Sayfa 2 Büyuk Sıyusı Anketimiz YONİ İSTANBUL 18 ZN Si // Ş İE İ HOA IB İE İR İL IB İK Üİ Maliye Bakanı Ismaıl Rüştü Aksal'ın cevapları ”Bizde tatbik edilecek himayecilik, sahaylimizi rahavete sevkedecek değil, kamçılayacak bir himaye olmalı ve sanayiimiz kuvvetlendikçe tedricen azaltılarak yabancı sanayi ile rekabete alıştırılmalıdır.”” İEMLEKETİN bünyerinde devletin rolü yalnız siyasi olduğu. ve ik:- tisadi sahaya müdahalesi ancak am: me nizamını muhafaza kaygusundan ileri gelmediği, liberal ve klâsik za- manlarda devlet bütçesinin sırf bir umümi hizmetler bütçesi geklinde ol maası tabil tdi. Birinci Dünya Harbi'nden — sonra Klâsİk iktisadi sistem ve — nazariye tedricen kuvvetini kaybetti ve dev- Jetin iktisadi - bünyeye — müdahalesi Bittikçe arttı. 1930 yıllarındaki sid- detli ve derin iktisadI buhran ekono mik düşünüşte bir inkılâp yarattı. Büyük İngiliz iktisatçısı — Manyard Keynes'in önderliği altında yeni ikti- #adi mektep, devletin başlıca vazife- derinden birinin memleketin — bütün kaynaklarının —insan veya fizik kay- Zaklar— “tam kullanılmasını” temin ve idamesi olduğu fikrini müdafan ve kabul ettirmiştir. Bu fikrin tatbikı muhtelif iktisadi Felimlerde ayrı gekiller almıştır. Bu husus başka bir çok içtimal ve siyasl gayaler de takip eden Rusya'da tam Bir devlet mülkiyeti, İavec ve İngil- tere gibi sonyalist memleketlerde dev. det mülkiyeti ile husust mülkiyetin bir arada yürümesiyle — birlikte hususl gektörün devlet tarafından tanzimi ve nihayet bugün dünyada lberaliz- main bayraktarı Amerika ve Kanaı da iktisadi bünyenin hemen tamamı- a gamil bulunan husüsi — sektörün fasliyetinin, kredi mekanizmasına meldahale, konjonktür. hareketlerine &öre resmi yatırım faaliyetinin artı: rılması veya — eksiltilmesi — çalışma şartlarının tayininde hakem vazifesi görmek suretiyle devletçe — tanzimi #ekillerinde tatbik edilmektedir. Devlet, iktisadi bünyenin nâzımı va- zifesini Wfa edebilmek için plânlı ha- reket etmek zarüretindedir. Umuml hizmetler bütçesi plânlı hareket için kâfi değildir. Ancak milli istihsal ve llli gelir mefhumlarına dayanan bir milli bütçe buna imkân verir. Milli bütçe ekonominin yalnız devlet sek- törünü değil bütün bünyeyi bir kül olarak mütalâa etmektedir. Milii büt genin başlıca kalemleri şunlardır: 1 — Hususi istihlâk sarfiyatı. a) Mal tedariki b) Hizmet tedariki 2 — Hususi yatırım sarfi, 2) İstihsal vasıtaları ve teç- hizat. b) İnşaat €) Mal stokları 8 — Dış yatırım sarfiyatı. Mal ve hizmet ihracının mal ve hizmet ithalinden fazlalığı 4 — Resmi yatırım sarfiyat a) İstihsal vasıtaları ve teç- hizat b) İnşaat €) Mal stokları 5 — Merkezi ve mahalli hükümet- lerin mal ve hizmet mubayaa. #i için sarfiyatı. (Tekalidiye, yardım ve devlet borcu faizleri gibi transter tediyeleri dahil değildir.) Devletin, iktisadi hayatın nâzımı yazifesini deruhte etmiş bulunduğu memleketimizde de bir milli bütçeye ihtiyaç olduğu kanaatindeyiz. Bahis Mmevzuu plân ve program bütçesi mil- W bütçenin bir cüz'ü mahiyetinde o- Tup ancak yukarıdaki 4. sayılı kalem- leri ihtiva edebilir , Bu hususta prensip mutabakatımızı ifade ettikten sonra tatbiki bazı mü- talkalar serdi zarüreti vardır. Şöy- deki: Bir mill! bütçe yapabilmek için ga- yet geniş ihsat malfmata ihtiyaç ol- duğu münakaşa edilemiyecek bir ha- kikattır. İstatistik cıhazımızın çok 'noksan ve kifayetsiz bir halde bulun- duğu da malümdur. Bu kifayetsizlik sadece bir merkezi teşkilât mevzuu Maliye Bakanının cevaplandırdığı suallerimiz : Suval : A Liberal gevlet — zamanından kalma senelik umuml hizmetler Bütçesi yerine, mademki. Mec- T aynı zamanda iktlepöl dev let teşekküllerinin umum! heye- t vazifesini görmektedir, 4) Senelik umuml hizmetler bütçesi, b) Teşril devrenin — başında, plân ve program ile/ alâkadar globel ve tahmini rakamları da Teren (her sene bunların. kati geklini bildirmek üzere) — dört Şenelik — plân-program bütçesi fikrine ne dersiniz? Ki bu takdirde, hükümet, t Ti devre bidayetinden iübaren bunun t sonuna kadar yapaca: d plasmanlara ve bunları müm: kün kılmak Üzere takip edeceği dahili ve harlct istikraz politi. kasına ve umumiyetle devletin © devre esnasındaki mali politi. kasına mütedair prensipleri ve alâhiyetleri arzedip Meclise tasdik ettirecektir. a) Vergi mevzuatında, b) Gümrük mevzuatında. €) Mülit kredi cihazında ve en başta olmak üzere Merkez Ban- kası muamelâtında, hem milit gelir, hem milli ser- maye terakmü, hem de Devlet sektöründe yahut hususl sek- tördeki sermaye plasmanı bakı- mından alınacak tedbirler, dev letin iki ayrı sahaya alt mall politikasını ve bunlar arasında- ki Adil ve memleket adına ha- yırlı koordinasyonu tâyin edece. Bine göre, Bu hususta ne düşünürsünüz ve devletçilik ile hususl teşeb- büs arasındaki birleşme ve ay- rılma noktalarını asıl böyle bir Börüş tâyin Ve tahdit edeceğine Köre, bunun realizasyonunu ne Bibi (&nonc) kararlar ile ifa- de edersiniz? merkezi teşkilât kadar bir cemiyetin her sahada teşkilâtlanmış cimasına bağlıdır. Fert ve cemiyet bakımından bu şartların memleketimizde henliz tamamen gelişmiş olduğu idâla edi- lemez. Binaenaleyh sıhhatlı bir milit bütçe tanzimine girişmezden evvel istatistik chazımınzın. kifayetli bir hale ifrağı Tazımdır. Tatbikat bakımından çok mühim diğer bir nokta da milli bütçenin ga- mil olacağı devredir. Bütün teşril dev- reyi yani dört seneyi içine alacak bir milli bütçe yapılması iktisadi bünyı de devrevi temevvüçler / dolayısiyle çok müşküldür. Konjonktür hareket- lerinin dört sene evvelden tahmini fevkalâde müşkül ve hattâ Imkânsız- dır. İstatistik cıhazı çok İleri bir hi de bulunan Amerikada dahi konfonk- tür hareketleri azami 9-12 aylık oli yak tahmin edilebilmektedir. 'Yüksek bir konjonktüre göre hazır- Janan ve Meelisin tasvibine iktiran e- den bir milil - bütçenin alçalan bir konjonktür devresinde tatbik edile- YARIN Başbakan Yardımcı ve Devlet Bakcını Nihat Erim miyeceği muhakkak olduğu gibi. b Şük bir iktisadi faaliyete göre tanzim edilen bir milli bütçenin de yüksek bir könfonktlir devresinde “tam kul. danilmayı" (full employmant) temin edemiyeceği tabildir. Hükümet tam bir teşril devre için bir milit bütçe tanzim edip Meclisin tadikına iktiran ettirdiği takdirde bu bütçeyi konjonk. tür şartları ne olursa olsun tatbik et mek mecbüriyet ve mesuliyetinde ka- dacaktır. İngiltere ve Amerikada — tatbikat