15 Ocak 1941 Tarihli Vatan Gazetesi Sayfa 3

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——— SİYASİ İCMAL İngilterenin Etrafındaki Majino Hattı Yazan: M. H. ZAL A lman Propaganda Nazırı bugünlerde un B. Göbbels, «Almanyanın utulmaz bir ders kakh K - d e ua z ğ yuamant iileeme aa Pas n | U Di ileri sürdüğü İtalyan sefirinin yollarnı - şaşırdıklarım talyan tayyareleri mız üzerinde uç. ması, istediğimiz ve beklediğimiz la İtalyanın Ati- na sefiri arasın- Seçme Parçalar ıfız'uılı, İr ö istilâsı ıhıt d:n ce:::'ı:onnr “ Size Garantimiz emniyet havası- sıni hatıra getirmemesine a p K AL' : Kİ mal yoktur. Çünkü Almanlar :ıı:r” AÇ TAROP Val', Kafıd"ı :;n miı:ııi":?:;::'- ancak bu suretle harbe kısa za- Ş 1 4 DER Sonta ltab l mım!ı_ nihayet vermeyi ümit G'::l e"bu ır:_ A.Ske"r-“.Zİ wDB.ğltln,, ke:i:ınin ıîi;îeîlş- edebilirler. nuşma esnasında sefire demiştir | ği bazı şarkılar, karşılıklı emniyeti 'Geçen senenin başlarında _Al- b . |kuvvetlendirecek yolda değildir. l y da bir Maj — İtalyan gazeteleri Korfu'yu| —— Hududunuz civarında bü- istiyorlar ve burasının dört yüz yük manevra yapıldığına dair ma- kattı vardı. Bu sene de Şimal a Retal ÇA xa Venedik idaresi al- bur K SS K ” Iâmatım yok. söylüyorlar. Eğer kadar devam eden ibaret yeni bir Majino peyda ol- muştur. Deniz Maji: b . temin etseydi sahip çıkmaları icap| . —— Lüzum yok, Tayyarelerimi. denizaltılarla geçilebilir, üstün- den tayyare ile uçulabilir, fakat bunu yarmak için deniz kuvve- tine ihtiyaç var. Deniz kuvveti- ne hâkim olmamasına rağmen Almanya, bu Majino hattını mutlaka zorlamak mecburiyetin- de bülünuyor. B. Hitler Noel tatillerini Manş civarındaki asker arasında geçir- miş ve İngilterenin karşı sahiline dizilen kıtalara şu sözleri söyle- miştir: «Bizim için hürriyet yolu karşımızda bulunüyor. Ruhu- muzdaki sarsılmaz azim, bu harp sayesinde daha iyi ve daha gü- zel bir Almanya yaratmak yo- lundadır.> Hitler'in bu havalideki kıta- lara bu kadar iltifat etmesinin ve Noeli onlarla beraber geçir- mesinin sebebi, Alman bakımın- dan kati neticenin onların elinde Te leeik klil | ' | e | Alman Başkumandanı Mare- şal Von Brauchiteh de Alman ordularının sulardan ibaret bir sed karşısında bulunduğunu No- el nutkunda söylemiştir. İngilterenin etrafındaki Maji- no hattı, on bin kilometre uzun- luğunda bir müdaf i teş- K zin uçuşuna gelince mutlaka yol- larını şaşırmışlardır. — Bir, iki defa olsa pek iyi di. yelim, fakat iki aydanberi tekrar edip'gidiyor. Büyük meharetlerile tanınmış olan İtalyan tayyarecile- rinir daima aynı istikamette yol- larını şaşırmaları havsalama - sığ- mıyor. Sonra da muayyen nokta- larda yere yirmi beş metre yakla. şıyorlar ki yolunu şaşıran bir tay- yareci bunu yapmaz. W — Ne yaparsınız, tayyareciler |her memlekette disiplinden anla- mayan delişmen gençlerdir. Belki ederdi. İtalyan gazetelerinin bu neşriyatı Yunan halkını rahatsız | ediyor. | «« Kont Ciano'nun Arnavut- | luğu son ziyareti esnasında Gi-îm-W ceye asılan yaftalarda Kosvanın | ve Tsamouritanın