19 ŞUBAT 194 Yunanistana yapılmakta olan —0 e— r Maze e e rar e— ESAARADDR RELDAĞLKEE Tele fon v XENI SARAP GDN L AABRATTLE ÇD2 T KODN CiS z Haber â%îi . tazyik | (Baş makaleden devam) vaffakıyetle mukabele ederek hiç bir telkin ve tehdit karşısın- da sarsılmıyacaklarında ve yol- larından dönmiyeceklerinde - bi- zâm şüphemiz yoktur. Yunanis- tana karşı açılan ve son günler- de hararetle tatbik edilen sinir harbi içinde ona en iyi dostla- | rından şüphe telkin edecek mü- nafık ve riyakâr sözler de ze- hirli bir silâh gibi istimal oluna- cağına ihtimal veriyoruz. Böyle bir dakikada Yunanistanın ha- kiki dostlarına bir vazife teret- tüp eder ki o da Yunan davası- nin — haklılığına ve yüksekliği Eu_) rük müsab a zın hediye İistesi Birinciye, ikinciye ve üçüncü- | ye birer sandık şeker, 4 üncüye | ve 5 inciye birer teneke zeytin- yağı, 6 ıncıya beş kilo Urfa ya- Ş, yedinciye beş kilo Trabzon yağı, sekizinciye ve dokuzuncu- ya onar kilo sabun, onuncuya bir kelle kaşar peyniri, on birin- ciden yirminciye kadar beşer ki lo makarna, pirinç ve her nevi | bububat, yirmi birinciden ellii ciye kadar konserve, ellin birinci den yüzüne her nevi hububat, yüz birinciden iki yüz ellinciye kadar birer kilo her nevi hububat, ve iki yüz elli birinciden beş yüzüncüye kadar | da hatıra olmak üzere biner ki-| tap takdim edilecektir. ne karşı besledikleri imanı ve “Yunan milleti hakkında duyduk- ları muhabbet ve takdiri bir ke-| re daha tekrar etmekten rettir. Biz kudsi bir ideal uğrun- da girişilmiş olan bu mücadele- | de Yunan milletinin behemehal | muzaffer olacağına ilk dakika- danberi emia bulunuyoruz. Ce- reyan eden askeri vekayi bu| imanımızı her gün takviye et-| mekten hali kalmadığı gibi şu | elim, fakat gerefli imtihun gün- lerinde Yunan milletinin gös- terdiği vahdet ve tesanüdün, | ferağat ve fedakârlığın, — ha- miyet ve watanperverliğin de müftehir bir şahidi ve hayranı- yız. | Bu harpte maddeten ve ma-| nen Yunan milletinin yanında- .yız. Onun mücadelesini kendi mücad&emiz gibi hissetmekten hiç bir dakika fariğ olmadık. Yunan milleti için henüz sulh dakikası çalmamıştır. Bu, bütün İtalyan kuvvetlerinin imha dildiği, yahut denize döküldü gün hülül edecektir ki o da çok uzak değildir. Yunan milletini daha bir takım fedakârlıklar, | ve gayretler bekliyor. Yunan| milieti vatan ve medeniyet uğ- runda katlanacağı bu zahmetle- | ri biz eminiz ki büyük bir ta- hammül ve sükün ile kargılaya- rak vazifesini yapacak ve ebedi Elenlik şerefini her şeyin üstün- de tutacaktır. Yunanistan üzerinde yapila- cağından bahsedilen askeri tazr | yike gelince, bütün zevahir bu yoldaki hazırlıkların devam et- tiğini gösteriyor. Fakat Yunan milleti hiçbir şeyin kendisini vatan ve hürriyet müdafaasın- dan alakoyamıyacağını takip e- deceği metin hattı hareket - ile| isbat ettiği ve Arnavutlukta İ-| talyanları ezmekte devam eyle- diği takdirde bu askeri tazyik Bözleri de eriyecek gibidir. Biz vaziyetin —anahtarını —Yunan milletinin psikolojisinde görüyo- ruz. Bu psikoloji bildiğimiz Elen ruhuna lâyık vasfım muhafaza ettiği müddetçe — Yunanistan için korku yoktur ve