TTTT N n BRT T SOT Yeni ipek çorablara katmerli bir selâm ! Y AMAMEN yeni bir tarzda hazırlanmış yerli iplikle, yepyeni tipte, dayanıklı bir “yerli çorap” imalâtına ğmı okuyor; Beviniyoruz. Sanayi hayatırmızın inkişafı bakımımdan olduğu kadar, içtimaf düzenimizin devamı namına gseviniyoruz. Alle dirliğinin garantisi olacağını umarak zevini. Meseleyi bu kadar büyütmeğe lüzum yok mu7.. - Geçenler de “San Dakika” gazetesinin “Güler misin Ağlar mısın?" aütur nundaşöyle bir fıkra okumuştum: Babası oğluna söruyor: — Bugün mektepte ne öğren- din evlâdım? — İpekböceğinin faydalı bir mahlük olduğunu öğrendim ba- baf Baba içini çekiyer; saçlarını okşayaral: — Âh evlâdim, vliyor. Bir de annenin ipehb çorap masrafının bana neyo mal olduğunu bilsen! — Evet. İpok çorap alle ha. yatına girmi, amansız bir kurt gibi mütemadiyen keselerimizi kemirip çürüten bir giyim belâ: sıdır, tatlı belâ!... Onu karımıza almağa mecburuz. Geçiminden mes'ul olduğumuz - kadmlarımı- za almağa mecburuz. Fakat al- dıktan sonra kendilerini de memnun edebilsek!.. Buna im. ikân yoktur. Daha giydiklerinin ikinci günü, belki de hemen akay binde bir yerinden sökülüp git- tiğini, yüreğimiz, yana yana seyrederiz. Aramızda şeytanın külâhını ters giydiren kâdınlar vardır da, ipek çorabını ayağına ters giy. diği haldo bir kazanç , elde ede” mez. Tükrükler yapıştırır; öre dürür, tamir eder. Fikat delik; yine deliktir! Ondan sonra haydi bakalım Yenisini almağa çıkmız. —Yeni. den itinalar, yeniden masraf. lar... Bütün fedakârlıklara 'rağr men karınızı memnun edebilse- niz bari. No gezer? 'Akdığını- zın ikinci günü ve belki eviniz. dmyııııııı Mw_ yak iraz X ayak üstüne atma neticesinde ipekli çorap yine gürler... O kar dar ki, keskin bir gözle baka- eak olsak, bugünkü ipek çorap- larm bir yerinden kaçıracağmı sanıyorsunuz. Bu işveli sada. çırmamak imkünsız!... Bunun için, tamamen yeni meziyetlerle yeni bir dayanıklı, ipek çorabm çıkacağımı gazete- lepdo okuduğum zaman, - pek haklr olarak sevindim. Her se- vincin olduğu gibi, buzun dahi, temin edilişi veya edilecek bir oğlunun Çevirnn: Suat Derviş 4 — Yazıhaneye saklanmış bu, Sunan Violet Burrağe o gece ilk zi, Yaretinde Mary Lamort'un geri döndürülmesine sebep olmuştu. Şimdi bu cedveli yine biraz de. - bakınız. Biştirelim: aA 1 — Mary Lamort birinci defa olarak yazığaneye gittiği vakit Violet Burrage orada saklı idi. Ve onun orada bulunuşu Mary La- mort'un koyulmasına sebep oldu. 2 — Violet yazıhanede olduğu '(ve perde aralığından - seyrettiği) için Mizs Lamort'un giydiği tuva. letin bütün. telerrmatmı — inceden inceye görebildi. 