— Şehir Röportajları İş İdarehan Büro sahibi bezgin bir adama: “Belediyeye git, filanca zata benden selâm söyle, dostumdur; beni kırmaz,, dedi adam gitti ve “böyle bir Kimse tanımıyorum ! ,, cevabını getirdi. " İçeriydigiren bezgin bir adama| mız sizi memnun bırakmadı mı? — İstanbul —hayatından ye- ni bir şey daha öğrenmiş oldum. 'Teşekkür ederim. (*Patron”. hır tezkere uzattı: — Belediyeye git, orada müdürünü gör. Mektubu ver, seni benim yolladığımı söyle .. Dostumdur, beni kırmaz. * Gülümsiyerek sordum: Eşkiden ev tellâllarının “bü- — Maşallah, ne kadar da çok| yo,, ları yoktu. Bunlar, daha Böyle büyük | ziyade her semtte muayyen kah- nasıl “tanı -| velerde otururlar, iş takip eder- lerdi. Hoş gimdi de bir çokları bu dediğim şekilde çalışıyor ya. Ne ise, Yazımın başlangıcını tanıdiğınız. var. mevki sahiplerini dınız? Sen de ne bilirsin gibilerden yüzüme bakıp, daha ne büyük a adımlan tanıdığını ima eden | bahsettiğim “büro,, dayım. Dört bir sesle: sandalye, yayları fırlamış - iki — Bh... dedi. İşimiz bu.. İn-| koltuk, bir yazıhane... İşte bü- ronun mobilyesi.. Yazıhanenin başından ayrılmıyan — muhata - bıma sordum. —Bu iş kârlı bir san böyle bir müessesenin sa) bi olur da kendisini tanıtmazsa | acırım doğrusu. | “Böyle bir müessese, nin iş midir, ne kazanıyorsunuz? “patronu,, dediğim zat, kimdi — — Bizim iş iki türlüdür: Biri bilir misiniz? ev, apartıman, oda bulmak, di- Bir ev tellâlı! Hani şu, Divan- yolunda, Sultanahmette, — Fa-> fihde, —Aksarayda, Beyazıtta, Beyoğlunda — sik sık gördüğü- müz ev tellâllarından biri. Fakat onlar, kendilerine ev tellâlı den- mesine fena halde kızıyorlar. Onların kendilerine yakıştırdık- ları ünvan şudur: Emlâk ko- misyoncusu! Allah için söyle - meli, komisyonculuk fena bir iş Mi? 'Komisyon ve komisyoncu - hik yüzünden kimler zengin olmadı ki? Muhatabımda, kendisini bek- deyen servete pek-de'uzak olma- manın verdiği gülümsetici bir inşirah vardı. Derken içeriye, demin tezkereyi alıp ... müdü- Tüne giden adam girdi, “patron,, ğeri arsa, emlâk alım satımına tavassut etmek. Bu ikinci daha kârlı.. Birinci nevi işden yüzde 10 komisyon alıyoruz. — Tabil her iki taraftan, de- ğil mi? — Evet.. Fakat dediğim gibi €emlâk komisyonları olmasa ha- limiz harap.. —En fazla ne zaman işiniz 0- luyor? — Yazın, nisan, mayısta say- fiye komisyoncuları hayyli iş çı- karırlar. Biz bilhassa göç son- larına doğru ağustos, eylül, teş- rinievvel de, Kışm — bekârlara ve talebeye pansiyon bulmak - tan başka bir şey yaptığımız Peki, mademki dar işiniz olmiyor,neden yazıha- pek © ka- telmalükle sordu: | — “Ne dedi? | n i i -| ne tutup masmafa giriyorsunuz? | Ha B“yıî bir.kimseyi tanımı -| — y n ven de bilirsin gibi - a T aalnda — kalabalık wer | Terügn yüzüme baktı: | rdE — Bizim nice büyük müşte B çe / rilerimiz var ki kendilerirli :so- Ti a anladım, ne diye böyle kak ortasında karşılamamıza T Fareake, Mükân: yoltur. Bilsmiluza — ge| büyük adamları sıkışık vaziye- tinde rahatsız edersin? Ayıp yapmışsın doğrusu. 