ancak bir şenelik devreler içindir. İn- Bilterede hükümet yıllık bir milli büt. Çe tanzim etmekte ve bunu parlamen. foya izah etmekte, bu konu Parla- mentoda münakaşa edilmekte, fakat bir tasvip veya ademi tasvip kararı verilmemektedir. Bunun da umümü hizmetler farklı bulunması ve kanuniyet kes- petmiş çerçeveler içinde harekete mü- #ait olmamasıdır. Amerika Birleğik Devletlerinde ise Müşavere Encümeninin hazırladığı mütalâalara Cumhurbaşkanı, - İktisadi İstinaden, her yıl başında Ameriki daki İktisadt rapor vermektedir. 1946 tam kulla- hulma' Âyan ve Mümessiller Meclisi Azalı Fından teşkil edilmiş olan lanma” komisyonu hükümetin bu ra porunu incelemekte ve kongre ile hü kümete tavsiyelerde bulunmaktadır. Görülüyor Ki İngiltre bu sahada kanunla dondurulmuş ve killerden içtinap edilmekte ve mevzua bir seyyaliyet verilmeye çalışılmak: tadır. Bizde bütün bu noktaları göz önün- de bulunduran uzun vâdeli bir bütce yerine uzun vüdeli bir devlet prof Tamı tanzimi yoluna girmiş bulun: yoruz. Bu hususta Miletlerarası İmar ve Kalkınma Bankasından mütehas Sıs temin edilmiş ve mütehas dlk tetkiklerini yapmıştır. Devlet programının tatbikının kon- imkânlar göz önünde bulundurularak senelik Sonktür faaliyeti ve mali ebi bir lllt bütçenin mahiyet itibariyle bir bütçesinden çok yartları belirten ve vıl zarfında alınması icap eden tedbirleri ve bu hasusta bazı yeni #alâhiyetlere ihtiyaç var ise bunları belirten bir (full employment) kanunu ile 'tam kul- e Amerikada A Yeşliköy binasının montağının bir Türk şirketi Üzere yapılmakta olan hazırlıklar Fatihin heykeli meselesi Heykelin dikileceği yer için bütün mütehassısların fikri alınacak İstanbulun 500 Üncü Fetih Yılım Kutlama Derneği dün öğleden sonra fahri rels Vali ve Belediye Başkanı Fahreddin Kerim Kökay'ın başkan- hıkında — Arkeoloji Müzesinde top- danmıştır. Dernek ana sine uyularak şimdiye kadar başarı dan işlerle bundan böyle yapılacak iş- ler hakkında — görüşülmüş ve nisan ayı sonunda yapılacak heyeti umu: miye toplantısında okunacak genel raporun hazırlanmasına karar veril- miştir. Fatih heykelinin dikileceki — yer hakkında mütehassısların verdiği ko- misyon raporu uzun uzadıya müza- kereleri mucip olmuş ve çok mühim addolunan bu işin daha - şümullü ve daha esaslı bir karara — bağlanması da | için bu hugüsta salâhiyet sahibi mü- tehassısların — fikirlerinin uygun görülmüştür. Slarak umümi hizmetler bütçesi ya- | - manda' di Vei körfonktürün tesiri mında tanzim edilecek bütçesiyle temini derpiç edilmekte- dir. Yatırım bütçesi genel ve katma bütçeli datreler İle Devlet Ekonomi Kurumlarının yapacakları bütün yı tırımları ihtiva edecek ve buna muki bil katma bütçeli dairelerin gelir fa: laları ile kurumların kârları umumi bütçeye mal edilecektir. Vergi sistemimiz bugünkü iptidat mahiyeti ile ancak umum! hizmetle rin ihtiyaçlarını karşılıyabilmektedir. Esasında bugün karşılaştığımız. mali Büçlükleri, iptidal ve kifayetsiz bir Şergi sistemi ile başarılmak İstenen Diğer sathi a. günlük politikanın hudü- | mez. Bu ancak milli bütçeye doğru Bu sebepledir ki ye- hati hareke- islerin çok ve masraflı olması a: daki tezatta aramalıdır mütali dunu aşamazlar. ni girdiğimiz. vergi v tinin muvaffakıyetini memleket Ka kınmasının en büyük şartı addediyo- Bununla beraber vergi ıslahat, semeresini ancak bir kaç se- nede verebileceğine göre resmi yatı- rim fanliyetinin Iç ve diş yolu ile finansmanın zarureti vardır. İç istikraz imkânlarımız. memleket- teki tasarruf miktarı ve sermaye sa- hiplerinin arzulariyle mahduttur. Dıs istikraz imkânlarımız ise bir taraftan İstikbaldeki tediye imkânlarımız. ve | ve diker taraftan yabancı devlet ve ser mayedarların istedikleri sermaye miktarı ve Tür kiyeye plâsman için hissedecekleri 1- timat havası ve arzu ile tahdit edil- bir. yatırım temindeki istikraz dışarıya plâse etmek altındadır. Binaenaleyh bunların da dört senelik uzun bir zaman için tes- piti imkânı çok azdır. Bu inkişaf ve yatırım faaliyetimi- zin gümrük ile himayesi tabildir. Ni- tekim Almanya ve âmerika da sınal inkişaf devrelerinde gümrük duvarla- rının arkasına çekilmek / zaruretini duymuşlardır. Bizde tatbik edilecek 4| himayecilik — sanaylimizi — rahavete sevkedecek değil, kamçılayacak bir himaye olmalı ve sanayilmiz kuvvet- (| tendikçe tedricen azaltılarak yaban- (i sanayi ile rekabete alıştırilmalı- dır. Devlet için yalnız bir yatırım büt- geği tanzimi nihal gaye telâkki edile. bir adımdır. Ekonominin bütün sek- törlerine şamil bir plânlaşma memle- ketin bütün kaynaklarının "tam kul Janılması” gayesine tevcih edilir. Bu gayeye varmıya çalışırken enfiâsyon gibi tehlikeli bir duruma düşmemek için ekonominin muharrik kuvveti o- Jan yatırımın diş krediler ve yabancı sermaye plâsmanı ile tanzim edile- Mmiyen kısmının memleketteki tasar: ruf miktarı ile telifinin dalma göz önünde — bulundurulması Jâzım - ol- duğündü dahil olmak Üzere milli kredi cihazı »rmaye teraklmünün de müraka- beye tâbi tutulması ve mühtelif sek- törler arasında memleket menfaatla- rine ve muâdelet kaldelerine uygun bir işbirliğinin ancak bir milli bütçe ile sıhhatli bir gekilde temini müm- Ta, Aerodromun inşaatina da bügünlerde başlanmak | — tir ine ihalesinden #on. Radyoevi h Mareşal — Fevzi Çakmağın cenaze töreninden evvel Radyoevi — önünde vuku bulan hâdise tahkikatı — sona ermiştir. Muhtelif yerlerde Tecemmü.- at Kanununa aykırı tovlantı yapmak. 'azife gören zâbıta memurlarına kuv vetle karşı gelmek ve — vazifelerini görmekten — meneylemek — suçların. dan sanık olan 76 kişinin mevkufen muhakemeleri iki güne kadar 10 un- cu Asliye Ceza Mahkemesinde baplı yacaktır. Diğer taraftan cenaze — töreninde mühtelif suretlerde tahrikât / yapan: lar hakkında — tahkikat ve takihat Zerek Savcılık gerekse Emniyet Mü- dürlüğünce devam edilmektedir. Ve ni ipuçları ele geçirildikçe muh- telif şahısların ifadelerine müracaat edilerek hazırlanan tutanaklar Em- niyet Müdürlüğünce Savcılığa veri mektedir. Bunlar arasında yeniden 25 kadar hoca, hafız ve müezzin bu. Tunmaktadır. Bir kaç güne / kadar, hâdisenin meydana gelmesini hazır- hyan bazı şahısların ele geçirilen de- Bir hafta evvel — Mareşal Fevzi Çakmak'ın cenazesine iştirak etmek üÜzere şehrimize gelmiş bulunan Hin- distan Maslahatgüzarı — Muhammed Yunuz, dün İstanbul gazeteciler Ce- miyetinde bir basın - toplantısı yap- Türkiyeye geldiği andan beri ken- disini hiç bir zaman — yabancı bir memlekette hissetmediğini, bir. Batı memleketi olmak yolunda Atatürk inkılâbını örnek alan Hindistanın bu yolda muvaffak olacağını ifade ede- rek söze başlayan Maslahatgüzar, 'Türk basınının her hususta beğendi. gini tebarüz ettirdikten sonra Hin- distanın komşulariyle Iyi münasebet- ler kurmak azminde olduğu ve bu kında başlayacak olan büyük hava mey heyeti umumiyesi takriben 12 milyon liraya malolacak- Bu 1Ş için lüzumlu malzeme ve makinelerin hemen hemen hepsi gelmiş bulunmaktadır, YEŞİLKÖY HAVA MEYDANININ İSTİKBALİ Hava Alanındaki 'Terminal yolcu salonu lanı inşaatının âdisesinin tahkikatı bitti 76 sanığın muhakemesine 2 güne kadar başlanıyor İrtica hâdiseleri tahkikatı devam ediyor. Dün Emniyet Müdürlüğünde, General Şefik Çakmakla Fuat Arnanın ifadeleri alındı lillerle birlikte ilgili makamlara tes- Tim edileceği anlaşılmaktadır Hakkâklar çarşısında başına ” fes giyerek Yeşil sarık saran Hilmi ho- ca hakkındaki tahkikat da sona er- Miştir. Yakında Sulh Ceza Mahke- Mesinde yargılanmasına başlanacak- Bu hâdiselerden dolayı Millet Paj tisinden General Şefik Çakmakla Fu- ad Arnanın dün İstasbul - Emniyet Müdürlüğünde ifadeleri alınmıştır. Sadık Aldoğan hakkındaki tahkikat Millet Partisinin toplantılarda 'a yaptiğı mühtelir söylediği sözlerden do- Büyük Millet Meclisince masu- niyeti teşrüyesi kaldırılarak hakkın- da takibat yapılmasına karar verilen Sadık Aldoğana dair tahkikat devam etmektedir Deliller tamamlandıktan scnra al nacak neticeye göre kendisinin tevkit edilip edilmiyeceği anlaşılacaktır Hindistan Maslahatgüzarının dünkü basın toplantısı anlaşmak söylemiştir. Diyetinde — bulunduğunu Bundan sonra Hindistanın iç dürü: muna temasla 43 miyon Müslüma- 'nin yaşadığı ve parlâmentoda 60 me. busları ve T de elçi — bulunduğunu, Münakalât ve Maarif Bakanlarının Müslüman, diğer bakanların 6 ai Hindli, 7 Si azınlıklardan olduğunu, Mmüteaddit Müslüman üniversitelerine Sit tahsisatın hükümetçe temin edil- diğini belirtmiştir Hindistanın Komünist Çinle sefir tenti eylediğini, fakat Komünlat Par» tisinin parlâmentoda bir tek mebu- gu bile bulunmadığını teyit etmiştir. Maslahatgüzar yarın / Ankaraya Maçların Radyodan n kli Radyo Müdürü, durumu açıklıyor Beden Terbiyesi istemedikçe naklen spor yayını yapılmıyacaktır Pazar günü, a ilân edil- ndaki maçların nakli hakkında endisi ile konuştuğumuz Radye Müdürü Hasan Refik Ertuğ emiştir Cumartesi akşamı Beden Te biyesi Bölge Müdürü bana telefon! ile nakledilmemesiri 'Gayri resmi” olarak bi Bölge Müdürlü )© göre kulüple 'ermesinin seyirel adedine a: zalmasına, bunun da mühtemel vari- datın kaybedilmesine sebep olduğunu ileri sürmüşler ve naklen yayınların durdürulmasını talep etmişler. Kendilerine bu şekilde hareket et- menin halk üzerinde bir reskaiyon aratabileceğini hatırlattım. — Fakat ikna edemedim. Bunrdan böyle, Müdürlüğü — Beden Terbiyesi istemedikçe — naklen anlarını prensip — itibariyle kaldırmış bulunuyoruz. Dişçilerimizin hayırlı bir teşebbüsü Dişleri koruyan ilâç, gocuklara tatbik edilecek Diş Tabipleri Derneği Milli Eğitim Müdürlüğüne müracaat ederek öğren. cilere dişlerin iyi muhafazası ve diş sağlığı hakkında bilgiler vermek için dik ve ortaokullarda çocuklarla rüşmeler yapmalarına müsande iste- mişlerdir. Ayrıca Dişçi Okulu da, Amerikade tatbikına başlanan ve diş korumasın- da iyi neticeler alınan tedbirlerin tlk- okul çocuklarına tatbikının faydalı e- Jacağını bildirerek okurların sıra ile Dişçi Okuluna gönderilmesini Milli E- gilim Müdürlüğüne teklif “etmiştin Her iki müracaat memnunlukla kı gılanmıştır. Amerikalı bir profesör tarafından keşfedilen lâç 8-10 yaşındaki — ço- cukların dişlerine sürüldüğü takdirde ömürleri boyunca bir daha dişlerinin çürümediği tesbit edilmiştir. Nâcın formülünü elde eden Dişçi Okulu, bu- nu bütün ikokul öğrencilerine tatbik edecektir. Emniyet Müdürlüğünde bir değişiklik İstanbul Emniyet Müdür Mu lerinden - Zeki Tanman, Ada: niyet Müdürlüğüne tayin ediin Kadroda yalnız bir tek müdür mua Vinliği bulunduğu cihetle kendisinin yerine kimse tayin edilmiyecektir. ACI BİR KAYIP Merhum İsmail Zühtü Beyin Oğlu ve Leylâ Doruk'un babası, Türkal Tica- ret 'Türk Anonim Şirketi İdare Mec- lisi Relsi ALİ DORUK Almanyada vefat etmiştir. Cenazesi vapurla getirilmekte olup merasim günü ayrıca bildirilecektir. ı HAVA RAPORU Yurdumuzda hava İç Anadolunün kur zey tarafinrinle 'Doğu “Anadoluda. bu: İallu ve yer yer yağlalı, Doğu bölgeler. de aa bultlü ve açık geçmiştir. " Yaz BINAr yağmur geklinde olmuştur. M İaht içinde düşen yağış miktarı em? de Sivan 22 Kastamonu 8. Kavgal, Ma- Taş & Kara, Pazarcık 3, Yorgat 2, dir ef Yerlerde 1 ke'dır. yüksek sdaklık Bursa, Balike- sirde 29 Gerecedir. En düşük scaklık Bukün şehrimizde havanın a8 bulutlu yüzgürların güney doğu-batı yönlerin: denorta Kuvyeliğ samesi hava meakli: an ATümasI mühtemeldir. Dün. şeh: Tararet dereceni 28 'de. Slarak mütalka eailmemelidir. Bıh. in cevapları Tatli İhtaf malümatın toplanabilm iştir. Bötün'bu unsurlar ayni Za- İ kün olabilir. meyanda “Tibetle iyi geçinmek ve | “dönecektir : Gağlıydı. Onun halırı için bu gece Yarısında Kan- a Te TRRARLARE latünle Ha TÜRÜ | — taba u Mapandı? Buralarını bilmiyorum. Yalnız | — | bim. Yüzü bana ne kadar dargindi ve Eözlerini ü K yeminle babamı behemehal inandırmaya çalışır. uykumda bile İstanbulda olmanın, pencereleri Bo- nasıl bir ısrarla benden kaçıştırmıştı? Rüya © Ahmet Hamdi Tanı Sahnenin Dışındakiler « e çeki dedi. Malikânesinde layan çıkmış da onu tenkil etmeğe kidiyormuş gibi bir eda vardı. Be- Beke doğru döndük. Fakat bu sefer tek sandal değildik. İstimbotun dışında bütün yoldaki san- dallar bizimle beraberdi. Artık yanıbaşımızdan Ayrılmıyan bir sandaldaki - tambur, ud, keman, Tevfik Beyin emrine girmisti. 'Bebek koyunda da ayni şey oldu. Yolda W dece Şakir Ağadan bir beste İle Hacı Arif Beyin iki şarkısını söyliyen Tevfik Bey, körleze girer Birmez tekrar gazele başladı. Ve hemen arkasın- Gan halkımızın bütün hüzün ve hasretiyle dolu bir maya geldi. 'Tevfik Beyin sesi Boğaz gecesinde (Oğul. Okul..) diye sızlanırken biz Boğaz / tepeleriyle Bingöl dakları öpüşüyor sanmıştık. Hepimiz, ga- Hiba Yani ve latratos da beraber, ağlıyabilirdik. Fakat Tevfik Bey coşmuştü. “Şimdi doğru diyordu. “Eğer bu gece bir zeybek oyna- Yamadan yatarsam hasta olurum. Karımı ve kız kardeşi yorgunluğumdan bah: sederek onu zorla bu işten vazgeçirdiler. Bütün ba Anlatlığımız şeyler ennasında Rasim Bey sessiz- çe gülüyordu. O kayınbiraderine — çıldırırcasına 201 dilliyi gürlütüye vermekten bile çekinmezdi. Ba- 'na gelince yorgunluğuna, hakikaten yorgundum; fakat Tevfik Beyin zeybeğini de görmek isterdim. Kandilliye aynı ahenkle, peşimizde yirmiden fazla kayık ve hemen her neviden el çalgısı, te- pemizde mehtapla yarış eden ve galiba onun ka- Gar bilinmen hasretlerin arasından aydınlık — ve eömert, ve yine onun gibi suların Üstünde ve kal- bimizin içinde pul pul — tıpkı ince rüzgürlarla anpında dağılan büyük ortanca yaprakları, yahut Uzakdoğu ressamlarrsın peyzajlarına serpiştirdik- leri o çay çiçekleri gibi, — dağılan Tevfik Beyin gesi olduğu halde geldik. Bandalımız en önde, muzaffer Akdeniz çıkış darından birinden, bir yığın ganimetle dönen bir Kaptan paşa gemisi gibi murür ve azametle yol alıyordu.” Macera çok hoşuma gitmişti. Fakat içimde- ki bir tarafla da gülmekten kendimi — alamıyor- düm. Tevfik Bey bu işe 0 kadar telâş ve ciddi. yet katmıştı ki.. Bununla beraber gözlerinin için- de, etrafla ve kendisiyle alay ettiği zamanlar pey- da olan ve "Ben gü anda daha ziyade bir muzip- Jik yapıyorum!, diyen bir parıltı vardı. Bu parıltıyı ne kadar iyi tanırdım. Cemal Pa- nin yeni bahriye nasırlığıni. konüşürlarken bi bama — A Cevdet Beycitim, bahriye kim? Adamcakız birbirinden ayıramaz! Yahut; — Bizim Yaşar mi? —Yaşar oğlu idi— va geç, Vazgeç efendim!. Onu Mülkiyeye verip ken- Gi okuduğum mektebi elâleme rezil eder miyim hiç? Bütün arkadaşlar dâvacı olürlar benden haktâ ruz-u kayamette bi Cemal Paşa kim, 'daha kürekle dümeni 202 'ken gözlerinde seyrettiğim parıltıydı but Tevfik Beyin Boğaz sularını kendi zevkinin malikânesi addettiği Aşikârdı. Orada kendi İstan- bul efendisi zevkini ve kulak terbiyesini tırmalı- yan yabancı ahenkleri dinlemeyi aklı almıyordu. Bu yüzden, pek haklı olarak / güvendiği sesiyle onları susturmak İstemişti. Nitekim peşimizden gelen kayıkların bir çoğu demin mandolin ve ki- fara çalanlardı. Fakat işe kattığı elddiyet komlk- ü ve bunü kendisi de biliyordu. Buna rağtmen, sendaldakllerin "Yaşa Tevfik Beyi,, alkışı arasın. de iskeleye çıktığımız zaman: Burnumun dibinde bana bu işi çinde bu kepazelik! diye söy Yani, söyle bu herif istemem! Pis herifler yapsınlar hat Boğazi Jenmekten kendini alamadı. lere, bir daha böyle reralı Bütün bunlar o kadar İAtf geylerdi. ki, eve dönünce dayanamayıp kendisine söyledim. ikön: ce biraz hiddet taklidi yaptı, #onra vazgeçerek kendisi de güldü. Birinci katta denize bakan odalardan birin: de bana, levanta çiçeği, Girit sabunu ve eski san: dık kokan temiz çarşaflariyle insana tek başına Günlenme hiaşi veren bir yer yatağı yapmışlardı. İşığı söndürünce deniz rüzEArlarının taşıdığı pa- ıltılarla, mehtapla odanın içinin dolduğunu gör- düm. Dişardan gelen her çıtırti. her ses, yakın korularda eşlerini - çağıran kuşların sesi. — kendi kalbimin gürültüsü, birbirini artık güçlükle kova. hyan düşüncelerim, — bu müphem iifin — yaptığı bol yaldızlı mavi zemin Üzerinde küçük alevden gölgelerle tutuşup sönüyor gibiydiler. ı geldi? 'yoksa Ne vakit uyudum?: Uyku bana: n Gözlerim. Sabihanın — hayali Üzerine mi, Kanlıcada Musiki ile beraber seyrettiğimiz meh- 208 “bana şarkısını söylüyor Şaz mehtabına açık bir odada yatmanın, Sabiha- Si bulüp görme ihtimalinin verdiği sevinci unut- madığımı İyi biliyorum. Çoğu günün olup biteninden canlanan — bir yığın hayal, bu sevincin - yanıbaşında — yürüyor Birbiri ardince gelen rüyalarda, yemek odamızın devrilmiş kapımı üzerinde ağlıyan ihtiyar ve Ümit Siz anneyi, Sabihayı, İhsanı, Tevfik Beyi, Kadıköy İzkelesinde Fransız çavuşunü şemsiyesi Vle o ka- dar gaşirtici şekilde döven ihtiyar kadını gör yordum. Sonuna doğru bütün bu hayaller birbi- Tine karıştı. Hepimiz birden yemek odasının dev ilen kapısı Üstünde Boğaz sularında çalkanıyor dük. Mesut Beyin annesi dizine başını koyarak dmanmış olan Mühtarın Üstüne doğru boyaz saç. Tevfik Bey karşısındaki İh en uçta köprüdeki ihti- Jarını tarıyor Na ve yar kadın elindeki kırik. şem tempo tutuyordu. Mor çarşafının pe yada eski gemilerin başındaki xafer heykellerinin kanatları gibi, sert rüzgürlarla - bir yelken gibi dolup boşalıyordu. w Bal birdenbire devrildi ve ihtiyar kadın bur müld. det sularda çırpındıktan sonra yerini Sabihaya biraktı. Tıpki sönelerce evvel kapımızın. önünde yağmur altında, gidişimizi beklerken - gördüğüm Zamanki vaziyetinde duruyordu. / Fakat bu sefer ben yanıbaşında idim ve müttakıl gözlerine bak- mak istiyordum. O gözlerini benden kaçırıyordu. İşimde - tahammül edilmez bir azap vardı. Bu azapla uyandım. Bir müddet olduğum yerde gözlerimi kapıya- Yak düşüncelerimin durulmasını bekledim. Yarab. 204 kadar vazıhtı ki gözlerimi açsam Sabihayı yanı: başımda görebilirim hisal vardı. içimde. Neden sonra, rüyalarımı böyle altüst eden şeyin çok tatlı Ve hasretli bir ses olduğunu anladım. O açık pencerelerden dalga dalga girerek beni ” içinde kıvrandıran kâbus, Sabihanın ayrılığı — hissiyle dağıtmıştı. Çünkü etrafımda — bütün olan bitene Tağmen benim için resliteye dönmek, Sabihayı düşünmek, ondan yıllarca — habersiz yaşadığımı hatırlamak mükadderdi. Pencereye koştum, Ra- #im Bey üstümdeki odada, Sabaha karşı ailemiz '0 kadar meşhur olan, fakat benim o a: mana kadar doğrü dürüst dinlemek fırsatını bul- duğim taksimlerinden birini yapıyordu. Babah sanki Rasim Beyin neyinden Acem 4- yiran takalminden bir parça, yahut önün . hava boşluğuna döküldükçe maddelermesi, işık, ağaç, Su, Kökyüzü olması imiş Kibi bu nagmelerin ara: sından silkiniyor. kımıldıyor, karşı tapeleri ve aa> hili hemen önümden oldukça dik bir meyille de- nize doğru alçalan Kandilli evlerini teker teker zaptediyordu. Kanlıek Koyuna doğrü gelen aydırlık Rü- elihisarının önüne büyük kitlelerle düşüyordu. | İakele binası bir kaç dakika bu aydınlıkta bütün etrafından ayrılmış gibi tek başına yüzdü. Karşı evlerin camlarında, ayrı ayri — küçük - güneşler parlıyordu. Havada Küçük, iyi taranmış yün yas pağılarına benziyen bulut parçaları renk değipe tiriyorlardı. Buna mükabil önümdeki evlerin damları Üs- tünde, Boğazın aşafı taraflarında sabahin sisleri hAJA devam ediyordu. (Devamı var) 205