A. MMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMJMMM 10 “Teşrinisani 1931 SERER, Sahife 7 “Gediz,, kenarında bir akşam: “Benim ismim Fatı, kardeşimin ki Fatma öbür kardeşiminki Fadime.. Öbürü..,, «Kelkül — Hindi,Bardacık — Incir, Püskürgeç - Tulumba Kamış — Surahi, Dendi kahbecik — Hay külhani... Gediz köprüsü Otomobilimiz büyük bir köprü- den geçti.. Aşağıya baktım.. Ağır ağır, heybetli heybetli akan bir su.. Sordum: — Gediz!.. dediler... Altı gündenberi denizi görmemiştim.. Altı günlük deniz hasreti hiç bir şey değilmiş gibi görünür... o Fakat bir Istanbul çocuğu için altı gün deniz dâus- sılası epiçe bir hasrettir... Gediz denizden uzakta bulunan Istanbul- luların dâussılasını unutturan yegâne ilâçtır.. Hem isimlerde birbirine çok benzer: Gediz; deniz... * “. Gediz kenarında bir köydeyiz.. Etrafımızda ( balçıktan Odamlar -burada eve ve ahıra dam derler- var.. Otomobilimiz (Oköye (girince etrafımızı irili ufaklı bir çok çocuk sardı.. İçlerinde koca koca gelinlik kızlar da vardı... Hep bir ağızdan bağırmağa baş- ladılar: — Kaztav.. Kaztav!. Benim anlamadığımı rehberim izahat verdi: — Gazete isteyorlar. Gazetelerimizi verdik. Geceyi köyde geçirmek lâzım geliyordu. Otomobilden indik. Tütün tarla- ları arasından geçerken etrafıma bakındım. Tarlalarda çalışanların ekserisi kadın.. Hiç şüphe yok ki Gediz kadınları dünyanın en ça- lışkan kadınları. Bizim Istanbul- daki kadın birliği âzası gelsinler de burada kadınların nasıl çalış- tıklarını bir görsünler,. * “» Arkadaşım fotografa davranın- ca genç kız gülümsedi: — Suretimi mi alacaksın?... diye sordu. Fotografını çektirmi- yecek zannettik.. Fakat aldan- mıŞIZ; — Çekin emme vebali senin boynuna. Fotoğrafı çektikten sonra ahbap olduk.. görünce Ismin ne hanım?.. — Fatı. — Fatma yani.. — Ah... Fatma benim garda- şım.. Benim ismim Fatı.. — Siz kaç kardeşsiniz?.. — Beş.. — Niçin böyle biribirine ben- ziyen isimler takmışsınız.. — Ah benzemez. Ben Fatı, öbür gardaşlarım da biri Fatma, biri Fatış. biri Fatoş, biri Fadime... Sonradan öğrendik ki Fatma, senin, hemşire o am a Glee ii bm .. Fatı abia ” Fadime, Fatış, Fatoş, Fatı başka başka isimler... Aileler arasında aynı kadının muhtelif kızlarına bu örnek isimleri koymak âdeta moda,. Istanbulda da bu merak yok mu ya?.. Meselâ bizim Avni, Savni, Cavide, Cahide, Kemal, Cemal tarzında örnek isimlere rağbet ettiğimiz gibi... Daha böyle seri hâlinde moda isimler var: Ayşe, Eşe, Enşe, Işe, Inşe, İyşe.. Buraları dolaşanlar etrafı Nev- York Times muhabiri gibi gör- müşler.. Biz bu isimlerin hepsini aynı isim zannederiz .. Daha aynı toprakta oturduğumuz insan- ların isimlerini bile doğru dürüst bilmiyoruz. * v. Manisaya yaklaşıyoruz.. Yavaş yavaş etrafımızda Manisa dili konuşulmağa dilinin başlıyor.. Manisa kendisine mahsus gayet güzel bir hassasiyeti vardır. Bu dilde bazı kelimeler değişir.. Size bir kaç misal-sayayım : Kelkül — Hindi manasına gelir. Mısır — Keza gene hindi. Darı — Mısır demektir. Bardak — İncir. Yemiş — Keza incir.. Burada incir derseniz muhatabınız deh- şetli kızar.. Hümayun — Patiska manasına. Potir — Kadeh, bardak. Püskür geç — Tulumba. Kuyruklu — Akrep. Kerten — Küfe. Kanuş — Sürahi. Yavuz — Güzel Karnabit — Karnıbahar Raka — Bezelye Makot — Minder Geliş-gidiş — Hal böyle devam ederse Trapeze — Masa Piron — Çatal Bayrak — Uçurtma Pamukatı — Hallaç Muhafaza — Kutu Çekişle — Yeşil zeytin Karoça — Araba Sucuk — Köfte Köfte — Sucuk Dendi kahpecik — Hay külhanı mangsınal işte size Manisa köylerinde do- laşırken yaptığım bir Manisa lü- gatı... Sonra bu lügatın bir çok şayanı dikkat tarafları var.. Me- selâ “ilimon,a mukabil “Imar, diyorlar .. Gelecek yazımda da gördüğüm başka şeyleri yazarım.. Hikmet Feridun Ticaret odası teşkilâtı Ankara 9 (Hususi) — Ankara tiçaret odaları kongrasında ticaret odaları teşkilâtının genişletilmesine karar verilmiştir. Iktisat vekâleti teşkilâtında ne gibi tadilât yapıl ması lâzım geliğini odalardan sor- muştur. Odalar bu husustaki fikir- lerini vekâlete birer raporla bil- direceklerdir. Ispanyada reisicumhur intihabı Madrit 8 ( Hususi) — Kabine sabık başvekil M. Alculâ Zamo- rayı resmi Reisicumhur namzedi göstermeğe karar vermişse de M. Zamora bunu kabul etmek için kanunu esasirin parlamento- nun tek meclisile olmasına ve kanuni esasinin tadil edilememe- sine dair olan maddelerin değiş- dirilmesini şart koymuşlar. Çalışkau Gediz kadınları Londra mektupları — İntihap kazanıldı, fakat . iktisadi müşkülât baki.. Muhalifler avam kamarasında ancak üç sıra işgal edebilecekler Avam kamarasında muhaliflerin işgal edecekleri 3 sıra Londra 3 ( Hususi ) — İngiliz mebus intihabının kat'i neticeleri nibayet ilân edildi. Bu listeye gö- re muvafık ve muhaliflerin ka- zandıkları mebusların adedi şudur: Hükümet taraftarı mebuslar: Muhafazakârlar 470 Milliyetperver liberaller | 69 Milliyetperver amele 3 Müstakil 4 555 Hükümet aleyhtarı mebuslar: Amele mebuslar 50 Muhalif liberaller 4 Müstakil mebuslar 3 Vaziyeti şüpheli 2 59 Muhtelif fırkaların kazandıkları ve gayip ettikleri mebusluklarda şunlardır: Hükümet taraftarları : Kazanç (zayiat Muhafazakârlar 209 o Milliyetperver liberaller 28 2 Milliyetperver amele 14 o 252 2 Hükümet aleyhtarları : Amele fırkakası o9 236 Muhalif liberallık (O 10 Müstakiller 3 3 3 249 Kati netice ilân edilince iptida Ingilterede umumi bir memnuni- yet husule geldi. Herkes artık iktisadi müşkülâtın ortadan kal- kacağını, İngiliz lirasının yeniden kıymetleneceğini, hasılı bugünkü buhranın az zaman içinde zail olacağını ümit ediyordu. Fakat aradan birkaç gün geçince bu his degişmeğe başladı. Iktisadi müşkülâtın izalesi (zannedildiği kadar kolay olmadığı anlaşıldı. Bilakis yapılacak yeni gümrük tarifelerinin umumi hayat üzerinde | çok fena tesirler yapmasından, geçinme masrafını arttırmasından korkuluyor. İ Ingilterede şimdiye kadar hariç- | ten gelen eşyadan pek az gümrük alınıyordu. Yeni hükümet yerli mahsulâtı himaye için gümrük resmini artıracaktır. Bunun neti- cesi olarak tabii fiyetler yükselc- cektir. Diğer taraftan İngiliz lirası yükselmek şöyle dursun yeniden bir miktar düşmüştür. Bunun için şimdi her kesi bir düşünce almıştır. En koyu hükümet taraftarları bile bu neticeden pek memnun görünmeyorlar. Mecliste muhalifler ancak 3 sıra işğal edecek kadar azalmışlardır. 556 mebus içinde 59 mebusun sesi pek işidilemeye- cektir. Halbuki kanunların uzun uzadıya münakaşa edilmesi İngil- terede adettir. Bu münakaşada daima muhalefet büyük bir rol ifa edemiyeçeklerdir. Hele muhalifler vaziyeti çok karanlık görüyorlar. Loit Corç dün irat ettiği bir nutukta aynen şu sözleri söylemiştir: “ İntihabın neticesi (İngiltere için büyük bir harp kayıp etmeğe muadildir. İngiltere bu intihap neticesinde 80 sene geri gitmiş- tir. Bugünkü vaziyetine gelmesi için daha 80 sene çalışmasılâ- zımdır. ,, lotihabın bu kadar kat'i netice vermesinde Başvekil M. Makdo- naldın büyük bir tesiri olmuştur. Geçen mektubumda da söylediğim gibi İngilterede kadın intihap edicilerin omiktarı (o erkeklerden fazladır. Kadınlar ise güzel yüzlü, yahut aşk kahramanı olan erkek- lere daha ziyade rey veriyorlar. M.Makdonald da bunların ikisi- de vardır. Yaşı epice ilerlemiş olmasına rağmen bir erkek güzeli addedilebilir. Saniyen amele sını- fından yetiştiği halde (vaktile kibar bir kızı teshir ederek onun- la evlenmeğe muvaffak olmuştu. Zevcesi öldükten sonra katiyen evlenmemiş, onun hakkında pek ince, Şiir addedilecek (kadar yazılar yazmıştır. Bu suretle ka- dınlar arasında hakiki bir kahra- man olmuştur. Bir çok amele de Makdonaldın şahsını tanıdığın- dan ona rey vermiştir. Her ne olursa olsun yukarıda söylediğim gibi şimdi ingilterede herkesi bir düşünce almıştır. Yeni kabine pek güç şerait için- de işe başlıyor bakalım muvaffak olabilecek mi?