'Ne ise, ben telefon edeyim de özür dileyim len müşteri bize itimad eder . Bu da azıkâr mı? Birdenbire hatırlamış — gibi, | ı Sükül. kendisinden iltimas bekleyen deminki bezgin adama döndü: * — BSeni de beklettik birader, Emlâk m.,y.,mm.m dedi, dur, sana bir tezkere ya- giddiyetine haynanım. Geçenler-| Zayım da vilâyette (....) a gö- ge, bir iş için Beyoğlunda büro- | tür, dostumdur, beni kırmaz! Bu olan bir ev tellâlına telefon Behiye e| | eıerinde Soğan ihracı hakkında | sevgi | dan 'sonra hâl ANKARA İ HABERLERİ İ yeni bir karar /Ankara, 6 (Hususi) — Bazı mıntakalardan soğan ihracı için vaki olan müracaatlar Üüzerine yapılan tetkikatı müteakip bu Maddelerin serbest dövizle ve- ya —mühim ithalât maddeleri temini —mukabilinde — ihracına müsaade olunmuş ve keyfiyet alâkadarlara — tebliğ edilmiştir. Serbest döviz veya bazı mü- him maddelerin ithali mukabi - Tinde soğaln ihraç etmenin arzet- tiği müşküller nazarı dikkate a- hnarak, şartlar içinde icrasını teminen bu madde ihracı teşvike muhtaç Ya maddeler arasına alınmıştır. bancı memleketlerle hesap — va ziyetlerinin — müsait olmadığı ahval müstesna bulunmak kay- diyle soğan ihracatına muhtelif suretlerle kolaylık gösterilecek- tir. Kızına âşık olan korkunç adam Konyadan bildiriliyor — Sille esine bağlı Tat köyünden nda Ali adında birisi 16 ki kızı Aliyeyi *tabanca ile vurup — öldürmüştür. | Ali kızını sevmekte idi. Bu köyde şayi olunca evde karısı vekizile kavgaya tutu - şan Ali meticede tabancasını çe- | kerek genç kızını öldürmüştür. BELEDİYEDE Meyva ve sebze halinin teftişi —| | İstanbul belediyesi müfettiş - lerirdün meyva ve sebze halini teftiş etmişlerdir. Teftişler ne- ticesinde hâl dahilinde toptan satışa memur kabzımalların da perakende satış yaptıkları tesbit olunarak haklarında ceza zabit- ları tutulmuştur. Diğer taraf - tan hâlde bulunan gürük mey- va, sebze ve hbilhassa kavun, | karpuzlarda Halice atılarak Ha licin kirlenmesine sebep olundu- yaşınd | ğu'tesbit edilmiştir. Belediye bu- 'nu şiddetle menetmiştir. Bun - rıhtımında - bir | çöpk mavnası bulundurulaca, ve çöpler buraya atılacaktır. 4 Ekmek tecrübesi — İstanbul | belediyesi yeni ekmek tipinin gıdal kıymetini tesbit için dün bir tecrübe yapmıştır. TTecrübede Toprak Mah- sülleri Ofisi memutlarile Belediye İktısad Müdürlüğü memurları hazır bulunmuştur. vetmiştim. Beni tanımıyordu, ça- lıştığım gazetenin ismini ver - miştim: — Affedersiniz, demişti. Ga- zetecilerle konuşamayız! — Fakat gazeteciler sizinle konuşur! Hem ben, hususi bir iş için telefon ediyorum. 