26 Teşrinievvel 1931 Mi” AKŞAMDAN AKŞAMA Gazeteci mektebinde okuyacak gençlere bir tavsiyem... Bir gazetecilik mektebi açılı- yormuş... Yok hani: Mektepte ben de okumıyacağım demiyorum! Da- rülfünunumuzun muktedir profe- sörleri bize, mesleğimizin henüz bilmezliğimiz nazari (o gavamızını öğretirlerse, elbette istifade ve istifaya eyleriz ! Lâkin biz âciz praticien'lerin ( > pratisyen'lerin ) de istikbalde gazeteci olacak gençlere nakletmek istediğimiz naçizane tecrübelerimiz var. Ey gazeteci mektebinde oku- yacak gençler | Sözüme iyice kulak verin: Şayet gazetecilikte muvaffak ol- nmağa niyetiniz varsa, zinhar, zinhaaar kendinize eş dost edin- meyin. Bilâkis, teklifsiz, ahpap çerçevesini mümkün olduğu kadar daraltın; kabilse, öz biraderinzle selâmı sabahı seyrekleştirin. Halbuki, siz, bunun aksini zan- nediyordunuz, değil mi? Zanne- diyordunuz ki, bir gazetecinin ne derece çok dostu olursa, muvaf- fakıyeti de derecededir, Muare- feler çoğaldıkça faaliyet de artar. Bühtan! Mesele hiç de böyle değildir. En mücadeleci fransız gazetecisi L&on Daudet, seneler- den beri evinde kapalı oturmuş; hiçkimseyle konuşmazmış; hadi- satı okuyarak takip edermiş. Fransanın en fazla okunan mu- harriri“ olan oOCleman Vautel'i, imkân yok ziyaret edemezsini; Le Journal'ın kapıcıları müraca- atçıları atlatır: “Ne söyliyecek- seniz, yazıp gönderin!,, derler. Niçin mi? Zira bir gazeteci için, dost ahbap bolluğa ancak zararı tevlit eder. Faraza, bir tüccarla bir baloda tanışırsınız; tüccar anlatır, siz anlatırsınız; çok geçmeden hah hah hah, hih hih hih içli dışlı oluverirsiniz. Size ; — Canım şu gümrük müdür- lüğünün gösterdiği (omüşkülâta bakın ! - diye anlatmağa başlar. - Tüccarın menafiini şöyle, şöyle, şöyle sektedar ediyorlar. Ve, bunu, gazeteye yazmasını rica eder. Eh, dost kalbi kırılır mı? Cızırdatırsınız. Ertesi gün, gümrükteki ahbap bir müdürden telefon : — Aşkolsun, aşkolsun... Öyle bir yazı. yazmışsın ki, bana, az daha işten el çektireceklerdi. Bunca yıllık hukukumuzu çiğne- din. Bari haklı olsan: Biz, şahsi sermayeyi koruyacağız diye hazi- nenin aleyhine mi muamele yapa- cağız? Rica ederim, tavzih et, Yoksa bozuşuruz. Hem sen Ser- bes fırkacı mısın ki, devlet ser- mayedarlığının aleyhinde bir vazi- yet alıyorsun? Haydi sarılırsınız gene kaleme. Hem taşı bu sefer ters tarafa atarsınız, hem de kurbağayı ür- kütmemeğe çalışırsınız. Ahbabınız çok olursa hikâye de Terkos şirketi Su meselesi için yeni tekliflerde bulunuyor Hükümet tarafından verilen karar üzerine terkos tesisatının satın alınacağının noter vasıtasile terkos şirketine bildirildiğini yaz- mıştık. Haber aldığımıza göre bu tebliğ üzerine Ankaraya giden şirket müdürü M. Kastelno, İstan- bulun su ihtiyacı için büsbütün yeni tekliflerde bulunmak için bir proje hazırlamıştır. M. Kas- telno Kadıköy ve Üsküdar cihe- tindeki Elmalı suyu müstesna olarak ahiren evkaftan belediyeye devredilen Kırkçeşme ve Halkalı sularının da terkos suyu ile bir- leştirerek | İstanbul suyunun bir elden idare etmek istemektedir. M. Kastelno, bu iş için beledi- yeye bir miktar avans vermeğe de muvafakat edileceği fikrin- dedir. Belediye mahafili, şimdiye ka- dar bir çok tecrübe yapıldığı için M. Kastelnonun bu teklifle- rini pek ibtiraz ile karşılamak- tadır. Ancak belediye kanunu imtiyaz müddeti biten şirketlerin belediyeye devrini emrettiği için yeni şekil için her halde belediye ile anlaşmak lâzım geldiği iddia edilmektededi yazamazsınız. Faraza, kahramanı- nıza “ Feriha hanım ,, , diye bir isim koydunuz da, “Feriha hanım,,, hikâyede, kocasını aldatıyorsa sizin tanıdığınız ne kadar “Feriha ha- nımın kocası, varsa işkillenir, kuşkullanır. Vakalarla da öyle: Tanıdıklarınızın başından geçmiş- lere benziyenleri (o yazamazsınız; alınırlar, gocunurlar.. Ecnebilerle tanışırsanız millet- lerine dair yazamazsınız: Beyaz Rus'lara (o acırsanız Bolşevik'ler kızar; Bolşevik'lerin sanayii iler- liyor deseniz Beyaz Rus ahbapla- rınız selâmı yarım verir. Gazetecilerin hiç dostu olma- malıdır: Patron muharririn dostu olursa omuharrir avans ister (patron zarar görür); patron angarya verir (muharrir zarar görür). Selâmi ve Hilâli ile dost olmanın bile dünya kadar zararıni görüyorum, obinim yazılarımın tashih provalarıni dikkatli gözden geçirmiyorlar : “Adam (Vâ- Nü) dostumuzdur, sesini çıkarmaz!, diyorlar. Her sahada bu böyledir. Hülâsa, genç ve müstakbel meslekdaşlarıma tavsiyem; Gaze- tede muvaffakıyetli makale yaz- mak istiyorlarsa, hiç ahbap, dost edinmesinler. (Wâ - Na) ŞEHİR HABERLERİ Gazi köprüsü Dahiliye vekâleti kambiyo müsaadesini verdi Gazi köprüsünün inşasına mük- tazi olan kambiyo müsaadesi ev- velki gün telgrafla vekâletten belediyeye bildirilmiştir.Bu telgraf, vali ve belediye reisi Muhiddin be- yin Ankaraya hareketinden evvel geldiğinden Muhiddin bey derhal muavinleri Hâmit ve Nuri beylerle bu mevzu etrafında görüşmüştür, Gelen kambiyo müsaadesi 200 bin Ingiliz liralıktır. Yani bir bu- çuk milyon Türk lirasından fazla- dır. Esasen Gazi köprüsü için vesaiti nakliyeden toplanan rüsum 900bin liradır. Münakasa açılmak üzere daimi encümen tetkikata başlamıştır. Gazi köprüsü için senede 220 bin lira toplanıyor. Esasen evvel- ce fransız mütehassısı M. Piju'ya köprünün projesi yaptırıldığı ve bu zat proje ile beraber mali- yet fiatına dair bir de liste ver- diğinden münaksa ilânı için icap eden şartlar gayet kısa müddet içinde tanzim ve ilân edilecektir. İhale en aşağı üçay sonra yapılacaktır. Köprünün inşası ve tamamen mahalline konması da bir sene sürecektir. O zamana kadar köprünün bir buçuk, iki milyon lira birikmiş parası ola- caktır. Köprü ihale edilir edilmez belediye peşin olarak hiç para vermiyecektir. Belediye tanzim edeceği şart- namede (malzemeyi (muayene ettirmek için beynelmilel fen mürakebe heyetlerinin mütalâasını alacaktır. gm Amca Bey'in Karikatür müsabakası ie (Aşağıda, çerçeve içindeki fıkrayı lütfen kesip saklayınız.) — Senin baban da be- yaz, annen de!l.. Sen niçin böylesin ?.. — Ben gece yarısı doğ- muşum da !... 12 gün sıra ile ve bu şekilde karikatürsüz fıkra; 12 gün de sıra ile fıkrasız karikatür neşredi- lecektir. 24 gün zarfında 12 fikra ile 12 Karikatürün neşri hitam bulduktan sonra bu fıkraların karikatürlerini bulacak ve bunları birbirine raptederek o matbaamıza göndereceksiniz. o Gönderilecek hal varakalarının kabulü için ayrıca i müddet tayin ve ilân edilecektir. Amca Beye göre... Nümerotaj Yanlış numaralar ne zaman tashih edilecek? Defterdarlık Fatih ve Eminönü kazalarında emlâkin yeniden tah- ririni oyaparken (o evvelce boş bulunan arsalardan (bazılarında yeni binalar yapıldığı için bina- ların teselsül numaralarından larının değişmeşi zaruri görül tahrir memurları muvakkat nutna- ralar koymuşlardı. Defterdarlık bunun üzerine belediyeye ınüru- caat etmiş, nümerotajın buna yöre tashibini istemişti. Belediye, şim- diden bu işi yapmaktansa bütün İstanbul tahriri bittikten sonra numara hatalarını düzelteceğini defterdarlığa bildirmişti. Defter- darlık, İstanbulun bütün emlâk tahririnin çe zaman biteceği meçhul olduğundan bu noksanların tamamlanmasını belediyeden iste- miştir. Belediye bütçesinde bu hususta tahsisat olmadığı için şayet mec- lis yeniden tahsisat verirse bina- ların teselsül numaraları yeniden tanzim edilecektir. Raşit rıza temsil heyeti Karadeniz türnesine çıkat Ra- şit Rıza temsil heyeti Zonğul- daktan şehrimiye avdet etmiştir. Heyet, İstanbulda 5 temsil verdikten sonra Edirneye gide- cek Edirnede 10 temsil verdikten sonra kış temsillerine başlamak üzere şehrimize döneceklerdir. Ticaret kongresi Murahhaslar Ankaraya harekete başladılar Ankara'da Ticaret odaları kon- gresi salı günü açılacaktır. İktisat vekili Şeref B. kongrede bir nutuk irat edecektir. Kongrede buluna- cak murahhaslar dünden itibaren Ankaraya gidiyorlar. Ticaret odası umumi kâtibi, Zahire borsası umumi kâtibi Âli, Ticaret müdürü Muhsin beyler Ankaraya gitmiş- lerdir. Deli mi değil mi? Bursa hapishanesinde bulunan mahkümlardan (Mehmet oğlu Mehmet isminde birisi orada delilik alâmeti göstermiştir. Meh- met müşahede altına alınmak üzere mahfuzen İstanbula gönde- rilmiştir. Tıbbı adli oMehmedi müşahede altına alarak raporunu AVDET Diş tabibi Mehmet Muammer bey Avrupa seyahatından avdet etmiş, ve bastalarını kabule başlamıştır. Ahenk “ Necdet Rüştü, denize düştün,” 7. Necdet Rüştü denize düşer, Necdet Rüştü - (Vâ- Nü ) nun yazdığı gibi - 25 kuruşa manzu- melerini kaptırır, Necdet Rüştü parasızdır, Necdet Rüştü sıhhatine aldırış etmez, Necdet Rüştü klasik Şair tipinin en son kalan nümu- nesidir. Necdet Rüştü de - yaşı genç olmasına rağmen - harpten evvelki neslin derin hayranlığı vardır. O hâlâ sevgilisini rüyada görerek uyanır, ağlar.. İşte son neşrettiği “ Ahenk ,, ismindeki küçük kita- bından bir manzume : Bir bıçak parçalıyor kalbimi sandım bu gece Seni rüyada görüp böyle uyandım bu gece Hasretinden yanarak ismini andım bu gece Gözlerimden dökülen yaşla yıkandım bu gece Necdet Rüştünün su ile başı pek hoş değildir. Eh hakkı da yok değil. İnsanlar topraktan yaratılmıştır malumya..Necdet işte topu tupu bir kere denize düş- müştür. Bir kere de göz yaşlarile yıkanınış.. Şaka bertaraf fakat manzume- deki içten hayranlık, yarı rüyada görüp uyanmak, uyandıktan sonra da maşukanın ismini fısıldamak bugünün gençlerinde pek nadir bulunan meziyetlerdendir. Harptem sonru artık o gençlerin rüyada görüp ağlayacak zamanları çoktan geçmiştir. Fakat Necdet Rüştünün orjinalitesi buradadır işte.. Her- kesin: “Trum, tram, tram makineleşmek istiyorum.,, Diyerek Nazımı taklide yelten- diği bu devirde Necdet hâlâ gece yarısı aya karşı yatağında ağlıyor... Fakat ağladığını da ne içten ne candan anlatıyor : Ren canımdan bıktım amma hasrtinden bıkmadım < Silme kalbinden > .. demiştin bak sözünden çıkmadın Ben canımdan bıktım amma hasretinden bıramadım Bin günüm uğrunda gitsin bir görün rüyada sen Çıkmıyorsun çünkü aklından benim dünyade sen Gözlerinden yaş gelir, geldikçe her gün yada sen Ben canımdan bıktım amma hasretinden bıkmadım Hikmet Feridun AKŞAM ABONE ücretleri — Türkiye Ecnebi SENELİK 1400 kuruş (| 2700 kuruş 6AyLık 750 >» 1450 > 3AyLıK 400 > 80 > doğrudan idaresi namıua gay” Abono ücretleri doğruya AKŞAM gönderilmelidir. Adres tebdili için yirmi beş ku- ruşluk pul göndermek lâzımdır. Cemaziyelahır 14 “— Ruzuhuzır :174 5. İmsâk Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı E. 11,28 18 643 939 12 13i Va. 443 623 11,58 14S4 1715 1847 — Şu tarzı kadim mısraları len, | « Ye, içi Anma gamı ferdayı, sana | «İç bade, güzel sev varıse aklı şuurun,| (OA. A. — Eğer (Edison) da bunları dinle Amca bey, bak ne güzel: aşır» | ısmarladılar mı bu yalan dünyayı? » Dünya var imiş, ya ki yoğolmuş ne | okumuş olsaydı şimdi dünyanın hali ki nico olurdu diye düşünüyorum mirimi Ne düşünüyorsun Amca Bey? ccecococo0o0o0O0OY