EN DÜ Kâğıt Medeniyetin aynası B" milletin harcadığı, hele kitap şekline sokarak harcadığı kağıdın fert taşına isabet eden miktarının O milletin medeni seviyesini gösteren en önemli bir ölçü olduğunda bugün kimsenin şüphesi yoktur. Türkiyenin, bu açıdan bakıldığı zaman daiha ne kadar gelişmeğe muh- taç durumda olduğu da hemen gö- rülmektedir. Gerçekten, tutulan is- tatistiklere göre, 1948 yılında adam başına sadece 1.7 kilogram olan yıl- lık kağıt sarfiyatı 1958 de 3.8 kilog- rama kadar artmış, 1963'de ise 5 ki- lograma yükselmiştir. Yapılan tah- minler, 1970 'de bu miktarın 8.3 ve 1975 te de 12.6 'ya kadar artalbilece- ğini göstermektedir Artış miktarı - nın bukadar bariz olmasına rağmen Türkiyede kâğıt harcama oranı he- nüz, ileri ülkelere erişebilmek şöyle dursun, "medeni" vasfını haiz mem- leketlerden bile çok geridedir. Bu durumun başlıca nedenini gıt temini imkânlarında arama rekir. Türkiyede kâğıt yapan ler, gösterdikleri "muazzam" meye rağmen, hızla artan ihtiyaçları karşılamağa yetmemektedirler. Bugünkü durumda İzmitteki SEKA —-Sellüloz ve. Kâğıt Sanayii— tesis- lerinin yıllık kapasitesi en çok 100 bin ton kadardır. Oysa ki muhtelif çeşitteki kâğıt ihtiyaçlarının daimi ve hızlı bir artışla 1962 'de 120 ve 1963 'te de 135 bin ton olacağı hesap- landığından, hem İzmitteki tesislerde kâ- k ge- ket yüzeyine dağıtılmasını sağlamak üzere esaslı çalışmalara girişilmiş bu- lunulmaktadır. Böylece, o kapasitesi 25 yıl içinde tam 10 defa arttırılan emektar, ve faydalı İzmit tesislerinin son gücü de tüketilmiş olacaktır. Hâlen İzmitte yapılmakta olan tevsiat işleri yüzünden fabrika o si- tesinin içinde mevcut birçok sosyal tesise yeni yerler bulunması, artık genişletilemeyecek durumdaki obazı tasımlar için de genişletme değil ran- dımanı artırma yoluna gidilmesi za- rureti doğmuştur. SEKA tesislerinin en bellibaşlı derdi sudandır. Türkiyedeki oOkâğıt endüstrisinin karşılaştığa bellibaşlı problemlerden biri de ham maddedir. Aslında ham selülozun en çok bulunduğu madde odundur. Ancak bu, her çeşit odun- dan, ayni oranda kâğıt hamuru elde S TR İİ edileceği anlamına gelmemektedir. Yeni tesisler B Yılık Plana göre, İzmitten başka yerlerde yeniden kâğıt ve sellüloz fabrikalarının yapılması ka- rarlaştırıldığından, bir grup mühen- dis tarafından bu fabrikaların en uy- gun olarak nerelerde yapılmasının daha iyi olacağı araştırılmaktadır. SEKA'nın ayrı bir binasında çalış- makta olan ve çalışmaları, herhangi bir politik gayeye hizmet etmemek kaygısıyla, gizli tutulan bu grup, ye- niden kurulması düşünülen 6 fabrika- nın bölgesini tesbit etmişse de kesin yerler henüz tam belli olamamıştır. Bunun belli olması için, ilgililerin belirttiklerine göre, henüz vakit er- kendir. Gerçekten, böyle bir kâğıt fabrikasının "Yatırım/gelir" oranı çok büyüktür yâni diğer bir deyimle, kâğıt endüstrisi kendisini oldukça geç —medeni bir ülke için— hayati öne- mi bulunan, imâli hiçbir ihtisasa lü- zum göstermeyen, ham maddesi de yurdumuzda bulunan bir maddenin dışardan büyük dövizler harcayarak getirtilmesi ekonomimize zarar ver- mektedir. Sadece .1962 ile 67 yılları arasında bu iş için 370 milyon liralık dövizin dışarıya gideceği düşünülür- se bu fikre hak verilecektir. İşte bil amaçla Beş Yıllık, Plân dönenimde, 278 milyonu döviz karşılığı oOolmak üzere, toplam olarak 553 milyon li- ralık yatırım yapılarak 8 yerde kâğıt; karton, mukavva, klor, sudkostik ve alüminyum sülfat imâl edecek fabri- kaların yapılması o kararlaştırılmış- tır. Bunlardan ilki, Bartında kurulma- sı kesinleşmiş olan "Kraft sellülozu" ve kraft kâğıdı yapacak olan fab- rikadır. Bu ayni zamanda, yarı kim- yasal olarak sellüloz da yapacaktır. Yazı ve baskı kağıdıyla, yine kraft sellülozu imal edecek diğer bir fabri- kanın da Fethiyede veya Antalyada kurulması düşünülmektedir. Bu fab- Kâğıt bobinleri "Dışardan gelen öğün olmaz, o da vaktinde bulunmaz" ödeyen bir teşebbüstür. Bu sebeple fabrika bir yere inşa edilmeden fince kılı kırk yararcasına titizlikle etüdler yapılmalı ve özellikle elde edilecek kâğıdın maliyeti üzerinde önemle du- rulmalıdır. Beş Yıllık Plânda belir- tildiğine göre, bu kadar ince hesap- lar yapılmasına rağmen yine de, yeni fabrikalar kurulduğunda birçok oçe- şitlerinde maliyet yükselmeleri olaca- ğı ve bunun da piyasada kâğıt fiyat- larına tesir edeceği kaçınılmaz- bir so- nuçlar. Belirtildiğine göre, kâğıt gibi rikanın yanma da tıpkı İzmitte oldu- gu gibi, bir "Klor-alkall" tesisi ekle- necektir. Karadeniz sahillerinin ikin- ci tesisi, Giresundaki Harşit çayının ağzında veya Rizenin İkizdere çayı civarında kurulacak Mekenik hamur ve Gazete kâğıdı yapacak fabrikadır. tamirde Güzelhisarda bir oluklu mu- kavva ve ambalaj kâğıdı tesisinin kurulması tasarlanmaktadır. Urfa- nın Birecik, Trakyanın "Saman mektedir. sellülozu" tesisi odüşünül-