'Telefonun başındı sesde hafif bir telâş: — Efendim, affedersiniz, ma- lüm ya bizim iş dehşetli pek a-| ğız istiyen bir iş. Bir çok sırla - Tımız War. Bunları telefonla ve- Temeyiz. Maamafih bana ismini- zi verin, telefon numaranızı da lütfedin, sizi ben arayım. — Peki. Biraz sonra telefon zili çaldı. Deminki meçhul muhatabım be- ni arayıp konuşmağa başladık : — Efendim, bazı rakipleri- miz yardır, yabancı bir müşteri sifatiyle bize telefon edip ağzı- muzdan lâf almak istiyorlar. — | — Ne lâfı? ! — Meselâ, elimizde ne .kadar satılık arsa, emlâk, han, hamam | var, bunları öğrenip adreslerini almak rakiplerimiz için bir mu- | vaffakıyettir. Teyakkuz itina -| (Baş tarafı 1 inci sahifede) 914 - 18 harbi ateş üstün - iğünü, klâsik usullere bağlı kuvvetlerin silâahında aramakta idi, Bir taarruzun hazırlanması için, taarruza tekaddüm eden gecelende mühim bir topçu küt- W lesinin mevzie #sürülmesi icap ediyordu. Bu iş, bir kaç gece| devam ederdi. Hazırlıkların gZ-| denmesi, meharetle kamuflaj| yapılmasına rağmen, güçtü. Ni- hayet, taarruzu hazırlamak ü- zere gütle ateşleri açılır ve bu, günlerce devam ederdi. Bu ha- reket tarzı hasmın da mukabil 'tedbir — almasını intaç ederdi. Hattâ, taarruz teşebbü- sünün önceden sezildiği de vaki idi. Bu usul, şarkta muvaffaki- yetler vadetmişti. Garpte ise, en büyük kuvvetlerin tahsisi ve gürekli ateşler icrasile beraber, kat'i bir netice elde ettiremiyor- du. | Bunun en büyük mahzuru, a-| zâm cephane sarfiyatına yol a: masında idi. Menba kuvvetsiz ABONE BEDELİ Türkiye — Ecnebi | olanların — bu sistemden faide SENELİK — 1400 Krş. 2700 Krş || beklemeleri mümkün olamazdı. © AYLIK TBO » — 1450 » Yıldırım usulünün mürevviç- SAYLIK — 400 » 800 » İ leri, hedefe en kestirme yoldan 1-AYLIK — 4150 » 800 » İW| varmak çarelerini bulmuşlardı: Karanın zırhlı, motörlü ve ma- TAKVİM kineli kuvvetleri, hava HIZIR 94 GÜN 719 AY 8 lerile iş birliği yaparak, €ü bir ateş kudreti ynmmb ler. Bir yarma kuvveti, nisbet- le dar bir cepheden derinlik - lere dalan binlerce top ve ma- kineli tüfeklerden mürekkep ve yıldırım sürat ve dehşetini naız bir kütledir, her engeli ezer ve ü Recob | xöysros |Temmuz 25 1941 Perşembe dansmmn gimnliyo lnder desir Güneş — Öğle — İkindi dairesile çerçevelenen #sahanın DA3 5.00 8.53 Ezani! gok ötelerine nüfuz eder. Hiç 5,.02 — 12,20 — 16.13 Vasat! bir müdafaa cephesi bu ateş darbesini kıramaz! 2500 kilometrelik bir cephe- de her savleti önliyebilecek bir. Akşam — Yatsı 12.00 — 1.46 19,19 2106 (msak 7T44 — Ezani 3.03 — Vasati müdafaa manzumesi tesisi, an- HARP VAZiYETİ _WAlman - RusCephesi cak kısmf -seferberlik yapmış ve sınırlarma, “çok kuvvetli de sayılsa, bir örtme -ordusu sür- | müş olan 'Rusya için imkânsız- dı. Rus seferberliği aylara ih- tiyaç gösteriyordu. Bu sebeple, seyyal ateş kütleleri Rus ordu - sunu yer yer hırpalamış ve ge- rilere #tmıştı. Rus