mağlübiyet | de yoktur. Süngüsünü kaparak İtalyan mevzilerine atılan Yu- man gençleri bi dünyanın | muhabbeti ve tememnileri ken- dileriyle beraber olduğuna emin olabilirler. Zafer hürriyetin ve hakkın olacaktır. Böyle kudsi | bir davanın şampiyonu olanlar | için ne büyük bir bahtiyarlıl Hüseyin Cahit YALÇIN Ulusun naşrettiği makaie (Baş tarafı 1 inci sayfada) lığı altında şu makaleyi neşret mektedir Türkiye Hariciye Vekili ile Bulgaristan Ankara Elçisi tara- fından ayın 17 inci günü Anka- Trada imza ve dün gazetelerde neşrolunan beyanname. iki kom- | gu devlet arasında senelerden -| beri devam eden dostluk, barış we itimat siyasetinin yeni bir vesikasıdır. Bu vesika, ne eski ahitleri ta- Gil etmekte, ne de onlara yeni bir hüküm ilâve etmektedir Ancak, iki komşu, yeni cihan harbinin, Balkan yarım adaz 'nın içinde, etrafında ve dışında | ettiregelen buh " men, sulhü koru- | | e tecavüzde hiç bir men- faat bulmamak prensiplerine| sadık kaldıklarını teyit etmeyi lab #elâkki etmişlerdir. — | | kabul etmiş oluyor demektir . kıymet veren, Felsefe ve edebiyat ESTETİK (Baş tarafı 3 üncü sayfada) jektivist) bir filozof her türlü bilgimizin (kendi nelsimize gö- re bir görüş) olduğunu anlamış ve buna sıdık ile inanmış bir mü- tefekkirdir. Bu düşünüş bilgimi- zân (nispi — relatif!) olduğumu da zımnen! - yani açıktan açığa iddiaya İlüzum görmeyerek, - Elbette (realize) ve (natüra- lizm) gibi meşhur mesleklere karşı bir vaziyet almış olacak- tır!. deyeceksiniz!.. Fakat —ta- —mamen öyle de değil!. Buna ben şahsan cevap vereceğim ki, fik- rim yanlışsa mesuliyeti yalnız bana ait olmakla kalsın!. Ben, bu mülâhazaya karşı de- Tim ki (subjektivist) bir filozof ancak hariçteki tabiatı ihmal e- der; onun nazarında — tabiat insanın ve bilhassa kendisinin tabiatıdır. O, hariçteki âlemin (Hakikat — Realite) nı inkâr eder; çünkü onun hakikatı (ne olduğu ve masıl olduğu!..). hiç sabit ve malüm olamayan, ve o- lamıyacak onla bir muaramadır; bu hususta söylenen sö: hepsi de indi faraziyelerden iba- rettir; ihtilâftan kurtarılamamış bir meseledir! Asıl onun bildiği ve hemen daima temasta bulun- duğu tabiat kendi tabiatı, ken- di vicdanıdır; hiç bir kimse ken- di viedanından dışarı çıkamaz; şair, artist, âlim, filozof değil, Peygamber olsa bile buna im- kân yoktur; öyle olunca şüphe yoktur ki (sübjektivizm) felse- fesinin kabul edemeyeceği sey, (realizm), (objektivizm) mâna- | siyle telâkki olunan tabiat şek- lidir ve vicdan haricinde aranı- lan (realite — hakikat) tır; yoksa, onun nazarında — tabiat ta hakikat ta kendi vicdanı ve | alelitlak (viecdan) dır. Gene - bi- zim hakim ve dahi şairimiz Ab- | dülhak Hâmidi rahmet ve hür-| metle anacağım. Bu meselede de | en doğru düşünüş düsturunu o nazmetmiş ve: Viedandır e& büyük h: | Hep onda, büyük, küçük hakâkat!.. Demiştir. Hülâsa, şu kâinatta, hakikat olsun, hayal olsun, her ne varsa onu, kendi görüşüne, ve anlayışına göre takdir eden, şekil veren insan- y nisbidir! inen filozoflar, Böyle dü- pek eski - za- vardı; — fakat, esasi dü: anu manlardanberi e bu felsef pek açık ve beliğ bir cün ifade eden, mı zoflarından ve Peri dostlarındarı muştur. Her ş (yani ölçü) ins nisbidir.) demi Bu bahiste, meseleleriyle herkesi iş mek değilken şu kısa mu! n ile ihur Yunan filo- 1 yakın ok için miyar Her şey n (Protagoras) ndır maksadım felsefe al et adde meye şiddetle lüzum gördüm; | (£) Perikles, eski Yunanın| en parlak medeniyeti devrinde Atinaya Hülim olan büyük si- yasi adamdır İi, pek büyük fi- lozofların ve artisile Hasırı idi. Protagoras onun pek dostu idi; mütansesıp avamım elinde Periklesin yardımiyle kaçarkı denizde boğuldu. n n | Çünkü onsuz estetik meseleleri iyice anlaşılmazdı sanırım. San'atta subjektivizmin şekli ne olmak lâzım gelir? Bu suale evvelâ umumi bir prensip ile ce- | vap vereyim: IMutlaka hariçtekitabi- atı, tasvir ve tarif etmek hüne-| rini en yüksek gaye addetmeyip, ancak, — hariçte gördüğümüz şeylerin, manzaraların, hâdisele- | rin ve - tek bir kelimeyle söyle-| yeyim!. - hariçteki Tat — agents) in, vicdanımıza 'ne suretle ve ne şiddetle tesir ettiğini en yüksek maksat adde- derek ancak © tesiratı - vicda- mımızda — düydüğümüz — gibi! - tasvir, tarif ve hikâye etmek - tir. Meselâ bir şair her gün herke- sin görebileceği (gün batısı güneşin gurubu!) levhasını, in- | ceden inceye, renklerinin her an değişmelerile, ve o esnada, u- | fuktaki bulutların aldığı, türlü | tuhaf şekillerle, dagların, de nizlerin ve ağaçların gölgelerin- | de ve renklerinde hasıl olan de- ğişiklerle tasvir etmek için ka-| lemiyle ve nesir hut nazmen bir tablo yapsa, - hariç yle tasvir edebilmiş - güzel bir eseri tirmiş olur. Gürlerimizden, | Namık T(emîıl merhum, Gelibo- luda, böyle bir (gün batısı) tas- vir etmek için, - nesir lisaniyle! - | bir şey yazmıştı ki, güzel bir (levha) dır; lâkin bu hüner, ol- sa olsa, hariçteki tabiatın, bir hususi manzarasını tamamiyle taklit edebilmek kabiliyetinden ibaret kalır. Ondan ileri gitmiş| olamaz, Subjektivizm nazarında - yük-| sek mânasiyle - sanattan bekle- nilen hüner taklitten ibaret de- ğildir. San'at - bazı filozofların iddia | ettikleri gibi ! - tabiatı taklit etmek şevkinden ve zevkinden doğmuş olsa bile, o derekede oyalamıp kalmamalıdır. Objekti- vizm, işte bu derekede kalmak- tır; hakikatı olduğu gibi tasvir eti asiyle inceden inceye harici tabiatın — manzaralarını taklit etmekle iktifa ettiği için, realizm namını takınmıştır. Bu enkit eden subjektivizm i: Hariçte gözümle aslını âlâ görebildiğim o muhte- şem (gün batısı) levhasının kâ at üzerinde taklidini neyleyim? Acaba tabiatın, güzel, muhte- şem, yahut müthiş ve ulvi man- hakkiyle taklit tasvir edebilen fevkalâde — bir artist var mıdır? Olsa bile renkli fotoğrafiden daha mükemmel bir sure lide muvaffak o labilir mi? Bir levhanın - canlı zaralarını ve bir halde! -«&la gözümün önün de durup dururken, benim şair den ve artistten istediği hü- o levhanın cansız bir kop- , o anın (bir hazin zevali ve ufülü andıran) izmihlâli ka: sında, o şairin ve artistin duy- duğu teessürü bilmek ve anla- mak istiyoruz. Böyle bir miüessir lavha ona azametli ve canlı GÜĞÜ SADA LA KN LAİ akamı-| Bulyar hariciya kadar ikişer kilo | (müessi- | niyle ve ya-| şa etliği o manza-| Nazırının beyanatı | — (Baş tarafı 1 inci sayfada) menin imzası — münasebetiyle Hariciye Nazırı Popof matbua- | ta gu beyanatta bulunmuştur: Türkiye Cümhuriyet hükü- meti ile Bulgar hükümetinin | dostane ve samimi bir noktai na- zar teatisinden sonra malüm o- lan beyannameyi bugün meşret- mek hususunda mutabık kal- | mış olmalarından dolayı kendi- | mi bilhassa bahtiyar addediyo- rTüm. Muhtevası itibariyle ne kadar mütevazi olursa olsun bu be- yanname, bir çok - beynelmilel muahedelerin imtihana tâbi tu- tulduğu bu karışık zamanlarda Türkiye ile Bulgaristan arasın- daki dostluk muahedesini tak- viye ederek iki memleketin sulh- perver iradelerine ve karşılıklı | menfaatlere istinat eden dostluk münasebetlerine yeni bir delil | teskil edecektir. | : 4 |Akdenizde İtalya iaşe gemileri batırıldı (Baş tarafı 1 inci sayfada) Diğer bütün cephelerde vazi- yyet değişmemiştir. | Süveyse hücum Kahire, 18 (a.) — İngiliz bava kuvvetleri umumi karar - gâhının tebliği: Bu sabah erken Süveyş — kanalı — mıntakasına düşman tayyareleleri tarafından bir hücum yapılmış - olduğunu bildirmektedir. Bombalar atıl- mıştır. Fakat ne hasar ne de in- sanca zayiat vardır. Batırdan İtalyan iaşe gemilori | — Londra, 18 (a.a.) — İngiliz amirallık dairesinin tebliği: İtalyanlar tarafından iaşe ge- misi olarak kullanılan takriben / 4000 tonluk bir Alman ticaret | vapuru.orta Akdenizde İngiliz harp gemileri tarafından batı- rılmıştır. Keza 600 tonluk bir İtalyan | inşe gemisine de İngiliz tayyare- | deri tarafından muvaffakıyetle taarruz edilmiştir. İngiliz tayya- releri taarruz yerinden ayrılır - ken vapurun arkası suya bat - makta ve vapurdan büyük bir duman bulutu çıkmakta idi. Mü- rettebatın tahlisiye sandallariyle | yapuru terkettikleri görülmüz- tür. 4000 tonluk diğer bir İ- talyan vapuru ile bir İtalyan muavin gemisi tayyare taarruz- ları neticesinde haşara uğramış- lardır. Filo hava kuvvetlerinin, orta | gark İngiliz umumi karargâhı- nn 1 şubat tarihli resmi tebli- Binde bildirilen orta Akdeniz fa- aliyetlerine bir ilâve teşkil eden bu harekâtından bütün tayyare- lerimiz salimen “dönmüşlerdir. epeyce bir heyecan vermek- için ancak bir vesile olmuştur; ve- sile ile pek o kadar alâkamız yok; o şahsi bir eser değil; bize kendi heyecanını tasvir ve ifşa edebilirse şahsi bir eser ibda et- miş kendi Yuhunun (nefha) si-| le, yeni bir şey yaratmış olur, ve o vasıtayla kendi coşkunluğu- nu bize de nakletmiş olur ek mânasiyle! - san'attan beldenilen sihirbazlık budur; yoksa aslını canlı olarak - her| gün görmekte olduğum bir şe- yin, bana, cansız fotoğrafını ar- ek değildir. inim ki bu açık ifade ile im izahatın ki, anlaşılmadık hiç noktası kalmamıştır. Bu| muhtasar - mükaddemeden, - çı-| bilecek mülühazalar pek mühimdir; onları gelecek mo lelerde biner - bi derel izahat vereceğim imdi-| den gü mühim tenbihi unutma yayım ki, bu malümat ancak bir münekkit için elzemdir Bir şair ve artist içih pek fay dalıdır, fakat hiç kimseye —bu malümat şairlik ve artistlik ka biliyeti bahgedemez. , Cün Dr. Rıza TEVFİK N Ankara bayanna- mesinin akisleri (Baş tarafı 1 inci sayfada) “Bu anlaşma, Balkanlarda ve civar mıntakalarda umumi va- ziyet üüzerinde tesir icra etmek- ten hali kalmıyacaktır. ,, Slovo gazetesi diyar ki: “Türk - Bulgar deklarasyonu, günün en mühim hâdisesidir . Bu her şeyden evvel aklıselimin bır zaferidir. Deklarasyon, is- tikbal için bir ümit teşkil et - mektedir. Bu anlaşma, ayni za- manda, Balkan milletleninin çe- tin iztıraplar imtihanlarından geçmiş olduklarının ve bunun onlara makullük verdiğinin de bir bürhanıdır.,, Yunanistanda akisler Atina, 18 (a.a.) — Reuter: Atina gazeteleri, Türk - Bul- gar deklarasyonunu sulhperver bir jest olarak telâkkide mütte- fiktir. Katimerini diyor ki: “Bu diplomatik vesikanın mü sait bir intiba yarattığını söy- lemekle Yunan efkârı umumiyo- sine dürüst bir Surette tercü- man olduğumuzdan eminiz. Bu deklarasyon, Yunamistanda, Bal ikan memleketlerindeki sulh zih- niyetini gösteren bir vesika ola- rak telâkki edilmektedir.. Prola diyor ki: “Türk - Bulgar deklarasyonu- nun imzası, Balkanlarda ihtilât- lara mâni olmaya yardım ede- cek mühim bir hâdisedir.,, İngilterede akisler Londra, 18 (a.a.) — Reuter ajansı bildiriyor: Londranın salâhiyettar mah- fillerinde Türk - Bulgar itilâfı hakkında aşağıdaki mütalea yü- rütülmektedir: B irk - Bulgar beyannamesini hakiki çehresile görmek için Türklerin bidayette Balkan bir- icude getirmek ümidile müzakerata girişmiş oldukları- mı tahattur ettirmek icap eder. Bu müzakereler Balkan dev- detleri arasındaki birliğin. bir| nezi taarruzuna ve Rumanya - min maruz kaldığı âkıbete karşı en mükemmel bir teminat teş- kil edeceği fikrini daima ileri sürmüş olan Büyük Britanya-| mın tam tasvibine iktiran etmiş-| tir. Almanların sessiz bir surette Bulgaristan dahiline nüfuz et- meleri gibi bazı hâdiseler gürat” çe bu müzakeratı geride hırak- mış ve şüphe yok ki bu misaka bidayette verilmek — istenilen kıymeti mühim mikyasta azalt- mıştır. Şimdiki şartlar altında Bulgaristanın müstakil bir bi- taraflığı idame edebileceği ve| serbestçe intihap ha':kını mu - hafaza eyliyebileceği çok şüphe- lidir. Bulgaristan müstakil bir yol takip etmedik.çe ise beyanatın | Türkiye için pratik manası az- dir. | Müzakerat devam ettiği müd-| det zarfında Türkiye Büyük Britanyaya karşı tam bir dürü ti ile hareket etmiş ve Bü; ukW Britanya hükümetini müzakera tın terakki safhalarından ha-| bardar etmiştir. Protokol mucibince, 'Türkiye | mevcut bütün muahe ve taahhütlerini tamamile mahfuz | tutmuş ve Almanlar tarafından 'ak her hangi bir ta eketini kabul etme olmadığını şüphesiz bir sur göstermiştir Almanlar, pakta ait tafsi tın Sof Ankaradan © ilân edilmesinden is! B rek kendi propa hakikate uymı lerde bulunmuşlar ve Türkiyenin Almanlara F taki! bazı telr bu paktın zayıflamasını nlarda barbeu lon — Britanya ru tazammun ddiasında bulunmuşlar - Ayni deliliere istinat eden Al- manlar bu paktı kendi siyaset leri için bir muvaf t eşeri olarak gös r. | Hal bu i ıyı teba -| rüz ettirelim ki, büyük rütbel iliz genel kurm bayları ürk makamatile yapı E dukları mil: her iki ta- raf için d ü n yeti mucip bi drktan | hir v lüma diden t 1 Bulgarist hit biç bir askeri hareket brdktai bu suretle Yunanistan vasiyo -| tinde hiç bir âeğişiklik olmaman- | tayyare kaybetmişl. | garistan Yeni Yunan hamlesi (Baş tarafı 1 inci sayfada) ateşi devam etmiştir. Yunanlılar Şkumbi ırmağı mıntakasında ve Develi vadisinde teşebbüsü elde tutuyorlar. Dün öğleyin Develi vadisinde Yunanlıların yaptı- ği hücum neticesinde bir İtal- yan müfrezesi mağlüp edilmiş- tir. Aralarında subaylar da bu- lunan bir miktar esir alınmıştır. Ostravitza dağlarında İtal - yan mukabil taarruzları düş - man için ağır zayiatla püskür - Daha cenupta, Yunanlılar şim di Tepedelen ve Klisura mınta- .| kasına hâkim bütün dağları ele geçirmiş - bulunuyozlar. İngiliz ve Yunan hava kuvvet- leri dün bilhassa Tepedelen ci- varında bir faaliyet göstermiş- lerdir. Ve başlıca gayretleri İ- talyanların yeni bir müdafaa hattı teşkil etmelerine mâni ol- mağı istihdaf etmiştir. Buraya gelen haberlere göre, Arnavutluktaki İtalyan hava kuvvetleri daha ziyade takviye edilmiştir. Pazar sabahı üç mo- törlü bir İtalyan bomba tayya- resi Moskopolisin cenubu gar- bisinde hava dafi bataryaları Kit Yagürklediştüir. Bi tayyare bir obüs isabeti ile pat- lamiş ve parça parça olmuştur. Atina, 18 (a.a.) — Atina a- jansı bildiriyor: Faşist propaganda teşkilâtı, Arnavutluk cephesinde İtalyan ve Yunan - İngiliz tayyare zayi- atı hakkında son günlerde ha- kikati tamamile tahrif eden ra- kamlar zikrettiği için 8 ile 14 gubat arasındaki hbafta içinde neşredilen resmi tebliğlere müs teniden aşağıdaki cetvelin neşri ni bir vazife addettik. Bu cetvele nazaran geçen T gün zarfında Yunan hava kuv- vetleri 13 İtalyan tayyaresi dü- şürmüşlerdir. İngiliz hava kuv- vetleri ise ayni hafta içinde mu hakkak olarak 16 ve muhtemel olarak 8 tayyare düşürmüşler- dir. Bu suretle yedi gün içinde| İtalyan hava kuvvetleri Arna - vutluk cephesinde asgari 29 İş mükallefiyeti Ankara 18 (Hususi) — Yol köprü vesaire için tesis edilen| iş mükellefiyeti bir sene zarfın- da iki ay olacağı, mükellef müd detini bitirince isterse daha fazla çalışabilir tarzındaki ka- Tarname Heyeti Vekileden çık- tı. Fazla measai yapı- lacak mevkiler Ankara, 18 (Hususi) — Dev-| let demiryolları Doniz »oll.ın Sümerbank fabrikaları Darp - hane Damga matba; iplik dokuma iş yerlerinde de üç saat fazla çahşılabileceği Heyeti Vekilece kararlaştırı! - kendi —memleketinin rafından istil müsaade edecek olursa ktı her vakit ip - mevkide bulun - Ha binr İtalyada akisler Roma, '18 (a.a.) — D.N.B Giornale d'İtalia satırları yazıyor: Türkiye ile Bulgarislan ara- sındaki anlaşma Balkan devlet-| i etinin İngiliz nüfuz ve | üğunu teyit premsip, ' menfaatlerinin na arı| itibara alınmasına — pek ziyade ardım — etmekledir Anlaşma harbin bugünkü hasında bun da: onraki inki ında husus | Dir ehemmiyeti lir. İtalya | tindeki leket iy bu karşı- yapmıştır. sı her ncvıı Türkiyeye gelince eğer Bul-| edil-| | amumiyesi büyük bir h | kayedilmektedir. İlgeren Eskişahirde: AHENK ı memnuüniyetli ar ış Macaristanda akisler Budapeşte, 18 (a.a.) — Tür Bu d yonunun ı | sı Macaristanda çok büyük tesir 5 HARP VAZİYETİ Arnavutluktaki harekâtı tetkik (Bap tarafı 1 Inol sayfada) Tepedelen etrafındaki hare kât da, bu şehri çevreleyen hâk kim sırtların tamamen ele geçi- Tilmesinden sonra, hitama ermiş ve artık şehrin de işgali müm kün olmuş olur. İtalyanların, Aâriyatiğin ş mal limanlarından, hattâ Tri - yesteden —Arnavutluk şimaline sevkiyat yaptıkları da duyul « muştur. Kavalleronun her za. man müdahale kuvvetleriyle müdafaa işini başarmıya çalıştr B anlaşılmaktadır. Arnavutlukta şu sırada yar ğan yağmurların da harekâtı güçleştirdiği. meydanda iken, kat'i neticeye götüren bir taare üruzun çıkması için bir müddet daha beklemek lâzım geldiği, üş gün önce haber verildiği halde teeyyüt etmeyen büyük muvaf fakıyetle sabit olmaktadır. Muvaffakıyetin — mıkyasını, kazanılan arazi, alınan esir ve top miktarı tayin edebilir. Muhakkak olan şudur: İtak yanlar taarruz neş'e ve kabili- yetlerini kaybetmişlerdir. Yakın mübarezelerde, hattâ müstah - kem de olsa, mevzilerini bıraka- rak gerideki siperlerine çekil « mektedirler. Bugünkü müdafaa cepheleri, derinliğe doğru mürettep ve müstahkemdirler. Uzun — za. mandanberi kalınan mıntaka - larda manzumelerin takviyesine de imkân bulunmuştur. Esasen dağlar ve fena havalar da bu va- ziyeti okşamıştır. İtalyanlar, şimdiki mukavemetlerini, tabia- tın bu lütfuna bordludurlar. Havalarda: İngiliz tayyareleri, havada 9 saat kalmak şartiyle, Karakauı'a kadar bir akın yapmışlardır. Kat'edilen bu merhale, düş- man işgali altındaki arazide a- teşsiz boşluk bırakılamıyacağın gösteriyor. Bu, Britanyadan kalkan tay- yarelerin İtalyadaki hedefleri dövebileceğine işarettir. Nite- kim, Alpları aşan İngiliz hava kuvvetleri, mükerreven, Fiat gi- bi müesseseleri de bombalamış- lardı. Trablus ele geçirilirse, İ- talya, imparatorluk — sevdasına düştüğü ilk demlerde ayak bas- tığı bu yerden de okşanacaktır. Rodos, altıncı defa, İngiliz tay yareleri tarafından ziyaret edik Sayfa eamanar. | miştir. Rodosta barınan deniz- altılar doğu Akdenizdeki hare- kâtı taciz edebilirler. Bu garni- zonun beslenmesi, hâkim donam güçtür. nzin tanklarınır yakıldığı "uıd..n bahsetmektedir - ler, İtalyanlar gibi san'atkârla» rın benzinleri bombadan masun yeraltı tanklarında muhafaza etmedikleri zannedilemezdi. İtalyanın cenubuna indirildiği, Ttalyanlar tarafından da tasdik edilen paraşütçülerin, İtalyada neler yapacaklarını zamanla öğ- reneceğiz. Esasen sabotajcıların uyandıracağı teşevvüş ve heye - can daima dikkate şayandır. Tehlikeyi sezen İtalyan efkârı Ursuz- luk havası içinde yaşayacaktır. Asıl tesir buradadır. Trenlerin seyrüseferinde ciddi takyitler | ittihaz edilmesi de buna delâlet eder. Habeşistan etrafında: Gondar istikametindeki hare kât inkişafa başlamıştır. Rodolf gölü — doğusunda — ilerlemeler Keren bölge- sinde muhasara küvvetleri arttı- rılmıştır. Eritredeki harekâtın istihdaf ettiği gaye, Habeş gar- nizonunun denizle ilgisini kes « mekten ibarettir. Kismarada ağır topların tah- rip edilmeden bırakılması, hezis metin derecesini gösterir. Habeş arazisinde, bir çok yerlerde gu- erilla beklenebilir. Musiki — ücarethanesi: — S. Suat Ahenk mandolin vesair çalgılar.