kat tutumun düzeltilmesi yolunda temaslara başladılar. Şimdi İzmirde, bakanlığın, bu teşebbüsler karşısında göstereceği reaksiyon merakla beklenmekte ve ilk tutum muhafaza edildiği takdirde İzmir Fuarının beynelmilel hüviyetini kaybederek bir yerli mallar sergisi yahut eğ- lence panayırı haline geleceği ileri sürülmektedir. Basın — Kennedy'nin öldürüldüğü gece en çok çau- şanlar hiç şüphesiz Amerikan Haberler Merkezi - USIS - mensupları oldular. Merkezin ışıkları sabahın ilk saat- lerine kadar yanık kaldı. Telefonlar birbiri ardına ça- liyor ve gazeteciler suikaste dair daha etraflı haberler almak için çırpınıyorlardı. Bu arada İstanbul Amerikan Haberler Merkezinden İstanbullu basın mensuplarına verilen bir haber kısa bir süre için de olsa dudaklara küçük birer tebessüm kon- durdu. Haberde: (oKennedy'nin öldürülmesinden sonra onun yerine geçen Johnson da ölürse yerine Temsilciler Meclisi Başkanı John W. Mec Cormack geçecek deniliyor ve İlişik olarak Cormack'ın bir fotoğrafı sunuluyordu. çimler — Kesin sonuçlar henüz alınamamış oldu- gu için haftalardır özlemini çektiği makam koltuğuna bir türlü oturamıyan İstanbulun yeni Belediye Başkanı m Erogan hemen her gün il seçim kuruluna uğramak» a ve “Seçim mazbatasını ne zaman alacağını” sormak» adi Heyecanlı ve hevesli Eroğan haftanın başlarında Pa- zartesi günü, Necdet Uğurun Belediyeyi temsil ettiği bir Belediye arayı olan Basın Dispanserinin temel atma töreninde karşı- laşmaları hayli eğlenceli oldu. Törene beraberinde par- tili arkadaşları olduğu halde gelen Eroğana ilk “Hoşgel- din”i Necdet Uğur dedi. Yeni Belediye Başkanı da son derece saygılı bir tavırla teşekkür etti. Bundan sonra iki başkan kısa bir süre sohbet ettiler, Bir ara söz seçim- lerden açılınca Uğur, Eroğana : “— Gelin artık Nuri bey!..” diye sitemde bulundu. Günlerdir seçim kurulunun bulunduğu binanın eşiğini ve telefonlarını aşındıran Eroğan bu sözlerden son de- Tece memnun kalmıştı. Derin bir iç geçirerek : “— Ah beyfendi, ben de istiyorum ama... Seçim ku- rulu başkanlığı hâlâ mazbatamı hazırlamadı” dedi ve sonra &cele acele orada bulunanların ellerini sıkarak tö- ren yerinden ayrıldı, Dü nyadan Akicer Doğu—Batı — Amerikan Başkanı Kennedy'nin ge- çen hafta sonunda bir suikaste kurban gitmesi, Doğu ile Batı arasındak! münasebetlerin geleceği konusunda, bü- tin dünyada ciddi endişeler uyandırdı. Gerçekten, olduk- Sa uzun süren bir birbirlerini deneme devresinden sonra Kennedy Ve Krutçef arasında gözle görülür bir alışkanlık başlamıştı ve her iki devlet adamı da, dünya (barışını korkulu geçitlere sokmadan, karşılıklı çıkarlarını koru- arasında yeni bir deneşme devresi başlayacaktır. Diğer yandan, Kennedy'nin ölümü Batı devletlerine de, MİÇ değilse bu tehlikeli deneşme devresi atlayıncaya ka- * dar, aralarındaki anlaşmazlıkları bir tarafa bırakıp Sov- yetler Birliği karşısında tam bir cephe birliği kurmak gereğini getirmiştir. Nitekim İngiliz Başkanı Sir Douglas- Home, bu haftanın ortasında yaptığı bir konuşmada, Ba- tılı devletlerin şu sırada her zamankinden çok ihtiyacı olduğunu söylemektedir. Fakat bu birleşmenin anahtarı da, gene eskisi gibi De Gaulle'in elinde bulu- nuyor. De Geülle'lin Batı birliği konusundaki görüşlerin! den yarına kolayca değiştirmesi elbette obeklene- mez. Fakat belki Kennedy'nin ölümü üzerine, uzün bir süredir Fransa ile A.B.D. arasında kapanmış görünen görüşme kapıları yeniden açılabilir. Eğer bu görüşmeler olumlü bir sonuca ulaşırsa, Kennedy'nin ruhunun bundan yalnız mutluluk duyacağına şüphe edilmemelidir. AK1S/5