zayiatı bü- yüktü. Hattâ, Stalin manzumesine teveccüh eden hücum da muhte- lif mıntakalarda muvaffak ol- muş ve kaleleri devirmişti. Bu boğazlaaşmalar beş hafta devam etmiş, bu müddet içinde müdafaa ordusu taze müdaha- le kuvvetlerile beslenerek yaran kolları karşılamıştır. Rus ordusu, hemen her yerde muharebeler vererek çekilmekle günün ihtiyaçlarını düşünmüş yetişmiş, güzel teçhiz, hattâ va- ziyete göre sevk ve idare edil- miş olduğunu isbat ediyor. Her hangi bir silâha karşı defi ve tard tedbiri, mislile aynile, alı- nabilirse afidelidir. Binaenaleyh Ruslar hava akınlarında tank hamlelerine de ona göre ve kah Tamanca mukavemet etmişler, bir çok zamanlarda kanamak - tan da yılmamışlardır. Büyük harbin tank dalgala- rını kıran, Alman topçu ateşle- ri idi. Dört yıl önce, Voroşilof, bir Rus kolordusunda bir kolor- du topçusunun bir dakikada düşman cephesine göndereceği çelik miktarının en asri bir or- dudakine faik olduğunu söyle - mişti. Bu, silâh — sayısına ateş ve yürüyüş süratince te- kaddümü ifade eder. Ruslar, hayvan kuvveti yerine motör kuvvetine müracaat edebilirler, Rus giftçisi gibi ordusu da bu- rada gilçlük çekmez. Eğer, Rus lar, açilan gedikleri bu sürat ve bu “kuyvetle kapıyabilirse, , Barkta yıdırım teşebbüsleri de sonuna erebilir! ihracatın daha kolay | YENİ SABAH ( İHTİKÂR DÂVALARI Baker dâvası tehir olundu Karlman | mağazasının mahkemesi bugün | Asliye ikinci Cezada yapılıyor W Kundura fiyatları üzerinde Yüzde yüz yirmi sekiz derece - ginde İhtikâir yapan Baker mü- essesesi müdürü Salamon Be - rera ile kundura dairesi gefi Dimitri Pavelidis bir kaç gün evvel asliye ikinci ceza mahke - mesi ından tevkif olunmuş- lardı. Mahkeme ehli vukuf olarak rapor veren zatların bir defa da mahkemede şahit olarak dinle- (Kahvesatışı serbest bırakıldı Kahve 250 şer gram paketler içinde serbest satılacak Ticaret “Ofisi yeniden 45 ton kahve setirtmektedir. veler de yakında 'tevzi edilecek- tir. Gerek şimdiye kadar getiri-| lenler, gerekse getirilmekte bu-| lunan kahveler, memleketin bü- “tün iytiyaçlarına yetipte artacak vaziyette olduğu için alâkadar- | lar kahve satışlarını tamamen | serbest bırakmışlardır. makamı, kurü kahvecilerin 250| şer gramlik paketler içindeki | kahvelerin serbest satılabilece- ğini alâkadarlara bildirmiştir. İKTİSAT Bir Kömür muhte- kiri yakalandı Yenikapıda; Cemal Seylân oğ-' losunu 7,5 kuruşa satmıştır . İhtikâr suçu ile yakalanan Ce- mal. bu kömürleri Ali Yılmaz adında birisinden 6.30 kuruşa satın aldığını söylemiştir. Ali | Yılmaz ise bu iddiayı cerh ede- rek kömürleri 6 kuruş 30 para- ya değil, 5.5 kuruşa Cemale Verdiğini iddia etmiştir. Fakat ortada fatura olmadığı için iki taraftan hangisinin haklı ol- duğu anlaşılamamıştır. - Fiyat mürakabe bürosu, bir zincirle - me kömür ihtikârı mevzuu da | olması