3 — Mary Lamort'un üstüne suçu yükletmek — istiyen — Violet Burrage yalan söylüyor ve yalan söylediği için de Mary Lamort'u a cinayeti işliyemez bir hale soku., yor. 4 — Violet Burrage'in Mary Lamozt'u bu şekilde suç altına dü. İngiltereye satılan tülünler (Baş tarafı 3 üncüde) dürü son zamanları gazetelerde ekse. yiyetle izmi geçen, yakın şarkta w zan müddet bizdat Jerayı faaliyet et- miş olan Mister Saviç olüp; — Mister Rrin namında ayni gürette uzun gçne. terdenberi bu havalide alelhusus Tür kiyede ikamat eden bir muavini var: gdir. Yukarda yarıtdığı üzere Türkiye. den senevi 4—5 milyon gitil büyük bir miktarda tütün müdayasıt mec* buriyeti tahaddüs edince hu mühim iyt tesis maksadile buraya gelen ber yet ihtiyaeatını doğrudan — dağruya müstahsilden mübayan ve bunları biz. zat imal ve ihzazın istitsam edeceği togkilâtr yapmak fikrini gütmemiş olacaklar ki, bu Iki kendi nezaretleri tahtında yerli Bir firmaya havale et- Tmek hususunu tercih etmişler, Midhat Nemliyi tensip ve tntihap etmişlerdir. Malfim olduğu ilzere, Midhat Nem- bayaa teşkilâtr olan ve muhtelif ihraç Hman ve merkerlerinde en modern ve vasi depolara malik olan bir tücearr msarzdir, Ayni zamanlarda Britiş ile u- zun senelerdenberi iş yapan fırmala. rImızm ed başmda gelenlerdendir. Bi- nüdtaleyi “Britişin böyle mühim bir vakifeyi Midhat Nemliye bavale et “ralş olmanını tabif bir narexet olarak Gerdek üNM dar ! $ Diğer taraften Br!ilş şirketinin bu BADi büyük bir işin idaresini ihale e. decekleri zat veyahut şirketi intihap dimeal kendisine ait marih bir hakkı olduğundan bü itbarla 'da, hiç kimse- min böyle bir karara itiraz hakları Tevzuububls olamaz. Binaanalayaı bu noktadan — yürlttül- makte olan (tiçazların varit olamıya. gağı, yukardaki izahat ife tebeyyün edip edemiyeceğini tetkik etmek Jâzrm gelmektedir. Yapılan itiraz meyanında 4—3 mil. yon kilo tütünün ya!'nız bir elden mü- bayaası takdirinde müstahsilia alrer Bin arzü ve hedefine tâbi olacağı, f Yatların yükselmesini tevild edecek rekabete meydan verilemiyeceği nok- faları Neri sürülmektedir. Bu hususta hef geyden evvel nazarı Aöbare âlırması Iâzım gelen nokta se- Bevi 4—$ mülyoa kilo arasında taha. Mf edeceği tahmin edilmekte olan bu tütünlerin mübayaa — teferruatmın datma Britiş tarafından idare edilece” Bi bütün tcraatın mezkür girketin di- Tektiflerine göre ifa olunacağıdır. Bu itibarla müuhtelif mımtakalarda — mih baysa olunacak tütünler için müstah: AAA gürmek ve Maxveli Brunton'u öl- dürmek için zahiri hiç bir sebebi Şimdi şu son cedvele - dikkâtle >kapmın içinde âşıkiyle 730: Program ve memleköt saat ayarı, 7.33: Müzik: Tlâklardan hafif program. S00: Ajana haberleri, B10: Bv kadını — Yemek Hstesi, 8.20/8.90; Müzik: Hafif müusili programınm do« vamaı, (PL) 12,30: tamA ve memie Müzik, eserleri, 180714 00 Program (P 18.00: Taemleket aaat ayarı, 1403 Arüzike; orkestraaı, 1840: Müzik, ilata, Müsiki — kaley. doskopu, 21.00: Müzik: Dinlaylci iş- tekleri, 