25 Şubat 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

25 Şubat 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Iktisat işleri Iktisadi program yapılacak Iktisat meclisi âlisi raporunu verdi Ankara, 24 (Telefon) — Iktisat meclisi âlisinin son içtimaında müzakere edilen mevzular hak- kındaki (o raporlar (& başvekâlete takdim olunmuştur. Bu raporlar 929 tediye müvazenesine liman- lara ve iktisadi buhrana dairdir. Iktisat meçlisi iktisadi buhran hakkındaki raporunda bilhassa bir iktisadi program lüzümuna işaret etmektedir ki; — Cemiyet iktisadiyatının mev- zuu addedilen büyük mıkyastaki iktisat işlerinin devlet yardımı ile ve milli müessesat tarafından yapılması zarureti, üzerinde ittifak edilen bir hakikattı. Bu meyanda zirai mahsulât fiatlerile mumalât ve fiatleri arasında bir ahenk tessü- sünün temin ve zirai mahsulleri- mizin kıymetinin bu mahsullerin istihsalini Otenakustan koruyacak bir seviyede muhafaza etmek için oOlâzm gelen müdaha- lenin de derhal ifası lüzumunu da ehemmiyetle (otebariz ettirmek lâzımdır. Sistematik !bir icraat programı halinde ve bir iktisat plânı çer- çevesi 'içinde düşünülmesi iktiza eden bu tedbirlerin tesbit ve tat- biki çiddi ve uzun tetkikata ve ihtisas görüşlerinin müdahalesine muhtaçtır.,, Izmirde grip Menenjit vakaları da coğalıyor Izmir 23 ( Hususi) — Burada havalar soğuktur. Grip şiddetini artırmıştır. Ayni zamanda Menen- jit hastalığı başlamıştır. Sıhhiye müdürlüğü tedbirler alıyor. Köy- lerden hastahanelerimize getirilen Menenjitli hastalar vardır. Fakat ölen yoktur. Tehlikeli kaya Tahlisiye idaresi buraya fener yapacak Rumeli kavağı önünde Dikili denilen bir kayalık vardır. Tah- lisiye müdüriyeti gündüzleri bir kazaya mahal vermemek için, kayanın üzerine bir işaret koy- muştur. Fakat geceleri tehlike olduğuna dair bir işaret yoktur. Şimdiye kadar bu yüzden ka- zalar olmuştur. Bu sene sisli bir havada bir şilep bu kayalığa oturmuştur. Bundan başka iki motör de gece kayalığa çarpmıştı. Bundan iki gün evvel bir kayıkcı O motörü gece kayalığa çarpmıştır, Balıkcılar cemiyeti Dikili mev- kiindeki kazalardan bahisle bu kayalığa geceleri bir fener konul- ması için Tabhlisiye müdüriyeti nezdinde (o teşebbüsatta (o bulun- muştur. Müdüriyet Dikili koyuna fener koyacaktır, Tahdidi teslihat konferansı Cenevre 24 — Tahdidi teslihat konferansı paskalya yortuları esna- sında 15 gün tatil edilecektir. Bu karar bilhassa uzak memle- ketlerden gelmiş olan heyetlerin itirazlarını mucip olmuştur, Amerika, Japonya ve ingiliz dominyonlar heyetleri müzakere- nin tacilini istemişlerdir. Yarından itibaren daha müspet neticeler elde edilmesi muhtemeldir. Meyva ağaçları İzmir'e binlerce fidan dikildi Bu sene büyük bir faaliyet österen ağaç korume cemiyeti mir vilâyetinde yüz binlerce meyveli ağaç diktirdiği gibi yabani zeytin ve ahlatları aşılamak suretiyle (o köylerde büyük bir hareket vücude getirmiştir. Ayrıca Ziraat vekâletinin mü- saadesi alınmak şartiyle Fransa ve İtalya'dan on bini mütecaviz damızlık ve aşılı meyve fidanları etirilmiştir. £ Bunların ekserisi boğul amatörlere ait olup bine yakın mikdarı vilâyet köylerine tevzi olunmuştur. Vilâyet ve himayei eşçar cemi- yeti meyvecilik ve fidancılık üzerinde hararetle çalışmaktadır. Izmir Hilâliahmer kongresi Izmir, 23 (Hususi ) — Hilâliah- mer kongresi yakında toplanacak- tır. Eski belediye reisi Sezâi bey kongre de ve ya daha evel istifa edecektir. Istifasının sebebi omechuldur. Fakat bazı usulsuz işlerden dolayı Sezâi beyin istifaya mecbur ka- lacağı söyleniyor. Mısırda bir sergi açılıyor Kahirede 21 nisanda sanayi nefise sarayında Mısır sanayiine dair bir sergi açılacaktır. Şatranç müsabakası Cenubi oyununa çok meraklıdırlar. Ekser memleketler arasında şampiyon- luk müsabakaları yapılır. Bu sene de Ürüguvay ve Şili şampiyonları Amerikalılar şatranc arasında büyük bir müsabaka tertip