Sahife 10 .— ——— Bilmece hallini 15 gün zarfında gön- eriniz.İki hafta Sıra ile almadığınız he- diyeleri bir daha alamazsınız ! Düşük çene Memiş, 80 yaşındaki anne annesine sordu: — Büyük anne, senin neden çenen aşağı düşmüş?! Kadıncığaz bu istihzaya şu cevabı verdi: — Sana söz yetiştirebilmek için, çocuğuml!?.. Mahkemede Reis — (Maznuna) zevcenizi şimendiferin geçeceği yola bı- ğ rakmışsınız. Hâdiseyi anlatınız!.. Maznun — Mesele şudur efendim: Dostlarımdan birine zevcemin huysuzluğundan şi- kâyet etmiştim, o da onun iyi yola getirilmesini tavsiye etti. Ben ise şimendifer yolundan daha iyi bir yol bulamadım! Çifte temizlik — Dün bizim mektep te- mizlendi. — Evet. Biz de mektep tatil diye arkadaşlarla sine- fi maya gittik.. Paraları hep ben çektim. Böylelikle benim de ceplerim temizlendi |.. — İyi ya işte.. Iki temizlik N bir günde yapılmış!? 1 Yukardaki yirmi harfi 1 Nu- maradan bâşlıyarak sıra ile o şekilde diziniz ki, hasislerle tasar- ruf hakkında daima kullandığımız beş kelimeli bir odarbımesel okunsun! Bilmece O Izmirde Mihriban Niyazi H. — Bahsettiğiniz nushaların tarihlerini bil- di lerelim, Heybeliada deniz lisesi Kasabanın tozlu kaldırımların- dan her gün bir fakir geçer, ve daima: — Her kim ne ederse, kendine eder! Mısramı bir mani gibi söyliye- rek beş on para dilenirmiş. Kasabanın kadınlarından biri bir gün: — Acaip, demiş. Bu miskin herifin ağzında hep bu lif.. Her gin aynı sözü tekrar ediyor. Ben ona şimdi bir oyun oynıyayım da o (her kim ne eder, kendine edr) i görsün. Bakayım ben de mi kendime edeceğim? Hemen kollarını sıvamış. Mut- fağa inerek hamur yuğurmuş.. Yağ eritmiş.. Güzel bir poğaça yapmış ve içine iki üç kaşık müthiş bir zehir katmayı unut- mamış... Ertesi gün sokaklarde aynı terane ile geçen fakiri çağırmış ve ona bu zehirli poğaçayı vermiş. Fakir dua ederek ayrılmış. Bir iki saat mahallelerde dolaştıktan Zehirli boğaça ile fakir.. sonra şehir haricine çıkmış. Bir ağacın altına oturmuş.. İleriden yorgun, argın toz toprak içindeki ayaklarını sürüyerek bir delikanlı geliyormuş.. OBu genç fakiri görünce. — Aman baba - demiş.. Çok acıktım. Şuradan bana biraz ekmek verir misin? Ihtiyar dağarcığını açmış ve ekmeklerin içinden delikanlıya verileceklerin en iyisi diye zehirli poğaça çıkarmış. Çocuk ihtiyara düa ederek poğaçayı yemiş.. — Baba, demiş, ayaklarımda açlıktan derman kalmadı idi. Sen benim açlığımı giderdin! beraber köye kidelim de sana evimden erzak vereyim... Fakat daha bir adım bile at- madan midesi müthiş surette burkulmaya, derin iztiraplar duy- mağa başlamış, Yüzü sap sarı kesilmiş. — Aman baba..demiş. Bu po- gaçayı nereden buldun?Bu zehirli bir poğaçadır. Her sene tertip ettiğimiz —İ Akşam bilmecesi İsim; ——— Halli : 14Kânunusani 932 Ibtiyar: — Aman deme evlâdım. Diye korkmuş: Kasabada evin birinden vermişlerdi. Çabuk oraya gidelim. Acı acı bağıran gençi âdeta sürükleyerek kasabaya götürmüş. Çocuğun gözleri zehirin şiddetin- den yavaş yavaş kapanırken poğaçayi veren evin önüne gelmiş- ler. Yukardan bu manzarayi gören ve zehirli poğaçayı veren kadın deli gibi aşağı koşmuş. Kapıyı açmış, döğüne döğüne: — Eyvah benim evladım.. Benim yavrum! Diye haykırmaya başlamış. Kadın feryat ve figan ederken, delikanlı da poğaça