ihtimali bulunan — bu, vak'a etrafında tahkikata de- vam etmektedir. F İ İ Araba ile Tramvay arasında kaldı Aksarayda — oturan arabacı Aziz, dün odun “yüklü arabası - de Çapadan geçerken karşıdan gelen 2717 numaralı tramvay ile arabasının arasında — kalmıştır. telif yerlerinde ağır surette ya- ralanmış, Cerrahpaşa hasta - hanesine kaldırılmıştır. vatman Beytullah yakalanmış- tır. | | m Kısa Haberler 1! ——— * Adilyeye verilen mühtekirler— Fiyat mürakabe bürosu, Eminönün- de Mehmed adında — bir işportacıyı 'yüz paralık dikiş liğnesini 12.5 kuruşa yine Eminönünde Marko adında bi- risini dikiş iğnesini 15 kuruşa sat- tığından dolayı adliyeye vermiştir. w* Münir 'Nureddin — İstifa etti — Haber aldığımıza göre kanservatu- var icra heyeti kadrosunda bulunan Münir Nureddin istifa etmiştir. A Tramvaya atlarken — Kasım- paşa belediye tabsil memurlarından Rıfkı, dün Eiyemezde bir tramvaya atlamak istemiş, >yere —düşmüştür. Sukut sonunda muhtelif yerlerinden yaralanan belediye tahsildarı baygın bir halde Cerrahpaşa hastahanesine kaldırılmıştır. 4 Bir beygirin marifeti — Beşik- taşta Valide çeşmesinde oturan ara- bacı Mehmet Ali Sağlam, dün bey- girini arabaya koşarken hayvan ürk müş ve Mehmet Ali Sağlamı - çifte- lemiştir. Hayvanın tekmeleri göğrü- ne tesadüf ettiğinden arabacı ağır ve tehlikeli surette yaralanmış, bay- gn bir halde Beyoğlu hastahanesine kaldırılmıştır nın yan tarafında yürür bir hal-| Arabacı böylece vücudunun muh | Suçlur | Bu kah-| Vilâyet | | milmelerini kararlaştırmış — ve muhakemeyi dün saat 14 e bı-| rakmıştı. Ancak şahidlerin gel- | mediği ve fiyat mürakabe ko-| misyonuna yazılan müzekkere- | ye de cevap verilmediği için mu- hakeme başka bir güne lııı.ıl»ı!r mıştir. Sultanhamamında nında manifatura ticare ti ya- ŞEHİR HABERLERİ fOKUYUCU__' Ağustos 1941 ) DİYOR Kİ: Tramvay idaresine haklı bir sual Okuyucularımızdan Necdet Gür den aldığımız mektübu . aynen verlyoruz: Yine İmlâ meselesi ULUNAY Yazan : Eskişehirden Bay Ömer Sitl Uyar imazasile bir mektup al« dim. Bu okuyucumuzun fikrine | göre lisanımızı zenginleştiren Arap, Fars vesair kelimeleri dürüst okutmak için elifba harflerinin ziyadeleştirilmesi lü zumu ileri sürülüyor. Bu itibara la: “Muayyen mahreçlerden —çi karılmakta olan seslerden gee nizden çıkarılan (nef - nun gibl telâffuz edilen kâf) harfi türk- çe kelimelerin, dil ve ön dişlerin uçları birleştirilerek çıkarılan Peltek zal ve peltek se harfleri Bebekte oturmaktayım. — Vazi- fem Boyazıttadır. Galatada Neoa- tibey caddesinde vukua gelen İn- hldam münasebetllb Bobekten İe- tanbul tarafına — giden — yolcular Tophanede aktarma yapmak mec- buriyetindedirler. Hattın yıkıntı- larla dolması bunu İcap ettiriyor. Fakat tramvay İdarasi Topha nede inerek Karaköyü yayan boy layan yolcuya aktarma bileti ke serek her