zamanlarda yapı- lan Istanbul - Çekmece büyük şosasile otomobiller daha sür'atle gidebileceklerdir. Şimdiden bazı sermayedarlar plâjı idare etmek üzere teklifte bulunmuşlardır. Bunlar arasında Varna plâjını işleten grup ta vardır. Bütün bu sebeplere göre istimlâkinde faide görülüyor. Fen işleri müdürü Ziya beyin bu izahatından sonra encümen, belediyeye taalük eden masrafla- rın muhtelif vergilerden teminin- den ziyade halkı tazyik etmiyecek bu gibi varidat omenbalarile ifa olunmasını ve bir bankaya, yani Periye bankası hesabına ya- tırılan 983 bin küsur liradan yüz bin lirasının bu seneki istimlâk için sarf edilmesini muvafık gö- rüyor. Encümenin bu kararına encü- men reisi Hamdi bey ile inhisar- dan Nazmi Nuri bey müstenkif kalmışlar, Beyoğlu azasından Meh- met Ali bey muhalif rey vermiştir. Çoçuk bahçelerinin tesisi için de otuz bin lira tahsisine Mehmet Ali beyden başka diğer aza ta- raftar olmuşlardır. Bu mazbatanın hararetli müzakerelere sahne teş- kil edeceği muhakkak görülüyor. — Ahhh... Ne kadar veciz bir hakikat Amca bey: s. Aşk insanın gözünü kör, kulağını . sağır edermiş megerl.. Amca Beye göre... A. B, — Böyle olduğunu bil mem ama azizim, .. Dilsiz yaptığına eminim | — Neden Amca Bey? Hayalin sonu Evvelce genç kızlar, delikanlılar, edebiyat meraklıları kendilerini roman ve hikâye kahramanlarına benzetirlerdi. (Meselâ mavi ve siyahtan sonra ortaya çıkan bir çok “Ahmet Cemil,, ler daha bugüne kadar yaşıyorlar... Babıâlt caedesinde hâlâ matbaa matbaa dolaşan Ahmet Cemiller vardır. “Çalı kuşu,, romanı ile beraber başımıza (namütenahi çalı kuşları çıktı... e Hesapsız genç kızlar “ Feride , liğe özendiler. Yetmiş beş kiloluk göbekli, yastık ense, dağlar gibi hanımefendilerin: — Ay..Ben çali kuşu muyuml.. Diye öğündüklerini bilirim. “Çalı kuşu,, olmak illeti genç kızları pek ziyade sardı amma bereket yaz yağmuru gibi bu hi arkası çabuk kesildi... Bundan başka hayatta taklit (edilen “Behlül, , “Nemide,, , “Suat,, gibi birçok roman kahrımanları var- dır... Zahir o zaman edebiyat hayattan birkaç adım ileride yürüyordu.. Halkın zevkı edebi- yatçınin, romancının arkasından gidiyordu... Romancı birkaç genç kız, genç adam, “genç kadın tipi çiziyor ve kitleye: — Böyle olacaksınız!. Diyordu.. Onlar da öyle oluyorlardı.. Romancı elbise modası çıkaran terzi gibi tipleri moda haline getiren adamdı... Şimdi anlaşılr yor ki hayat çok ilerlemiş... Artik genç kızlar, delikanlılar ro- mancının arkasından gitmiyorlar, önünden koşuyorlar. Artık roman kahramanlarını (taklit etmiyorlar, roman kahramanlarının kendileri taklit etmelerini istiyorlar. Dün bir mektup aldım. Aynen denili- yor ki: “Sizden bir hikâye yazmanızı rica ederim. Hikâyenin ismi “hayalin sonu,, olacak ve mevzuu “ Büyükada ,, da geçecek.. Genç kızı uzun boylu, ince, kumral ve bilhassa gayet güzel gözlü tarif edeceksiniz.. Genç kız daima boş hayallerle vaktini geçirecek, Hayalinin ufuklarında ve çiçekli yollarda dolaşırken birden bire büyük bir sukutu hayale uğrıya- cak... Genç kızın bilhassa çok güzel olmasını rica ederim.,, Gülten Cavit Bu genç hanım sabık çalı kuş- larından birı olsa gerek.. Fakat işin şayani dikkat tarafı sabık Çalı kuşu artık roman kahraman- larını taklide tenezzül etmeyor, onların kendisini taklit etmesini isteyor.. Hayat edebiyatın önüne geçdi. Hik, eridun Bir ayda Istanbula gelen vapurlar Geçen bir ay içinde limanımıza 643 vapur gelmiştir. Bunların içinde 142 Italyan 110 Yunan vapuru vardır. Türk vapurları üçüncü derecede kalmıştır. Istatistiklere göre bir ayda limana 108 türk vapuru gelmiştir. A.B. — Âşıklara hiç dikkat et- medin mia efendim; biribirini sev- dikleri müddetçe hiç kavga etmezler!