YURTTA OLUP BİTENLER verilmiş olan tertip muvaffakiyetle neticelenirken, olup bütenler Yurdun emen her tarafında derhal duüyul- muştu. C.N.P. Heyeti hâdiseleri mü- sayesinde önlendiği, fakat bu gibi hâdiselerin tevalisi kar- şısında meşr müdafaa — yollarına bildiriliyor, gerekirse hürriyet mücade!lesi uğrunda can fe- da eiileceği hatırlatılıyordu. ra yaklaştırılmıyordu Gayikli hâdisesi coktan başlayan hâdiseler Zincirinin bir halkasıydı. D. P. teşkilâtı kanunların ve idare cihazının üstünde tutulduğu müddet- karşıyaydı. Tertibi, elâl n Bursaya ka- millet vekillerinden re — ediyordu. Ka- rargâhını Dağcılık Klübü gazinosun- da kuran genç milletvekili, köylerden bindir'lmiş kıtalar getirmişti. Eğer Genel Sekreter “hududu aşarsa”, Gü- lekin “Amerikan gazetelerine Türki- ye alevhine verdiği iddia olunan be- yanatlar”, dolayısıyla dokunulmazlı- 4 edeceğini Bereket Gülek “usluluk hırdutlarını"” aşmamış Ve Bayrıya iş düşmemişti. Basın toplantısı Ç arakkale dönüşü İstanbula varır vVarmaz yaptığı Basın toplantısın- sayısız ikazlara en, olup bitenlere seyirci kaldı- ği anlattı. Gülek Geyiklide, müte- Müdür Muavini Ferit Sözen €© gör- düğlünü söyledi. Halbuki Sözen hâ- dise _günu £ 11.30 sularında Ba- bir ayaküstü ştı. Hâdiselerin ce- Teyan ettiği saatte Geyiklide bulun- Ması imkânsızdı. Nitekim akşam üze- 8? & İismet inönü Gözler onda... Ti H. P. İl Merkezinde gazetelere gönderilen bültenlerde yapılan bu ga- fin ferkına varılarak, bültenin 17,18 ve 19 ncu satırlarının-ki bu satırlar Ferit Sözen hakkındaki cümleyi ihti- va ediyorlardı- silindiği görüldü. İl Merkezinin Basın Bürosu bu gaftan doğabilecek bütün neticeleri hesaba rak gazeteleri telefonla tekrar ikaz etti. Ferit Sözenin hâdiseler es- nasında Geyiklide — bulunmadığının, karalamalardan sonra bir de telefon muhaberesiyle teyidi lüzumlu Sayıl- mıştı. Basın “Dar kapı” (: eçen haftanın sonlaçında bir gÜn, İstanbulda Dünya Bzctesine bir telgraf gekil. Telgrafın altındalı: im- Za Şüydü: Aakara Cezaevincen Bey- tan Cenkçi Bevhan Cenkçi — henüz Yiırmibeşine basranamış bir Bazeteciy- di. Ulus gazetesinde mMesul müdürlük Telgraf Dünya gazetesi sahibi Fa- lih Rıtki Ataya çekilmişti. Genç ga- zeteci yaşlı meslektaşına söyle diyor- du: “Bizler nâmına fedakârlık yapa- rak girişmiş olduğunuz pazarlığın tek meyvasını basarıyia aldığınızdan dolayı tarifsiz sevinçler içindeyim. Bu kabiliyetinizden dolayı sizi tebrik e- derim”, Telgrafın çekildiği Perşembe gü- nü Ankara Cezaevine gelen gazete- lerde Falih Rıfkı Atay aleyhindeki meşhur * yotçi Menderes muvafakatnamesini Beri aldığından, düştüğü yazılıyordu. Bir manevra İg undan dört ay kadar evvel, Ulus B Bazetesi aleyhindeki Pull:am: dâ- vasının Ankarada yıldırım hıziylamc- ticelenip cezalrrın Temyizce tasdiki Üzerine -ki o tarihte, moeşhur yazıyı ilk neşreden Vatan gazetesinin du- yazıyı kendileri de neşretmişlendi ve kendi n pek hoşlanan D. P'.'li bora- zanlar “şiddetlendirilmiş şiddet ted- birleri”nin Meclisten geçirileceğine herkesi inandırmaya çalışıyorlardı İşte Falih Rıfkı Atay, insiyatifi ele alarak, artık adı altında maruf olan hareketine o sırada girişti. (Bak. Akis - Sayı 255) Pazarlıkcılar, bu harekete giriş- me sebebi olarak derhal asil gayeler ortaya attı'ar. Efendim, hapishane- ler gazeteciyle doluydu, onlar kurta- rılacaktı. Basin ar.. b “Dünyevi aynı dert bulunan Yalmanın Katıllması ve bu trlonun abesi milda- faada rekorlar kırması tebessümleri pazarlıkcılar”a, süiratle arttırdı. Hemen herkos pekâlâ an!la- mMıştı ki “Dünyevt pazarlıkçılar” ge- ne zora gelmişlerdir ve Sarolun hış- mından Bedit Faikin — kurtarılması sahnasi bu sefer Falih Rıfkı Atay i- çin tekrarlanmaktadır. Tabil herkes dilediği #.bi harekette serbestti. Ö- dilemenin fazileti de pekâlâ ko- laylıkla ileri gsürülebilir. Ama böyle İ anevra başkaları namına da tezgâha konulmuş gibi gösterilirse, o zaman mesele değişmektedir. “Dün- yevi pazarlıkcılar”, “arkadaşlar, biz hapis yatmak istemiyoruz, o kadar” demiş olsalardı. bin deraden su geti- rip herkesi beş yaşında çocuk yerine koymaya çalışmasalardı mse sesi- ni dahi çıkarmazdı Nitekim hapisteki gazeteciler ge- 4KİS, 16 EYLÜL 1958 —— .—isasr İ dd B lüni