işgalinden bah- sediliyor. Kosva, aranızda pek dostane münasebetlerde — bulu- nan Yugoslavyanın bir parçasıdır, Diğer yer ise bizimdir. İtalyan sefiri sıkılmış ve zayıf cevaplar vermiştir. Neticede şu suali sormuştur: VATAN DİSELERİ | Acaba Korkusunda Haklı mı ? Şehir tiyatro, artistlerinin yal- nız tarihi eserlerdeki rollere ait N PEŞİNDEN Facianın Hikâyesi İngilizlerle Fransızlar Almanların Bir Harp Hilesini Yutuyorlar YAZAN: Meşbur Fransız Muharriri ANDRE MAUROİS Yunan Beyaz Y B hüdudümüz — ü-| Fostümlerle, aruntle.rlıı _ı_ı.ıııtırı- kitabının en di!ı u n a. n eyaz zerinde topllnn- m;-" l'dl_vorı.ıul::!mı y i te- getle. KYi eg K b d ei içişd îy L.| — Meselâ bir Asesbaşı kıyafetini kllır:ndın biri, Kıta ın an ĞDN !.la Ka veya bir polis üniformasını... n egi y y?n BT E Artistler, modern elbiseleri, di- neral Metaksas- nin — toprakları- Pit aaşarm iğ yasen pek az elan maaşlarından temin mecburiyetinde imişler. Yeni sene bütçesi hazırlanırken artistlerin terfihini temin etmek üzere kostüm masraflarının bütçe- den verilmesi için, dekor, aksesu- ar, gardrop, tahsisatının artttırıl- ması ve bu suretle artistlerin elbi- se yaptırmak külfetinden kurta- rılması düşünülmekte imiş. Bunu okuyan lâtifeci bir arka- daş dedi ki: — Yeni bütçe bu düşünülen şe- kilde çıkıncıya kadar ben artık tarihi piyeslerden başkasına çık - mam. Hele alleyi, çoluk çocuğu hiç getirmem. — Niçin? Diye sorduk. —Niçini var mı?.. Zavallı ar - tistler azıcık maaşlarile elbise yap tırmak külfetine şimdiye kadar zar zor ve harç borç dayanmış - lardır. Fakat bundan sonra, her şeyin az çok pahalılaştığı bugün- lerde, modern bir piyeste sahneye çırçıplak çıkmalarından korkul- maz mı? FUTBOLDE DE BÖYLEDİR Futbol sahalarma devam edenler çok iyi bilirler: Bir takrm sahaya çıkar. İşten anlıyanlar hemen görürler ki ta - — Siz Türklerle müttefiksiniz. . |de aldıkları emrin haricine çıkan- Türkler İngilizlerle ittifak etmiş- | lar olmuştur. ! lerdir. Sizin vaziyetiniz. ne ola- — Biz ilk uçuşları protesto et- cak? tik, tayyarecilerinize kati emir — Biz İngiltereye hiç bir itti- Vğrmiş .olsnydınız bu hı!eîktleri fakla bağlı değiliz. Türklerle ara. bir düziye 'CIŞI.B_I_' et'm_eılçrdı. İtal-. mızda Balkan misakı ve hususi yan tay).'aref,ılıgı gxlîı bir. heyet anlaşmalar vardır. Fakat bunlar- | içinde disiplin yokluğunun bu de-| dan hiç biri İtalyaya karşı değil- receye varmasını tasavvur ede- | dir. |mem. — Türkler bize karşı bir 'C"'NX bi Neticede Yunan erkânıharp re- vüz harbi açarlarsa ne yaparsı- isi, alınan askeri tedbirleri icap S |ettiren hallere nihayet verilirse bu — Türklerin size tecavüz harbi tedbirlerin kaldırılacağını söyle- açmaya niyeti yoktur. lngiltere ile miştir. olan ittifakları tamamile tedafü- idir Ve “İtalyanın “Türkiyeye S# İmtihanlar Hakkında kil ediyor ki İngiliz deniz ve ha- va kuvvetleri bu hattı pek tesirli bir surette müdafaa edecek bir Yeni Fi: Karar | Ankara, 14 (Hüususi muhabiri. Türkiye size karşı bir t;uvüı har. bi açarsa hiç bir muahede bizi Türkiyenin arkasından — gitmeye mevkide olduklarını ispat etmiş- lerdir. Manşın en dar yeri Fransız sa- hillerinden ancak elli kilometre uzaktadır. Bu noktada İngiliz sa- hilleri tamamile kayalıktır, asker mesi tasavvur bile edilemez.» Yunan Beyaz kitabının diğer mühim vesikalarından biri Yunan erkânıharp reisinin 29 ağustos ta- mecbur etmez. Zaten Türkiyenin Mizden) — Ml!rif Velıi.letı: ilk- böyle bir tecavüz harbine - giriş- mekteplerdeki son sınıf imtihan- llan için yeni bir karar almış bu- lunmaktadır. Bu karara göre her- hangi bir sebeple imtihana gire- miyecek olan bir talebe imtihan |tarihinden evvel mazeretini bil- çıkarmaya katiyen müsait de- gildir. |dirmek mecburiyetindedir. Aksi takdirde müracaati kabul edilmi- rihile Başvekile verdiği rapordur, Erkânıharp reisinin bu raporda arveri netice almaktan ümidi kesip, bir istilâ teşebüsüne girişecekleri ve harp talihini ister istemez bu şe- kilde tecrübe edecekleri tasavvur edilse bile acaba bu sayede kati bir netice alabilirler mi? İşin doğrusu şu ki ıe;ebb_ı'iıür! müspet netice vermesi ihtimali sıfıra yakın olduktan başka mu- vaffak olsalar bile bu sayede kati neticeye vnrımaıl;î'. İş iş- ten geçmiştir. Harbin sıklet mer- kezisîîtık’lngillerede değildir. Bütün Britanya İmparatorluğ_u ve bütün Amerika bugün geniş bir harp meydanı manzarasını almıştır. Almanyanın tam bir hâ- kimiyet kurması ancak İngiliz ve Amerika donanmalarını mağlüp etmesi ve bütün bu sahayı fe.t- hetmesi zarureti başgöstenmiş- tır. göre İtalyan sefareti- wyecek(ir_ kım fena yapılmıştır. Hafif oyun- cularla doldurulduğu için zayıftır. Hasım kuyvetlidir, azimlidir, mü- neviyatı yüksektir. Maç başlar. Bahsettiğimiz takım bir gol yer. Bocalar ve daha ken- disini toparlıyamadan bir gol da- ha yer. Saha kenarında idareciler- de bir faaliyettir gider, emirler ve- rilir, takımda değişiklik — yapılır. Merkez muavin müdafaaya, gol müdafi sağ açığa geçer. Bu deği- şiklikten medet umulur. Maç devam eder. Bir gol, bir gol daha... İdarecilerde yine hareket ve takımda yeni değişiklik. Sağ iç sağ müdafi yerine, sol muavin de sol iç yerine,.. lebmat Maç devamdadır. Al bir gol da- A taarruz etmeleri yüzünden gafil avlanmış değildik. Aylardan- beri erkânı harbiyemiz Belçikaya yürüyüşe ait her türlü teferrüatı tetkik ile meşgul oluyordu, Eski plânlar ortaya çıkarılmıştı. Bun- ların üzerinde dikkatle çalışılıyor- u. lmanların Belçika yolile | Yollara dökülen Belçikalılar müt tefik askerlere çiçek dağıtıyaılar geçirince buna dört elle - sarıldı- lar. İngiliz ordusu derhal (3) nu- maralı hazırlık haline — getirildi. Çok geçmeden (2) numaralı ha- zırlığa geçildi. İki saat içinde de herkesin ha- rekete geçmesini icap ettiren (|) Belçika kralı, İngiltere ile Fran- numaralı hazırlık yapıldı. sadan yardım istiyeceği gün, yapı- lacak hareketlerde beş dakikalık zaman kazanılması bile kıymetli sayılıyordu. : Belçika ordusunun Almanları Hayli vakit işgal edeceği ve İngi- liz ve Fransız kuvvelterinin An- vers ile Namur arasındaki — hattı işgale vakit bulacağı yeni plân