12 Kânunusani 1932 Urla felâketi Zirai sigorta | meselesi Bu husustaki fikirler neden tatbik edilmedi? Bu sene Urla ve Kemal paşa- daki felâketin sebepleri arasında bol bol yağmur ve doludan mah- sulün bozulması da vardır. Vaktile oAnkarada (toplanan ziraat kongresinde zirat mahsulât için bü nevi tehlikeler mevzuw- bahs edilmişti. Kongrede bulunan iktisatçılarimız o sigortacılarımız, bir çok memleketlerde bu nevi teblikelere karşı tedbirler ittihaz edildiğinden uzun uzadıya bah- setmişlerdi. Nihayet ziral siğorta tesisine karar verilmişti. Arazi sahipleri zirai sigortâya her sene sigorta parası verir, kuraklık ve sel gibi tehlikelerde mahsul mahvolduğu zaman Sigorta ârazi sahibine tazminat verir. Ziraat köngresinde zirai sigorta komisyonu teşkil edilmiş, uzun bir fapor da hazır- lanmiştir. Netitede zirai sigorta teşkili fikri tatbik sahasina geçmedi. Urla hadisesinin memleketin başka sahalarında olması ihtimal dahi- lindedir. Bu gibi felâketlere karşı teşkilât yapmak lâzımdır. Felâketten sonra işi Hilâliab- merin muavehetine birakmak kâfi değildir. Tahran yolu 15 marttan itibaren seferler başlıyor Londra ile Tahran arasındaki en kisa yol yakında Bağdat hattı üzerinden Tabraha oaynlan yol olacaktır. Londradan Istanbula elen bir yolcu Toros €ksprösile Hlankın istasyonuna kadar gide- cektir. Bu istasyonla Tahran ara- sındâ otomobil seferleri yapıla- caktır. Aldığımız malümata göre, bu seferlere 15 mârttan itibaren başlanacaktır, Romanya hududunda Bükreş 11 (A.A.) — Hudüt muhafızları, omutât ihtarlardâh sonra hududu geçmeğe teşebbüs etmiş olan bir takım Aİ ateş etmiştir. Bir maktul böş yaralı vardir. Irakın istiklâli Ekalliyetler ve ecnebiler için İraktan teminat Vermesi istehiyor Irakın istiklâline döğrü Yeni bir adım daha atılmıştır. Italan atisi hâkkında tetkikat ile (meşgul Cemiyeti akvamın daimi mandalar komisyonu Fapörünü ikmal ve neşr- etmiştir. Bu fapor 25 kânunüsa- nide Cemiyeti aâkvâim meclisine verilecektir. Mandalat komisyonu (Irakın istiklâle ve Cemiydti (o Akvam aralığına (ehliyet ve kabiliyeti baiz bulunduğunu tasdik etmiştir. Yalniz komüsyon bir meseleyi meclise bırakmıştır: Lisan, ırk ve mezhep cihetinden akalliyette kalan anasırın himayesi için yeni hükümetin teminatı lâzıme verip vermiyeteğini metliste kararlaş- tınlacaktır. Iraktaki ecnebi tebaanın menafii hakkında teminat itasını gene meclis kararlaştıracaktır. Komis- yönüh #ütalâasina göre Irak hükümeti Cemiyeti akvama karşı resmi ve umumi bir beyanname ile akalliyetler ile ecnebiler hak- kında teminat verelidir. GÜNÜN HABERLERİ Çinde harp Mançuride vaziyet gittikçe karışıyor Londra 11 — Çinde karışıklık devum ediyor. Bir çok nazırlar işlerini bırakarak Şanğhaya git- mişlerdir. Ortada kuvvetli bir hükümet görünmiyor. Çinin ekseri yerlerde haydut çeteleri dolaşmaktadır. Bunlardan bazıları binlerce kişiden mürek - keptir . Beş bin o hayduttan mürekkep bir çete bir Japon müfrezesini ağır zayıata uğratmış- tır. Imdat kuvvetleri gelince Çin- liler kaçmışlardır. Japonlardan bir kaymakam, 4 zabit, 15 nefer ölmüştür. 