25 Temmuz 1942 Tarihli Vatan Gazetesi Sayfa 3

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

25 -7-9042 TELEFON TELGR AF.HABERLERİ Yeni pamuk fiyatları Vaziyeti inceliyen hükümet bu hususta esaslı kararlar almak üzeredir Ankara, 24 (Vatan) — Hiülkümet,| ekmek için yaptıkları masraflatı bil-| valldeki masrafları, gerekse arttır. pamuk fiyatlarının arttırılması için | bir takımı yeni kararlar almak üzere. | dir. Eğe mıntakasından gelen pamuk mütehassısları, Ticöret Vekilimizle görüşmüşler ve bir dönüm pamuk | dirmişlerdir. Adana, Çukurova ve ha valisinden gelen raporlarda da lıııvl Yalarda dönüm başına sarfedilen para] bildirilmektedir. | Ticaret Vekâleti, gerek bu iki ha- dığı hububat fiyatlarını nazarı iti- bata alarak pamuük için geçen sene- ye nişbetle daha yüksek bir fiyat tes- bit edecek ve bunu yakında ilân ede. cektir. Askert durum Yazan: İksan BORAN Doğu cephesinde ; (Başı 1 jncide) )( kuyvetlerinin — temizlenmesine — de. vyam — edillyormuş, Ruslar ise Rostof cephesinde Al- mahn — küvvetlerile — çarpıştıklarını bildiriyorlar. Tahli bu iki haber birbirime tamamile ziddır. Ancak, Roktof şehri nehrin şimalinde bu- lunduğundan, burada büyük — kuy- vetler toplayarak mmuannidane mü. dafaa yapmak, Ruslar için tehlike- Hi olabilirdi. Bir mağlübiyet — ha- linde —Rus kuvvetleri geri çekile- mezdi. Almanlar, daha — Voroşilof. gradı işgal edip Rostof üzerine yti- rümeğe buşladıkları zaman bü ge- bir cenubünda ve Don nehri üzetin. de bulunan köprüleri ve geçit va- sıftalarını hava — bombardımanlar'le tahribe başlamışlardı. a Maretal Timoçenko, ihfimal bu düşünce İle sol cenahının — büyük bi Ekim vaziyetimiz Ankara, 24 (Vatan) — Ziraat Vekâletinin sslâhiyettar —mdkam- larından aldığımız malümata göre Bursa, Kocaesli ve diğer bazı — vi- lâyetlerde hsulü selin b seteden daha az değlidir. Malüm olduğu Üüzere geçen sene ekmek tevzi usulü bir hayli geç olarak vesikaya tâbi tutulduğu halde bü- yük mikyasta bir ekmek sıkıntısı Ve yağmurların yağmaması dola, yisile vukuş gelen tüâhribat — bü- çekil işlir. Bu tedbir. devam ettiğine göre ve alâkadarların te- minatina Nazaran bugünkü — hale tün leketin senelik — hububat istihsaline tesir edecek bir mik- yasta değildir. Şimdiye kadar Zi- raat Vekâletine 40 vilâyetten gön derilen mütehassıs raporları bu hakikati ortaya koymuştur. Mah, sul, umumi vaziyete göre geçen devam edil hiç bir suretle müşkülâta uğramayacağız. Hükümetimizin aldığı yeni tedbir« ler de müstahsili şevke getirdiğ'n, den gelecek sene eğer tabiat bir aksilik yapmazsa ekim — vaziyeti- miz bugünün çok üstünde olacak- BAŞMAKALEDEN DEVAM (Başı 1 incide) «o» karşısında vekarını VE berrak gö- rüşünü muhafeza etmemiş midir? KGeçirdiğimiz olgunluk imtihanı fena mı? Arzuya uygun bir ma- hevi zirh tabakasının mevcut bu. lunduğu sabit olmamış midir? o . Buna şükretmeliyiz, kısmını Hehir N çekmiş ve Rostofu müdafaa — için belki de az küvvet — İnrakmıştır. Bununla beraber Almanlar iki gün evvel de Rostofun Rus müstahkem mevzilerini yardıklarını — bildirmiş- lerdi. Pontof düştüğü takdirde, Rus sol cenalır tamamile hehrin cenup kı- yısına çekilmiş bulunacaktır. Şeh. rin mübim bir petrol istasyonu ve sanayi Merkezi olduğu — düşünülür- se, Ruslar İçin büyük bir kayıptır. Artık A Kafkas ayak basmak için, Don nehrini ce- nuba geçmeye ü faâkat buna rağmen tabakayı sık sık yoklamak lâzımdir. Aylardan, senelerdenberi tam isâbet gayre- tile atılan propaganda — mermileri şurada veya burada küçük — bir gedik açmiş olabilir, butlü derhal tiıkamak en mühim endişelerimiz- den biri olmalıdır. ri attık, derli toplu bir milli yurt sahibt öldük. Bunun da nimetini gördük, bünyemiz - kuyvvetlendi, bugünkü şerefli mevkie kavuştuk. Bunun devamından ve inkişafım. dan başka istiyecek — birşeyimiz yoktur. Rusya, bugün askeri baskı al, tında parçalansa bile ön, ön beş sene içinde birleşmiyeceğini — ve galipleri çöktürmiyeceğini kim te- min edebilir? Almanyanın misali gözümüzün önünde değil mi? Da- ha dokuz sene evvel silâhları alm. mitş, cepane fabrikalart yıktiril, miş, ordusu dağıtılmış, yürdü — ta- raf taraf işgal edilmiş olan bu Rus - Alman boğuş han, gl tarafın kazanması bizim işimi- ze gelir? Bu münakaşa günün — başlica mMevzuudur. İşin içime türlü türlü hisler karıştığı ve alâkalı taraflar dir. A ım — Döneç Don nehrini cenuba geçtikleri he- nüz teeyyüt etmemiştir. Stalingrad istikametinde İlerleyen Alman or- düsüu da Don nehri dirseği İçinde bulunan Rus kuvvetlerinin muka- vemetini kınmağa — çalışmaktadır. Ruslar bu dirsek içinde ardeı mu- harebeleri vermektedirler. Artık Almanlar için Iki stratejik istikamet bahis mevzuudur: Birisi cenupta Kafkas, diğeri doğuda Vol. ga boyu, Kafkas istikameti şüphe- siz Karadeniz Rus donanmasının ve Bakü petrollarının akıbetile alâka- dardır. Fakat Moskova ve Lenin- grad bölgeleri Rusların elinde du. rürken Almanların büyük Kafkas dağl: kadar ini — dü- şüinmek bizce yanlıştır. Belki Sta- lngrad — İstikametinde Volga bo- yuna yürüyerek Kafkasyayı şimal. den teerit etmek ve böylelikle — şi- malde Don nehrinin yukarı mecra- &i şarkında bulunan Ruüs kuvvetle- rini de Volga gerilerine atmak ak. Ja daha yakın gelmektedir. Fakat Almanlar bu yeni taarruz plânında muvaffak olsalar da, bu sene doğu cephesinde harbi bitir- meleri ve Rusyayı saf harici bırak- maları muhtemel değildir. Mareşal Timoçenko orduları imhâ edildi mi, edilmedi mi? sualinin en doğru ce- çabını yakında anlayacağız. Alman ordusunun müvaffakiyeti, bu Rus ordularının imha derecesile ölçüle. bitecektir. Biz ötedenberi Timoçen- ko ordularının büyük kısmile kur- totduğunu ileri sürdük. Şimdiye ka- dar bu tahminimizi! değİştirecek ye. ni bir askeri hâdise olmamıştır. De- nebilir ki Mareşal Timoçenko, ara- zi terkini tamamile göze almış, fa- kat kuyvetlerini elden çıkarmak is. tememiştir. Belki biz. yanıdıyoruz. basireti uy şekilde pro- pagandalar yaptığı için hislerimizi sik sık kontroldan geçirmeğe mec., buruz. Hepimiz biliyoruz ki mihver ta- rafmın düşündüğü dünya nizamı, bizim ideallerimize uygun değil- dir. Böyle bir nizamı emniyet, İs- tiklâl, hürriyet prensiplerine ay, kirr bulduğumuz içindir ki demok- rasi tarafile ittifâk ettik. Bununla beraber barışa bağlılığımız - dola- yisile Almanya ile de bir dostluk paktı imzaladık. Mihver propagandası, düygüla. Timizt pek iyi anladığı içindir ki bize şöyle diyor: «Canım, siz de yabancımız değ'İsiniz, geçen harp. te beraber döğüştük, beraber yü- tüyelim. On sekiz milyonluk — bir devlet halinde kalacak yerde Rus- yadaki 'Türklerin, bütün — dünya. daki müslümenların - elebaşısı o, lun, genişleyin, büyük bir cihan kuvveti diye azâmetli bir rol oy- nayin.» Bize; muhtelif şekillerde vakit vakit uzatılan yem, çok şükür iş-| tihamızt kabartamıyor. Çünkü bir| defa şurasını pek iyi biliyoruz ki böyle yemlerle semizleyince an- | cak başkalarının dişine lokma ola, cağız, kendimize yâr olamayaca- ğiz, mihver nizamından ibaret bir cendere içinde — mukadderatımıza hâkim kalmanın imkânı yoktur. Sonra bir saniye için farzedelim ki Rusya yok oldu, — parçalandı, biz de orada geniş topraklera sa- hip bir hale geldik. Orada — yaşayanlar — arasındaki dil ve irk bağı; kanlarına katışan Bolşevik tesanüdüne acaba galebe edecek midir? Bu çok şüphelidir.| Biz onlara milli bir ruh aşılayacak | yerde onların bize mensup olduk. | lart siyasi ve içtimali dinin taassu, Bu yakında kat'i olarak anlaş caktır. Bundan sonra mühim muharebe- ler, Don nehri boyunda inkişaf ede- cektir. Yeni bir eser : balealal F e DAĞ aC 8ınaf müesseselerle, banka, banker ve sigorta şirketlerine, ithalât tacirlerine: MUAMELE VERGİSİ ve TATBIKATILE ŞERH ve IZAHLARI çıkmıştır: Yazan: NIHAD ALI UÇUNCU 600 sayfa, 14 nümune, fiyatı 6 liradır. Istanbulda Cihan, Üniversite, Inkılâp Kitapevlerile diğer kitapçılarda, An. karada Akba Kitabevinde satılmak- tadır. bunu aşılamağa çelışmaları ihtima, li galiptir. Sonra bu yeni topraklar, Ana- dolu Türkü için yükten başka ne olabilir? Yeni bir. — imparatorluk kuracak olursak bunun dahi!i in. zıbat ve ahengini, harici emniye, tini muhafaza etmek mes'uliyetini ister istemez ana yuürdün evlâdina yükletmiyecek miyiz? Bu, külfe- tin karşılığı olerak hangi nimet kavuşacağız? Hangi sınai mâahsu- lümüzü yeni vatandaşlara sataca. ğız? Böyle bir macersli yol, her aklı başında Türk vatandaşı için bir korkulu rüyadır. Bunu şu veya bu haris ve macera düşkünü adam; kendi menfâaati bakımından istiye, bilir, fakat Türk — milleti kendi varlığı namına istiyemez. Aşatürkün ve İnönünün rehber- liğile doğru yolu bulduk, safrala-| leket, dünyaya hâkim olmak imkânma kavuşmadı mtı? Hangi askeri kuüvvet, sırf zora dayanarak, geniş sahaları devam- W surette işgal etmek imkânına sahip kalabilir? Buna takat mi| Bundan sonra Lozan sulhüne nit <yetişir? hatıralar yadedilmiş ve Milli Şefimis Netice: Mihverin Rusyada — za,|Zin yurt tetkiklerine ait filmler gös- fer k dan bize faat VATAN LO (Başı 1 inelde) *5* versite dekan ve profesörleri ve ka- Iabalık bir dinleylei kütlesi hazır bu- lünmüuştür. Cemil Bilsel'in nutku Töreni Rektör Cemil Bilsel bir ht. tabe ile açarak demiştir ki: «Lozan bârışinım 19 uncü yıldönü. münü kutluyoruz. Barışımızm konu- şuldüğu Lozan konferansı 20 Ikinci. teşrin 1922 de açıldı. Konuşmalar, kesilmelerle 8 ay sürdü. Barış 244 temmuz 1923 de Lozan Üniversitesi- nin merasim salonunda — imzalandı. Bu anlaşmayı Türkiye Büyük Millet Metlisi bir ay ve ilgili devletler on iki buçuk ay sonra tasdik ettil. 6 ağustos 1924 de yürürlüğe girdi Lozan gatp devletlerile münasebet- lerimizde Türklük lehine bir dönüm günüdür. Lozan barış günü, dünya tarihinde rol oynamış ve dünya me. deniyetine hizmet etmiş olan Türk- lerin tarihi rolleri ve tarihi hizmet- lerile amıldıkları ve sayıldıkları iti, bar günüdür. Cemil Bilsel nutkunun sonuna doğru bugünkü vaziyeti nözarı iti- bâara alarak Lozanın ehemmiyeti- ni tabarüz ettirmiştir. Rektörden sonra profesör İbra | him Fâzıl Pelin, Lozanın mali ve | iktisadi sahada ehemmiyetini, pml fesör Mekki Gelenbek ise Lozanm adii sshada ehemmiyetlerini teba- rüz ettirmişlerdir. Bundan sonra Asım Us tarafın. dan söylenilmesi — kararlaştırılan gazeteci gözile Lozan konuşması, Asım Usun Berlinde — bulunması dolayısile kardeşi Hakkt Tarik Us tarafından okunmuş, ve bu hita, bede bir Türk gezetecisinin Lo. zanda karşılaştığı hâdiselerle bü. tün dünya gazetecilerinin Lozan sulhunda oynadıkları roller belir, tilmiştir. Merasime Mehlika Şarman ve Hüsamettin Atir isminde iki genç Üniversitelinin uzun uzun alkış- lanan canlı-konuşmalarile son ve. rilmiştir. ZAN ZAFERİ terilmiş, şiirler okunmuştur. Üsküdardaki — merasim Üsküdar Halkevi de Lozan Za-i feri münasebetile bir tören tertip etmiştir. | Merasime tam saat 10,30 da Su-l lacak Halk plâjında — başlanmış, | Halkevi reisi avukat Reşat Kny- nar kısa ve veciz bir httabe ile töreni açarak demiştir ki: | «— Bu zafer milletçe .Vaıâll'd"W mücadele, fedakârlık ve feragat. Lozüan zaferi vesilesile Usküdar Halkevi tarafından tertip edilen müsabakalarde le kazanılmıştır. Bir milletin — ya- şamasi fedikârlık, mücadele ve savaş kabiliyetini muhafaza etme- sile mümkündür. Nutuktan sonra yüzme yarışla, | rt yapılmış, kazanğnlara mükâfet- lar tevzi olunmuştur. Akşam — sa- at 18 de de Halkevi salonunda profesör Suphi Nuri İleri tarafın, dan ikinci bir konferans verilmiş- fir. Ticaret Vekilliğinin tebliği (Başt 1 Incide) (..) — | faatlerimiz uğruna tatmıin İstiyo. mümessillerinden hir çok Leşek:güx—" rüm. Bu benim iİçin bir vazifed'r.» ve tebrik telgraflart geldi ve bu ka- , fikrini evvelâ kendi nefsine, son- rarın halkm umumi tasvibine mazhar|ra da etralındakilere aşılamak ve olduğu anlaşıldı. Biz de sevindik. Ş&mı telkin etmek yolund3; israr etme, Ankaradaki merasim ferinin yıldönümü münasebetile An. | ler almak için istisnasız her Türkün kara halkevinde de saat 18,80 da bü- | vazife alması, el birliği yapmasıdır. yük bir tören yapılmış ve devlet mer- ! Ekmek sıkıntısı memleketin her ye- kezinin bütün tanınmış Simaları bu'W rinde devam etmektedir. Bu umumi törende hazır bulunmuşlardır. Töre- | sıkıntı, çiftçinin mahsulünü çabuk i8- ne Istiklâl marşı tle başlanmış ve tihsal ederek devlete olan borcunu Maarif Vekilliği talim ve terbiye dal. | verinciye kadar da devâm edecektit. di sizlerden beklediğimiz, memleketin | | dir. ekmek davasını halletmek maksadile| 2 — Memleketin muhtelif yer- Ankara, 24 (Vatan) — Lozan Za-| atılan bu mühim adımdan iyi netice.| lerinden, muhtelif istihlâk — mer- resi azasmdan Faik Reşit Unat bir. konferans- vermiştir. ve hayir gelemez. Peki, Rusların zaferini istiyebi- lir miyiz? Ruslar, müttefik diye seçtiğimiz — ltarafin — müttefikidir. Demokrasi davasının müdafaasında ağır bir vâzife görüyorlar. Yıkılıp gitmeleri bütün demokrasi âlemi için belâlı birşey olur. Fakaât buna rağmen zafer ka- zanmalarını ne biz, ne diğer bita, raflar bir türlü istemiyoruz: Harp halinde bulunan demokrasi mem- leketlerinde bile böyle bir zaferin peticeleri hakkında — epeyce te- reddüt vardır. Niçin? Çünkü Ruslar kredileri, ni Bozmüşlardır. Yariıp bir. mMüş- terek emniyetin candan - taraftarı Saçma bu kadar olur| (Başt 1 incide) < mMız olmadığı için hatriçte herhangi | bir nevi propaganda yapmıya da hiç ihtiyacımız yoktür. | Sonra garibi şu ki fesli pul, bugln | Çıkmış değildir. Atatürkün öilmü münasebetile dört seneye yakın bir | Zzaman evvel çıkmıştır. Avrupalıların bizim hakkımızdaki | gâflet ve cehaletleri ne kadar derin | olmalı ki bu kadar basit bir hakikati | kavrayamıyorlar, Atatürkün — ölümü münasebetile dört Bene evvel seri ha- linde çıkan pullardan birinden bu- günkü diünya vaziyetine göre garip garip mânalar çıkarmağa kalkışarak gülünç ve saçma sâpan yazılar yazi- Yyorlar. olacaklarına kimse tamamile ina- namıyor. Dünya yüzünde toleran, | sın, karştlıkli sâygi * ve sevginin, hürriyetin, istiklâlin, akıl ölçüle- rile serbest imkişaf ve terakkinin bekçileri arasına — kartşacaklarına tam bir itimat yoktur. Ruslar, mu- kaddes bir kitaba sahip ve bağlı adamlardır. Devlet — sıifatile — çok dürüst davrandıkları zamanlar ol, muştur, fakat dünya İhtilâline alt gidli teşkilâtı işletmekten vazgeç- işler, başka ai Jok h tlere ait, Cenevre gazetesinin memleketimiz. |deki muhabirinin gazetesini, bu gaf- |let hakkında Ikaz edeceğini ümüyo- | ruz. Bütün yazıları vesikalara ve ma- ;mmnta dayanan bu kadar ciddi bir | gazetede böyle gülünç bir yazı gör. |mek istemezdik, | |dir. Amerika, Kantda, Avustralya, | Yeni Zelande; can ve gönülden Laynı saftadır. İngilterede bir &vuç aristokrat, şları çalışmak — hakkını — kendilerinde görmüşlerdir. Yalnız şunu — ilâve etmek lâzımdır ki son sene - İçin- de Rusyânin gidişinde iyiye doğ, ru bir fark belirmiştir. Amerika. nin, İngilterenin ve onlarla harp- ten sonra İş berüberliği yapmak ihtiyacınin bir fren vazifesini gör- mesi umulabilir. 5 Bununla _bernber şü noktayı unutamayiız ki hiç bir s'lâhlr kuv, vet emmiyete lâyık değildir. Silâh ftaşımak âdet olan hitlerde ani ikâr ve İmparatorluk tir- yakisi hariç cimtk Üzere halkm çoğu bu defaki fedekârlıkların dü boşa gitmemesine ve dünyada ye“ ni bir bariş ve emniyet güneşinin doğmasma taraftardır. İtalyada ayni hal vardır. Alman ya ile Rusyada yaşayan insanların da kan dökmekten tiksinmiş — ol, mamasına ve yeni ve insanca bir dünya düzeninin hasretini çekme- mesine imkân yoktur. İşte biz kendimizi ancak böyle cinayetler çıkabilir. Silâh taşıyan askeri kuvvetleri, daimi bir tecs. vüz ve tehdit kaynağı bilmek lâ- zımdır. Böyle milletlerin komşu- larr, rahat nefes alamazlar, bütün düşünce ve kudretlerini korunma hedefi üzerine toplamağa ve inki, şaf imkânlarmı ihmal etmeğe mec burdurlar. O halde?... İki ihtimal de ber- bat olduğuna göre kendi hesabı- miza acaba ne istemeliyiz? — Biz kendi hesabımiza da, insanlık he- sabına da ancak birşey istiyebili. Yiz. O da bütün tecavüz vasıtâları. nn kirilması ve birbirini yoket- mesi ve yarın İçin müşterek emni- yet, barış, hak ve hürriyet siste, minin hâkim bir hale gelmesidir. Bunu istemekte biz yalnız değiliz. Bütün bi t TE PTT bir düzenin bayraktarı mevklinde görebiliriz. Mutlaka taref tutmak lâzım geliyorsa ancak ideal — bir barış ve emniyetin tarafını tuta- biliriz. Dünya yeni bir yol aramak ih- tiyacındadır. Eğer — biz ve bizim gibi düşünen milletler, veazifeleri, mizi şuurlu bir surette yaparsüak insanlık —için yepyeni — mecralar hazırlIryabiliriz. dünyanın mukad. deratt da iİster istemez bü mecra- larâ akar, çünkü İnsanlar arasın- da hâkim olan his ve arzulara gö, re bu mecralar asgari mukavemet gösterecek yollardır. Böyle yapı. lırsa, 1918 de olduğu gibi, barışın baskın şeklinde ğelip çatması dün- yayı sersemletmez, sarhoş etmez; insanlık kendi mukadderalina te- rakki ölçüğerile sahip ve hâkim kalabilir. Her Türk Çocuğundan İstediğimiz çift giye isticalin hakiki sebeplerini an- latmak, duyurmak ve çiftçiyi bu hu. Busta teşvik etmektir. Onun canlı ve mMmerhâametli bir yüreği — vardır. Dü- yarsa dayanamaz, elindeki kendi yi- yeceğini dahi verecek kadar cömert- tir. Idare âmirlerimizin, parti ve di. ğer teşekküller başkanlarımızın, mah | sulün hemen toplanıp yurdun sıkışık yerlerine sevkindeki isticalin sebep- lerini yer yer anlatmalarında — çok büyük faydalar görmekteyiz. Hükümetinizin aldığı diğer ye- ni kâararlar da şunlardır: Yeni bir kararname ile vilâyet faşe teşkilâtınt ve fiyet mürakabe ve tesbitinde çaltşan heyetleri kal- diriyor. ve buaların vezife ve sa- lâhiyetlerini mahalli belediyelere devrediyoruz. Bundan beşka yer yer el koymaları da menediyoruz. Belediyeleri, Ticaret Odalarından ve diğer mahallif — teşekküllerden istifadelendirerek ve milli korun, ma karununun verdiği bütün lâhiyetlerle Gde teçhiz ediyoruz. Bütün gıda maddelerinin fiyatları. ni serbest birekiıyor ve tesbit edi- len fiyatları da kaldırıyoruz. Şim, di niçin böyle yaptığimizi — izah edeyim: Malümdüur ki iktısadın en eski ve en sade kaidesi olan «arz ve taleba in tesir ve vüfuzunu la- mamile bertaraf etmek kolay bir iş değildir. O cok dikkatli ayarlan- mak istiyen pek nazik bir mesele- dir. Bizde ve her yerde arz ve ta, lebi en İyi ayarlıyacak iİki mühim haik müessesesi vardır. Belediye- ler ve Ticaret Odaları: Bunlar her yerde o mahellin en iyi. en ameli. halkının, muhitinin — ihtiyaçlarını ve ticaret üsüllerini, küzanç nis- betlerini bilen, her işten anlayan çeşitli mesleklere mensup tecrü- beli zatlardan teşekkül — etmişler. dir. Haklı ve yerinde kararlar &- lan ve almâök mecburiyetinde olan ve halk tarafından seçilmiş, ma- hallire birçok — mes'uliyetlerle de bağli bulunan bu arkadaşların her hangi bir ihtiyaç maddesinde hu, sule gelecek gayritabiiliklerin ve ihtikârın kontrolunda verecekleri kararlar elbette yüzde doksan dü* ha isabetli ve daha yerinde ola- caktır. Belediyeler esasen — kendi vazifeleri olan bu işlerini görür- ken kendi Ticaret Odalarının, bor, salar ve hükümetin. müzeaheret ve yardımlar'nı daima yanlarında bu- lacaklardır. İcap ederse — lüzumlu yeni kararlar da almacaktır. Şimdi bizim, halkımızdan, mü- esseselerimizden, — tacirlerimizden bazı ricşlarımız olacsktir: 1 — Höfk, muvakkat bir zaman için, bilbesza Wk baftrlarda — hiç bir ihtiyaç maddesi karşısında te. nalük göstermemelidir. — İhtiyacı varsa ve bu ihtiyaç hattâ âcil da, hi olsa mutlaka sabirlı olmâlıdır. sâ> kezlerine lüzumlu şeylerin gelme- si on beş, yitmi güne bağlı oldu. ğundan büyük miktarda satın âl- mak mevklinde olan resmi ve hu- susi müesseseler âmirleri de, «fl. yat serbestltir, bütün senelik ihti, yâctmı derhal temin edeceğim ve etmeliyim» sevdasına kapılmama- fıdırlar. Onlar, bu ihtiyeçlarını bir iki ay sonra daeha bol ve daha ko- lay bulacaklardır. Ani hareketler, piyasada lüzumsuz fâkat — zarörlı darlıklar doğurabilir. Bu da halk haleti ruhiyesine fena tesirler ya. par: Bu itibarla müessese idare edenler de sabıirli ve temkinli ol malıdır. 3 — Tacirlerimiz, her memle- kette olduğu gibi bizde de çok ze- ki ve çok becerikli — adamlardır. Onların zekâ ve kabiliyetleri her- hangi bir buhranın doğmasına da, ima mânidir ve menfaâtlerinin ica- br da budur. Kendi teşekkülleri, onları dsimç ikaz eder ve arala- rındak! kötüleri temizlemek — için yine kendi arâlarında — mücadele edetler. Bunlar içinde her tarafı aldatıyorum iddiasında, zannında, gafletinde bulunaular da eksik de- ğildir. Fakat bu gefillerin unuttuk ları birşey de vardır ki: bu da za, rarı yalnız memlekete değill, biz- zat kendine olan haris bir kazan- cin çok defa kurbanı olduklarıdır. Hudutsüz ve gayrimeşru para ka. zanmak hirsi kimse — tarafından farkedilmez zanneden bunlar, ken dilerinin halk ve hükümet tara, fından nekadar İnce bir itina İle ğillerdir. Böylelerine de miz, bu göflet uykusundan uyan.- mâlarıdır. Her işimizde olduğu gibi bu hu, Jeri alan hükümetle esnaf ve tacirl tHcari teşekküllerin istekli bir birliği yepacaklarından emihim. Almanlara göre (Başı 1 incide) — ra Rostof şehrinin müstahkem mevzilerinin ele — geçirildiği — bil, dirilmektedir. Bu önemli şehir inatla yapılan çarpışmalardan — sonra — hücumla ziptedilmiştir. Burası büyük — bir yüksek ehemmiyette bir Rus İi- marnıdır. Sehirde geri kalan düş- man kuyvetlerinin temizlenmesite devam- edilmektedir. Roma, 24 (A.A.) — Popolo di Ro- ma gazetesi yüzıiyor: Biri Don hnehrinden, diğeri Müle- rovo'dan döğuya doğru ilerliyen İki kuvvetli Alman zırhir kolu Stalin- grada doğrü yürümektedir. Muhare- be şehrin varoşlarında gelişiyor. Don nehrinin aşağı mecrası Rostofun do- gusundan aşılmıştır ve seri kollar şi- mali Kafkasya bölgesinde cenuba doğru ilerlemektedirler. Kafkasyadan Rostofa ve Stalingrada giden iki de- miryoluna ulaşılmış ve bu yollar ke- silmiştir. Satşi şehri etrafmda bir imha muharebesi tam gelişme halin- Ahmet Emin YALMAN «Mahrumiyetin zevkini milt men: dedir. tekip edildiklerinin farkında de- | tavsiye- | suşta da en faydalt bildiği tedbir- | ha!kım)zı'ı.î imizin ve hertürlü | | getirilmesi demiryolu merkezi olduğu kadar| : ün nutku Hull ç Mihvere her — yerde hücum edeceğiz Muhcrebe, taarruz püskürtmekle değil, taarruzla kazanılır Vaşingtön, 24 (A.A.) — Amert ka Hariciye Nazırt Kordel Huül, dün akşam redyoda — Arneriktn milletine : hitaben söylediği Rütuk. ta bilhassa demiştir ki: e— Muhsarebe ancak düşm*ra taarruz etmekle kazamılabilir. Hu, dutlarımizin içine çekilmek — ve düşman Larruzlarimı püskürimek- le muharebeyi kazânamayız. Düşmtn tayyareleri ve denizak tıları ancak onların tatrrüz kay- naklarını yıkâbilirsek tahtip edite, bilir. Düşmanlartmıza karşı — en süretli ve en tesirMi bir tarzda he- reket edeceğiz ve mihver kuvvet lerinin tahrip işlerinde bulunduk.- ları dünyanın bütün noktalarındı onlara tasrruz edeceğiz. Kordel Hull, ğgeçen harpten son raki iktısadi buhrasım, — sefaletir ve kargaşalıkların müşterek em niyete milli menfaatlerin — hâkir kılımnmasından ileri geldiğini kay dettikten sonra şöyle demiştir: « —Harp daha 1931 de Japar ya Çini iştilâya başladığı zemüu patlamıştir. Mihver devletlerinde her biri ondan sonra hudut bülme fütuhata girişmiştir. Bunların so hedefleri de Amerikz Birleşik De letleri ve batı yarımküresiydi.» Gark? çölde İngilizler mevzilerini sağladılar Kahire, 24 (A.A.) — Ortaşa İngiliz tebliği: Dün kuvvetlerimiz, bir gün © vel yaptlan savaşlar sonunda « geçirdikleri mevzileri — sağlami makia meşgul olmuşlardır. Şimr ve merkez kesimlerinde topçum ve zırhlr #rabalardan — mürekke devriyelerimiz düşmani — hırpa mağa devam etmişlerdir. Cenup kesiminde kayda değ bir hâdise olmamıştır. Marsa Matruh bembardımanı İskenderiye, 24 (A.A.y — Me sa Matruhu birbiri ardincg & defa bombardıman eden — İngi harp gemileri buraya,#«yüksek i filâkli olarak takriben 2000 ob mermisi atmışlardır. Misit meclisinde muhalefet gru> Kihire, 24 (A.A.) — Vefd pe tisinden geçenlerde çikarılan Mi râm Paşa ile diğer 26 aza Mt parlâmentosunda yeni bir — gri teşkil ederek muhalefetin — başıı geçmişlerdir. Yine maden kömürü meselesi Kazalarda kömür beyannamecle tevzi edildi ve hâlk da bu beyai nameleri doldurarak Dağıtma bi liklerine tasdik ettirdi. Fakat br yanname alanların hepsi — kömü tedarik edememektledirler. Çünk Etibankta teyziatı — karşılayacal miktarda kömür — bulunmamakte- | dır. Alâkadar makamlardan — öğren, diğimize göre nakilde güçlük çe kilmektedir. Teşrinisaniye kader icâp eden 40 bin tot maden kömürüne müukabi! bugü. ne kadar âncak T bin ton gelir!le, bilmiştir. Bu vaz'yet dahilinde ih: tiyacın karşılanmasına imkân gö rülememektedir. Alâkadar mükamların lüzim ge, len tetibirleri şimdiden alarak kı- ge doğru sıkıntiya düşmemesi ge. rektir. 5 Bir pirinç fabrikası basıldı (Başı 1 incide) () rikasında bulunan binlerce ton — pi- rincin resmi taahhütlere ayrıldığını iddia etmiş ve bunları teyit edecek vesâlk de ibraz etmiştir. Fakat yapılan son tetkikat neti- cesinde taahhüdün yüzde 60 çeltik payı çıkarılarak yapıldığı, halbuk pirinçlerih bufldan çok daha aşağı bir çeltik payı biraktığı anlaşılmış: tır. Çanakçalı aradaki bu farktan is. tifade etmekte ve elde ettiği mühim miktarda pirinci kara börsa Üzerin- den ve yalnız tanıdığı — tüccarlara satmaktadır. B Alâkadarlar vaziyeti tesbit etmişa Terdir. Çanakçalr yakında — Müddei- umumiliğe verilecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: