22 Ikincikânun 194i Roosevelt in son nutku (Başmakaieden devam) Yü açıkça ilân ediyorlar. Bu dı 'Amerikan yardımının ne derece faydalı ve kat'i olduğ at eden bir delildir. Rooseveltin metin ve hattı hareketi başlangict hiç sarsılmadı. Ameril umumiyesi upa v *ti hakkında — tenevvür ettikçe A- merika hükümetinin politikası da daha kat'i ve daha faal bir şekil aldı. Bu kakımdan, bir şeneden ziyade bir müddetten deri Birleşik Amerika büyük bir tekâmül takib ediyor denile- | silir. | Roosevelt için en büyük şeref ve iftihar noktası bu tekâmü- lün başında gelmesi ve milletini kenldi mütalea ve hislerine işti- rak ettirebilmesidir. Amerika - nin İngiltereye ve <—mutlak su- rette demokrasi taraftarlarına yardım etmeğe karar — vermesi yalmnız iktıdar mevkündeki , de- mokratlara has bir hareket ol- maktah — çıkmış ve tamamen oli bir M yet sümaştır. - Mrü-| halefet partisi lideri>de bu bu-| susda elinden gelen yardımı ya-| piyor. Çünkü ortadaki kavga | yalnız bir — firki decek mahdud . bi çok güniştir. Ortada — bütün| dünyanın mukadderatı. mevzuu bahistir. — Harbin başlangıcın danberi tekrar edilen bu haki- kat hiç bir zaman bu günkü ka- dar bariz bir vasıf — almamıştı. Bunda M. Roosevelt'in - büyük bir tesiri verolü olmuştur. Çün- | kü vekayiü pek objektif bir su- rette — muhakeme - edebilecek | bir vaziyette bulunan bir mem- leket Avrupa harbine bu ka- dar alâkadar olursa, demokra- silerin tehlikede bulunduğuna | kanaat getirirse ve milletlerin hürriyet ve istiklâllerine teca- cavüz edenlerin ezilmeleri eti " kinin doğru olduğuna —getirilebilir. Avrupanın korkak, did ve uyuşuk ruklarına — Roo- Bevelt'in yüksek idealizmi bir| kamçı tesirini yapıyor.” Çünkü | iyor -Ki Amerika| harbin içindedir. Resmen harb ilân etmemiştir. Fakat — harbe| iştirak —fili surette mevcuttur.| icab| iğine hüküm verirse bu telâk- | kanaat | Amerikanın artık geri cekil- mesi imkânı yoktur ve bugün başlıyan" — yardım, yarının icab- larına göre, gittikce artacak ve lâzım gelirse resmi harb ilâ-| ni bile vukua gelecektir. Ame- rikanın — bugün — tuttuğu yol| kat'i ve muhakkak olarak bu neticeyi tebşir ediyor. Beşeri- yetin kör ve vahşi kuvvetlere zam mü-| nâmütenahi ırlarına Roosevelt'in | nını yacaktır. Hüseyin Cahid YALÇI AANAAAARAAAANAR Maltaya yapılan hücum bilânçosu karşı giriştiği bu mua istikbalin doğ cadele (Baş tarafı 1 inci sayfada) | tayyarenin de tahrib edilmiş ol- ması ihtimal dahilindedir. Bu suretle üç gün icinde Malta üze- rine yapılan akınlar esnasında düşmanın uğradığı zayiat mu-| hakkak olarak düşürülen —37 muhtemel olarak düşürülen 5 Ve muhakkak olarak hasara uğ- Fatılan 9 tayyareye baliğ olmak- tadır. İngiliz zayiatı, 3 av tayyare-| sinden ibaret ise de bunlardan 2 sinin pilotları kurtulmuştur Kurtulan pilotlardan biri hafif- | çe yaralanmıştır. Hi EüZ Willkie bugün yola çıkıyor (Baş tarafı 1 Inci sayfada) | Willkie bilhassa sunları söyle-| Miştir: | “İngiltere harbi kazandıktan sonra bu adamların nasıl bir| hükümet şekli tasavvur ettik - lerini öğrenmek istiyorum, Har- bin İngilterenin zaferinden baş- ka bir şekilde bitebileceğini ak - him almıyor., | a Efküri| ATATÜ .Hayatından yazılma- | miş menkibeler şuzrlü | (Baş tarafı 3 üncü sayfada) mal olan müdafalarımızla dur- | daruluyordu. | Bidâyetlerde Almanların kar-| şısında harb ettiklerini zanne- den ve büyük savletlerle muan- nidane taarruzlarda bulunan ve dinlenmek, ateş kesmek nedir bilmiyen Hindliler, kahraman yedinci fırkanın bu — mevzideki bölüklerine istirahat imkâmmı vermemekte idiler. Halbuki; insanların her gün- Tük tabif ihtiyaçlarının temini- ne imkân bulmak ateş hatların- da da zaruridir. Fakat izah et- tiğim bu sıkı temas erlerimize sıkıntılarını izaleye vakit bırak- mıyordu. Münavebeler taburla- | rın bölükleri arasında ancak y) pılabiliyordu. Bir gün işittik ki; bu sabır. tahammül, ve metanet timsalle- | Ti kahramanlarımızın süngüleri kadar keskin zekâları sıkıntıla- rının tahfifine imkân bulmuş- lardı. Nefes aldırmıyan ateş ka- sırgalarının önüne “güzel sesle,, geçmişlerdi. Kayacıkağıl dilâverlerinin bu- laşlarım — kumandanım - işittiği vakit büyükbir haz duymuş, bu 'Türke has cevheri sonsuz tak- dirlerle karşılamıştı. Hatırımda kaklığına göre Ka-: sımpaşalı Kara Küçük Ahmed | nâmında bir erimiz taburunun ağırlığmda hizmet ediyordu. — | Fıtıri güzel sesi; tannan olduğu kadar sehhardı. Ruhları dinlen- dirci ve gergin asabı gevsetecek | kabiliyette idi. Ahmed ses talimini gramofon | plâklarından talim etmiş, öğren- | mişti. Yanlış kelimelerle belle- diği şarkı ve gazelleri bile düş- man kıtaatının ateşlerini kesme- | ğe kâfi geliyordu. İşte bu sesle, mevzit mütareke iki taraf mu- hasımlarının - beyaz - bayraklı, bağlanmış gözlü murahhasları:- ma lüzum gösterilmeden külfet- sizce her gün bir defa yapılı- | yordu. | Ahmedin başlıyan gür ve gü- zel sesiyle tarafeyn muharebele- rine fasıla veriyorlar, ve müta- rekenin devamı Ahmedin hançe- resinin kuvvetine bağlı kalıyor- du. | Kara Ahmed gayri müsellâh i- | di. Fakat bölüklerine — yaptığı hizmetin pek büyük olduğunu takdir ettiğinden ses. ve musiki- yi'çok seven kumandanım Ah- medin bu vazifesinden uzaklaş- maması için onu görmek — bile istememişti. | Ahmedin vakti tabur ağırlı- ğında geçdiğinden siper muha- | rebelerine pek alışkan değilmi: sinden istifadeyi düşünen ar- k: ti önceleri onun kum torbalarının mazgallarında de- vamlı kalmasını temin için çif- | te nöbetçi ile bekleşirlermiş , | * Kafkas cephesinde Atatü kün devrü teftiş istikameti olan Lice - Hani - Hazra yolu üzerinde yürüyüşte bulunan bir kıt'a ağırlığına bir gün tesadüf etmiştik. Kıt'a kumandanı Ata- türke vazifesini, kıt'asının mevcudunu söylemişti. Huzu - rundan geçenler arasinda — se- yimli Küçük Kara Ahmed ku- mandanımın nazarı dikkatini celbetmiş ve kıt'a kumandanın- dan Ahmed hakkında izahat al- mışti. Öğrendik; Ahmed Anafarta- ların Ahmedi idi. Ahmed vesilesiyle biz de u-| fak bir molaya kavuştuk. Atatürk; — Ahmed anlat emrine karşı Ahmed; — sesinin | ilk ihtizazını düşman efradınm kulaklarına işittirinciye '"4"& pek sıkıntı çektiğini ve — Elimde silâhım yok paşam. | Sesim yüzünden doğrusu kur -| ban olmak istemezdim - paşam. | Fakat arkadaşlarımın bir müd- | det sesimle istirahate ihtiyaç- ve bakayım: KN Baadirad RK'ÜN | —SON HABERLER— ları ürkekliğime galebe çalardı. Artık hiç bir şey düşünmeden Za başlardım. Hey heyim âteş kes kumandası Zibi tesir ettiğini gördükten sonra açılır, rahat bir fenes alır, ve bölüğümüzün — mütarekesini uzatmak azmiyle fasılasız dene-| cek sürette okurdum paşam. Kumandanım — gül Bu vaziyete ne kadar da- yanabiliyordun ? — Bazan bir saat, bazan da bir kac dakika fazla sürerdi. Bölük arkadaslarım ihtiyaçları- mı görürlet, derlenir, toplanır - lar, seşim kısılmağa başlayınca erler ateş yerlerine geçerler ben mazgaldan bitgin bir halde çe- kilirdim paşam. Şirin yüzlü, plâk mukallidi Kücük Kara Ahmedi dinleyen Atatürk: — Bu cephede siper muhare- beleri olmadığı için bölüğünün sana ihtivacı kalmamıştır. Se- ni karargâhıma alayım, fakat evvelâ bir gazel oku!.. buyur- dular. — Kitometrelerce — yayan yürüyen yorgun Ahmed “mahi- taba bakamam yar gelir hatırı- gazelini okumağa — koyul- ma,, dü. Bu gazel; derin nefeslerle a- ğır ağır çektiğimiz sigaraları- Tazin. dumanları, müfekkiremiz | den birbiri ardırca devrederek kaybolan.tetlı hayallerimizi ya- şattı durdu, Lice — Hani yolunu çevreli- yen korkunç issız dağların yü- muşak akisleri — kalblerimizde | Ahmedin güzel sesine kandı-| ra, kandıra içecek yer — bul- muş, gönüllerimizi — neşelendir-| yorgun - vücudlarımızı din- lendirmiş, molamızı — mütareke | müddetine ulaştırmıştı. Atlarımıza binerkren Atatürk; Ahmedi bir gün yine Tâzım 0-| lur düşüncesiyle “arkadaşlarma | bırakmışlar dı. | 20-1-941 ? Abbas Gürer Bev Japon parlâmento-. ( sunda müzakereler | (Baş tarafı 1 inci sayfada) leyh tam bir milli bünye kurma- | hıyız. Harici siyı mukadderatımızın bize çizdi; yolu takib etmek ve cnlcnms». icabettirdiği gerek- ni yonal vaziyetin tedbirleri almaklığımız tir. Büyük şarki Asyada y nizamın kurulması Çin mese-| lesinin tasfiyesine âmildir. | Prens Konoye, şarki As | yeni niz kurulmasında Ja- ponya ile işbirliği yapacak bü-| tün Çinlilere her türlü yardım vadinde bulunmuş ve buna mu-| kabil Japonyaya mukavemet | gösterecek onlanrı imha etmek- te tehdid eylemiştir. min Japon hariciye nazırnın sözleri Tokyo, 21 (a.a.) — D.NEB. a- jansı bildiriyor | n mebusan meclisinde, Başvekil Prens Konoyeden son- ra sö: | - alan hariciye nazırı Mat- | an — harici siye uzun izahat ver-| oka, Japon seti hakkında miştir Matsvoka, Japon harici siya- bütün dünya milletle - oldukları — hayat | sahasının teminini istihdaf et-| mekte olduğunu kaydettikten ir ki getinin rine — muhtaç kte soura demi, ettiği| Japonyanın iştirak üçlü paktın işte bu idealin ta- hakkukundan başka bir gaye-| si yoktur. Japon hariciye nazırı, Japon- yanın her dünya buhranından daima daha büyük ve daha kuv- vetli çıktığını kaydederek — söz lerini şöyle bitirmiştir: — İmparatorluğun mükem - kemmel coğrafi şartları, onu, dünya siyasetinin cereyanı üze- | rinde müersir olacak derecede| kuvvetli yapmaktadır. | sete gelince, mııuî Ru manyada Almanya| ve Balkanlar (Baş tarafı 1 incide) İtalyada herkes Hitlerden nefret etmektedir. Bundan baş- ka Hitlerin kat'i olarak iki cep| heli bir harbe giriştiği görül - mektedir. Bu, Hitlerin encuk' korktuğu şeydir. Mihver tazyikinin bütün a-' Zırlığı ile Bulgaristan ve Yu- goslavyaya yüklenmesi muhte- | meldir. Bulgar hükümeti Ber - linin haftalardanberi durma - dan yaptığı siyasi tazyiklere takdire değer bir azimle mu -| kavemet etmektedir. Bulgaristanın istiklâli ve Bul| gar arazi metalibatının — sulh | yolu ile tahakkuk ettirileceği| hakkında Bulgar başvekili B.| Filofan geçenki beyanatından | bahseden Times gazetesi ma - kalesine şöyle devam emekıe-* dir: B. Filof açıkça bildirmiştir| ki, Bulgar milleti haklı şikâyet- lerini mihver devletlerinin ken-| di menfaatleri uğrunda kullan-| malarına asla müsaade etmiye- cektir. Balkanlarda ve Türkiyede| büyük bir memnuniyet uyan -| dıiran ve Bulgar - istikbali için iyi bir alâmet teşkil eden B.| Filofun beyanatı muannit Bul - gar milletinin Rumanya âkıbe- | tine uğramak niyetinde olmadı- ği kanaatini Alman askeri ric-| line vermesi lâzım gelir. | Bulgaristanın metaneti ve| dostluğu bu anda Yugolavya| için hususi bir kıymet| ifade| eder. Yugoslavların mihveri| sevmeleri için hiç bir sebeb yoktar. Milli dürüstlük ve mil- letin mevcudiyetini muhafaza azmi Yugoslavları bugün — her zamandan ziyade birleştiren bü | yük kuvvettir. — Yunanistanın verdiği örnek Yugoslav an'ane- lerine Rumanyanın verdiği ör-| nekten daha uygundur. Bu arada mihver tarafından tehdid edilmeleri muhtemel bu- lunanların müştereken hareketi | basit bir ihtiyat tedbiridir. ve ayni zamanda diktatörleri dü - sündürebilir. B. Rooseveltin hustsf mümes| sili B. Donovanın Sofyayı zi reti Amerikanın Balkan vaziyeti | ile alâkadar olduğunu gösterir.| İngiltere ve Amerikanın mih - veri mağlüb etmek azmi ve mih-| leri itimat Balkanlardaki | melhuz inkişaflarda hayati bir | âmil nlaçaı(ln Bu azim müstakbel | irrı_x'etlorinin de ha yati şartlardır. ! siyasi bir * sulikasd ; (Baş tarafı 1 inci sayfada) | manya dahiliye nazırı general Petrovicescu istifa etmiştir. — | Bükreş mevki komutanı gene- | ral Popescunun — dahiliye neıa—[ retine getirileceği söylenmek -| tedir . | Sofyadan verilen malümat —| Sofya, 21 (a.a.) — Bu sabah Sofya gazetelerine göre, muhalif De-| çıkan komünistlerden ve mirmuhafızlardan gayri memnun unsurlar — dün Rumanyada ciddi bir hukumııW darbes »bbüsünre Yüsün Sofya matbuatı, hükümet dar ve bulunmuş | besinin rejim Almanlar a- leyhinde tevcih edildiğini Bükresşte ve bütün memleket | dahilinde çok inüsademeler| olduğunu ve bir çok —Almanla-| rın - öldürüldüğünü bildirmek -| tedir Halen ve bir Rumanya Tanhabere vı kesilmiştir. Alınan lere ile bütün muvasala irtibatı son haber-| göre isyan devam etmek-| tedir | Sulkasti yapan'Türk pasapor- tunu hâmil bir Yunanlı imiş Bükres, 21 (aa.) — DNB, bildiriyor 1 General Antonesko, Alman binbaşı Döringe yapılan sni-| | kasdi haber alır almaz, katilin isticvabı biter bitmez divanı- harbde muhakeme edilmesini ve | derhal idam olunmasını emıryrl TOBRUKA | HÜCUM | BAŞLADI | (Baş tarafı 1 inci sayfada) -| taarruzlarında ve manevralarda | bulunmuştur. Ekseriya kısa sür | mekle beraber şirldetli çarpıs- | malar olmuş ve bir çok İtalyan öldürülmüş veya esir edilmiştir. Bu suretle İngiliz kumandamı, İtalyanları Kassaladaki vazi- yetlerinin tutulmaz olduğunu gö rerek çekilmeye mecbur edince- ye kadar harekâtta devam et- #istir. Askeri fen bakımından bu ha rekât bir çok mühim noktalar| arzeder. Bilirassa küçük bir kuv| vetin çok büyük bir — kuvveti| “muvasala yollarını hırpala-| mak,, tâbiyesile nasıl ricate| mecbur etmeye kadir olduğunu göstermiştir. İtalyanların vaktile Kasalayı ele geçirmekte arzularına — hâ-| kim olan mütalealar kolayca| anlaşılır. Bu mevki bir vilüye-| 'tin anahtarıdır ve Eritre ile yol-| ları vardır. Her halde ınıımıW için olacaktır. ki, İtalyanlar| Kassalayı almak üzere tam| mevcudlu iki tümen ve iki siyah| gömlekli taburu, hafif tanklar| ve diğer motörlü vasıtalar kul-| lanmışlardır. Ufak İngiliz gar- nizonu geçen temmuzda çekil- meden evvel İtalyanlara ağır za- yiat verdirmişti. Kassalanın 1- talyanlar tarafından işgali Su-| dan için mühim bir tehlike tes- kil ediyordu. İtalyanlar sonrala- | rı takviye edilmişlerdir. Hattâ bir ân geldi ki İtalyanların bü- yük bir taarruza hazırlandıkları | zannedildi. İtalyanlar filen böy- le bir harekette bulunmamış ol- | Taları garip iyor. | Bu mevkü geri almak için İngilizlerin yaptığı harekâta top | çu da müzaheret etmiştir. Top- | çu arasıra ileri İtalyan kıtala- | rını ve bizzat garnizonu bom-! bardıman etmiş ve düşmana cid di zayiat verdirmiştir. Hudud boyunca İtalyanların teşkil et- tikleri hattâ karşı bir takım| taarruz hareketlerine girişmiş- | tir. Kıtaatımız tayyarelerimizle işbirliği yapmıştır. Hava kuv- vetlerimiz İtalyanlara-karşı pike bombardımanları yapmışlardır. Kıtaatımız şehrin şimalinde | tutunmaya muvaffak olduktan sonra, noelde şehri çevirmeye başlamıştır. 7 sonkânunda İtal- yanlar umumi karargâhlarını boşaltmışlardır. 17 sonkânunda Kassalanın şeyhi gelerek, İtal-| yanların çekildiğini haber — ver- Mmiş ve şehir İngiliz kuvvetleri | tarafından işgal edilmiştir. | Bu harekât, bir ordu kuman- danı, mevzil her ne olursa ol- sun, hareketsiz kaldı mı, âkibe- tinin ne olacağının bir mialiğir. Londraya gelen tahminlere göre, İtalyanların bütün hare- kât esnasında yaralılar da dahil olmak üzere uğradıkları zayiat 1700 ilâ 2000 kişidir. Londra, 21 (a.a.) — İngiliz tayyareleri Tobruk üzerine at- tıkları risalelerle garnizonu tes lim olmağa davet etmektedir- | ler. Tobrukta bulunan D: graph gazetesinin hi habirinin bildirdiğine velce » Bardia üzerine bu su- retle risaleler atılmış ve birkaç saat sonra 37.000 İtalyan gena- | ralleriyle birlikte çıkarak tes lim olmuştur. mürekkeb | eerği eei lediğini Alman elçisine bildir - miştir. Bundan başka, ilk tahkikat neticesinde — suikast — failinin | Türk pasaportu ile Rumany: bir - Yunanlı telâkki e| dilmesi icabettiğinden — general Antönesko Yunan kolonisinden 10 mühim şahsiyeti de tevkif ettirmiştir. | Rumen payıtahtında kuvvetli heyecan uyandırmış - tır. Bükreş halkı ve bilhassa lejiyonerler, bir Alman suba- yına karşı yapılan bu suikastten nelretlerini — bildirmektedirler Suikastin — Entellicens Servisin adamları tarafından — yapıldığı sanılmaktadır. Lejiyonerler üniversite talebeleri, Alman elçiliği ve baş vekâlet tezahürlerde bulunarak Aimanyaya sempa- tilerini ve - bağlılıklarını bildir- mişler ve bu suikast karşısında ttikleri nefreti izhar dir girmiş suikast ve önünde eyle- Hitler Musolini Mülâkatı (Baş tarafı 1 incide) yan harb makinesinin kontrolü- nü Almanlara — terketmekten baska bir sey görüşülmediğini temin — edecek vaziyetteyim. Mihver ortağı sıfatiyle İtalya- nın şimdi oynamakta — olduğu ikinci derecede rol belki İtal- yanların hoşuna gitmiyor ve gu- rurlarını rencide ediyor. İtalyan propagandacıları belki hakika- ti gizlemek isteyecekler, fakat değiştiremiyeceklerdir. Bu müş külât esnasında Mussolini —Al- Manyanın yardımını istemiş ve binnetice Almanların arzusuna boyun eğmiştir. Bu arzu ise, İtalyan ordularının zahiren de- ğilse bile flen kumandanlığımı ele almaktan ibarettir. İtalyan g: n Roma, 21 (a.a.) — D.N.B. a- jansı bildiriyor: Gazeteler, Hitlerle Mussolini arasındaki son —mülâkatı iki dost milletin silâh kardeşliğinin yeni bir nişanesi olarak telâkki etmektedirler. Giornale d'İtaha gazetesi, bu mülâkatın harbın bidayetinden- beri ri arasında vukubulan — gö melerin besincisini teşkil ettiği- ni yazmakta ve iki milletin lâh arkadaşlığındaki tesanüdü | bir kere daha. tebarüz ettirerek düşmanın bütün hayallerini in- kisara uğrattığını ilâve eyle - mektedir. Messagero gazetesi, sallan- makta olan İngiliz imparator - llğuna karşı Akdenizde ve At- lantikte iki müttefik memle - ket tarafından yapılan müca- delenin parlak bir safhasını tes kil eden hava ve kara muvaffa-| kıyetlerinin Hitler ile Mussolini | arasındaki mülâkata bir- fon teşkil etmiş olduğunu yazmak- | tadır. Mülâkattan çıkacak neticeler ııeü_sl"i_vaüı Mihver devletleri reisle-| HARB VAZİYETİ Habeşistandaki ihtilâl büyümek üzeredir (Baştaratı 1 inotesy San'at bölgelerine kargı yapılan baskınlar ehemmiyeti haiz olabilir. Şimdiye kadar Ruhr'a ve Şimal denizi kıyı- larına 500 hava taarruzu Al- man san'at cihazının düzenini Britanyanın cenub ve kıyı bölgelerindeki tahribat da e- hemmiyetsizdir, denemez. An- cak, müdafaa bölgelerinin ha- vadan sarsılması ile hücuma elverişli bir duruma sokulma- sı da nazaridir. Müdafaa ve de- fi ve tard ordusu, korunmasımı ve ödevini yapmasını bilir. Esa- sen asri tahkim manzumeleri- nin havalardan korkusu yok- tur. Önünde, kahir bir donan- manın muhafazasına tevdi etti- Zi deniz gibi bir mânia bırakan Britanya müstahkem mevkü, kalelerinden fışkıran ateslerile her savleti karşılıyabilir: Ada- ya ihraç, birçok yazılarımda da tasrih ettiğim gibi, bir ha- yalden öteye gecemez. Maltaya saldırılan hava filoe- larının takib ettikleri gaye mey dandadır: Hava ve deniz üsleri ve vasıtalarını tahrib etmek, İ- talyan deniz kervanlarını ta- mir olunmaktan biraz kurtar- mak, İngilizlerin kolonilerile ir- tibat imkânlarını azaltmak, ni- hayet, — aylardanberi — İtalyan köklerinden yağan ateş yağ- muruna bir tayyare aramaktır. Halbuki, Yunanistanın harbe sürüklenmesile yeni birçok mü- said üslerde bu işi emniyetle görmektedirler. Libyanın âki- betini böyle teşebbüslerle de- giştirmek mümkün olmadığı gi- b "Malta, Kaleeliği ' İ göre- mez bir. vaziyete düsürülmesi de düşünülemez. Maltada barı- | nan deniz vasıtalarının bu de- | vamlı hamlelerden müteessir olmaması için icab eden tedbir- lerin alındığında da şüphe edi- lemez. Havalardaki faaliyetlerin - talyan donanmasına biraz Tuh nefhedip edemiyeci de Za- eneceğiz. Afrikadu Wavel ordusu, muhasara çem berini takviye ile meşguldür. bu kış içinde Afrika yakalarn- daki harekâtin muvaffakiyetle sona erdirilmesi İngilizlerce bir gaye olmak lâzım gelir. Sudan- dan, Eritreden, Kenyadan ha- rekete geçen İngiliz kuvvetleri, yenmek usulünü bildiklerini şimdiden isbat etmektedirler. | Londra, 21 (a.2.) — Reuterin havacılık muhabiri bildiriyor: Hitler - Mussolini görüşme- lerinin ilk neticelerinden birisini pek muhtemel olarak, Akdenize daha başka Alman hava filola- rının gönderilmesi teşkil ede- cektir. Bu filolar, İngiliz filo - sunun hasara uğramış olarak| gekilmesine kadar, Akdenizin| hassas noktası, yani” Sicilya| kanalı üzerine tazyiki artin mağa teşebbüs edeceklerdir. Harekâtın bidayetinde üsleri Sicityada bulunan Alman tay - yarelerinin mecmuu büyük de- şimdi öğrenilmiş oldu-| ğüuna göre pek muhtemel ola- rak yüzü tecavüz etmiyordu. Malta üzerine yapılar. taarruz - larda ölen Alman pilotları ve tayyare mürettebatı, güzide ef- raddı. Almanların esas fikirleri Akdenizin en dar kısmında tay- yarelerle hâkimiyeti temin mektir. Bu esnada Göring, garbdaki pilotlarının ve — mürettebatın mümkün olduğu kadar istira- hat etmelerine müsaade eder “gibi gözükmektedir. İngiltereye e taarruzlarında durgunlu - ğun sebebi belki de budur. Sa - nıldığına göre, hava hücumla- rının diğer bazılarının gece ya- rısından evvel nihayetlenmesi- ne de, pilotların şimali Pran- sada yağmurlardan su içinde bulunan tayyare meydanlarına sabahın ilk saatleri sislerinin inme şeraitini fazla tehlikeli bir hale koymadan dönmek ar- zuları sebeb olmuştur. İngilte- reye eskiden olduğundan daha az tayyarenin hücum ettiği te- yid edilmektedir. ingilizler ise, bu esnada, son zamanlarda evvelkinden daha | müş olan gece müdafaası yeni | usüllerini tekemmül ettirmekte- dir. Akdeniz ve yakın şarkda mü- cadelenin, şimdilik en mühim rolü oynamakta devam edeceği | pek müuhtemeldir. Maamafih, ö- nümüzdeki altmış gün zarfında veyahud da daha evvel, hava hâkimiyetini temin için Atlan-| tik ve garbi Avrupa üzerinde daha büyük bir muharebenin baslaması mümkündür. et- Habeşistan vatanperverleri ar- tık kargı ile, muzrakla değil, as- |ri silâhlarla mücehhezdirler. Kerilla, yıpratıcı bir muharebe usulüdür. Büyük kumandan Na polyonun dehâsı da İspanyalı- ların azmini kıramamıştı. Yarın Habeşistanın öldürücü bir harb ası ihtimali var. İtalyan ordusu taze kuvvetler- le beslenmektedir. Buna rağ- men, İtalyanlar, ya çekilmeye imkân vermek için, mevzil v mukabil taarruzlar yapıvor, ya- *hud, iş süngüye düşünce za- r. Arnavutluk- t beklenebilri. Vaziyetin intizara tahammülü yoktur. Alman yardımının mâhiyeti- ni tayin etmek için henüz vakit erkendir. — Rumanyanın, yeni maceralara geçmek üzere, bir sıçrama tahtası vazifesini gö rebileceğini söyliyenler de isti - cale etmektedirler. Bu macera, hele çok su götürür! Geceler gebedir! Bir italyan tahtel- bahiri batırıldı Manastır, 21 (a.a) — Reuter ajansının Arnavutluk hududun- da bulunan hususi muhabiri bil- diriyor: Dün cebhenin şimal kısmın- da şiddetli muharebeler olmuş- tur. Piyade kıtalarının hare - kâtma şiddetli bir topçu ateşi yardım. etmiştir. Hava kuvvetlerinin de faali - yeti nazarı dikk: recede artmıştır. radeç yolunda ilerliyen Yunan kıtaatına İtalyan tayyareleri hücum etmişler Yunan ve İn- giliz tayyareleri de şiddetli bir mukabelede — bulunmuşlardır. Cereyan eden hava muharebe- lerinde İngiliz tayyarecileri üs- tünlüklerini göstermişlerdir. Atina, 21 (a.a.) — Atina a- jansı bildiriyor: Yunan bahriye nezareti bir İtalyan — denizaftısının batırıl - dığını bildirmektedir.