20 yaralı vardır. Lehistan güzellik kraliçesi Son güzellik omüsabakasında Lehistan güzellik kraliçesi intihap olunan mis Javimos Molinska aleyhinde zenci Groboski tara- fından Los Angelosta talâk dâvası açılmıştır, M. Groboski zevcesinin kendisine eza ve cefa etmesini davaya sebep göstermiştir. Bu kadın Amerikadaki ikamet müddetini geçirmiş ise de izdivacı sayesinde ibraç edilmekten kur- tulmuştu. Eğer kocasının açtığı dava neticelenecek olursa kadın Amerikada tard edilecektir. M. Briand Ftansa hariciye nazırı istifa etmiyor Paris 11 (A.A. ) — Hariciye nazırı M. Briand'ın istifa edeceği haberi tekzip ediliyor . M. Briand ın yakın dostları diyorlar ki: Gazetelerde ne sebepten dölayı istifasından bahsedildiğini atli- yamıyoruz. M. Briand'ın o böyle bir tasavvuru oldüğuna dair ne Reisicumliura ve ne de başvekile mektup yazmamış olduğunu temin edebiliriz. Hakikat halde, M. Mâğinöt'ün vefatının ferdasında M. Briand M. Laval ile telefotila görüştüğü sırada başvekile Mağinos'un ebedi gâybubeti dolayısile yeniden ka- bine teşkili icap eylediği takdirde hariciye nazırlığını emrine amade bulundurmakta olduğunu söyle- mekle iktifa etmiştir. Fakat bugün vaziyet, bü değil dir. Kabinenin müşterek istifası ibtimali bertaraf edilmiştir. Yal nız Mâginot'un hâlefini tayin etmek meselesi #h&vzuubabistir. Bü beyâmat, açılâak olan buh- rarım alacâğı istikamette amil olcak yeni bir unsur ortaya atmakta olmasi dolayısile gece siyasi rmahafilde şiddetli tefsirlere yol açmıştır. Lâtin matbuatı kofgresi Kahire 11 (A.A. ) — Lâtin köhgresinin Oküşat o celsesindöh sonra, başvekil Sıtkı Paşa tara- fından bir çay ziyafeti verilmiş- tir. Bu ziyafette saray ve hükü- met erkâm ile, sefirler heyeti, Mısır ve ecnebi ekâbiri hazır bulunmuştur. Tamirat işi Fransızlar henüz karar vermediler Alman eşyasından fazla resim almağı düşünüyorlar Berlin 11 ( Hususi) — Alman- yanın artık tamirat parası vermi- yeceğine dair başvekil tarafından vuku bulan beyanat Almanyanın ber tarafında büyük bir memnu- niyetle ( karşılanmıştır. & Bütün Almanlar bu fikre iştirak ediyor- lar. Alman gazeteleri neşrettikleri makalelerde Almanyanın şimdiye kadar tamirat namile verdiği paradan uzun uzadıya biler. yorlar, Bütün Almanlar bu meselede müttehit hareket etmek kârarın- dadır. Paris 11 (Hususi) — Almanya- pın son karârı etrafında gâzeteler uzun uzadıya heşriyatta bulunu- yorlar. Gazetelör umumiyetle bu kararı tenkit etmektedir, Frâhsız hükümetinin nasıl bir siyaset takip edeceği henüz malüm değil- dir. Lahey mahkemesine müracaat düşünülüyor. Almanyaya karşı kredi açmak suretile yapılan yardıma nihayet verilecektir. Bundan başka Al- manyadan gelecek eşyadan fâzla resim alınması da düşünülüyor. İngiliz başvekili vaziyet beynel- milel bir mahiyette olduğundan meselenin beynelmilel bir konfe- ransta tetkiki lâzım geldiğini söylemiştir. Yeni tevkifler Gandinin zevcesi de tevkif edildi Ahmetabat 11 (A.A.) — Ma- hatma Gandinin zevcesi Madam Gândi ve Hint Birliği kongresi ikinci reisi M. Petelin körimesi Matmâzel Maniben; bu sabah Sürat mihtakası dahilindeki köy- lerden birinde tevkif edilmişlerdir. Bombây, 11 (A.A.) — Bombay mahkeme riyasetinin baş hâkimi, silâhsız itaatsizlik hareketile alâ- kadar olarak 5 kişiden fazlasının, kafileler, o toplanmâlâr ve sair içtimaların Bombay şehri dahilinde iki ay müddetle menedilmiş oldu- gunu bildiren bir kararname neşretmiştir . Şimendiferler Halep kongresinde mühim kararlar verildi Halepte toplanan şimendifer konferansı dağılmıştır. Bu konfe- ransa yataklı vagonlar şirketinin Türkiye şübesi müdürü Hüsnü Sadık bey de iştirak etmiştir. Hüsnü Sadık bey konferans hakkında bir omuharririmize şu malümatı vermiştir. —Hâlep konferânsında Semplön eksprösimin tarifeleri tetkik edilmiş ve yeni kârârlâr verilmiştir. Konferansta Londra - Bağdat yolu da görüşülmüştür. Tarifeler- de yapilan tadilât üzerine Lofidra' dan Bağdada 7 günde gidilebile- cektir. Evelce bu müddet 8gündü.Şimdi Istanbüldan Bağdada, 4 günde idilecektir. Londra - Bağdat yo- unun 24 saat azaltılması ehemmi- yetle karşılanmıştır. Bu bat âynı zamanda Hindis- tanla Avrupayı yekdiğerine bağ- lıyan en kisa yoldur. İngiltere'de fena hâvalar Londra, il (A. A.) — Evvelki akşam Londra'da, cenubi Ingil- terede ve Manş denizinde gayet müthiş bir fırtına çıkmıştır. Hasa- rat, o kadar mühim değildir. KIVIRCIK PAŞA 1552 Büyük Milli Roman — Sen biraz yavâşlal diyerek on, ön bes adim ileriledi. göğsün deh anahtarı çıkardı; kilidi açti; içeri girdikten sonra kapıyı ara- lik biraktı, Şehri de, sağına soluna bakma- dan içeriye daldı. Yukarıda, Çeşmicellâdin kah- kahalarına Veyselin yayık yayık sözleri karışıyordı : — Val olmaz Veysel bey- ciğim, billâhi olmaz. Elâlem bize ne der? — Emrin başım üstüne ânam babam, ama Şimdi keyfime do- kunma ; şu dini kınalı kafes açıl sın; nefes alalım! Gelecek mahal- leli değil mi, imamının da, muhta- rının da, bekçisinin de ervahını bir kalaylâyayım da.. Veysel bey alıp vermiş, ağzında metelik dönmiyordu. Şehrinin diz bağları çözülmüş, titriyor, Seher hanım arkasından iterek : — Böyle celâlli celâlli söyle- nişine bakma; şeker gibi deli- kanlı... o Geldiğimizi (duydular, haydi çıkalım. Geciktiğimize bir mana vermesinler! diyordu. Oda kapısına geldiler. Seher öne düştü. Gözlerini süze süre, kırıta kırıta: — Verin bakalım müjdemi! diyerek (Veysel beyin önüne dikildi. — Müjdeni değil, canımı al, ablacığım!,. Gelen Yâkomi mi, yoksa arap Mehmet mi? — Şehri beyi istemediniz mi beyceğizim, işte emriniz muci- bince onu getirdim | Veysel rakıyı yuvarlarken ya- rım bıraktı ; — Gelsin moruk, büraya! Daha odaya adımını atmadan kölündan yakâladı : — Çal oradan, ciğer köşem bir çifte telli! Şu sakallı ile karşılıklı oOgöbek (o kiviracağız! Kümahdasını dayadı. Şehrinin karşisina geçmiş : — Nay nay nay nay nam... Nay nay na... Nay nanam!.... Diye parmaklarini Şıkırdatarak omuz titretiyor * — Ulan oyna! Kart hamam tellâğı gibi kıritma! diyordu. Çifte telli daha bitmeden. — Gözbebeğim, bir zeybek vur! Şu köreveti perdahlıyi zıp- latalım! Emrile ahengi değişdirdi. Şehriyi yakalar yakalamaz set- resini, . yeleğini çıkarttı. Zeybek dizliğine benzemesi için pantalo- nunu yukarı sıvâtti; kuşağından çektiği kocaman bir biçağı beline söktü. — Oyma it oğlu it, bizi eğlen- dir | harasinı attı. Şebri, bitik halde, kol süllaya, ayak ata dur- sun, Seher oVeyselin kulağına eğilmiş, — Adamcağızı masa başından kaldırdım. Paşanın tınaslar gibi yazılarını yazıyordu. Hatırınız için geldi. Bari bir sigaracık içsin, bir kadehcik rakı yuvarlasında kendini toplasın! diyordu. Veysel, bardağın yarısına kadar rakıyı doldurur doldurmaz; ortada dört dönen Şebrinin dudaklarına yapıştırdı. — Çek keratal diye hepsini ağnna boşalttı. Zeybek oyunu, iki üç kerre yeni baştan tekrarlandı. Sonun- cuda Veysel de meydana fırlaya- rak, karşılıklı tozu dumana kat- tıktan sonra soluya soluya min- derlere yıkıldılar. Veysel, mindere sırt üstü uzan- | Müeliiti: Sermet Muhtar mış, ayaklarım Şebrinin butnuna sokmuş, — Çekelim içelim bülbülüm!.. Doldur, ver; rakı bittise şarap ver, bira ver, zehir verl.. Şu sakalına yandığım ağa beye ver amma sülük gibi eteğime yapiş- masın, yanımdan postu çeksin! Diye söylenip duruyor, Şehrinin ise yalnız suratı kıpırdayor, Se here kaşlarile rakı şişesini gös- teriyordu. Veysel birden #ıçradı. Yalpaya yalpaya, belindeki altıpaları kılı- fından çıkarak masanın üzerine fırlattı. Şehri de, saniyesinde yerinden zıplamış, gömleğinin önünü ka- vuşturarak : — Emredersiniz arslanım, tosü- numi nakaratile kandilli temef- nahlara başlamıştı. Tepsiden bir midye tavası ağzına atarken Veysel gürledi: — Hergeleliğin âlemi yok, siyah havyara ne dokunıyorsun?, Ulâ fasulya piyazı nene yetmi- yor? — Ekil ve tenavül eylediğim havyar değil, bir adetçik midiye beyzadem. Maazalik arzunuz veç- hile fasulye piyazını da yiyeyim, Ne emir ve irade buyuruluyorsa makbulüm odur. — Gözünün ateş böceğine yandığım, bir gazel söylesene... — Müstağnii arz ve beyandir ki çakeri kemineleri... — Kavanozu yaldızlı gene ma“ vala başlama. Karşındaki kimdir biliyor musun? Bana, Etyemezli Veysel derler. Aaaayt|... Narayı bâsarken Seherle Çeş- micellât, etrafına diz çökmüşler, — Aman paşam, canım paşam. Kapında kulun, kölen, hoşhoşun olalim. Merhamet et. Mahalleli başımıza üşüşecek; elâleme rezil ve rüsvay Oolacağiz; yerin dibine geçeceğiz! diya bir ayağını bıra- kıp ötekine kapanıyorlar, bü laf- ların hiç biri Veyselin kulağına girmiyor, —Isterse padişah tâhtındân inip buraya gelsin. Anâsını, avradını... diye ağzını açıp gözünü yumuyordu Şehri, minderin kenarında tar- top büzülmüş, boyüna dua okuyor, Veysel de azıttikça azıtıyor: — Put gibi ne duruyorsün? Hâlâ balayakmısın Modâ bürunlü kartoloz? diye köheylânlaşıyordu. Şehri baktı ki kurtuluş çaresi yök. Çarsi necat çağlayanın akıntısına kendini vermekte. Bir iki öksürüp mendile tükürdü. Pes perdeden gazeli tuttururke Veysel bir daha haykırdı: (Demamı var) 1 Aylık abone 150 kuruş Mühterem karilerimize kolağlık Karileriinizden ârzu edenler 150 kuruş mukabilinde gaze- için abone temize bir öây olâbileceklerdir. Gazetemize bir aylık abone kaydedilecek muhterem oku- yucularımızdan ricamız: 150 kuruştan ibaret olan aböne ücretini imüddetlerinin hitammdan evvel ve vakti zamaninda idaremize göndermek. Aksi takdirde gazete irsalâtinda (oteahliur vukubulur ki bunu muhterei: kari'lerimizin de arzu etmiyeceklerinden eminiz.