YURTTA OLUP BİTENLER zımdı. Yalnız Üstad Belgenin iddiala- m hilâfına savcıların hiçbir şey yap- tığı yoktu. Zira hiçbir muhalif 1961 yılına kadar hiçbir kimseye gayri meşrusunuz demiyordu, Ama Üstad Belge söylüyordu. Gülünç olduğunun arkına varmadıktan sonra, ings«an ! Yalnız yo eğlendirir, xumnclük ise bir partiyi öldürürdü... nun Soğuk Harb yayınları eğlendırıci olduğu kadar, öğreticidir de... Zira Başbakan. bir odada oturmaktadır rin en büyük bir fotograr eadnkatıyla kâğıt irmesidir. kımdan Muhalefetin Üstad Belge ya- yınlarını çok ük bir dikkatle ta- kip etmesi lâzımdır! C. H-P. Gazetecinin kaderi G eyikli hâdiselerinin vuku buldu- günün gecesi, İstanhul gaze- telerinin telefonları çınladı ve Genel bera Mmakosen ayakkabısının 6 tozuyla C. TevfiN Tleri ve Hâdi Hüsman Çatalca kongresinde Cepten ne çıkacak ? H. P. İstanbul İl Merkezinin Sultan- ahmette hiyeroglifli Dikilitaş karşı- sındaki ahşap binasına gidecek ve sa- at 12'de bir Basın toplantısı yapacak- tı. Si gün, güneş tam tepede ike gazebecıler € H .P l Merkezmdey- diler. Fakat Gcnel Sekreter ortada ok getirecek uçağın geç hareket ettiği söylendi. Uçak an- cak 13'te Yeşilköye vardı. © P. nin kuruluş yıldönümü andığı gün Gemlik vapuruyla Ge- libolu istikametinde yola cıkan he- yetten iki kişi noksandı. Noksanlar- dan biri, fazla kan zayi e uçakla seyahati zurlu görülen Ulus muhabiri Ayhan Yetkiner diğeri de arkadaşını yalnız bırakmak istemiyen bir gazeteciydi . Karakurt, Tekeli Coşkun gazetecilerle sohbete daldılar. Gülek ztrak kapalı kapının arkasında mahiyeti bilinmeyen bir konuşma ya- arken hemen yanıbaşındaki oda- da romancı Mahmut Karakurt, mikrofon başında bir gün evvelki hâdiselerin dehşetini tekrar yaşıyormuş gibi gözlerini &çI- yor, elım kolunu sallıy rdu. Bu ara- nuşma- sından sıkılmaya başlayan bekleyici- leri avutmaya çalıştığı djkkatı cek- ti. Biraz işl reslnde “t ayüz” eden Ya.ş çelinin önderliği ile kalabalığın, acık- mış mideleri bastırm: sır kebapları rm, görüldü. İlhami Sancar ve Atıf Ö- dül ise, fasla katılmayarak Sultanah- met parkı karşısındaki köftecide 1Zz- Rara köfte ve piyaz ile öğle yemeği- ni geçiştirmeyi tercih etmişlerdi. Saat 13.30'a doğru Öztrak ile giz- li konuşmasını bitiren Gülek bu de- milletvekili Tekeli olduğu halde yerleşti. Tabi! bu arada odada bulunanların elleri de teker teker sıkılmıstı. Giülek ko- AŞ 4 KT 1920 İ —Elİ nn — 4 ÖĞ e e