ş ş Tefrika No 38 ORSAN KAPA MEHMEDİN HATIRA ve ITIRAFLARI Yazan: M. SIFİR Uzaktan Görünecek Arabaları Bekliyorduk ' Birdenbire Karşımıza Elleri Kasaturalı İki kişi Çıktı Süalile sözümü kesmişti. O soru- 'yor, ben söylüyordum. İnanıyordu. Çünkü, İnanmamak için sebep) yoktu. Arada geçen iki gün içinde Beni bir kaç kere yüzbaşı Ahmet e- fendi ile görüşürken uzaktan gör müş, hattâ bir defasında sinsi sinsi gokularak güya bizi dinlemişti de Böyliyeceklerim bitmişti ve söz sıra- # ona gelmişti. Keyifli hareketlerle ellerini uğuşturarak: ” Şimdi, iki gözüm kardeşim Doğruca bizim Molla beyefendiye £- der, işi anlatırız, Bu gece de silâh- ları tutturduk muydü, yarın sabalı bol bir dünyalığa kavuşuruz. Artık gel keyfim gel. Nazif bey, Sait Mollaya beni g. türmemek için türlü türlü sebepler bulüyor, bin dereden su getiriyordu Ben de yapmacık hareket ve rarlı Molla beye beraber gitmek için ayak irer gibi görünüyordum. Nihayet bir saat sonra avdet etmek üzere yakasını biraktım. Yanımdan bir | zenberek yayı gibi fırlamış, rüzgür | z ile Kapalı fırına doğru uzanmış. fa. Tabil, yüzbaşı Ahmet efendinin bu iş için yanıma verdiği ve o esna- a asker barakalarının önünde bek- dettiği Kayserili Ali onbaşının pesi- ne takıldığının fârkına bile varama- mmuştı. Mollanın fesat ocağırda, düşman | Jarın Düyunu umumiye sokağındaki Karmızı hane denilen hafiye yuvasın. da saatlerce kalan Nazif bey, ancak | ikindiye doğru yanıma dönebilmiş-. ti Geciktiğine kızmış gibi görünmek için astığım suratıma - bakıp bakıp gülüyor, neşe içinde süzülüp söylü- yordu: — Gerçi geciktim amma, her işi| bitirdim de geldim. Bu gece tuttura- cağız onları. Molla beyden bir kal- me, kırmızı evden bir lira masraf| kopardım. Gerçi az amma Edirne- kapısına - yürüye yürüye gider bu| gönlük kırışırız bunları. / Yarın da| daha ganisine kavuşuruz - inşallah. Tlâf polisleri Edirnekapısında bek- Hiyecekler bizi. “Uzaktan arabaları| göstermekten başka işimiz yok bi- zim. Sözlerini ses çıkarmadan dinli- rili Ali onbaşı ile bir defa daha gö. Tüşmek, vaziyet hakkında yüzbaşı Ahmet efendiye de bir haber gön- Germek niyeti ile kalktım. Bir saat #onra gelmek vadile kahveden ayrıl. dim, Alaturka sakile akşamın an bi guğu idi. Nazif beyle Ayasofya kah-) Şesinden kalkmış yola düzülmüştük Bsin, buk beylenı, Teti Solile Hünekapamnın önüne getmiş #ik. Ortalik yavaş yavaş kararıyor! Mesirlik kargalırı yavılarını Cağı. Hiyord. Nasif bey kahvede oturduk. larını gördüğü düşman polisleri ve Sarcümanlerile görürmek için yanım dan ayrılmıştı. Ben de Topçular yo: Tn uzanmıştim. O etnada Kayacri, İ A onbağı bir neferle yanımdan geğmlş, birez binde bekliyteeklerini Sörliyerek lerlemişti Bep dakika sonra Nazif bey ba- a yetişmişti. Halinde bir çekirgen| lk vardı. Daha ileikere gitmemek istediğini vaziyetile anlatmıştı. Hiç Orah olmadım. Gayet tabil ve sakin bir tavına: S Nuzit bey, Bu adamların ge- Hcekleri yol bu. Fakat bilmem 'i Herede beklesek. Ben dahe drişi Gilmeğe Şek tarattar değilin ni R e d, aX ga ll l aa Şi Göndüm ve'iin da attım. seKÜM Bu bareketim mubatabıma birar emniyet vermiş olacaktı ki, yolumun üzerinde durdu ve: * Hocam. dedi. Ya başka yol- dan giderler ise bunlar. Muhakkak | buradan geçeceklerini - biliyor mu- Şimdi tercüman da sordu ba- 'na bunu, — Topçulardan Edirne kapısına geleceklerini söylemişlerdi benim ya nımda, Sakın yalan söyleyip seni al-| datmış olmasınlar, yahut sen yan- | hış anlamış olmiyasın hocam?. Z Hayır. Yanlış yok. Bunlar her halde bu yoldan geçecekler. Be nim bildiğim bu. — Ya başka yoldan geçerlerse — Ne yapalım bahtımıza küse. | Nazif bey, bir yeri tutuşmuş gi- bi telâşlandı. Elimden tutarak kena. ra çekti. Ve: — Aman hocam, dedi. işi bahta birakırsak halimiz pek yaman olur. | Ben bir daha Mollanın ve bu herifle- | rin yüzlerine nasıl bakarım. Onun için tedbirli davranalım. Hattâ, Top- çulardan mezarlığa doğru gelenleri iyice görebilecek bir yer buluncaya| kadar ilerliyelim, ne dersin?. — Karanlıkta pek / göremeyiz| /amma arabaların sesini işitiriz. E- vet, düşüncen pek boş değil. Başka| bir yola sapmaları da hatıra gelmez | değil har | Dedim ve kolüna girdim. Yavaş | yavaş ilerliyorduk. Ortalık iyice ka- Tarmıştı. Mezarlıkları derinliklerin. 'den baykuş sesleri geliyordu. Yol üzerinde bizden başka kimseler yok- *tu. Daha fazla yürümeğe, ilerleme- e üşendim doğrusu. Çünkü yapıla- cak işin bu kadar üzülüp yorulmağa | değeri yoktu. Sonra bulunduğumuz yer de yapacağımız iş için pek elve- Tişli ve uygundu. Birden duraksa dım. Dinler gibi etrafa bakındım ve: — Daha ileri gitmiyelim, şura- cıkta oturup bekliyelim. Dedim ve yıkık, — koca kovuklu| bir taşın üzerine oturdum. Siğara- Jarımızı tellendirmiş, gözlerimizi yo: u Topçulara doğru uzanan kuamı. 'na dikmiştik. Gelecek silâh araba. Jarını bekliyorduk. Ne yazık ki, kar- #sımıza beklediğimiz değil, hiç hatır 've hayalimizden geçmiyen bir şev çıkmıştı. Bilmem ki, cin miydi, peri Miydi, iri yapılı, nefer kayafetli iki| 'adam dikilmişti önümüzde. Ellerin. eki kısa kasaturaların parıltısı gö- Zümüzü almış, korku yüreğimizi saz mıştı. Dilimiz tutulmuş, titriyorduk ikimiz de. Tikönce benim ellerimi bağladı Jar, sonra da Nazif beyin. Beni oldu-| ğum yerde birakan askerler Nazif' beyi kaldırdılar. Hep beraber me-| zarlıkların kap kara derinliklerine, daldılar. Ben elimin bağını çözmüs, oynanan komedinin —son perdesini seyretmek için artistlerin peşine düşmüştüm. Beş dakika geçmemişti aradan. Nazif beyin, günehikâr sırtına inip| kalkan sopaların kaba sesini ve ince| ince çıkan iniltisini işitmiştim. Kay. Berili Ali onbaşı ile arkadaşı, güna- hit silkiyorlardı Nazif Beyin. On-| başının sert sesi, mezar taşları ara.| fında kısa dalgalı aklsler yapıyor. (Devamı var) | FSBAN ÇOCUK BAYRANI| ÇOCUK zevk ve neşe kayna- idır. Çocuğu sev! Her şeyden mahrum yavruları da — sevebil. “mek için yılda bir lira verip Ço çak Eeirgeme Kurumuna ÜYE YENİSABAH Takas Suüsti- |mali Davası Bundan iki sene kadar — evve İstanbul gümrüklerinde cereyan ©- 'den takas suiletimali davasına dün de asliye üçüncü cezada bakılmış Ceise açıldığı vakit heyeti hâki. mnenin bu zevattan teşekkül - ettiği görülmüştür. Reis Bay Suat azalar Bayan Nadire Bay Nuri. iddia ma- kamını da genç müddelumumi mu-| avinlerinden Necati Dinç işgal et - Hükim celseyi açti ve ehlivukur| ile suçlü. / akuvatlarını dinledi. Başmüfettiş Ali Kemali devletin bu takas yolsuzluğu yüzünden iki| mülyon 300 bin liralık bir zarar gör- düğünü söyledi. Baş müfettişin bul iddiası üzerine reis ehlivukufa; — Devlet bu meseleden dolayı| zarar görmüş müdür, dedi. Eblivukuf'an Bedri: Devlet bu işten zarar görme. miştir ve görmesine imkân yok: demiştir. Bedrinin bu gehadeti tüzerine eh- Jivukuf ve Ali Kemali yüzleştirildi. ber. Ondan sonra müddelamümi mu-i avini Necati söz alarak - tahkikatı yapan başmüfettişin bu zarar hak- kında ne gibi kanun! delâile istinat ettiğini sordu. Başmüfetti: — Yapılan tahkikat - doğrudur. Ortada devletin iki milyon 300 bin Jiralık bir zararı vardır. Ve bu işin muhakkak failleri de bulunması lâ- zım olduğunu söyledi. - Ondan son. ra Kenan Ömer söz alarak mesnet kanumu delâil ol. madan 48 vatandaşın işsiz ve muha kemelerde sürünmesinin doğru olma dığını, müfettişlik - tarafından ha- zırlanan fezlekenin hayal olduğunu, ortada bir takas suiistimali değil de bir heyeti teftişiye sulistimali oldu-| Zunu söyledi. Bilahare ehlivukuf Bedriden tek| Tar zarar olup olmadığı — sorulau. Bedri: — Zarar yoktur, dedi. Bunun üzerine tekrar söz alan iddia makamı: — Takas mevzuuna göre hükü- met zarar göremez ancak - evrakın iktısat vekâleti tarafından gönderii diğine göre kontenjan döviz müna- | sebetiyle konan tahdidattan bir ca- Tar olup olmadığının tesbitiyle ilmi Mütalealarının tesbitini istedi. Tek- rar söz alan ehlivukuf Bedri - uzun izahat verdi ve devlet iktısadiyatı. nn bu flillerden zarar görmiyeceğ! ni söyledi. Bu izahata diğer ehlimi kuf ta iştirak etti. Kenan Ömer söz alarak: — Müddelumuminin — sözlerine ben de iştirak ederim. Vakit geçti-. #i için mahkeme 5 nisana talik eli di. MAHKEMELERDE : Türklüğü tahkir davası Dün ağır ce-”> * — Türklüğü tahkir davası görülmü » ve ma; vnun beraet etmiştir. Hüdise şudur fiye “sesinde bir kadın ile an- nesi müracaat ederek — komşuları olan Erisi ile kavga ettiklerini ve bu kavga arasında/ kendisinin Türk Tünü tahkir ettiğini iddia etmişler- dür. Bu iddia üzerine tevkif edilen Erisin yetmiş iki gündenberi mah. pus bulunuyordu. Heyeti hükime| verdiği kararda suçu sabit görmedi| ğini söylemiş ve suçlu beract eyle-, miştir. Mahkeme salonunda göz yaşları| içinde kızını kucaklıyan baba dişarı| çıkarken şöyle söyleniyordu: — Hak adalet yerini buldu. Kumkapıyı soyanlar Mehmet Ali, Ahmet ve Hai is. minde üç kişi dün Kumkapıda hır. Sızlık suçiyle yakalanmışlardır. Bu dç arkadağ alta ev soymuşlar ve çal| dıkları eşyayı satmışlardır. Bu eşya, arasında balık ağları, balıkçı eşye da bulünmakta idi. — Bunlardan yalnız Ahmet aykalanmış ve dün du| Tuşması yapılmıştır. — Ahmet su: gunu inklir etmemiş ve kendisi teve Kit edilmiştir. Diğerleri hakkında| da gıyabi tevkif kararı verilmiştir Mahkeme şahitlerin dinlenmesi için| tali kedildi. Okuyucularımız Diyor ki Mahalle arasında tuğla fabrikası Eyüpte Defterdarda - faaliyettel bulunan ve iki seneden beri - başkal tarafa taşınacağını söylüyerek mu- hiti berbat eden mahal hâlâ tuğla fabrikası olarak - kullanılmaktadır. Civarda oturanların bu fabrika- dan gördükleri maddi ve manevi za- Tar yazılmıyacak kadar büyüktür. Fabrika etiketini taşıyan bu yerde ancak yedi sekiz işçi çalışmaktadır İki yüz hanelik bir muhiti tabi #ak| Jarından mahrum — birakan bu yer| hakkında iki defadır seksen gile re- isinin imzasını taşıyan mazabata F- yüp kaymakamlığına sunulmuştur. Gece gündüz yanan fabrikanın çı diği kurum rüzgürin estiği tarafa| göre ciyar halkına pencere — açtır. maz. Damlarından temizlik işindel kullanacakları — yağmur — sularımıl aldırmaz, çamaşırlarını — bahçeler: mizde temizce kurutmaz. Bu sayı: Janlardan başka bu fabrikanmn enl mühim ve en tehlikeli - zararı da) yangınla mahalleyi korkutmasıdır. iye yetişmemiş olsaydı başka birkaç mahalleyi de kül eder cek olan bu fabrika üç dört gece evi vel çıkardığı kıvılcımlarla mahalele-| yi tekrar korkuttu. Ciyarımızın selâmet ve sağlığı 'namına mahalle ortasından bu ti 1 imalâthanesinin başka bir tara? kaldırılmasını şehrin temizlik ve sağ hik işlerinde hassasiyet gösteren de ğerli valimizden bekler - gazetenizc aynen yazılmasını saygılarımla rical ederim. Eyüp Defterdar Chd. No, 17 Melek ÜN KÜÇÜK HABERLER ; * Yeni Belediye bütçesi ha- zırlığı bitmiştir. *& Bu ayın 81 inde toplanacak olan Üsküdar tramvayları şirketi- 'nin heyeti umumisi, bundan sonra girketin Belediyeye bağlı bir mü-| dürlük olarak idaresi işi görüşüle-| ektir. * Maarif Vekâleti bir köy ted-| risat umum müdürlüğü ihdasına karar vermiştir. *& Köy eğitmen kursları 1 Ni- sanda açılacaktır. Bunlardan baş- ka yeniden 8 kurs açılmasına karar| yerilmiştir. Bu:sene mezun ola; cak eğitmen adedi iki binden faz. ladır. *& Deniz Ticaret Müdürlüğünü| bir müddettenberi vekâleten yapan B. Refik bu vazifeye asaleten tayi edilmiştir. & Taksimde açılan daimi resim| galerisi dün ikinci sergilerini aç-| mışlardır. ** Denizbank idare meelisi â- zalığına eski Seyrisefajn müdürü | Muzaffer tayin edilmiştir. & 1 Nisandan itibaren İnhisar ha idaresi boş rakı şişelerini geri| almiyacaktır. ANHISARLARDA Alman tütüncüleri Yu- nanistana gittiler Memleketimize köliyetli miktar da tütün siparişleri veren Almanya- 'zin tanınmaş tütün - firmalarından Banmmar grupu mümessilleri dün şeh rimizden ayrılarak Yunanlatana git mişlerdir. Alman firması memleke, timizdeki 37 ve 38 senesi stokların: dan da mühim miktarda tütün satın almışlardır. HALKEVLERİNDE : Piyes Eminönü Malkevinder 23/Mart/Perşembe' 24/Mart /( ma ve — 25/Mart/Cumartesi - sar (20.30) da Evimizin Cağaloğtundak| merkez #alonunda TTemsil Şubenı Aamatörleri tarafından (Infiali Aşk) adlı dört perdelik komedi temsil e dilecektir. Bu üç günün davetiyelerini Ev| bürosundan alınması rica olunur. Pendikte Bir Cinayet Brvelki gün Pendikte çok feci| der ürperdici bir cinayet işlen- miştir. Hâdise şudur: Bundan bir müddet evvel kavga ettiği için karısı Fatmadan ayrı o- turan Muharrem isminde bir adam karısına eve gelmesi için haber yol Jamın fakat kadın ret cevabı vermiş. tir. Ret cevabi alan Müharrem sami: mi arkadağı olan Mustafaya vaziye. | ti anlatmış ve karısını öldüreceği söylemiştir.. Mustafa o gün Muhar. | Femi teskin etmeğe muvaffak ol muştur. Bu hâdisenin — üzerinden beş altı gün geçiyor. Bu müddet zarfında Muharremin harısı Fatma Ali isminde bir bostan sahibinin ya- nana girmiş ve çalışmıya başlamış- tır. Karısının Alinin bostanında ça-| yırtığımı haber alan Muharrem der- hal arkadaşı Mustafaya gitmiş ve| ava çıkmak istediğini, bir günlük av tüfeğini istediğini söylemiştir. — | Mustafa tüfeği Muharreme ver. miştir. Katil gittikten sonra vazı- yetten kuşkulanan Mustafa henen Fatmanın çalıştığı Alinin bostanına gitmiştir. Orada karı kocayı kavga - eder bir vaziyette gören adamcağız karı kocayı ayırmak istemiştir. - Bunun | üzerine katil tüfeği Mustafaya çevir| miş ve ateş etmiştir. Yakından ateş edildiği için top giden saçmalar Mustafayı bir denbire öldürmüştür. Katil ondan sonra karısını kovalamış fakat tu-| tamamıştır. Müharrem işlediği ci nayeti müteakip kaçmıştır. Yapı Jan sıkı takip neticcesinde katil Üç- | ağar köyüne giderek teslim olmuş. | tur. BELEDİYEDE : Belediyede münhaller aü öyeğrmizliç aa e | zeti ve maaşl vaziflerin bazı da.| İDNE G öi t Mi Müdürlüğüne hildirlmediği ve b mühim işin ihmal edildiği görül -| aetiir | Bu ihmat zat işleri müdürtüğünü aüi vüziyette bırakmakladır. Belediye alâkadarlara bir tamim | Göndereei mamar ö RRAsl Te Sit bütün vukustm günü günü d geçen daire müdürlüğüne bildi. ae yelrlek Yol Vergisi mükellefleri Yeni yol vergisi mükellet cetve deri bazirlenizken. 1204 ten ga ve 18868 den yukarı almamak d B emder araanda dağan mühelit. derin cetvele yazlacafı zikrediimiş. 2 edilmiyeceği hakkında tereddüde düşülmüştü. Belediye yol vergisi mükellef cet vellerinde 1295 ve 1337 doğumlula- | Finin tekâlüf cetveline ithal edilme- Si lüzm geldiğini alâkadarlara bir | dirmiştir. | —| -- | Ölüm Sabık Azerbaycan Cumhuriyeti| Maliye nazırı Abdülali Emircan'ın| oğlu Halkah Ziraat Mektebi me-| RÜSTEM EMİRCAN irtihal eylemiştir. Cenazesi bugün| 23 mart perşembe saat TI de Tak- /sim Alman hastanesinden kaldırı -| Jarak Firuzağa camünde namazı kılındıktan sonra Feriköy mezar itma defnedilecektir. Teşekkür Sevgili babamız Gaziantep meb- 'usu General Ali Hikmet Ayerdem'i kaybetmekle duyduğumuz derin te- essür ve büyük kaderimize, cenaze merasimine iştirak etmek ve telgraf 've mektup göndermek lütfunda bu Junmak süretiyle iştirak ederek bizi tesliyet ve taziyet eden zevata elam Ji kalbimizin derin teşekkürlerini su Oğlu: Nüzhet, kızları: Bedin ve| Samia, Damatları: Dr. Kadri ve| Dr. Sadi 23 MART Avrupadaki siyast gerginlik ŞA rale eai SA y Alaayaym Hiela bülelal evlit ettiği akieler kendisini göster. başlamıştır. Pragın da, Viyanadan sonra Al- manların eline geçmesi, merkezi Av- rupadaki Alman faaliyetinin — kuv- vetlendiğini gösterdiğinden, Cermen tevsi siyasetinden mutazarır ola- bilecek devletler artık vazife ve me- #uliyetlerini idrake ve harekete geç meğe karar vermiş gibi görünmek. tedirler. Bu yeni Alman teşebbüsünün ilk aksülâmelleri. İngiliz başvekilinin Birminghamdaki — nutku, — Fransız meclisinde — başvekil " Daladler'ye, kuvvetlerini tezyid husu. salâhiyetlerin verilmesi, ve Birleşik Amerika / reisicümhuru Ruzveltin Amerikan kongresinde bi- taraflık kanununun tadili — lehinde harekete geçmesidir. Bu yoldaki faaliyetlerin diploma- #i sahasında inkişaf etmesi tabii gö- rülmekte idi. Nitekim vaziyet bu merkezdedir. Bidayette — İngiliz ve Fransızların Berlindeki büyük el leri vasıtasiyle, — Çekoslovakyanın ilhakı keyfiyetinin 29 eylâl 1938 Mü nih anlaşmalarının ruhuna ve met- 'nine mugayir olduğunu ve bu hare- ketin meşru hakkını tanımadıkları- n bildirmişlerdir. Bu itirazlara Ber- linin verdiği cevap ta malümdur. Al- manlar Fransız ve İagiliz itirazları. ni siyasi, hakiki ve moral esaslar. 'dan mahrum olduğu bu işe ancak kendilerinin karışacağı kanaatinde- dirler. Bu cevap Üzerine Londra ve Pa- ris hükümetlerinin, birleşik Ameri- kadan müzaheret alarak, takip ede- cekleri yol kendisini - göstermekte dir. Vaziyet bu merkezde iken siya- çerginlik gittikçe artmaktadır. Garp devletlerinde hâki molan ka- maat, Almanyanın bu kadarla ikti- fa etmiyerek, yeni aldığı toprakları müstakbel hareketleri işinde bir ge- çit makamında kullanacağı ve - Ro- manyaya doğru sarkacağı istikame. tindedir. Romanyanım tabi servet lerinin ve ilk madde membalarının” Almanyaya, ileride tahaddüs edebi- decek silâhli ihtilâftan uzun müddet dayanabilecek bir imkân hazırtıyabi. leceği düşünülmektedlir. Neticede, Çekotlovakyanın orta- dan kalkması Macaristan ve Roman yayı tehlikeye koyabilecek bir ma: hiyettedir. Yalnız Macaristanın A!- man nüfuzu altında bulunduğu da aşikârdır. Bu sebepten Romanya- nin dipleomatik vaziyeti dikkate şa> yandır. - Bükreşe Alman metalebatı hakkında ültimatom — gönderildiği haberi tekzip edilmekte ise de, AL. man iktisadiyatının bu — sahalarda küvvet peyda etmek gayesinde ol- duğu şüphesizdir. Bu yeni siyasi tehlike karşısın- 'da devletlerin faaliyeti - artmakta, Paris ve Londra kabineleri — vakit Beçirmeden bu işi/ önlemeğe - şalış. maktadırlar. Römanyanın Tuna havzasındaki hareketi Avrupanın kendisine gös- tereceği müzaheretle mukayyettir. Almanyanın Macarların (Pranslivan yadaki iddialarından istifade edebi- lecekleri düşünülebilir ki - son Ma- car tahşidatı ve seferberliği bumu göstermektedir. Hüdiselerin bu şekilde seyri üze- Tine Londra hükümeti aiyasi — bir blok tesisi zımnında faaliyete giriş- miş, Polonya ve Sövyet Rusyanın noktai nazarları hakkunda tenevvür etmek istemiştir. Rusyanın cevabı, Türkiyenin de dahil olması lâmım ge Fransanı sunda tam TAKVİM 23 Mart 1989 Perşembe Hicrt: 2 Sefer 1388 Raml: 10 Mart 1355 Kazım: 136 Koz kavuran fırtınası aaatiı SS7 Özle YZ — İkladi » 158 Akşamı 1824 — Yataı ı 1955 İmsak 1416