zamanki ücretten 4 ku- san Moris 0 ile tezgâhtarı | arapça ve ingilizceden aldığımız $ Kü mağazalarına f "? fazla almaktadır. kelimelerin “ha, hı, sad, dad, tı, g taşralı tüccara mal |. Du doğru mu Z , kef harfleri de arapca- yok cevabı ile mal satmak iste- M | dan aldığımız kelimelerin doğru Mmemişler, fakat dükkânlarında Y k k telâffuz edilmesi için kullanıl- el örane elt a| | CN ©KMEK Tamammie eim aai 1774 topkumaş — bulunarak : Türk elifbasına on bir harf ilâ- liye ikinci ceza mahkemesine ve- | piyasaya vesi lâzımdır.,, rilmiş ve tevkif olunmuşlardır. | W Diyor. Bunların da muhakemelerine | kt Okuyucumuzun bu fikrine iş- dün devam olunmuş, şahit olan Çl 1 | tirak etmiyorum. İlâve edilmesi taşralı tacirler memleketlerine | | ileni sürülen bu on bir harfin döndüklerinden istinabe yoluyla (Baş tarafı 1 inci sahifede) | KiC birisi konuşulurken (meha- ifadelerinin alınmasına karar verilmiş ve muhakeme başka bir güne bırakılmıştır Bavul ve çanta üzerinde yüz- de 70 küsur derecesinde ihtikâr yapan Beyoğlundaki Karlman Müessesesi müdürü ile tezgâh - tarı Kostantin ile Bavul ve çanta taciri İstemat Şaminin de asliye ikinci ceza mahkeme- sinde bugün muhakemelerine başlanacaktır. Duruşma hayli meraklı ola -| caktır. | Bir gemici arkadaşını | yaraladı | Bakır şilebinin üçüncü çarkçı- gı İsmail Hakkı, dün Beşiktaş- ta ahır bekçiliği yapan Hasan Bostancı oğlu ile bir alacak me- selesinden dolayı kavgaya tu - tuşmuştur. Kavga sonunda Ha- san Bostancı oğlu bıçağı çekmiş ve İsmail Hakkıyı bacağından yaralamıştır. Yaralı hastahaneye kaldırıl- miş, süçlü yakalanmıştır. Kızılay Cemiye 'inden Kadıköy şubsi Kızılay Cemiyeti Kadıköy ka- za şube merkezimiz tarafından Ağustosun 9 uncu — cumartesi günü akşamı Fenerbahçe Belvü gazinosunda kır balosu tertip edilmiştir. | Alemdar şubesi 16 -17 a;uxıobım iki gün ım gece olmak üzere Sarayburnun- da yapılacak muhteşem sünnet | üne mıntaka haricinde- | ki müracaatların bizi mütehas - sis etmesine rağmen kadro dar liğı yüzünden is'afına imkân olmadığını bildiririz. Bakırköy şubesi ğgundan dün bu mıntakalarda es- ki tip ekmek çıkmıştır. Bu fı- rıncılar ellerindeki stok eski tip unlar bittikten sonra yeni tip ekmek ,imal edeceklerdir Diğer taraftan. halkı ekmek- lerde ve fırınlarda görülecek ku- rici hurufa) riayet kaidesile te- lâffuz edilmez. Meselü (t ile se) arasında bir harf olan telâffuz etmez. man) şeklinde söylemek doğru da olsa öyle telâffuz edilmesi (Osman) 1 (Ot- surları derhal belediyeye ihbara | Bürkün ondaki peteblği” Föz. teşvik eden ,Başvekâlet tebli-| tcrecek bir telâffuz inceliğini ğinden sonra belediye fırınların teftiş ve kontrolüne daha fazla ehemmiyet vermeğe başlamış -| hiç bir zaman kullanmamışlar- dır. Bu harfin doğru dürüst a- dını bile bilmezler. Kimisi (dal tır. | zesi), kimi (peltek zal), kimi de Fırınların teftişi için belediye | (noktalı dal) der. hususi bir teşkilâtı vücude Be-| — Arap harfleri — kullanıldığı tirm Dün sabahtan itiba - ren faaliyete başlayan bu teş- devrelerde dahi (ha) ve (hr) a- rasmdaki nokta farkmı ayıran kilâtta — belediye müfettişleri k azadam vardı. (Sad) 1n ve toprak ofisi memurları var- ç dlüzumu yoktur; dır. Teşkilâtın kontrol ve tef-| (dad) Arablarda olduğu gibi tiş faaliyetine emniyet teşkilâtı " bizde (d) gibi telâffuz edilmez. geniş mikyasta yardım edecek -| (Z) gibi kullanılır. Arap (dı- tir. | »» der biz (ziya) deriz. (tı) ei S | ve (z1) harfleri de bizim için | Tüzumsuzdur. Bir Hırsız yakalar dı | “(Ayn) ve (kef) harflerine gelince: Birincisinin kelimenin ortasında ve nihayetinde Tüzu- muna kailim. Biz bu harfi telâf- Zaven adında bir sabıkah hır- sız, dün gece, Divanyolunda benzinci Saimin, dükkân önün- m yi Ce bulunan bir teneke makine| füZ “ederken Araplar gibi yağım çalmış, kaçatken " yakar | (AYMD) 1 Galakmeyiz Düz velir. lanmıştır. | kü ğ ' ğ şında eliften farla yoktur. (K) - Zaven dün verildiği ikinci harfinin hafifi olan (kef) in sulh ceza mahkemesi tarafından |/ (C) ve (Ç) gibi bir işaretle &lif- 8.5 ay müddetle hapse mahküm ü bamıza ithali ehemmiyetle dü- edilerek hemen tevkif olunmuş- şünülecek bir meseledir. EAR, .| — Lisanda dürüst okumağı (ka- rine) ye, sözün gelimine terket- MUTE FERRİK mek bir noksan teşkil eder. Sah HADK ı te manasına gelen (kalp) ile Bozuk sigaralar | yürek manasına gelen (kalp) | ayni suretle yazılıyor. Burada (a) harfinin telâffuzundaki in- celiği kalınlığı okuyucunun bil- Son zamanlarda bazı sıgara- ların yanarken ansızın parladı- | dığı görülmüştür. Tahminlere bisine terketmeli. Sonra (K) | göre bazı işçilerin bu gibi siga- nin (kef) gibi okunması için bu alara kibrit başı sıkıştırdık -| harfden sonra gelen sadalının ları anlaşılmaktadır. Maamafih, | üzerine bir işaret konuluyor Kızlay Bakırköy şubesi tara- | fından 9.8.941 cumartesi ak- şamı Florya plâj gazinosunda tertip edilen mehtap gecesi için Gdönüş tren ve otobüs temin e- dilmiştir. Bu suretle meselâ (Kâmil) keli: mesi (Kamil) suretinde okun- maktan kurtarılıyor. O halde cinayet manasına gelen (katil) bu husustaki müşahedelerin ar kası gelmemiştir. Binaenaleyh, görülen bir iki parlama vak'a- sının şümullü olmadığı zannı nınixr til) i nasıl tefrik edeceğiz? İkin Küçükpazarda oturan Kâmil U- fak adında birisi, geco muhtelif dolaşarak birer ikişer kadeh içmek suretile kendisini — bilemiyecek — derecede #s#arhoş olmuş ve evine gitmek üze- re Küçükpazarda francala imal eden Petronun fırıni önünden ge- gerken birdenbire içeri dalara — Şabuk, demiştir, bana fran- €ala veri Petro: — Raporun nerede? demiş, Kâ- mali Ufak buna kargı: — Hangl rapor, be «en de, de- Wmiştir, herkese bol