meselesini yarım yamalak anlatmış ve kendi anasının fakirin sözünün doğru olmadığını gostermek için yaptığı zehirli poğaçayı yiyen delikanlı, gözlerini yumarak anasının kolları arasında ölmüş! Küçük müharrir “Çocuk Dünyası,, karileri arasında Resim müsabakasına hazırlanınız! Dep Geçen sene Istanbul (Türk - Ocağı) nda açtığımız resim sergisini bu sene daha geniş bir salonda küşat edeceğiz. Bugünden itibaren yaptığınız resimleri hazırlayınız! Gelecek hafta (Çocuk Dünyası) sahifesinde izahat vereceğiz. Liseler gençliğinin tanışması ve sevişmesi Ihzari toplantılara Feyziatiden talebe murahhası olarak iştirak eden Mitat Nâzım bey diyor ki... Ötedenberi liseler gençliğinin birbiriyle tanışması ve sevişmesi Jikri üzerinde, muhtelif kimseler tarafından muhtelif tezler serd- ediliyordu. Fakat bunu bir te- şebbüs halinde ilk defa ortaya atanlar Erkek Kollejinin Türk Talebe Birliği azalarıdır. Bu fikir üzerinde ilk içtima kollejde yapıldı.. Ve liseler genç- inin samimiyetle, müştereken talebesinden bir grup çalışması için konuşuldu, müna- kaşalar edildi. Galatasarayda yapılar ikinci içtima daha şümullü bir şekilde idi.. İlk iş olarak müşterek duy- gularımızı ifade edecek bir mecmua çıkarmağa karar verildi. Bu teşebbüs, beklenilen samimi- yetin teessüsü için iyi bir eleman olacaktır. Üçüncü toplantı Pertevniyalde edi. Burada mecmuaya, Türk gençliğinin içinde yaşatmak is- tediğimiz sempatiyi ifade eden bir isim kondu: (Hep birden) isimli mecmuamızı hep birden besliyeceğiz.. Bundan başka, memleketimiz- deki spor faaliyeti için dahi çok güzel kararlar verilmiştir. Senede bir günün gençliğe spor bayramı olarak kabulü bu meyandadır. Çok şey beklediğimiz bu teşeb- büsü candan alkışlar ve Türk gençliğinin bütün” enerji ve kud- retini bu güzel teşebbüse daha ilk adımda tahsis etmiş olduğu- nu bedbinlerin kulaklarına hay- kırmak isteriz.. Maarif haberleri Iki sene dönenler Lise ve orta mekteplerde iki sene üstüste sınıf dönen talebe- nin tekrar ayni sınıfta tahsile devam etmelerinin Maarif Vekâ- leti tarafından kararlaştırıldığı haber alınmıştır. Ankaradan son gelen malümata göre, bu hususta Maarif müdürlüklerine emir veril mişt O Ankarada Salim Behçet Hediyej Bayram günü Babası Muzaffere çıkıştı: — Büyük babanın elini öp- memişsin...? — Unutmuş olacaksın değil mi? — Hayır baba.. Her zaman öpe öpe eskiyecek diye kor- kuyorum!?.. Atlama şampiyonu Tramvay “son süratle gidi- yordu. Basamakta asılı olan iki çocuk konuşuyorlar: — Ya şimdi biletçi gelirsel.. — Gelsin.. — Bizi yakalar.. — Yakalasın!.: — Atlama biliyorsun galiba.. — Biliyorum yal.. — 9 milde giderken de atlıyabilir misin? Ne 9 mili be? Ben tıramvay iyice durduktan son- ra atlarım... Goğrafiya dersinde — Oğlum.. Almanyayı an- lat1.. — Müsaade ediniz de ki- tabı açıp size okuyuvereyim efendim!? Hediyelerimiz Doğru halledenler arasında 7 inci karii- mize zarif bir fotoğraf makinesi ile ayrıca 200 kişiye şeker. leme, kitap, çikolata, album, cepdefteri ve kartpostal verile. cektir. Çocuk şiirleri ÇOCUK YUVASI Mektebimizin Bir adı: Yuva. Seve, seve biz, Hergün geliriz; Güle, oynıya : Güzel Yuvaya. Bizim yuvada : Ol. Ot. Oyun var. Şarkı söyleriz; Oynar güleriz; Oynıyacak, al var; Bizde hayat var !.. Aslan Bey Zade Selma Fuat