21 30: Konuşma, 2140: Müzik Redyo örkestemar, — 2290 Memleket saat ayarı, Ajans baberleri, 2245: Müzik, Dans müziği (PL) 23.28/23.30 Yarınki program ve kapanış, Salı 1 LTeş. 38 saban nn eg Pazar tesi| 30 Eylül vi yahan ı hizn Yag Vakitler Varatı e. ramı Vunati Kuani N GS İLET S 58 12 00 Öğle i2 04 6 0812 04 6 09 İkindi 15 24 9281825 v 20 Akşam 17 66 12 00 17 54 18 00 Yataı 1928 1311927 1 31 İmaak 4161019 4171023 Billere ödenmesi iktiza edecek fiyat- lar ile; bunlarm tarzı imalâtınm tes. Biti yüzünden ameleye ödenecek İma- at bedelleri ve bunlara ait bilcümlş kararlar Britiş tarafından alınmış o- Tacaktır. Bu ehemmiyetl! işin idaresi uldezi. ne tevdi edilmiş olan Nemli mübayar Btın: Britiş şirketinin tesbit ve tayin edeceği fiyatlar hududunu katiyen w» gamıyarak yapacak ve tütünleri gene mezkür girketin İrse edeceği mürette imal ve Ihzar edecektir. Bizaenaleyh bu tütünlerin — yalnız Nemit tarafından almmmeş ve işlenmiş almaafla, mütanAdit firmalar dan astım alınmisar ve İhzarr Tmlstaksilin menfaaştini mubafasa ve yahut tezyit edecek bir âmil görüle- memektedir. Zira gerek müstahalla verilecek fi. iyatların tayin ve tehdidi, gerekse tarzı imalâtın tesbili Beitişa ait el Cuktan sonra mübayaa vesairenin bir «lden yapılmas'le; mühtelif ellerden tamini arasında e0 ulak bir fark bile tahaasul edemez; zira Britiş kondi hesabına hareket edecek olan alscıla- Yını ayni tahdidata tabi tutacak, gah- #ina git bir mübayaayı temin edecek muhtelif alıcıların, nelicesi kendi a- Jeyhine olacak her bir nevi texyidi fiyatı tevild edecek rekadetlerine ka- tiyyen meydan vermiyecektir. Pok a. #ikâr ve tabit olan bu vaziyot karşı sında, İngilizlerin mübaynalarını yal- nız bir tek yasıta ile yapmalarının Xi, bu sene Biritişin Midhat Nemliye havale ettiği mübayaat yüzünden fi- yatlar muhtelif mmtakalarda — yüzde 20 Je yüzde 26 arasında bir tereffü kaydatmiştir. Bu yükşeklik bir kav- Ju mülcerretten Ibaret olamayıp İnhi. aar idaresinin istatiştiklerile de tobar rüz ettirilebilecek bir hakikattir. Şurasını de ehemmiyetle — kaydet: mek Mazım gelir Ki İngiltere hükü. ten sonra o da buralardan u- zaklaşmıştır. Brunton (daha ilere görecefiniz gibi) — onu odada ancak Mis Lamort'un odasına gi. deceği zamana kadar bir zaman 1 — Ya Brunton hemen Violet Burrage'den kurtulmuştur. Ya. hut da: Fakat her iki iktimale göre de odasında Violet Burrağe bu mesai kalmamıştır. Kalamamıştır. Kal, - retinde onun odanın içinde veya bulunmasına müsamaha z & ğ ğ ? F | | 30.9.940 Pazartesi * i 2— Ş'iı_ılet Butrage, Brunton'u. hayatta ise metresinin ikinci ziya-( tadır. Onun ifadelerini Yazan: Iskender F. Serlelli Yusuf o gün kim varsa hepsini yenmek istiyordu.. | . pkka hafifti. Fakat, tığ gibi Hamdi Bey tereddütle duda” ğmı büktü: — Vallahi, Pe>?->'stp, alatar y n ermez. | ka güreşlere nek Maamafih, (d bu nevi güreşlerde de rolü vardır. — Yani Yusuf, Mehmedi te: im ki, tesadüfün sadüfen mi yendi demek - isti" yorsunuz? — Evet., evet.. hakikat - bur dur. Yusuf, Mehmedi tesadülen yenmiştir. Buna misel mi isti- yorsunuz? Arzedeyim: Yusuf, vücudunu fazlaca yağlamıştır. Mehmet ancak Yusufun kisbe" tini tutmak suretile vitecudunu kavrayabiliyordu. Halbuki, Her geleci yağlanmakta itidali mu. hafaza oftmiş ve onun bu hare” keti Yusufun lehine olmuştur. — Pekâlâ, Düğün üç gün sü. recek. Peblivanlarımız. üç gün köşkte misalir kalacaklar. Ya* |rm tekrar ikisinin güreşmesini da fikrime ufak bir süphe soka ftunuz. Acaba, bu, Yusufun bir hilesi midir? Cafer Bey, bunları söylemek" le beraber: — Şimdilik hakom neticeyi ilân etmiştir, dodi, Yusufun bu. günkü hakkmı verelim. Harem ağalarından birine bir kırmızı kese verdi. Yusuf mey” dandan çkilirken, kırmızı altın kesesini Yusufun eline sıkıştır. dılar. Bahçede — Cafer ve Hamdi Beylerden başka — şüpheye dür sufu alkışlıyordu. — — " Hattâ Yusufa: İ — Çok iyi güreşti... — Çok çetin güreşti.. — 19 — Dediler. Yüsuf bundan şiip. heya düğrek, ayakta duürdü ve * ihtiyar , — İsterlerse, simdi tekrar güreşiriz. O olmazca, bıslta peh Livanlarla da güreşe hazırım, Dedi. Hergeleci ayni gü h_ıımr güreşi kabul etmeliği |* gin, soyunma odasına gidip gi. yinmeğe başlamıztı. Yusuf, hâlâ ortada duruyor * Gu, İhtiyar hakem: — No durüyorsün, Yusuf peh Jivan? Dedi, giyinmeğe gitsene, — Yok'canım. Bir yere gl. decek değilim. Böyle düğün gü* nünde iİnsan bir iki güreşle er meydanını terkeder mi? — İyi ama, bir defa da iki tanınmış pehlivanı yenene baş veririz. Sen de başpehlivanlığı. nr gösterdin! Hergeleciyi yen” dikten sonra, burada #enin kar. gına kim çıkacak? Meydanı ö" teki çocuklara brrakalım da, onların güreşlerini de sevretsin. Yusuf, ogün arap, çorap, Çer kes ortada kim varsa hepsini yenip terizlemek istiyordu. — Haniya şu bana meydan okuyun Çanakkaleli nerede? Diye bağırmca, iri gövdeli bir pehlivanın soyunma odasın. dan çıktığı görüldü. ... Yurzufun gözleri birdenbire Agildamiştı. Çok yakından tanr vdığı bir pehlivan: | — Ben geliyorum: -Yusuf peh k_livın;ı güreşeceğim, <3 Diyerek, soyunma odasından — Çok kuvvetli adam.: > —Meydana doğru geliyordu. -Diye takdir edenler bile gayı" sızdı. Macide Hanım bahsi kazan. mış, ve Zeynepten aldiğı on li" ranım iki buçuk lirasını vaadet. liği haremağasına vermişti. Biraz sonra her iki pehlivana * da: — Cafer Beyefendi, yarm tekrar ikinizin de burada güreş menizi ömrediyor. zeti, İngiltereye tütün Ithalütini yu: karda gösterilen — miktar De tahdit etmemiştir. Malen yolunu ve kolayını bulduktan sonra; İngiltereye satrlan ber hangi bir tütün için ilhal müsaa> Gesi —L£Rans'ı verilmaktedir. Türk tütünlerine, İngiliz fabrikala. Tn vardikleri ehemmniyet ve rağdet günbegün tezayüt etmeitedir. Bugüa İngiltereyo tütün sevkedilemiyorsa bunun sebebini dünya vasiyeti hazır rasında, sevkiyat güç, bemen de hâ* dim olmasında aramak iküiza eder, Binaenaleyh Britişin mübayaalı ölger tüocarların İngiltereye ihracat hak. Kt nezhetimiş değildir., yordu, Mary Lamtort ikinci delfa Tmesaf odasına giderken onün aşa- ğt katta olmasına imkân yoktu. Martiz ve iptidaf kafasiyle olsa bile yine kendisini bütün şüphele- Tin dışında gördüğü halde niçin yalan söylüyor? (Daha ilerde gö. Teceksiniz (. Niçin bir başka kadı- n suçlu çıkarmak için yalazı söye lemek ihliyacını duyuyor? Niçin bu yalanla nmazarı dikkati kendi üstüne celbetmekten çekinmiyor? Niçin kendi rızasiyle o meş'um ge- cenin tehlikeli saatlerini odasında geçirmemiş olduğunu itiraf ediyor? Çünkü işin içine yeni bir kuvvet ve sebep karışmıştır: Kıskançlık. Feci ve vahşi bir kıskançlık, Se-” boğulmuş olduğu halde birdenbire patlak veren ve bütün kalbini, bütün benliğini saran bir kıskançlık ona hâkimdir. Fakat o kimi, neyi kıskanmak. İ bir kere T daha okursanız siz de benim gil henliz onun resmini görmeden ev vel erişmiş olduğum —kanaste va- rırsınız. Ben büna yolladığınız re. simleri birer, birer gözden — geçir- dim ve kanaatimde yanılmadığımı gördüm. Violet Burrage bütün fi- o köşk sahibi Cafer bey işin farkmda değildi. Pencereden, kharem ağualardan birine: — Yusuf pehlizaen neden meydandan çeklimlyor? Diye seslendi. Yusuf başmı kaldırdı: a — Beyim, hızımı alamadım. müsaacde et te Balıkesirli Halil pohlivanla güreşeyim. O da be- nimle güresm Y& istiyor. Cafer bey iliraz etmedi: — Pokllâ, Güreşin bakalım, meydan sizin. Fakat çocuklar sı- kılmıyor mi acaba? Çöcük velileri hep bir ağız. dan: — TBöyle heyecanlı güreşleri her n seyredemeyiz, bey efenâi! Cocuklarımız da merak- Ja seyrediyorlar. Deyince, Cafer bey, hakeme: — Haydi, başlasınlar öyleyse. Diye emir verdi, Balıkesirli Halil pehlivan, Yusuftan sikletçe belki sekiz on zik güzelliklerden mahrum ölan bir biçaredir ve sersem kafalıdır. Gayet çirkindir. Kadın denecek, hoşa gidecek hiç bir şey' yoktur. Seksepel'i yoktur, ' Eğer Violet kadım güzelliğinden böyle yüzde yüz mahrum alma, saydı, gayet kaba ve çi kin bir ka- dm taslağından başka biz şey öle masaydı, hiç bir erkeğin ona ba, kamıyacağı, onunla alâkadar ola. mıyacağı bariz ve aşifâ- — bulun- masaydı, bü tahkikat - evrakında bir kere de Maxvell Brunton'un muhtemel bir metresi olarak on. dan da bahsedildiğini işitirdik. ' Tabkikat hâkimi, kendi aczini itiraf etmeden evyel “meçhul ka. danı aramak ve meytina çıkar- mak,, için çok çalıştı. Bütü. evet - hemen, bütün şahitlere şu fsuali sordu: “Cinayet esnasında 4 Brunton'un evdeki kadınlardan bi. risiyle alâkası vardıyta bu kadın kim olabilirdi?,, ı. Bga m[:!â Misters Brunton, Cla- £ ire Bay ve Hargreuvs cevap vermediler. mıt%rien Brun- Tton'la Jeannette Böcguet cevap verdiler. Adriari annesinin oda hizmetçi. siyle babasıam ataşmda geçmiş 0« 5 AAA eei K GA kışıklı, boyu bosu yerinde, * muzları kalkık, göğsü geniş V pehlivandı. Halil, Yusufla — karşılaştif| zaman, hem de ondan gösterif) siz görünmüyordu. Yusuf, Halili görünce mişti. Onlar biribirlerini çok iyi nurlardı. Yusuf bir kere . © tarihten yıl önce - Bandırmada 4 Halil pehliyanı o görmemişti. Hali! meydana gelince laştılar. Yusuf sordu: — Nertlerdeydin be & Çoktanberi görünmüyordun! Halil samimi bir tavırla c verdi: — Köyde oturuyordum.. Bi hastalanmıs, besfye çokil Z Ben netelerdesin — Biz de buralsrdayız ba dremm! Çağımdılar.. Geldik, — Boni de Cafar bey miş. Seninle karşılaşacağımı V muyordum. Herreleciyi yendi ten sonra, senin kargma çıkı doğru olmaz ama, onu ben di gözüme kestirmiştim doğrusu. — Eh.. Kısmet böyleymiş.'| yapalım? Yenmek de, n te hepimiz için mukadderdir. “ İhtiyar hakem, pehlivanis? seslendi: W — Hazır olun, bakalım, İkisi birden gülüştüler: *«i Seyirciler ta güreşi (d duy'ı:'umıınu, diye Tardı. İki güreşcinin enas bu derece samimi rörüşmele!i den güpheye düşenler do değildi. ü ' Düşüncesi Gir çok Kimselet kafasında yeretmişti. ; Cafer bey de pencereden: İ —LAifr brraksınlar.. Vak Bgöçiyor. Diye bağırınca, ihtiyar, ha | kem derhal elini sallayar| pehlivanlara dündü: ğ — Bir... İzi... Üüüüüç. — |. Yusufla balıkesir!i Halil &| reşe başladılar, Macide hanım tekrar n yanma koştu: — Amcam ile Hamdi beyb tutuştular. Hamd! bey, bu se Yusufun, yenileceğini iddis diyor. Eğer kazanırşa, Amcaf dan elli lirx alacak, — Ne diyorsun? Demek Hamdi bey, Balrkesirli Halil galip goleseğinden emin, Ö mi ? eas alarak o aralarında bir şey — olabileceği söyledi. Bötguet (eminim e| samimi bir surette) elendisiyle yasmda samimiyetin yeniden teffj süs etmediğini söyledi. Böyle ihtimali çerh ve inkâr etti. Mis mort hakkında kapalı - bir imâö bulundu. Çünkü bu suale bir zikretmeden cevap veremezdi. Şimdi nihayete doğru geliyo Hiç bir kimse Violet Bun telmih eder bir $öz söylemedi. Çünkü kadın olarak Violet Bö nıâkınîunm aklına gelmi,; çer Jeannette Böcgüet, v efefii disinin nazariarının bir defa, BEY tek defacık Violet'in üzerinde vakkaf ettiğini görmüş olsaytfi söyleyiniz Lucas bu kızın bu nf zu halkkında söyliyecek tek olmaz mıydı? Siz buna inanm sınız ve İnanmıyorsunuz dar., - dlgol_eljın_rtmgı v:_vıhut iyi olazak doğrudan döğ ya kendisine haktığımız vakdi Bir erkeğin (hele bilhassa Ma Brünton ahlâk ve zevkindeki adamın) bu kızı beğenmesine, © arzu etmerne imkân yoktur. |— fPevam wi e—i wmds om e xo e . .A ”LEŞSLEPU aRERARERIR e . OŞO Y M YT YW O M . - '? i A W E !ı