keseden fran- oala dağıtır, durursun, bize gelin- ©0 rapor.. Rapor yok işte, çabuk francala- den gel Petro pek tabll herhangi bir me- suliyetten ikaçınarak: — Raporun olmayınca sana fran okla verememi diye diretmiş, hu- Na fevkalâde sinirlenen Kâmil Ufak: — Öyle da duran evvelki Mmeyhaneleri yi mi?. diyerek bir kenar- sandalyeyi kaptığı gibi dükkânın camlarını, çerçevelerini indirmeğe başlamıştır. Gürültüye; — polle bekçiler koşüşmüş ve sarhoş güçlükle Hâlâ ayılamamış.. Fırında beyaz beyaz fırancalaları görünce dayanamıyarak zorla alma isteyen birisi adliyeye verildi cisini uzatmak için (a) nın ü- zerine bir işaret ak (k) yi (kef) gibi telâffuz ettirmek ihtimali var. Bunlar ehemmiyet | li noktalardır. Pakat ıslâhi güç değildir. Ufak tadilât ile bu noksanlar telâfi edilebilir. Ben Bay Ömer Sıtkı Uyarın dediği gibi elifbaya on bir hars fin ilâvesinden zannedildiği ka- dar büyük bir istifade tasav- vur etmiyorum. Dil meselesinde imlâ meselesinde daima halkın konuştuğu lehçeyi, edayı, telâf- W kelimesile cari demek olan (ka- teskin olunabilmiştir. Ancak bu arada Kâmil Ufak polis memurü- 'na da hakaretten geri kendisine bir hayli durmamış, küfürler et miştir. fuzu göz Öönünde tutmalıyız. Nihayet —mütecaviz - karakola 'Her şeyden evvel hâkim olan götürlümüştür. Fakat Kâmil Utak || odur. Vaktile medreselerde 0- | kunan arapça ile Arap memle - | ketinde kimse meramını ifade | edemezdi. Bizim Fars telâffuzu- bu yaptıklarile de kalmamış ve bir fırsatını bularak karakoldan Kaçmıştır. Amma bereket — bekçi min fark etmesi Üzerine yakalan- || muzu dinleyin bir İranlı başka mıştır. bir lisan dinliyorum sanır. Garp Kâmt Ufak dün adliyeye geti- || Jisanlarından aldığımız kelime- ler de böyledir. Biz yanlış ola- rak (otobos) deriz. Frenk (0- tobüs) der. Lehçe itibarile bi- zimki doğrudur. Çünkü iki sa - kilden sonra bir hafif kullan- mak bizim şi tobos deriz çıkarız ve ederiz. Bizde mukabili olmadığı mazeretile eenebi kelimeyi dili- mize alınca onu istediğimiz gibi tasarruf etmekte haklıyız. Uzağa gitmeğe ne hacet. Di- limize aldığımız ve asırlardan beri kullandığımız birçok Arap ça kelimeler vardır ki bunları Arap bizim gibi kullanmaz. O bizim kasdettiğimiz manayı ifa de için büsbütün başka kelime « ler kullanır. (Sonu sahife 4 sütun 3 de)) rllerek, sorgu İçin İkinci sulh ceza hâkiminin huzuruna çıkarılmıştı. Mahkemede: — Ah bu arkadaşlar hâkim bey, diyordu, Insanı baş- tan çıkaranlar hep onlardır. 'Dün gece bir kaç arkadaşa uyduk, İç tİK, İçtik, fİLİL olduk. yok mu Kendimi bilemiyecek garhoş olduğum — İçin hiç bir şey- den haberim yok, Zira hâlâ ayıla- madım! Kafam yerinde değil.. derecede Neticede hâkim kendisinin ika- mete rapten serbest bmakılmasına ve ait olduğu sevk edilmesi için do evrakının müd- delumumlliğe ladesine karar ver- di. mahkemeye