ha- zırlanirken hesaba konulmuştu. Felâket şurada ki biz bu plân- ları yapmakla kalmadık. Tatbik de ettik ve Almanlar bunu rahat rahat seyrettiler. Böylece Belçi. kayı işgal ettikleri zaman bizim nasıl hareket edeceğimizi iptida- dan anlıyarak ona göre taarruz plânları yaptılar, Mesele şöyle cereyan etti: Gü. nün birinde bir Alman tayyaresi Belçika arazisinde yere indi. Tay- yarede Alman erkânı harbiyesine mensup subaylar vardı ki Belçi- kanın muayyen bir tarihte istilâ- sına ait plânı hamil bulunuyorlar- dı. Zabitler plânı yakmağa teşeb- büs eder gibi göründüler ve güya bunu başaramadılar. Fransız ve İngiliz erkânı harbiyesi plânı ele Bundan sonra İngiliz kuvvet- leri cebirli yürüyüşle harekete ge- tirildi. Arkadan ihtiyat kuvvetle- ri cepheye sevkolundu. Almanlar keşif tayyarelerile bütün bu hare- ketleri rahat rahat seyrettiler ve plân ve fotoğraflarla tesbit etti- ler. Pek eski bir harp hilesini İn- gilizlerle Fransızlara bu kadar ko- lay yutturabilmelerine belki de şaşmışlardır. Alman plânı yalancıktan oldu- ğu için gösterdikleri — tarihte pek tabil olarak hücum etmediler, Belçika da yardım için müracaata lüzum görmedi. Yola çıkan Fran- sız ve İngiliz kıtaları eski mevzi- lerine döndüler, Bu beyhude ha- reket yüzünden hesapsız benzin sarfedilmiştir. Almanların, Belçikadan başka bir istikametten gelmeleri ihtimal; kimsenin gelmiyordu. Yegâne istisnayı İngiliz istihbarat şefi General Mac Farlane teşkil ediyordu. Bu general hem hücu- mun Holandadan olacağını tah- min ediyordu, hem de neticenin hatırına bizim taraf için berbat olacı îşöylüyordu. Onun fikrince Hol da hududunda yüz on Alman fi (kasının toplanmış bulunması bepsiz değildi. D TT Mayısta İngiliz kolları il |Belçika hududunu geçtim. Bütün kasaba ve köylerde halk yollara dökülmüştü. Askere çiçek dağitı- yordu. İngiliz harp muhabirlerin. den biri bu çiçek bolluğundan şevke gelerek gazetesine zafer t İranölerila dolu bit telgraf çekti. | |Yazı müdüründen şu telgrafı al- Idı: «Yazılarınızda çiçekten harp vakalarına yer veriniz.» |— Müuhabir bu tavsiyeye saygı termek fırsatını çok çabuk buldu Ertesi gün çiçekler solmuş, askı harbin en çetin darbelerile karşı- ı laşmıştı. ğ Kapılarının önüne çıkan Belçi: ka kadınları artık askere çiçek dı" | gğıtmayı hatıra getirmiyorlardı. E |ki harbi hatırlıyarak ufku endişi li bir tavırla gözlüyorlardı. | İlk bombalar etrafa düşer dü mez her kasaba ve köyde beşil |kolun bir mümessili ortaya ç | mış ve halka şöyle bağırmıştı: | — Almanların Lehlilere |muamele ettiğini bilirsiniz. Val İ varken kaçıp canınızı kurtarın; | — Bunun üzerine bütün halk ara. 'sında umumt bir panik başladı. 