edilmiştir. Müsabaka gün- lerden beri devam ediyor. Resmi- mizde oyunculardan ikisi görülüyor. Hindistan'da Kanunu esasi el'ân tanzim edilemedi Bombay 24 — Hint hükümeti- nin şiddetli siyaseti yüzünden kongranın nüfuzu gittikçe azalıyor. Yakında bu nüfazun hiçe inmesi ümit (o edilmektedir. o Maamafih kanunu esasi tanzimi henüz kabil olamamıştır. | Çünkü Hintlilerle Müslümanlar arasındaki ibtilâfı halletmek henüz kabil olamamıştır. a demlenir Yeni Delhey 24 (A.A.) — Hint- lerin esaslı hukuklarını tayin ve tarife memur olan Yuvarlak masa konferansının Hintlilerden mürek- kep istişare komitesi, bir beyan- name neşretmiştir. Bu beyanna- me, herkesin kanun huzurunda müsavatını, vicdan hüriiyetin tesis etmekte ve bir devlet dini tesis edilmesine muarız bulunmaktadır, Bir bomba atıldı Allahabat 24 (A.A.) — Kâin Bahourganj'da ileri polis mevkine bir bomba atılmış ve neticede iki kişi yaralanmıştır, Polis mevkiinin yakınında yan- mış bir bomba daha bulunmnş- tur. Fransız meclisinde Tardien nasıl itimat reyi aldı? Sağ ve sol cenah arasında şiddetli hadiseler oldu Paris 24 — Meclisi Mebusan kabine (programını okuduktan sonra şiddetli hadiseler olmuştur. Sosyalistler ve Komonistler kabi- neye şiddetle hücum etmişlerdir. Radikal sosyalistlerden M. Ber- ery, hükümetten harici siyaset akkında istizahta bulunmuş ve M. Tardiçu'yü (radikal sosya- listlerden tahdidi teslihat hakkın- daki fikirlerini çalmış ve bu fikir- lerin manalarını değiştirmiş ol- makla muahaza eylemiştir. Başvekil tenkitlere cevap vermiş tahdidi teslihat hakkındaki teklif- leri ve Cemiyeti akvamın emrine beynelmilel bir kuvvet verilmesni müdafaa eylemiştir. Bundan sonra M. Herriot söz almış, intihabat kanun Jâyihasını âyan meclisinin rivayet ettiğini, | Radikal © sosyalistlerin (kabine aleyhinde rey vereceklerini söy- miştir, M. Painleye ile sağ cenah reisi M. Marini arasında şiddetli münakaşalar olmuştur. Sağ cenah- tan biri sosyalistlere “Almanyanın avukatları , diye bağırdığından iki tarafın biribirine girmesine ramak kalmış, celse tatil edilmiştir. Celse açıldığı zaman reye müracaat edilmiş ve 262 reye karşı 309 reyle kabineye itimat beyan olunmuştur. Arıcılık Piyasada bal fiatleri ucuzlıyor Bu sene bal fiatleri ucuzluyor. Trakya ve İzmit taraflarında arı- cılıkla uğraşanlar geçen seneye nazaran daha çoktur. Arıcılık yapanlar piyasaya 60 kuruştan bal satıyorlar. Piyasada perakende bal fiatleri 100 ku- ruştur, Rayhştagta Alman meclisinde hararetli münakaşalar Berlin 24 Rayhştag dün öğleden sonra toplanmıştır. Iptida Hitlerin muavini ve Berlin mebusu Goebbels söz almış, Rerisicum- hura ve kabineye şiddetli hücum: larda bulunmuştur. £ Goebbels: “ Siz dünün adamlarısınız, yarının adamlari biziz. Hindenburg sosyal demokratların aleti olmak için kendi fırkasını terketmiş,, demiştir. Bu sırada münakaşa hararet- lenmiş, faşist omebuslar meclis reisinede hücum etmişlerdir. Bunun üzerine Goelbbelsin içtima salo- nundan dışarı çıkarılmasına karar verilmiş ve celse tatil edilmiştir. Ikinci çelse de pek hararetli olmuştur. Başvekil (U istizahlara yarın cevap verecektir. Profesör Hitler Berlin, 24 (A.A.) — Profesör Hitler, ibtimal ilk ve son dersi olacak olan dersini bu akşam Brunsvick yüksek teknik mekte- binde verecektir. Bu merasimin yegâne gayesi, Hitlere Alman tabiiyetini bahşet- mektedir, Hitlerin Reisirumhurluğa resmen namzetliği, mebus Gob- bels tarafından Reichhstag mü- zakeratı esnasında ilân olunmadığı takdirde, pek yakında (O Nazis fırkası tarafından ilân olunacaktr. AKŞAM'ın tefrikası: No: 34 Kahvenin önün- deki (meydan, gelip geçenlerle dolu idi, telâşlı, telâşlı sağa sola gidip gelen iş ! adamlarını sakin seyrediyoruz. Bir müddet (sonra herkes mensup © * olduğu daireye “ gitmek üzere kalktık. Evvelâ para istedik, verdiler , sonra | herkes bir tarafa dağıldı, artık iş başlamıştı. Fakat verdik- leri para azdı. Bir, kaç gün sonra tekrar müracaat | ettik, — Biriki gün sonra, dediler. — Iyi amma bizim bir iki gün bekliyecek hali- miz yok ki, mah- peste değiliz, hariçte bir çok masrafımız var, üst başımızı tan- zim etmek lâzım, para isteriz. Amma ne yapalım, vilâyet sandığında şimdi para yok. lik gelecek paradan size vereceğiz. — Koca bir vilâyet sandığın- dan bize verilecek üç beş kuruş bulunmaz olur mu, bugün yoksa, yarın da olamaz mı?.. — Burada) hep öyle, dışarıda zabitlerin halini görmeyor musu- nuz.... Hep perişan ne yapmalı... Yok işte.. — Biz bunu bilmeyiz, şahsımızı düşünmesek bile. Zabitlik hay- siyetini düşünerek perişan dola- şamayız. Burada güldüler ve: — Istanbulda ne yapardınız? Biz de gülerek ve bir parça tehditle karışık bir tazyik tasmim ederek cevap verdik: — Istanbulda (yapamadığımız için buraya geldik, isterseniz tec- rit ediniz. Askeri haysiyetimize gelerek (darbenin mesuliyetini üzerinize alınız. Bize tahriren müsaade veriniz, her birimiz dışar- da iş tutalım, çalışalım, görürsü- nüz ki istediğimiyi yapabiliriz. Netice şudur ki ya biz devlet tarafından insan gibi geçindiril. meliyiz, yahut sâyı zatimizle ge- cinmemize müsaade etmelisiniz. Bunu iktiza ederse, yani mecbur olursak mabeyni humayuna tel- grafla bildireceğiz. Bu son cümle, onları şaşırttı. Komodor bey koltuğunda sakin idare ettiği muhavere ve müzake- reyi, bu son söz üzerine, ar- tık ayakta devam ettirmeye lüzum hissetti ve kalktı. Korkak, ve sahte bir baba sef- katile: — Peki oğlum peki... Bu akşam valiye gider, hep bu söyledikle- rinizi müessir bir surette söyler ve mutlaka size birer maaş alırım, Ya para, yahut Mektebi Jaskeriye uğ- radık, orada fransızca muallimi arkadaşlardan (Hasan Tosun) idi. Geçenlerde vefat etmiştir. Harbi umumide Osmanlı ajansı müdürü ve mebus idi. Onunla bir hayli konuştuk, dertleştik. Kafile kafile, Oöteye dağılmış arkadaşlar, Çıktık... beriye birbirlerini Sahife 5 2 Şubat 1932 A A ZINDAN HATIRALARI Abdülhamit devrine ait hakiki maceralar Muharriri : * Mahpesfen bir köşe ziyaret ediyorlar, anlatacak neler nelerimiz var.. Hep faaliyette, hep iş başın- dayız. Aylarla mahpeste kapanıp” kalmanın bütün acısını bir ham- lede çıkarmak ister gibi bir lahza durup dinlenmeden gidip geliyoruz. Iki gün evvel müşür Arif paşa Trablusugarptan hareket etti, ye- rine Bağdattan müşür Recep paşa Geliyo Işidiyoruz ki bu zat (O hürriyetperver, münevver, zeki bir kumandanmış. Daha kandisini görmeden yavaş yavaş sevmeğe başladık. Artık dört gözle vürudunu bekliyoruz. Hep yerlerimize yerleştikten sonra işlerimiz yoluna girdi. Para da verdiler. Bazılarımız yerlilerle, ve ecne- bilerle münasebet tesis etti. Türkçe ders veren, italyanca, fransızca ders alanlarımız var, deniz gezintileri, bahçe safaları, evlerde içtimalar yapıyoruz. Sazendesi ve hanendesi kendi içimizden mükemmel bir de saz heyetimiz var. Portakal bahçele- rine gidiyoruz, koruluklarda oca- ğımızı kurarak kuzular çeviriyoruz. Bu hayat, istibdadın gözüne çabuk battı. Bilhassa Fransız ve Italyanlarla temasımız hiç hoşlarına gitmedi. Derhal arkamıza hafiyeler taktılar. Bunlar adam başına bir tane isa- bet edeçek kadar çoktu. Bu za- vallıları ekseriya nefes nefese peşimizden koşturarak, o sokaktan bu sokağa saptırarak, kâh arabaya atlayarak, saatlarle yorardık. Fa- kat nihayet kızmağa başladık ve müracaat ettik: ği — Bizden şüpheniz ne? Ser- best ve hür isek, peşimizde bu adamlar neden dolaşıyorlar (affı şahane) bize hukuk şahsiyemizi verdi ise nedendiğer insanlardan farklı muamele görüyoruz. Ne cevap versinler? Bir kaç gün sonra hafiyeler* kalktı. Limana gelen ecnebi vapurlar- larına gitmemek şartile denizde sandallarla serbest gezmemize ve şehirde istediğimiz gibi dolaşma- mıza müsaade edildi. . .. Bugün cülüsu hümayun imiş. Trablus baştan başa donanmış, hükümet erkânı sırmalı elbiseler içinde mağrur dolaşıyorlar. (Arkası var

Bu sayıdan diğer sayfalar: