REBEMMA B w F Foi | Seher vakti Ganj'ı sa- gan hava süt gibi be- yaz, batıda sulara kiremit rengi bir kızıllık iniyor... Bir defa daha “evvel zaman için| daki kalabalık şimdi daha iste- | 'de,, havasında idik. Çünkü bu-| rik, daha, çabuk... Orada, bura radaki ibadetçilerin zihniyeti el| da tek tük ateş yanıyor, mabet ile tutulmıyan, göz ile görül-| merdivenlerinden inip — çıkan Mmiyen hakikatleri — tahayyüle| halk, sulara mütemadiyen atı- üsaid değildi. lan önsanlar Müslüman şairi Ka- bir'in bir kıtasımı hatırlatıyor: “Baralardaki şey sadece — su- lur, bilirim, çünkü ben de dal- dam, çıktım; bu taş putlar di- lekdere cevap vermez, cansızdır, bilirim, çünkü ben de yüksek âvâz ile onlara haykırdım.., Zohrap isminde Nevyorkta bir acem şairi tanıdım. Tabii o- larak (symbolism) e çok düşkün İlü Bana “İslâmiyetin vahdetçi- liği, mücerretliği muhayyileyi daraltmış, büyük sanat yarat - mamıştır.,, demişti: Vahdetçili- İin muhayyeleyi daraltığına ka- ni değilim. Putperestliğin büyük Banat yarattığı doğru - olabilir. | Fakat insan ancak mücerret ait) hakikati sezebildiği n dünyada mevkimi bula - ştir. Nühayet küçük yokuşu indik, Çıplak bir yamaca vardık. İlk gördüğüm şey küçük bir buzağı 'Oldu. Boymu çiçek içinde, etrafı (kalabalık ve bir adam elini kolu- Yokuşun başında siyah sakal- h bir adam yanımıza geldi. E-| vinde bir fincan çay içmemizi | ve benim kadınlarla konuşma- | mı rica etti. Bu, Abdülmecit is- 'nu sallıyarak halka buânek yav- Z Tusunun mücizelerinden — bahse- ___"' v “—"_ n_:' 'diyordu. LA Ganj boyunca uzanan ya - maç kısmen mabetler, kısmen saraylarla dolu. Suyun ağzı mah ger gibi. Kıyıda odun yagınları ve kefenli ölüler var. Herkes ö- lüsünü burada ateşe yakıp kül- lerini Ganjin sularına — savuru- yor. Kıyı boyu sallarla dolu. Üst lerinde bazan tek adam bazan bütün bir aile-yaşıyor. Hepsi eş- sanı gam bürüyor. Loş bir o-| dada çay ikram etti. Fakat bi-. zi oraya getirmesindeki mak- sadı ne kadınlarla görüştürmek, * ne de sadece çay içirmekti. Bir | düzüye odadan çıkıyor, dolsşı—* yordu. Nihayet birdenbire: yasile, kahı kaçağile gelmiş. “ — Benâres Müslüman cema- | temadiyen bu mukaddes sular-| ati bahçede kendilerine bir şey | dnyummi söylemenizi istiyortar,, dedi. — | kerini yıkıyor. İtiraf ederim ki arkadaşlarla | Nihayet nehrin üstüindeyiz. kayıklar birer sal, yarı çıplak bir adam 'ayakta kürek çekiyor. Sağımız meskfin, solumuz boş, yeşi! bir sahtl. Meskün taraf ka- yıköiz> bakılınca baştan başa bir ipsir Möceği yağımı gibi geliyor. Mabe erdiyenlerinden kırmzı, tertacu beyaz örtülere sarılı in- sanlar mütemadiyen inip çıkı - yor, stllarda halk kivil kıvil... Bu kızıl, sarı kahverenği, beyaz zemin üstündeki maşeri kıvıldı hakikat ipek böceklerinin bir beraber Abdülmecidin - teşkilât | kabiliyetini takdir ettik. — Bi- zim oradan ne zaman geçece- Zimizi nasıl takdir etmiş, ne za- man Müslüman cemaatini ora- ya toplamıştı? Belki iki yüz kadar vardılar.| İngilizce bilenler ” pantalonlu, Avrupai giyinmiş, tarasta ayak-| talar, avludakiler hep küçük es- naf, sanat sahibi fikara bir küt- le. Yüzleri bizde Semerkanddan, | 'Taşkendden gelen Orta Asyalı| bıçak bileyicilerine benziyor.| ceza verecek Hayır. Venedik bambaşkadır. a g Gerçi âbideleri oymalı ve karı- Şıktır, fakat hudutları muayyen- dir: Venedik garb dünyasının or- ta 'devridir. Onun kıyılarındaki halk dünyaya bağlı, emelleri hep kadın erkek aşkıdır. Orada insan kendini Yüyada farzetmez. Halbuki bu Benares fazla genic, hudutları müphem, binaları, ışıkları, ve kaynaşan gey ördüklerini hatırlatıyor. Ne (Arkasi var) örüyorlar? Belki rüya, belki hül- ! ya! ADLİYEDE - Venediğe benzemiyor mu”,, | | W Bunu doktor Bağvandasın oz-| Dayak atan 100 lira lu sordu. 1 numarada oturan Hasan İşler- kal ile Haseki hastahanesi Ka-| rantine memuru Ali bir sebeb-| den dolayı kavga etmişler ve| Ali; Hasan İşlerkalı dövmüş-| tür. Dün bu wak'anın cürmü mreşhud mahkemesince — muha-| kemesi yapılmış ve suçlu Ali 100 Hra para cezasına mah -| ç küm edilmiştir. insân alayı tarihden evvelki bir TpT | sahne gibi görünüyor. “Evvel Mahküm olan zaman içinde....,, muhtekirler i Dün asliye ikinci ceza mah- kemesinde üç Milli Korunma | muhakemesi yapıldı. Ve üç da- vada suçlular 25 lira ağır pa- ra cezasıan mahküm - oldular . Bunlardan birincisi - Beyazıdda tramvay caddesinde — müezeci| Süleyman kaşar peynirini 100 kruşa sattığından, diğeri Pan- galtıda Ergenekon caddesinde| Haktal Ballon 50! Kuzaslık'br | yaz peyniri 60 kuruşa sattığın- | dan, üçüncüsü de Divanyolun- da kömürcü Haşim 6.5 kurus- huk Bulgar kömürünü 7T kuru-| şa sattığından mahküm olmuş- | lardır. Ayrıca kömürcü Haşi- min 7 gün de dükkânının seddi- ne karar verilmiştir. Gaziantebe gündınlıuk Gazlantepte bir çocuğa te- cavüzden suçlu olup İstanbula kaçtığı anlaşılan Hasan dün ya kalanarak ikinci sulh ceza mah kemesine verilmiştir. Yaplan duruşmada Hasanın mevku - fen Gaziantep müddeumumi- ine teslimine karar verilmiş ve suclu tevkif olunmuştur. Seher vakti Ganj'ı saran ha- va-süt gibi beyaz, batıda sula- ra kiremit rengi bir kızıllık ini- yor. Soldan çıkınca yine sahil boyundaki kıvıltı, gürültü içine SENELİK S AYLIK 1400 Krş. 2700 Krg. 760 » 1450 » BAYLIK — 400 » — 800 » TAYLIK — 150 » 3800 » 22 İkincikânun 1041 Porşembe 24 Zililece 1859 9 İkincikânun 1366 Gün 22 Ay 1 Yit 941 — Kasım 76 Güneş — Öğle 200 — 713 820 — 1825 Alkçam — Yataı 1200 — 126 18i — abdr DİKKAT €Yeni Sabatm a gönderilen yazıtar ve evrak neşredilsin edilmesin inde| unmaz ve bunların kaybolmaların. p delayı Hiç bir mesuliyot kabul edilmez. |dikte Gderhal sığınaklara iltica| 5 Yerinde bir ikaz cad: Şişli Etfal hastahane: desinde hastaanenin ka daki bahçeye m! heli uzun bir arsa arsa ilzerinde evv yapmaya teşebbüs edilmiş ve fakat her gün yüzlerce insa- nın müracaatgâhı olan- has- tahanenin şerefile mütenasib olmak üzere arsanın ileride yolm kalbolacağından evvelki sertabib tarafından mümane- || at edildiği işitilmişti. Bina- WL | yh hastahanelerin ve hassaten yollarının tevsii hu: susunda muhterem vali ve be- 3 ehemmiyet vermekte olduğunu gazeteler- de okumakta ve eserlerini de görmekteyiz. Filhakika 4 - 5 metreden ibaret olan bu arsa- || nün şimdi ise kazılarak hem de çift dağreli apartman ya- pilacağı söylenmektedir. Hia- len iki sıliye arabasının yan yana geçemiyeceği ve otomo- billerin de ancak yan sokak- lara sapmak suretile manev- ra yapabildikleri bu işlek cadde bu vaziyetile icabı ha- linde büyük sıhleiye arabaları- man hiç de mü- kanmakla beraber bu dar cep- beli arsa üzerinde bina inşası yüksek makamca da her ci- hetten mahzurlu görüleceğin- || den muhterem gazeteniz vası- tasile keyfiyetin tahkik bu - || yurulmasım ve İstanbulun gü zelleştirilmesi uğrunda semtin derecei ehemmiyetine ve ar- sa cephelerine göre yapıla- cak binaların irtifa ve derin- likleri ve bırakılacak bahçe miktarları elbette makamı aidesince bir karara bağlan- mış olduğundan - efkâri umu- miyenin aydınlatılmasını say- gılarımı sunarak dilerim. Bı—r 0i A - Hava taarruzla- rına karşı Pasif korunma komis- | yonu dün toplandı Hava taarruzlarına karşı ha- vadan Pasif korunma komis - yonü dün vali muavini mııııeııW Kımağın riyaseti altında| bir toplantı yapmıştır. Toplan- tıya komisyona dahil — bulunan âzalar, kaza kaymakanıları ve nahiye müdürleri iştirak etmiş- | lerdir . Toplantının — ruznamesinde, şehrimizde yapılması ııınzrı:ı-l bulunan hava taarruzu teerüi - beleri gününün tesbiti ııaeıe* si de vardı. Taarruz tecrübelerinin ayın 28 ile 31 i arasında yapılması ka rarlaştırılmıştır. Tecrübeler, aktif ve pasif şe-| kilde olacaktır. | Halk alarm düdükleriyle bir- edecek bütün vesaiti makliye | halkı en yakın sığınaklara — ka- | dar götürerek boşaltacak ve| derhal duracaktır. | Diğer taraftan — şehrimizin semalarında 'bir çok bambardı-| man tayyareleri uçacak bu es- | nada aktif Mmüdafaa tertibatı harekete geçerek mefruz düş- | man bombardıman - tayyareleri | ne manevre mermileri atacak- tir larmlar bu müddet — esna - sında gece ve gündüz. olmak | üzere bir kaç defa tekrar olu-| nacaktır. Gece alarmları esnasında ışık | lar tam gekilde ve sür'atle mas-| kelenecektir. 1941 Matbuat Balosu 1 Bu sene erilecek olan Basın balosunun hazırlıklarına başlan- miştır. Balonun mutad — parlaklığını temin için azami itina gösteril- mektedir. Mümtaz bir heyetin idaresin- de tertip edilen Basın Balosu, genenin €en zevkdi gecesini teş- kil edecektir. ğ Bu seneki balo Taksim gazi- nosu salonlarında verilecekti: | anş ni bir anlaşma | bil YENİ SARAH “YAKALANAN ESRARGILAR ? Büyük bir kaçakçılık şebekesılexmaaş alamıyorlar 43 kilo esrar (Baş tarafı 1 incide) — | Fükmetin esar içtiğini haber a- larak âni bir araştırma yapmış | ve kendisinde 3 parça esrar bu- lunmuştur. Bu esrarı satın al- olduğunu söylediği — Sul- tanahmedde İshakpaşa mahal-| lesi Nalband sokağı 39 muma- | rada İkbal ile metresi Lemanin | da takibine başlanarak onların | evinde de bir araştırma — yapıl- | miş ve 150 gram miktarında| 26 parça esrar bulunmuştur. — | Bunlar ise kendilerine Beşik-| Almanlarla ye- E î | Almanlar'a makine mu- kabilinde 12 milyon kilo tütün verilecek e ğiye ae Haber aldığınıza göre Al-| manlara 12 milyon İcilo tütün satılması takarrür etmiştir. Bu seneki mahsulâtla geçen seneki stoklardan verilecek bu stokların fiyat ve tediye şartları iki taraf arasında kararlaştırıla- caktir. Bu satış 22 milyon lira- lık Türk - Alman ticaret anlaş- masına göre Almanlara verilme- | si kararlaştırılan tütünlerin ha ricinde olacağı söylenmektedir. | Eski anlaşmaya göre Almanla- ra dün yarım mülyon Hiralık tü-| tün satılmıştır. Ayrica 2 milyon kilo hurda intir de bu- günlerde Burgaz tarikile sev - kedilecektir. Bu mallara muka-| Almanlardan sanayiimizin şiddetle muhtaç olduğu bazı ma kine aksamı ithal edilecektir, Eczacılar kongresi Eczacılar cemiyetinin setilik | kogresi dün Etibba odasında ya | pılmiştir. Kongrede bir senelik faaliyet| raporu okünmuş yeni idare heî yeti intihabı yapılmıstır. Yeni idare heyeti şu zevattan teşekkül etmiştir: Hulki, Mahrimnid Cevad, İsmet, | Cafer, emlekli general Eyüp| Sabri, Nail Halid, Hasan Der-| man, Hüsameddin, Hüseyin Hüs| nü. ele geçirildi | Kapan- | anda 9 numarada ran sabıkalılardan Mehmedin | esrar verdiğini — söylemişler bu evde yapılan araştırm: bir torba içinde 2,5; ve ayrıc: bir kâğıd içinde de 2 kilo esrar| elde edilmiştir. Ayrıca bunları stra,, yazılı bir Zzımba ile| damgalamak üzere büyük bir| zımba ve 34 parça kurşun bu- lunmuştur. Tahkikat neticesinde Mehme- | din Maçkada "Taşkışla ı:.,dııışî sinde 26 numarada oturan Ha- dice adımda bir metresi 0lduğul öğrenilerek Hadicenin evinde de yapılan bir araştırmada iki bavul on sekiz kilo esrar bulun- | duğu görülmüştür. Hadice u-| fak bir sorgu ile bu esrarı ken-| di evine kadar Hüsnüye adında bir kadının getirdiğini ve onun | da Yalovada oturan Ahmed adında bir kaçakçının karısı ob duğunu söylemiştir. | Bunun üzerine tertibat muiş ve Yalovada Ahmedin evi| de aranarak 20 kilo esrar elde edilmiştir. Bu suretle bütün bu | şebekenin Yalova yoluyla İs- tanbula esrar getirerek satrfiak- ta oldukları anlaşılmış ve bulu-| nan 42 kilo 665 gram esrar mü-| sadere edilerek suçluların hep SivmtlA n müne Testim — ©| dilmişlerdir. t taşta cı sol Yeni mahallede otu- Cavadan mühim mikdarda otomo- bil.lâstiği geliyor Evvelce Cavaya 1smarlanan 5600 aded iç ve dış otomobil| tiği Basraya gelmiştir. Şeh- 1 rimizdeki alâkadarlar bu Tâstik- lerin süratle ithali için teşeb-| büslere geçmiştir. Lâstikler 15 güne kadar şehrimize getirile- Tek vekâletin verdiği direktifle- re göre tevzi edilecektir. | Diğer taraftan Süveys tariki-| levde bugünlerde eyrı bir parti otomobil lâstiği gelecektir. Rizeli Süleyman Asliye sekizinci ceza mahke- mesine yeni bir “ölümle teh- did!,, duvası geldi. Ömrünü bi- zim gibi adliyede geçirenler bu davanın taraflarını görünce hâdiseye hemen âgâh oluveri- yorlar. Çünkü yine davacı şu Sütlüceden kaçırılmak istenen, Piyer Loti caddesinde tecavüz ve tahkire uğrıyan güzel kızdı. Kibar bir ailenin biricik kızı Betül. Suçlu da tabii yine bep bu geçen vak'aların kahramanı ve Betülün kara sevdalısı olan Suleyman Budardı. Bu defada iddia edildiğine göre Süleyman Budar bir ka- dın ile haber göndererek Betü- Tü ölümle tehdid etmiştir. Genç kız mahkemede söyle anlatıyordu iddiasım : — Efendim.. Bikttım usandım bu adamın elinden. Nereden ek dolaş oldu bilmiyorum ki. Süt- ücede bizim yalının yanında bir kayıkhanesi var. İste ora- ya gelip giderken beni görmi “İle bana varmalı, diye mu- sallât oldu. Bir defa da karsı- ma çıktı. Korkup kactım. Pi- yer Loti caddesindeki evimize geldim. Orada yine geldi. Beni glmkrce bekledi. Nihayet bir gün yine karşılaştık ve cürmü meşhud yaptardım. Bu mahke- meye geldik. Bir ay hapis ka- rarı aldı. Hapse girip çıktıktan sonra bösbütün işi attı. Bu sefer Sütlücede beni zorla ka- çırmaya kalktılar. Elinden kur tarafından yine mahkemaye verildi Kara Sevda — Budar; Sevgilisi tulana kadar akla karayı seç- tim. Bu vak'a da ikinci ağır ceza mahkemesinde muhakeme || edildi. Oradan da 4 ay, 20 gün kararı aldı. Kararı tem- yiz etti. Henüz bir cevap gelme İ| y di. Bunun üzerine ben Yaka - 1 cıktaki köşkümüze — kaçtım. Şimdi de Fatma isminde- bir ) lâtetti varıp, benim ka- — Ya banı rıra olacak, yahud onu yaşat - mam Diye haberler göndererek be ni tehdid ediyor. Ölümle kor - kutmak istiyor. Deli midir, ka- ra sevdalı mıdır, nedir.. anlı- yamadık ki. Betülün iddiasından sonra Sü | leymana söz verildi. O bunların hepsinin iftira olduğunu söyt yor, bilâkis kızın kendisine 4- | Şık olup böyle muameleler kendisinden hınç aldığını, € kü kendinin evli ve beş çocul n- ( lu bulunduğunu / ileri sürüyor- du. Muhakemenin cereyanı — çok enteresandı, Fakat ara yerde haberci olan Patma mahkeme ye gelmediğinden onun celbi için duruşmanın taliki müddi umumi muavini tarafından is- tenerek dava talik olundu. Bu kara sevdanın hiküye: bakalım gelecek celsede nasıl bir şekil tösterecek, sahid Pat- ma neler söyliyecek? Asıl mi ve Belütün kara evdalısı ol: | zammı görüp te henüüz maaş a ym gören öğret- menler neden Vali meseleyi tedkik ediyor Kıdem zamamı gördükleri hak de henüz zam alamıyari bür çok öğretmenler vilâyete ve maartf| müdürlüğüne müracaat etmek- tedirler. Vali ve Belediye Reisi| bu müracaatler üzerine kıdem| lamayan öğretmenlerin vaziyet- lerini tetkik etmeğe karar ver- miştir, Vali Maarif Müdürün-| den bu hususda izahat almaş - tır. Öğrendiğimize göre 938 sene- sinde 200, 939 senesinde 990 ve 940 senesinde 138 öğretmen kı- | dem zammı aldıkları halde he- nüz maaş alamamıaşiardır. | —H Yakalanan İhtikâr suçluları | Fiyat — mürakabe yeniden bir çok ihtikâr hâdi - selerinin tahkikatını ikmal ede-| rek suçluları adliyeye vermiş- tir. Bu muhtekirler arasında bulunan Sirkeci Nöbethane cad- desi 31 numarada bâkkal Şen-| tofoğlu Mevarah Franco ve oğlu | Aram 40 kuruşa satılması lâ- zam gelen kesme şekerin kilosu-| mu 42 kuruşa satmak süretiyle | ihtikâr yaptığından, Kadıkö -| yünde Söğütlüçeşme caddesin- | teşkilâtı | | de 167 mumarada manifaturacı Filipiz Öztaryan fahiş fiyatla perdelik satmaktan, Zındanka- | pı caddesi 68 numarada yağeı| Ziğomolo Etibanka fahiş fiyat- la transfarmotör yağı sattığın- | dan Sultanhamam 2 numarada | manifaturacı” - Nesim komisyo-| nun tayin ettiği yüzde 25 kâr haddinden fazla fiyatla mâl sat mak suretiyle ihtikâr yaptığın - dan, Mahmudpaşada 83 numara da manifaturacı Aram etiket kullanmadığından — sutludurlar. | Mürakabe — bürosu * memurları şehrin her tarafında sıkı kont-| rollerine devam etmektedir. Ye-| niden bir çok ihtikâr vak'aları H tesbit edilmiştir. | K | Paralarına ta- | | mah edilerek Kalaları çekiç ve sa- : tırla parçalanmak suretile öldürüldüler ? | Erzurum — Burada feci bir| cinayet işlenmiş, Ömer ve Fat- ma iminde iki kadının kafası çekir satırla parçalanmıştır. | Yapılan tahkikatla öğrenil-| diğine göre cinayet faizcilik| yapan Ömerin karısı Fatmanın Parasına tamah edilerek işlen- Miştir. Cinayetin faili aranmak- tadır. | Bir cinayet da- vası neticelendi. a— — Karısını zina halinde yakalıyarak öldüren köylü mahküm oldu —-. Adana — 940 şubatında Çıl- durım köyünde işlenen cinayetin | | muhakemesi neticelenmiş ve ka- rısı Ceneni zina halinde yakalı- yarak öldünen Gazi ağır ceza münekemesince 22 sene hapse mabkâm olmus tahfif edici se-! bekler dolayısile bu müddet | | bir sene'on aya tenzil edilmiştir. | Atmanyaya satılan fındıklar Giresun — Almanyaya yapı- lan 8000 tonluk fandık satışile Gi resun piyasasında stoklar azal- Bu itibarla önümüzdeki detfandık fiyatlarının yük i tahmin edilmektedir. Prof, Sall Murad Uzdiek | | ler ateşi | ni kamçıladı Evlâd ka 22 Ikinelkânun 1941 _....f,.—__.şg Hi Koşes Yııın : Keşifler, ihtiralar selkşE Toprak kimyasrı Bovesingault'un — nebatlarım büyümesi Üüzerindeki — etüöleri toprak kimyazının temel taşını teşkil eder. Bu zat 1834 sene« sinde çiftliğindeki tarlalarda ye- tişen nebatlar üzerinde bir ta- kım tecrübeler yapmış, verilem gübrelerle alınan mahsüllerin a- ğırlıklarını bulmuş. Gübrelerle mahsulün analiziyle gübrelerim toprak, verdiği azot mikdarı ve bununla ne kadarının mahsule verildiğini bulmuştu. Toprağa giren gübre ile bundan nebatla- ra giren maddelerin kimyevi terkiblerini takib etmiştir. O- nun röşerşleri tam tam ve müs- bet bilgi için yeni ve hakiki bir hazine olmuştur. Onün bulduğu Boussignaült'un eski bilgilens yapmış olduğu bu yeni ilâveler ve diğer müşahitlerin eserleri toprak ve nebat kimyasının & Basını teşkil eder. Bundan sonra nebat kimyası sür'atle inkişaf etti ve lâyık ol- duğu şekli aldı. Toplanan bilgi- maruf Alman kim- Liebig'in muhayyilesi- ve insan dimağı- niın en büyük zaferlerinden bi- rini teşkil etti. Bu neticeyi Li- ebig'in İngilterenin maruf ilim cemiyeti olan Birttish associ- ation'un 1840 içtimaında oku- duğu organik kimya' teresan raporunda — görüyoruz. Liebig nebatlar gıdasmın ne çiftik gübresi ve ne de tefes- süh etmiş madde olmayıp po- tasyum; sodyum, magmezyum, ve kalsiyum'u havi olan: nebat küllerile havadaki karbon di ok- sid ile amonyaktan ibaret ol ğunu isbat etmiştir. Bu tuzlar- dan mahrum olan toprak inbat kabiliyetini kaybederse de bun- ların yerine gelmesiyle toprak © kabiliyetini kazamır Sun'i gübreleme mıştı: — Nebat külüne benzi- yen tuzlu mahlütunu “toprağa tatbik etmek. Çiftlik (hayvan) gübresi bu işi kabaca görüyor- du. maksadını izah kabiliyeti yüksek olar Lisbig'in raporun- da kimyevi rümuzlar bulunmu- yordu. Bu büyük kimyager ha- kikatlerle nazariyeleri ilmi fel- sefe ile münakaşa eder ve bü- yük heyecanla yazardı. Liebig in ilhamları Karl Markosınkine benzer. Acaba Liebig'in raporile Marks'ın (komünist manifesto) sunun 1840 da neşri bir tesadüf eseri midir? Yoksa her ikisi de kültürel muhitin zaruri bir fer- yadı mıdır? Muhakak olan bir Si arsa her ikisi eserde birer Vomhlx görülüyordu. Sun'i güb- renin Avrupada oynadığı (ıııyuk role yarın temas edeceğiz. Urlada tütün yageri d en- anlaşil- satışları İzmir — Urlada tütün satış- larının yolunda gitmemesi sikâ- yeti üzerine satış mahalline ye ni alıcılar gönderilmiş ve alınan tedbirlerin müsbet neticeler ver diği tesbit edilmiştir. jandarmalar tarafından yakalandı İzmir — Bergamanın Kınık nahiyesine bağlı Kocaağa kö- yünde Osman evinde bir baba oğlu İsmaili çifte ile öldürdük- ten onra kaçarken yakalanmış- tır. Hüdise hakkında Bergama müddeiumumiliği tahkikat yap maktadır. Eşya çalan kedın mahküm oldu Sirkecide Ziyanın evinden 21 parça ev eşyası çalmakia suç- lu bulunan Emine Otaş dün ikinci asliye cerada muhakeme edilmiş ve hırsızlık suçu subit görülerek on altı ay hapsine karar verilniştir. Suçlu Emine derhal tevkif olunmuştur.