'ıKargaşalığı durduımık.v: 'hı C ıemniycı vermek için hiç b:r y yapılamadı. Halk yollara döküle rek muvasalayı her tarafta ukı. BULMACA ee Y KU n y ç GD JP GKL lli » ha... T: yeni bir Merkez muhacim kaleye, kaleci or- ta muavin mevkiine... Doktor Diyor ki : Kömür Çarpmasına Karşı Ne Yapılır (© ek, sağlam bir ins; İşi yanmıyan kömürlerin ği gazlar zannolunduğundan — daha çok tehlikelidirler. Bu tehlikeyi lâ - yıkile takdir etmek lâzımdır. Kö - mürün yanarken cıkardığı yeşil alev Arnavutluk c:halnıle üçüncü k deği gi bi olmasın insan yukarıda anlattı- ğımız spor sahnesini hatırlıyor ve takımlarını iyi hazırlayamıyan 1- darecilerin gol yendikçe saha kena- rından takımda değişiklik yapma- sını göz önüne getiriyor... ler vardır ya işte bunlar (Karbon monoksidi) dedikleri çok zehirli bir nın temiz kanını hastaya nakletm yerine ve vakasına göre, h kalbini ve teneffüs hareketlerini kı vetlendirmiye çalışmak... gibi di bir takım ehemmiyetli tedavi ve © birler vardır ki, bunlar ancak he kim t tatbik olunabilir. İi W xa gazı Bu gaz, l | da dolaşan kana şiddetle tesir eden Dmüthiş bir zehirdir. Kandaki kırmı- “zı yuvarlakcıkların havi olduğu (He- ıııı(ıılı'ıblıı) cevheri ile birleşir ve vü- KA AA nin askeri ataşesi, İtalyaya yaptı- | ğı bir seyahatten avdetinde reisi ziyarete geliyor ve soruyor: — Son zamanlarda garbi Ma- kedonya ve Epirdeki kuvvetleri- nizi arttırdığınız doğru mu? Reis cevap veriyor: — Evet, doğrudur, çünkü Ar- navutluktaki son manevralarınız- da bir fırka hariç olmak üzere bü- tün kuvvetinizi bizim hududu- muz civarına topladınız. Bundan dolayı halk telâşa düştü. Kendile- rini teskin için kuvvet gönderme- ye mecbur olduk. eee — İyi ama, biz sizin arazinizin tamamiyeti hakkında bir garanti vermiş bulunuyoruz. Böyle b'n_- garanti ortada dururken ısk.erı tedbire ne lüzum vardı? Harbiye Nazırı Sinyör Pariani beni bu ga- rantiyi bir vdcfaı daha teyide me-| ? 3 : Bna işti Yeni Canavar Düdükleri İstanbul belediyesi pasif korunma | g tertibatı için elektrikle müteharrik mür Şi vi — Bu teminatı memnuniyetle m. Bizim İtalya ile dost kten başka yok. tur. Ne çare ki manevra adı altın- Haniya Uzak Şarkta Saygond karşıları itmekle veya çekmekle değil, bi 6 tane canavar düdüğü almıştır. da bütün İtalyan kuvvetlerinin ARİSİN YENİ TAKSİLERİ a, Singapurda insanların koşul- duğu arabalar vardır, Paris benzin yokluğu yüzünden aynı hale düşmüştür. Şu farkla ki bu modrn insan arabalarında tahrik şekli, siklet çevirmekle oluyor, Soldan Sağa: 1 — Ayağı kaymak 2 — Kraliçe - Sual edatı - Bir uzvu- muz 3 — Erkek ismi - Nida 4 — Çır- çıplak 5 — Besleyici madde - Bir hay van 6 — Bulut - Vahşi 7 — Eziyet 8 — Başma (Sa) ilâve edince su ge- tirir - Erkek ismi - Eski bir silâh 9 — Hiırsiz - Bir gün ismi 10 — Bo- yu büyüme - Şafak 11 — Şiddetli - Vermek. Yukarıdan Aşağıya: 1 — — İçinde çay kaynatılır - Ahlâk 2 — Benebi- ler - Kader 8 — Erkek ismi - Dinlen- me 4 — Çevirme - Edat 5 — Boy bos- Vakit 6 — İle - Erkek ismi 7 — En alçak - Nota 8 — Deniz elbisesi - Mahzur 9 — Nida - Cet 10 — Adam soymak 11 — İstikbal - Saç boyası, DÜNKÜ BULMACANIN HALLİ; Soldan Sağa: 1 - Avanak - Hadi Havacılık 2 — Bar - Alman 8 - 4 — Ermeni - Abla 5 — Şeamet - Mut 6 — İf - Murat 7 — Siirt - Ar - Ba 8 — Tasnif - Yar 9 — Ar - Mâ- na 10 — Nermin - Er 11 — Tekir- dağ. Yukarıdan Aşağıya: 1 — Habeşis- tan 2 — Avare - İare 8 — Varma - İs - Rt 4 — An - Emirname 5 — Ca- cudü gıdalanmaktan ve hava almak tan Kömür çarpmasile e şiddetli baş ağrıları ve kusmalar hur. Münasip bazı ilâçlar ve pel lerle hastaya çok rahatsızlık v bu fena mn da feci hâdiseyi husule getirir. Kömür çarpmasına uğrayıp baygın hale düşmüş olan bir İnsanın ne ka- dar çabuk imdadına yetişilir, lü - zumlu olan fenni tedbirler ne ka - dar çabuk tatbik olunursa elde edi- lecek fayda o nisbette büyük olur. Bu gibi hallerde, heyecan ve telâşa düşmeden, soğukkanlılıkla — hareket etmeli. Kazaya uğrıyanı derhal gaz- Ta bulaşık olan meskenden açık hü- vaya çıkarmalıdır. Eğer teneffüs hn- reketleri durmuşsa (Sınai teneffüs) yaptırmalıdır. Kolonya, sirke, limon amonyak koklatmak, kolonyalı yeya ispirtolu suları yüzüne, göğsüne serp mek veya bu sulara batırılmış bezler le kollarına, bacaklarına friksiyon yapmak çok iyi gelir. Bu basit tedbirlerle açılmıyan has talar karşısında, derhal, doktoru ça- ğırmak icap eder. Çünkü hastadan fazlaca miktarda kan alıp onun yeri- ne fizyolojik tuzlu su şırınga etmek, Nefti - İk 6 — İk - İt - Fani 7 — Ma 8 — Ihlamur - Med 9 — Kambur - Yara 10 — Daltaban l1 — Bina - Tarak. ne geçmek mümkündür. Dr. NURİ ERGENİ l Eugürkü Frogram — & Program, 8,03 Ajans haberleri; 8,18 Hafif program (Pl.), 8,45 £ kadımı - Yemek Jistesi, Ü 12,30 Program, 12,35 Şarkılar, 12,50 Ajans haberleri, 13,05 İK türküleri, 13,20 Radyo salon orkes« trası. 18 Program, 18,03 Dans Mü: (PL), 18,30 Konuşma, 18,45 Çocu saati, 19,15 Müzik: - Çocuklar için 19,30 Ajans haberleri, 19,45 könseri, 20,15 Radyo gazetesi, 20, Fasıl heyeti, 21110 Konuşma, 21,21 Beste ve semailer, 21,45 Riyas n hur bandosu, 22,380 Ajans hab 22,45 Dans müziği (Pl.), 23,25 panış. Ğ | — Kral ne yapsın, «peki» demiş. | Bunun üzerine dünyanın her ta-| rafında imparator ve kral çocuk- ları, asılzadeler, macera seven | türlü türlü insanlar üşüşmüş. Bu dünya lini almak ümidile ha- Yalancı Koca Arıyan Prenses Bir vakit ahvalinde Macaris- yallerini zorlamışlar, — inanılmaz şeyler söylemişler. Prenses her bi- rini dinliyor, sonra, amuzunu sil- kerek şunun gibi sözler söylüyor- muş: — Ya öyle mi? Olağan bir şey, — Bir Macar Masalı — ka bir şey istemem. nır. Ben de suratına güler, bırakır giderim. Böylece bu arsız kızdan bu kadar azılzadenin intikamını almış olurum. Çoban şu cevabı vermiş: — Parlak fikir, böyle bir şeyi ancak siz düşünebilirdiniz. le ise haydi arkama ka- tıl da o kıza ne muamele edeceği. mi kendi gözünle gör. Çobanın üzenine bir üniforma giydirmiş, beline bir kılıç takmış, tanda bir kral varmış. Çok iyi bir| — — İstediğin bu olsun, kızım, adammış. Bir de Loredana ıdınd_a. men l_eketin asılzadelerinden ı:îe— bir kızı varmış ki gözünün bebeği diğini beğen, sana alayım. .;- gibi sever, her i:tediğ;m Yî":f»bancı. İ?lrd?rfnsl_ıslersen onun da etirirmiş. da o kadar güzel- çaresini düşünelim, ıı'Zlîişvlı:rimhıîı' 'ğ:îırenin gözleri kama-| — — Hayır, baba, ben bir bebek $irmiş, istemem. İç sıkıcı bır. kocj ll;' Prenses on yedi yaşına basınca mıyorum. Beni her kim ıgleıî i- krai babası sormuş: |rirse, inanılmıyacak ”.Yıeî söyler- — Kızım, doğduğun gün için se ve bana: «Yalan söylüyorsun, sana ne hediye alayım? IZ şu cevabı vermiş — Bir koca isterim, : İyacağım. Asılzade mi değil mi, .l-ııba, baş- | hiç bakmıyacağım. inanmam» dedirtebilirse ona va-. | hiç hayret etmiyorum. © zamanlarda komşu bir mem- lekette Sandor adlı bir prens ya- L şıyormuş, Kahramanlığı ile meş- hurmuş. Süt kardeşi olan çoban |Mikşaya bir gün demiş ki: — Kalkıp şu prensesin sarayı- na gideceğim. Benim için yalan söyemiye hiç ihtiyaç yok, Her gün yaptığım inanılmaz kahra- manlıkları - anlatırım. — İnanmaz, «yalan!> der, ayaklarıma kapa- yaveri diye beraberine alarak yo- la çıkmış. Prensle —sütkardeşi, — prenses A, Ususi dairesinde bul. tamamile unutmuş, Demiş ki: — Kapıda duran genci bıraka- lım da kendi işimize bakalım. Ben size başımdan geçenleri anlatmak, sonra sizi alıp memleketime gö- türmek niyetile geldim. Bunun üzerine prens, arslanlar. la, kaplanlarla, devlerle, sürü sü- rü düşmanlarla tek başına yaptığı savaşları anlatmıya başlamış, Prenses bir düziye: — Olabilir, Hiç hayret etmem, | Gibi sözler söylüyor, prens de çileden çıkıyormuş. Nihayet bir ©oT muşlar, yaver kapıları açmış, genç Ve güzel prens, parlak kıyafetile ilerilemiş. Prenses bir kitap oku- İyermuş. Başını kaldırmış. Fakat güzel prense baş bile çevirmiye- rek kapıda duran çobana bakmış: — Bu kim? diye sormuş. Prens, kızi 6 kadar beğenmiş ki arsızlığının — cezasnı aralık prenses Loredananın iç sı- kıntısından uyukladığını görünce şiddetli küfürler basarak fırlamış, gitmiş. O zaman prenses başını | kaldırmış, kapıda put gibi duran çobana bakarak sormuş: — Sen kim oluyorsun, baka- vermek | yıim? — Ben bir çobanım., Prens d rifet Sandorun sütkardeşi için , beni yaverliğine geçirdi, — Senin prensin çok iç sıkıcı bir delikanlı... Acaba sen ondan iyi yalan söyliyemez misin? | — Ben yalan söylemesini hiç bilmem, — Canım, şöyle bir tecrübe et, — Dedim ya, yalan söylemesi- ni o kadar bilmem ki sana da dal. kavukluk edecek değilim, — İster prenses ol, ister olma, bence sen dünyanın en arsız, n İüzumsuz, en faydasız kızısın. — Ne diyorsun? — Senden başka her kız, ye- mek pişirmesini, iş işlemesini, ço- cuk bakmasını falan bilir, Sanki sen ne işe yararsın? — Ne, ne, ne... — Sen yalnız başkalarını köle — Yalan, yalan söylüyorsu — Senin kalbin yok, Kim sevemezsin, kimse seni sevemez. — Yalan, baştan aşağı yalan Kral meğer kapının dışarı bekliyormuş., «yalan» sözünü tır işitmez İçeri girmiş: — Kızım, demiş, «yalanş ağzından çıktı, şartın yerine g di. Sen bu oğlanı almıya mecbur sun. f Prenses çobanın boynuna s: mış, conra babasına cevap miş; t — Baba, ben bu delika; görür görmez zaten sevdim, tün ömrümü onun yalanını etmek, işe yaradığımı göstern le geçireceğim. a Kral bu karara sevinmiş. Tac diye kullanmayı bilirsin. Hazır yemekten başka bir şey elinden gelmez. Herkese surat asmayı ma- | w nı da delikanlıya vermiş. Günle ce düğün bayram etmişler ve ratlarına ermişler,,.

Bu sayıdan diğer sayfalar: