Bullabhal Desay, Bagvan Dastan daha muasır bir”simadır. Çünkü o bugünkü Hindistanın lomılınl daha Garbdan gelen ideolojilere göre kurmak İster. Bagvan Das hareket adamı değildir. Ona ummumi —manasile | YLider,, ismi de verilemez. Fa-| Kat daha evvel dediğim gibi Hindistanda temsil ettiği muay- .yen ve esaslı bir zihniyet var- dır. Beni en çok alâkadar eden noktası “Sinekli Bakkal, daki "Vehbi efendi, örneğine çok benzemesidir. Muhit şartlarının verdiği Yenk ve hususiyete ra men galfba insanların arasında | tedavül eden bazı fikir ve ima ların mahiyeti hiç coğrafi de—' ğil. Bagvan Dasın bizim “mis tik,, lerden bir tek başkalığı, var: O daha terkibi, daha tah-| daha iman ve düşüncesine | bugünkü ihtiyaçlara göre sekil| vermeyi bilmiştir. | Dr. Bagvan Das Benares me- busudur. | Bullabhai Desay Bagvan Das tan daha muasır bir simadır.| Çünkü o bugünkü Hindistanın | temelini daha garpten gelen ide- olojilere göre kurmak ister. * Bullabhai Desay 935 de kon- gre partisinin reisi idi. Siyasete yeni atılmıştı. Daha evvel Bom- bay şehrinin en parlak - ve en gok para kazanan dava vekili idi. Bu yeniliğe ve Hindular ara- sında riyasete geçebilecek ka- biliyette adamların sayısına na- zaran Bü intihap önün ae ka- dar emhiyet Ve şöhret — kazan- mış. olduğunu - isbat ediyordu. Fakat biraz da Bullabhai Desa- yın temsil ettiği akidemin - 935 de “hâkim olmasının - tesiri ol- muğştu. O sene Hindistanda Li- beral ve Kanuni bir hava esi- yordu. Beni alâkadar. eden ilk sey”onun isminin arkasındaki (Bay) sadası oldu.'Bir gün sof- rada sordum: “— İsminizin manası nedir?,, — Kalan çocuk, Anam ba- bam benden evvelki evlâtlarını hep kaybetmişler, onun için uzun' ömürtü olsun diye bana bu ismi vermişler.,, “— ©O halde,, dedim, “sizin adınız Durmuş. Biz de Anado- luda çocuğu yaşamıyan ana ba- ba oğullarına “Durmuş,, ismini koyarız.,, — | Aramızda — onun adı. “Dur- muş,, kaldı. Fakat bana Ana- doluyu hatırlatan ve özleten o- nun sade sesi değildi. Tavrı, düşüncesi, sesi ve bütün bunla- rın fevkinde her şeyde göster- ü. Konuşurken her za- man mühim olan şeyi mühim ol- mıyandan derhal ayırır, fikirle- rini vakaya, müsbet hâdiselere istinat ettirir, cesaretle ve açık bir ifade ile meramını anlatır. Gayet az konuşur. Kimseye dal- kavukluk etmez, fakat itirazla- rını terbiye dairesinde yapar. Bu itidal ve sadelik - kıyaf, tinde de gö . Beyaz öl lere sarılmış, ayağı çıplak, san- dal giyen Hindu ekseriyettedir. ve onu derhal kuvvetli, hatta müfrit nationalist olarak tasnif edersil (Yeni Sabahi ABONE BEDELİ Türkiye — Ecnebi SENELİK — 1400 Krş. 2700 Krş. S AYLIK — 760 » 1460 » BAYLIK — 400 800 > 1 AYLIK — 160 » 800 » 22 Birincikânun 1940 PAZAR 22 Zilkade 1359 9 Birincikânun 1366 Gün 357 ay 12 yıl: 940 - Kasım 45 e8 — Öğle — İkindi 230 — 728 — 948 — Ezani 828 — 13138 — 1523 — Vasati Akşam — Yetsi — İmaak 12000 129 — 1258 Ezani ITM — 1923 — 6.85 — Vasati DİKKAT 7 KYeni Babah> « gönderilen yazılar Ve evrak neşredilsin edilmesin ada | değişmez, yükselip | Daim yavaş konuşur. Sözlerinde di fu’f“—&. 4 DAMR - YAZAN : - —No. 25 — Arada arkasında Avrupa usu- | lü esvabı olan gördüğünüz Hin- duyu size Avrupanın müfrit| mukallidi diye gösterirler. Bul-| | Tabhai Desay başına Gandhi be- resi giyer, arkasında | ilikli bir setre, ayağında sıkı po- ı turlar vardır. Bu orta snıf Hin- | önü sıkı dimün - kıyafetidir. — Bullabhai Desay ne modaya, ne de cereya- na kendini kaptırır. O memleke- tinin medeni fakat daimi olan gösterişsiz evlâdıdır. | Bu gösterişi sevemiyent in- sanın yüzü de pek hatırınızda kalacak bir şekilde değildir. Ba- riz olan bir tek azası yoktur. Beyaz kirpikleri arasındaki göz- derin mülâyim ve dost nazarları | vardır. Tavrı ne fazla mahcup, | ne de çalımlıdır. Ve en ziyade sesi Anadoluluyu hatırlatır. A- nadolulunun sesi nasıldır? Ka- hm ve kulağa hoş gelen deği: miyen bir ahengi vardır, perdesi | alçalmaz. | ve fikirlerinreki ölçü sesinde en çok hâkimdir. Bu, içinde hiçbir kuvvetin yenemiyeceği hürriye- ti taşıyan insanların sesi! Hülâsa Bullabhai'yi dinlerken gözümü kapar ve muhayyelemi kullanırsam Eirşehir, , Akşehir, | Ankara vesair herhangi Anado- lu'şehrinde,”tahsil görmüş, gör- müş geçirmiş, . bilgisi kitaptan ziyade tecrübe, ve ölçüsüne da- yanan bir Anadolulu ile konuş- tuğuma inanabilirdim. Diyebilir- düm.. Diyebilirim .ki bizim Ana- dolu orta sınıf örneği bir genci Oksford'da okütür yerli hârsı- | na Anglo - Sakson harsıni ilâ- | ve ederseniz aşağı yukarı - Bul- | labhai Desaya benziyen bir ör: nek hasıl olur: Bu adam ruh iklimine o kadar | yâkın idi ki Hint parlâmentosü- na sırf onu, dinlemek, için “git-| tim. | (Arkası var) | MÜTEFERRİK | General Refik Münir dün gömüldü Şehir Meclisi azasından ge - neral Refik Münirin cenazesi dün 'askeri merasimle kaldırı! -| miştır. Cenazede Vali ve Bele-| diye Reisi Doktor Lâtfi Kırdar, şehir meclisi azaları ve merhu- mun akraba ve dostları hazır| bulunmustur. Kederli ailesine taziyetlerimizi -sunarız. | Noel münasebetile | ihracat azaldı — | Noel münasebetile son gün - lerde harici ticarette durgunluk | başlamıştır. Çünkü noel hafta- larında Avrupadaki tacirler fa- aliyetlerini tatil ettiklerinden | şehrimizden mal sevki de bu beble durmuştur. Noelden sonra daha geniş mikyasta iş yapmak mümkün olacaktır. Dünkü ihracat ancak 30.000| lira olmuştur. Bu meyanda Ru- manyaya kestane, Bulgaristana balık, Macaristana iç fındık, İs veçe deri ve tiftik, İtalyaya deri, İsviçreye tiftik gönderilmiştir. | Keten tokumu fiatla- rı süratle yükseliyor| Arpa piyasasında son günler-| de bir gevşeklik başlamıştır. İh- | racat tacirleri satış taahhüdle- | rine göre açıklarını temin ettik- lerinden piyasa gevşemiştir. Son satışlar 7 kuruş 5 paradan mu- amele görmüştür. Buna mukabil keten tohumu fiyatları artmıs- tır. 24 kuruş olan fiyatlar 26! kuruş 10 paraya fırlamıştır. e— — Fırsat düşkünü Kömürcüler Bazı odun ve kömürcülerin havanın soğuması üzerine odun ve kömürü narhdan fazlaya sat- tıkları görülmektedir. Belediye tetkikat yapacaktır. Diğer taraf dan Firuzağa Hamam caddesin- de 81 numaralı dükkânda Meh- medin narhdan fazla fiyatla kö- olunmaz ye bunların kaybolmaların- mür sattığı görülmüştür. Meh- med derhal adliyeye teslim o- kunmuştur. HALİDE EDİB Buyuk Alârm tec- | va vaziyeti de gözönünde tutu - SABAHTAN | karadan, denizden ve havadan Vrübe hazırlıkları tamamlanıyor Alârm düdükleri tezyid olunuyor İstanbul vilâyeti seferberlik müdürlüğü şehrimizde yapılacak aktif ve pasif alârm tecrübele- ri hazırlıklarını — tamamlamak üzeredir. Alârm esnasında kulla- nılmak üzere yeniden birçok a- lârm düdükleri sipariş olunmuş- tur. Bu suretle şehrimizdeki a- lârm düdükleri (300) e iblâğ o- lunacaktır. Bunlardan bir kısmı mühim polis noktalarının bu - lunduğu yerlere konulacaktır. Alârm tecrübeleri, bütün ha- zırlıkların ikmalinden sonra ya- pılacaktır. Alârmın icrasında ha lacaktır. Altın fiatları yükseliyor Altın fiyatları el'an yüksel - mektedir. Dün bir altın 22 lira 70 kuruştan muamele görmüş- tür. SABAHA İtalya için felâketli bir puan (Baş tarafı 1 incide) yapmasaydı İngiltere, Yünan adalarından, hele Girid adasın- dan istifade edemez, İtalyayı bu kadar sıkıştıramazdı. Keza, eğer İtalya Yunanistan- la harbe tutuşmasaydı Afrika- da bu kadar fenâ bir mevkie düşmezdi; Onun için İtalyânın 28 birinciteşrinde (yani bundan elli dört gün evvel) bir gete'ya- rısı Yunan Başvekilini uyandır*| ması kendisi'için pek uğursuz olmuştur. İtalya Akdenizde merkezi bir vaziyettedir. İngilterenin garbi Akdenizde —üsşü kalmamıştı, Şarki ! Akdenizdeki İtalyadan dört, beş yüz miluzak tadit Hârp gemileri buralârdan kâlkip İtalyaya'" gelinceye Kadar İtalyan nakliye ve harp gemile- ri Libyaya varıyor, İimanlara giriyor, sonra İngiliz gemilerine görünmeden ve bu gemiler İtal- iyan sularına .varıncıya , kadar gene geri donuyorla.rd.ı. Giridde - İngilizler üs sahibi olunca İtalyaya bir haylı yak- laştılar ve İtalyan münakalesi bu yüzden sarsıldı. Şimdi pek mahdut nakliyat — yapabili- yorlar ve bu naklıyal da ikide bir sekteye uğruyor, İngiliz ge- mileri tarafından imha ediliyor. Fakat üç gece evvel İngilizle- rin Adriyatik denizine seferleri İtalyaya vurulan darbelerin en ağırı olmuştur. Çünkü üç tara- fı denizle muhat olan bu koca yarım ada bir denizinin, yani Adriyatiğin bir İtalyan gölü ol- duğuna kanidi. Bu denizin ağ- zını Otrant boğazını kapayarak tutmuştu, karşı sahilde Arna- vutluk elinde idi. Fakat bir taraftan - Yunan adalarındaki üsler, diğer taraf- tan Yunan kıtalarının Arnavut- luk sahillerine doğru yürüyüşü İngilizleri Adriyatiğe de sok- muştur. Vakıa 18 ilkkânun ge- cesi yapılan seferde İngilizler, Bari, Draç limanlarını ziyaret ve Avlonyayı bombardımanla iktifa etmişler ve geri dönmüş- lerdir. Fakat bu ilk adımdır. Ar- tık Adriyat ağzı açılmıştır. Burada, hatta Yunanlılar ilerle- dikçe Arnavutluk — sahillerinde İngiliz donanmasına Tmükem- mel limanlar bulunacak, Adri- yatik artık İtalya için yüzüne akmak kabil olmıyan bir mez- baha halini alacaktır. Bu vaziyetin Arnavutluk ha- rekâtı ve akibeti üzerindeki te- sirini tahmin güç değildir. İtal- ya Arnavutluğa yalnız denizden Bevkiyat yapabilir. Deniz kapa- nınca sevkiyat durur. Hele Yu- nan ordusu Elbasan ve Avlon- yaya el koyunca artık Arnavut- lukta bir Dönkerk bulmak im- kânı da yoktur. İngilizler Dönkerk'ten 350 bin kişiyi, denizlere hâkim oldukları için geri çekebilmişlerdi. Arna- yutluktaki İtalyan — ordusunu bekliyen akibet ayni olamaz.. BEHÇET SAFA b0 Yunan gencı dün akşam Yunanıstana gitti | -t Şehrimizde bulunmakta olan Yunan tebaalı gençlerden 50 ki- şilik bir grup dün akşamki kon: vansiyönel trenile Yunanistana gitmişler ve istasyonda hararet- le teşyi edilmişlerdi Son feyezanlar dolayısile Yu nan hududundaki hatların bir kısmı bozulduğundan — Yunanlı gençler hududa kadar trenle git tikten sonra Yunan hududundan hatlerine de- ingiliz İiralarının bedelleri ödeniyor Fransanın işgalinden — sonra İngiltere hükümetinin — verdiği karar üzerine memleketimizde de toplanan İngiliz liralarının bedelleri sahı gününden itibaren tediye edilecektir. Vekâletten bu hususdaki emir dün Merkez Bankasına bildirilmiştir. Merkez Bankası paralarin tev- zii esnasında izdihama mâni ol- mak için bazı tedbirler almış - tir. Bankaya İngiliz parası yatı- ranların 140 kişilik listeleri ya- pılmıştır. Bu listelere matlüb olanlara banka târafından birer mektup gönderilecek, herkes bu mektupla bankaya müracaat e- secektir. Tediyat İngiliz liralarının top- landığı gün cari olan kun üze- rinden yapılacaktır. | -vo€- Bomonti bira istihsa- Kti 6 milyon litreye . | çıktı ! İnhisarların Bomonti - bira| fabrikasının istihsali geçen se- | neye nazaran bir misli artmış-| tır. İzmirde bulunan dinlendir | me tanklarından bir kısmı İs - tanbula nakledilmiş ve Bomon- ti fâbrikasıma” Yerleştirilmiştir. Son rakamlara göre geçen'sene 3 milyon litre olan istihsal mik- darı bu' sene-6 milyon litreye| çıkarılmıştır. İdare tevziat servislerini ıs!aM etmiş ayrıca | şişe stokları,dâ| vücude getirmiştir. “Bü itibarla önümüzde yaz mev | simi içinde bira darlığı halle - dilecektir. İBELEDİYEDE | Yeniden bazı madde- lerin âzami satış fiyatı tesbit olünuyor Fiya! mürakabe komisyonu, ellerinde sadeyağ, pirinç ve fa- sulye bulunanların bunların sa- taş fiyatlarını havi birer be- jyannameyi komisyona vermele- ri mecburiyetini bildirmiştir. Zantolunduğuna göre, komis yon bu maddelere azami satış fiyatı tesbit edecektir. Çavdar ekmeği bulun- muyor mu Belediye Sıhhat İşleri Müdür- lüğü, İktısad Müdürlüğüne bir yazı ile piyasada hastahanelerin ihtiyacına kâfi gelecek kadar çavdar ekmeği bulunmadığını bildirmiştir. İktisad Müdürlüğü tetkiklere başlamıştır. Piyasada kâfi miktarda çavdar ekmeği Bulunmasını temin edecek ted- birler alınacaktır. MAARİFDE Mekteblerde Sömsetr tatili Maarif Vekâleti orta mektep ve liselerde sömestr tatilinin yıl başında başlamak üzere 8 gün devam etmesini kabul etmiştir. Sömestr tatilini müteakıb mek- tepler bir gün ders yapacaklar ve bunu müteakıb 4 gün Kurban bayramı tatili yapacaklardır. Sömestr tatili ilk okullarda 3 gün olarak kabul olunmuştur. Tayin bekliyen ilk okul Ha muallimleri Maarif Vekâleti bütün vilâ - yetlere bir tamim — göndererek tayin bekliyen ilk muallimlerin mikdarını sormuştur. Şehrimiz- de bu kabil muallimlerin 300 ta- ne olduğu tesbit olunmuştur. Bt öğretmenler taşraya gitmek is: tedikleri takdirde Maarif Ve- kületi bunları derhal tayin' ede- cektir. || sütmemek için - İzmit kvedecektir. Buğday z OKUYUCU —| DİYORKİ:|| İzmitlilerin İzmit Ma- || Müdürlüğünden dilekleri | | | İzmitten almış olduğumuz bir mektubda İzmit okulların- dan bazılarında henüz s&oba || kurulmamış olmasından şikâ- yet edilmekte ve bilhassa Yu- karı Pazar ilkokuluna devam eden talebenin bu soğuk kış günlerinde üşümekte ve has- || talanmakta- oldukları zikro- || lunmaktadır. Bu mektuba göre Maarif Müdürlüğüne vaki olan mü- || racaatta yakında soba kuru- lacağı söylenmiş ise de, ara- dan bir hayli zaman geçmiş olmasına rağmen bunun he- || nüz mümkün olamamış ve ço- || cukların ise soğuğa dayana- || yarak sık sık hastalanmakta bulunmuşlardır. Mektubun sonunda İzmit Maarif Müdürlüğünden, İzmit okullarına bir an evvel soba kurulmasının temini ehemmi- yetle rica olunmaktadır YENİ SABAH — Olsa olsa soba borusu gibi saçtan ma- * mül malzemenin kolayca te- darik edilememesi yüzünden | şimdiye kadar geciktiğini zan ve tahmin ettiğimiz İzmit mekteblerinde soba kurulma- sı işinin bir an evvel ikmali, hiç şübhe yok ki, İzmit Maa- rif müdürlüğünce de müstel- || zemdir. Ancak kiş mevsimi: 'nin iyiden iyiye hülül etmiş ol- || duğuna göre de sobasız ilk || mekteblerde — miniminileri “ü- [ | | | Maarif Müdürlüğünün. muhali müm- kün : kılacak bir gayret , ve himmetle nevakısını ikmal e- gdeceğini ümid ediyoruz, | Ekmek narhı Bu hafta- belediyede - ekmek | narh komisyonu belediyede top-| lanarak narh vaziyetini - tetkik | piyasasında | bir düşüklük görüldüğü' takdir; "de &kmek narhında tenzilât ya- pılacaktır. | manların faaliyeti hakkında da| | alâkadarlardan izahat almıştır. | kabul etmiş ve Türk vapurları- | savdetinde İstanbulda kısa Münakalât Vekili dün akşam |Trakyaya gitti Şehrimizde bulunan Münaka- lât Vekili Cevdet Kerim İnce- dayı dün de Vekâlete bağlı mü- müesseselerde tetkiklerde bu- lunmuş ve saat 22.35 de Edirne- ye hareket eden konvansiyonel trenile Trakyaya hareket etmiş- tir. Vekil dün İstanbul Muntaka Liman Reisliğine gelerek saat 15 e kadar meşgul olmuş ve bu meyanda İştanbul Mımtaka reis- liğine bağlu bulunan diğer li - Vekil burada armatörleri de| nın iç hatlarımızla ecnebi liman- lara seyahatleri esnasında gerek armatörlerin menfaatine ve ge- se hizmetin icablarına daha un bir şekilde hareket etmek | alımması lâzım gelen tedbir-| ler etrafında kendilerile görüşı rek bazı direktiflerde bulunmuş- tur Vekil buradaki tetkiklerini ikmâl ettikten sonra İstanbul| posta telgraf merkezine giderek | Muhaberat işleri etrafında alâ- kadarlarla görüşmüş ve bütün mıntaka lerinin faaliyeti et rafında izahat almıştır İncedayının | leri ktir. kadar'devam Vekil| müddet kaldıktan sonra Anka-| raya hareket cd?nekhı W _Menderes taştı | Söke,-21, (aa.) -— Günlerden beri devam etmekte olan şiddet-| li yağmurlardan büyük Mende-| re$ taşmış ve ovamızın mezru| Ve gayri mezrü kısmını Su âltın- | da bırakmıştir! Birçok — koyun | ve hayvanat mahsur kalmıştir. ina. ve, Bülme dalyanlarında Mahsur, bulu- | Jıklarla taşın- | na Köğlerle münâkalât | kesilmiştir. - | Bundan - bir müddet: Merdivenköyü civarında ke bir baş bulunrmuş ve uzun man katili ele geçirilememi;: Dün birinci ağır ceza ma evvel k ke- mesinde bu korkunç ve kanlı vak'anın müuhakemesine - baş- landı. Suçlu Üsküdar temizlik amelesinden ve Kastamoninin Maraz köyü ahalisinden Mus- tafa idi. Mahkemede bütün vak'ayı ve polis âmirliğinde verdiği ifade ile sorgu hâkim be müddeiumumisi huzurunda- ve itiraflarını inkâr ediyordu. Fakat bu arada bir yanılarak bazı noktaların üzerinde ısrâr ve .itiraz eyliyerek itiraflarda da bulunmuyor değildi Tutulan zabıtlarla suçlunun ilk itiraflarına ve iddian göre çinayet şöyle olmustur : astameniden bulmak üzere İstanbula gelen Mustafa küdar temizlik işlerine gir- muvaffak olmuş ve orada ne Fatsalı Mevlüdu ar- kadaş edinmiştir. Bir müüdet sonra Mevlüd ile e. Ka- dıköyünde Paris mahalle: Resmiy id evin bir od; nı kiralıyarak ikisi de burada yatıp kalkmaya başlamışlardır. Bu sırada Fatsalı Mevlüd; Mustafaya birkaç defa münase- betsiz tekliflerde bulunmuş ve betsiz tekliflerde bulunmuş fa- kat Mustafa hiddet ve şiddetle mukabelede bulununca, bir da- ha aralarında böyle bir vak'a geçmemiştir. Bu arada ikisi de işden çıkmışlardır. Bir gün Mevlüdün Merdiven köyündeki hemşehrisi inekçi veyahud çoban Hüseyin is - minde birine misafir giderek orada birkaç gece kalmayı ve bir iş bulmayı kararlaştırmış- lar ve ertesi günü Yoğurtçuça- yırı başındaki dükkândan 49 luk bir rakı ile helva ve kabak çekirdeği alarak yola - düzül- müşlerdir. Kurbağalıdereyi geçmişler. râdd”Müsta aptesti miş; Mevlüd: sâğ yamaca: manıp orada çekirdekle rakı içerken Mustafa da işini biti- Yip yanına gelmiştir. Mevlüd Şşiseden bir fincan doldurup o- || na dâ verimiş.. Bir.. bir daha || derken Mustafa sarhoş olarak oratığa uzanmıştır. İşte bu sı- rada Mevlüd tecavüzünü tek- rarlamak istemiştir. Fakat başı dumanlı ol Mustafa, gözleri- ni hiddet bürüyetek derhal ka- ra' saplı siyah Toska bıçağını çekerek bir vuruşta — Mevlüdu || yere yıkmıştır. Sonra ceketini || çıkarıp kafasını gövdeden ayır- mış ve cekete sarmış. Kaf vücudu da soyup don gömlek- le biraz ötede'taş ve çalıların ajtına örtmüştür. Ceketi ile başı da alıp yoluna || devam etmiş ve iki yüz metre Ş| kadar tepeye tırmanıp oraya da || | papuçlarla ceketi, pantalonu saklamıştır. Ceketteki meşin cüzdamı için- deki 36 lirası ile alıp, başı da daha ileriye yeni sürülmüş bir tarlaya gömmü: Bu işlerden son ye dönen Mustafa odalarında bulunan Mevlüdun yorganını ve yatağını da alarak yorganı 1 O kuruşa sattıktan sonra yol || cüluk tedarikine kalkmış ve Aksu vapurile ve Karadeniz yolile memleketine dönmüştür. Fakat ne çare ki adliyenin ve polisin gözü ve kolu onu 0- da bulup yakalamakta ge- nemiş ve palas pandıras birinci ağır ceza mahkemesinin çıkarılmıştır- Bakalım bü bağ kesen Kâtil için gelecek celsede dinlenecek olan şahidler ne diyecekler ve daha ne korkunç, ne kadar vah gice hareketlerinden bahsede- cekler kimbilir. üç gün| | bir $ | lunmalı. KESİKBAŞ — DAVASI '—, Siyah saplı kulaksız; Toska bıçak kafayı gövdeden -ayırmış ve... YENİ NEŞRİYAT Yaza Prof. Salih Mürad Üzdilek Keşifler, ihtiralar Makineler âleminde bir inkılâb aa B Elektrik kaynağı Tecrübe sahibi mühendisler, maden. mütehassısları, makine ressamları, modelciler ve dö- kümcüler birbiri ardınca bir ta- kım zorluklarla karşılaşırlar. Hazırlık devresi aylar sürer, nihayet madenin döküm saati gelir. Dökümün yavaş yavaş sos Buması ve temizlenmesi için yi- ne birkaç gün geçer. Döküm içinde çalakların bulunup bulun- madığı muayene edilir. Bereket versin röntgen cihazlarına. Bu hususta — imdadımıza yetişir. Bundan sonra döküm makine atelyesine sevkedilir. Atelyede bu makine parcaları torna, plânye ve hreze tezgühla- rında muameleye tâbi tutulur. Döküm esnasında küm veya pulların erimiş madene karışma- sından dolayı bazı noktaların sert oldukları görülür. Atelyede bu ameliyelerde parçanın içinde bir kovuk görünür. Parçanın en sağlam olması icap eden nokta- sında bir çukur, hastalık gör lür. Bu kadâr işten sonra pa: çalar reddedilir. Aylar geçer, — dökümhane' iyede birçok masraflar ya nihayet emekli Belânın büy 'a yeniden katlanmak > Bakalım. sonraki döküm — uasıl olacak. Birçok emek ve. para kaybedilir. Makine bahalıya mal olur. Buna bir çare yok mu? İlim ve mühendislik 'buna çare arar. Nihayet çareyi bulur. Na- sıl? Ağır endüstride kullanılan türlü türlü şekillerde çelik. p: çalar var. Bunların mihaniki ye elektriki vasıfları yüksek olma- h, bunlar hem mukavim olmalı ve hem de'kolay işlenebilmeli, oksi - ilen ve © -dhid- rojen şulesile - kolay kesilmel Ebadı istenilen standardlara uy- gun düşmeli. Dökümden sonra 'maden zayiatı asgari hadde bu- Si İşte bu noktaları göz önünde tutan' mütehassıslar artık döküm işlerine bir nihayet- veriyorlar. Artık piyasada istenilen -met nette levha, çubuk. veya diğer şekillerde çelik parçalar satılı- yör. Bunları kesip ekliyerek ma- kine parçaları yapmak döküm- |.den daha:kolay olduğu, gibi,da- ha ucuza mak oluyor. Yeni teknikte kalınlığı 20'san- timdtreye kadar olan parçalar bir milimetreden az bir hata ile şule vasıtasile - kesiliyor Şule ile kesilmiş parçalar bir- birine elektrikle kolayca kaynak ediliyor. Kalınlığı 1,2 santimet- re olan çelik levhalar şule va - ile dakikada 10 santimetre le ve 5 santimetrelik levha- lar ise 20 santimetre süratle ke- siyor. Bu parçalar otomatik olan | elektrik kaynak (ark) cihazla- rile pek süratle kaynak ediliyor. Şimdi bu usulle makine par- çaları, yüksek binaların çelik karkı rı, hattâ mua) n uzun luktaki çelik köprüler yapıl - maktadır. Bu suretle bir alay zorluklardan ve israflardan kurtulummuş olu- yor. İşte bu inkılâp ta ilmin ve Mühendisliğin endüstriye - yap- mış olduğu büyük hizmetlerden biridir, Sivasda kar Sivas, 21 (a.a:) — Çoktanbe- ri açık giden bozmuş sabaha karşı kar yağmağa baş- lamıştır. Şehir tamamen karla örtülmüş bulunmaktadır. Namık Kemal'in romanları Büyük vatan şairi Namık Ke- mali'n doğum yüz yılı vesilesile Baha Dürder'in hazırladığı ve Çığır kütüphanesinin neşretmiş olduğu bu kitabda, Cezmi ve İn- tibah romanlarının şahısları, muhavereleri, tahlil ve teşbi leri gösterilmiş ve kitabın başı- na kısaça Tanzimat romanının da karakter ve vasıfları ilâve edilmiştir. Tanzimât romanının çÇerçeve- Ki işlndö; Namık Kemalin roman larım: görmek istiyen karilere tavsiye ederiz.